Ytl’nin Gelişi Nakiti Azaltacak

Ekonominin yapısı, yasal düzenlemeler, gelişen teknoloji ve kolaylık gibi faktörler, “nakit” ödemenin payını hızla aşağıya çekiyor. Batı’da, kredi kartı, çek ve debit kartlarla yapılan ödemeler, yü...

1.10.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Ekonominin yapısı, yasal düzenlemeler, gelişen teknoloji ve kolaylık gibi faktörler, “nakit” ödemenin payını hızla aşağıya çekiyor. Batı’da, kredi kartı, çek ve debit kartlarla yapılan ödemeler, yüzde 60’ı geçti. Türkiye’de ise oranlar hala çok aşağıda. Ödemeler, yüzde 87 pay ile nakit olarak gerçekleştiriliyor. Ancak, yapılan tahminler, Yeni TL ve kredi kartı pazarındaki gelişmeler nedeniyle, “nakit” dışı alternatifin payının hızla aratacağını ortaya koyuyor.

Arjantin'de yaşanan hiper enflasyon döneminde, hükümet para arzını düşürerek enflasyonu aşağı çekmek için halkı kartlı ödeme sistemlerine yöneltti. Kart sahiplerine, "Ayda sadece 200 dolar nakit çekebilirsiniz. Ancak, ATM kartınız ile bankadaki paranız kadar, alışveriş yapabilirsiniz" dedi. Bu yöntem, krizin önünün alınmasında da oldukça etkili oldu.

Güney Kore Hükümeti ise kayıt dışı ekonomiyi azaltmak için yine kartlı ödeme sistemlerinden yararlandı. Faturasız alışverişlerin çok yoğun olduğu ülkede, banka kartı kullanımı teşvik edilerek, alışverişlerin kayıt içine girmesi sağlandı.

Her iki örnekte de amaç nakit kullanımını azaltmaktı. Çünkü, nakit kullanımı bir taraftan enflasyonist ortamı desteklerken, diğer taraftan da kayıt dışı ekonomiyi körüklüyordu.

Son dönemde yapılan araştırmalar da nakit kullanımının tüm dünyada gittikçe azaldığını gösteriyor. Ancak, nakit ve çekle yapılan işlemler hali hazırda oldukça yüksek. Üstelik Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde nakit kullanım oranının Avrupa ve ABD’nin çok üstünde olduğu göze çarpıyor.

Araştırma kuruluşu NFO Finansal Services’in 2000 yılında yaptığı çalışmada da nakit işlemlerin, ödeme sistemlerinde liderliğini koruduğu görülüyor. Araştırma, Avrupa toplamında nakit ya da çekle yapılan işlemlerin, toplam işlemlerin yüzde 65’ini oluşturduğunu ortaya koyuyor. Buna göre, toplam işlemlerde debit (banka) kartların yüzde 15, kredi kartının yüzde 12, otomatik ödeme talimatlarının yüzde 6 ve diğer işlemlerin ise 2’lik payı var.

Kart pazarı en çok gelişmiş İngiltere’de ise harcamaların yüzde 23’ü kredi kartıyla, yüzde 19’u banka kartıyla, yüzde 41’i nakitle gerçekleştiriliyor. Banka kartıyla en fazla işlem yapan ülkelerin başında ise Danimarka var. Bu ülkeyi Norveç, Hollanda ve Belçika izliyor. Nakit ya da çekle işlem yapan ülkelerin başında ise Türkiye ve Yunanistan geliyor. Araştırmaya göre, bu iki ülkede diğer ödeme sistemleri yok denecek kadar az kullanılıyor.

Nakit Kullanımı Yüzde 87

Hem NFO’nun hem de yurtiçindeki finansal kuruluşların araştırmaları, Türkiye’de “Nakit hala kral” eğiliminin devam ettiğini gösteriyor. Çünkü, harcamaların sadece yüzde 13’ü kredi kartı ile yapılıyor. Alışverişlerde debit kart kullanımı ise yok denecek kadar az. Yani nakit kullanımının payı yüzde 87 düzeyinde. Bunda da alışkanlıkların etkisi bir hayli büyük.

Baktığımızda kart pazarındaki rakamların bir çok ülkeyle yarışır nitelikte olduğunu görüyoruz. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, şu anda Türkiye’de yaklaşık 23 milyon kredi kartı ve  42 milyon banka kartı var. Araştırmalar, cüzdanlarda ortalama 1.8 kredi kartı ve 1.5 banka kartı olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla, Türkiye’de çalışan 20 milyon nüfusun 12 milyonunda kredi kartı var. Tüm Türkiye’de ise 28 milyon kişinin banka kartı var.

Nakitsiz yaşamın değişmez bir parçası olan kartlı ödeme sistemlerinin yanı sıra EFT işlemlerinde de ciddi artış yaşanıyor. Merkez Bankası verilerine göre, eylül ayının ilk 20 gününde 376 katrilyon 144 trilyon liralık EFT işlemi gerçekleştirildi. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 276 katrilyon 746 trilyon lira düzeyindeydi. EFT işlemlerinde yaşanan yüzde 36’lık artış, para transferlerinin de elektronik ödeme sistemlerine kaydığını net olarak gösteriyor.

“Türkiye Nakit Toplumu”

Mastercard Avrasya Genel Müdürü Özlem İmece, “Türkiye hala nakit toplumu özelliğini taşıyor” diyor. Ancak, nakit-kart kullanımında bölgesel farklılıklar olduğunu da ifade ediyor.

Özlem İmece, son yaptıkları MasterIndex araştırmasının da bu öngörüyü doğruladığını belirterek, şunları söylüyor:

“MasterIndex’e göre şehirlerde yaşayanlar, harcamalarının yüzde 42’sini kredi kartı ile yapıyor. Fakat özellikle büyük şehirlerin dışına çıkıp Anadolu’daki ya da tüm Türkiye’de D-E sosyo ekonomik grubun harcama alışkanlıklarını incelediğimizde, nakit kullanımının ön planda olduğunu görüyoruz. Kartlı ödeme sistemlerinin ise, bu grupların hayatına yeni yeni girmeye başladığını görüyoruz.”

Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin de, Avrupa Birliği’nde toplam bireysel tüketimin yüzde 17'si, ABD’de ise yüzde 32'sinin kredi kartı ile yapıldığını hatırlatıyor. Türkiye’de bu oranın yüzde 13 ile sınırlı kaldığını, bu nedenle alınması gereken daha çok yol olduğunu vurguluyor.

Ödeme Sistemleri Gelişmeli

Aslında sektör yetkililerinin ortak görüşü nakit kullanımının önümüzdeki dönemde azalacağı yönünde. Ancak, bunun için elektronik ve kartlı ödeme sistemlerinin kullanımının yaygınlaşması gerektiğini söylüyorlar. Bu konuda da hem ödeme sistemleri kuruluşları hem de bankalar ciddi bir çaba içinde.

Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erhan Şahinkaya, plastik kartların kullanımının Avrupa’da oldukça yaygın olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle Almanya, Belçika, Hollanda gibi ülkelerdeki harcamalarda banka kartlarının önemli payı olduğunu hatırlatıyor. Kart pazarının en gelişmiş ülkelerinden İngiltere’de ise kredi kartının daha fazla kullanıldığını ifade ediyor. Türkiye’deki kart pazarı harcamalarında ise kredi kartının yüzde 99, banka kartlarının da yüzde 1 pay aldığına dikkat çekiyor. Erhan Şahinkaya, Türkiye’de nakit kullanımının plastik kart kullanımına göre yüksek olmasını finansal enstrümanların yeterince yaygınlaşmamış olmasına bağlıyor. Ayrıca ekonominin kayıt altına alınamaması nedeniyle, nakit kullanımının yüksek olduğunu ifade ediyor.

Alışkanlıklar Etkili Oluyor

Araştırmalar, nakit kullanımını belirleyen etkenlerin başında “alışkanlıklar”ın geldiğini gösteriyor. Türkiye’de sadece 15 milyon kişi bankacılık sistemine dahil. Oysa, bankacılık sistemi gerek yenilikçilik gerekse teknolojik altyapı olarak birçok Avrupa ülkesinden daha ileri konumda. Ancak, uzun yıllar devam eden yüksek enflasyon ortamı ve ardı ardına yaşanan krizler insanların bankacılık sistemine girmemesine neden oluyor.

Visa Türkiye Genel Müdürü Berna Ülman, bu noktada kişilerin alışkanlıkların ve karakteristik özelliklerinin ön plana çıktığını söylüyor. Visa Avrupa’nın, Türkiye’de yaptığı araştırmaların da ödeme sistemleri konusunda alışkanlıkların etkisini ortaya koyduğunu ifade ediyor. Berna Ülman, araştırma hakkında şu bilgileri veriyor:

“Araştırmaya göre, harcamalar konusunda halkımız yenilikçi ve savunmacı etkiler arasında bölünüyor. 20 milyon lira gibi psikolojik bir limit söz konusu. Bu miktarın altında herhangi bir harcamayı kartla yapabilir olmasına rağmen, nakit tercih ediliyor. Aslında Türk tüketicisi kredi kartına olumlu bakıyor. Kredi kartlarını da ek kaynak elde etmek, ödemelerini düzenleyerek finansal getiriyi artırmak, güç ve prestij edinmek için bir araç olarak görüyor.”

Bankacılık Sistemi Büyümeli

Türkiye’de nakit kullanımı yüzde 87 düzeyinde. Bu rakam ABD ve Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde. Ancak, ödeme sistemleri kuruluşları ve bankalar, önümüzdeki yıllarda nakit kullanımının azalacağı konusunda görüş birliği içindeler. Fakat nakit kullanımının azalması için, piyasadaki paranın bankacılık sistemine dahil olması gerektiğini söylüyorlar. Ayrıca, ekonomik istikrar sağlanması da nakit kullanımının azalması açısından son derece önemli. 

Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erhan Şahinkaya da nakit kullanımının azalması için ekonominin istikrar içerisinde olması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, tam rekabet koşullarının oluşturulması, faizlerin ve enflasyonun daha da aşağıya indirilmesinin de bu konuda önemli rol üstleneceğini ifade ediyor. 

Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin ise, nakit kullanımının azalması için ödeme sistemlerinin kullanımının artması gerektiğini söylüyor. Kredi kartı ve banka kartlarının yaygın olarak kullanılmasının yanı sıra, “prepaid” kartlar pazarının da gelişmesi gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca devlet kurumlarında kart kabulünün yaygınlaşması ve internet ayağında “Person to Person” (P2P) ödeme olanaklarının geliştirilmesi konusunda çalışmaların artması gerektiğini ifade ediyor.

Hem Kolay Hem Güvenli

Bankacılara göre, nakitsiz yaşam insan hayatını önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Özellikle YTL’ye geçiş sonrasında ödemeler hiç alışmadığımız bozuk paralarla yapılacak. Bu da cüzdanların ağırlığının artmasına neden olacak. Aynı zamanda elektronik ve kartlı ödeme sistemleri oldukça güvenli. Tüm bunların yanında zamandan ve maliyetten de tasarruf sağlaması ve kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması da nakitsiz yaşamın cazibesini daha da artırıyor. Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin, nakit taşımamanın getirdiği güvenliğe dikkat çekiyor. EFT ve kartlı ödeme sistemlerinde güvenliğin daha fazla olduğunu, çek ve nakit kullanımının ise daha fazla risk taşıdığını söylüyor. Mehmet Sezgin sözlerini şöyle sürdürüyor:

“EFT ve debit kart, çek ya da nakit parayı yanımızda bulundurma ihtiyacını ortadan kaldıran ödeme araçlarıdır. EFT, hem nakit taşıma riskini yok ediyor hem de coğrafi para transferi zorluklarını ortadan kaldırıyor. Kredi kartı ise, sunduğu ödeme aracı kolaylığının yanı sıra, gerektiğinde kredi kullanımını da içerdiğinden kişinin bütçe yönetimine destek verebiliyor.”

Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erhan Şahinkaya da elektronik ve kartlı ödeme sistemlerinin devletin vergi kayıplarını önemli ölçüde azaltacağını söylüyor.

Nakit Kullanımı Artacak

Sektör yetkililerine göre, önümüzdeki 10 yıl içinde nakit kullanımı önemli ölçüde azalacak. Ancak bunun için bazı düzenlemeler yapmak gerekiyor. Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin, kartlı ödeme sistemlerini tercih eden kişilere KDV konusunda bir indirim uygulanmasının daha çok kişinin bu aracı tercih etmesine neden olacağını söylüyor. Ayrıca kiraların, gayrimenkul satışlarının, telefon, elektrik gibi faturaların bankacılık sistemi altına alınmasını sağlayacak düzenleme ve teşviklerin de nakit kullanımını azaltacağını ifade ediyor. Mehmet Sezgin’e göre, orta vadede bu düzenlemeler olmasa dahi, kartlı ödeme sistemlerinin kişisel tüketimdeki payı, yüzde 13’lerden yüzde 25’lere çıkacak.

Nakit kullanımının azalmasının ekonomiyi olumlu şekilde etkileyeceğini söyleyen MasterCard Avrasya Genel Müdürü Özlem İmece, önümüzdeki 5-10 yıl içinde Avrupa ortalamasının yakalanacağını söylüyor. Tahmini ise nakit kullanımının yüzde 87’lerden yüzde 70’lere düşeceği yönünde. Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erhan Şahinkaya da,
önümüzdeki 10 yıllık dönemde özellikle banka kartı kullanımının artacağını ve elektronik ürünlerin kullanımının yaygınlaşacağını söylüyor. Şahinkaya, “Gelecek 10 yıl içinde tüketim harcamalarında banka kartı kullanımı yüzde 10’lara yükselecek” diyor. 

“Banka Kartı Kullanımı Artmalı”

Özlem İmece  / Mastercard Avrasya Genel Müdürü

BANKA KARTI ÖDEME ŞEKLİ Türk halkına banka kartının bir ödeme şekli olduğunun anlatılması gerekli. Banka kartı rahat ve şifre ile kullanıldığından dolayı son derece güvenli bir ödeme aracı olduğu bilinmiyor, bilenler ise yüksek enflasyondan dolayı vadesiz hesaplarda para bulundurulmadığından kullanılamıyordu.

ÖNCE GENÇLER TEŞVİK EDİLMELİ Nüfusun yüzde 48’i 18 yaşının altında ve gençler teknolojiye son derece meraklılar. Gençler banka kartını alışverişlerinde  kullanılmaya başladılar bile, son derece güvenli hesapta olan paranın kullanılmasını sağlayan bu aracın geçlerin kullanılması teşvik edilmeli.

OPERASYONEL YÜKÜ FAZLA Örneğin, alışveriş merkezlerinde ATM önündeki kuyruk, kişilerin bankadaki parasını çekip, mağazalara gidip nakit ödeme yaptığını gösterir. Bu durum hem bankalara hem de işyerlerine operasyonel yük getirir. Bankalar kişiler hesaplarına kolay ulaşım sağlaması için ATM’lere para yüklüce para yatırmak durumda kalıyorlar ve işyerleri yapılan alışveriş sonunda topladıkları nakit parayı yine gidip bankaya yatırıyorlar.

Ödeme Sistemleri Gelecekte Nasıl Şekillenecek?

Mehmet Sezgin / Garanti Ödeme Sistemleri

Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin, ödeme sistemlerinin gelecekte nasıl şekilleneceğini şöyle anlattı:

BANKA KARTI KULLANIMI YAYGILAŞACAK Kartlı ödeme sistemleri ülkemizde ağırlıklı olarak kredi kartlarından oluşuyor. Oysa Avrupa’da banka kartlarının kullanımı da yaygın. Kartlı ödeme sistemlerinin gelişerek ve yaygınlaşarak nakit kullanımının yerini alması için, bir yandan kredi kartı kullanımın artmaya devam etmesi diğer yandan ise banka kartının alışverişlerde kullanım alışkanlığının artması gerekiyor. Düşük enflasyon ortamında, hesaptaki parayı kullanan bu banka kartlarının özellikle küçük montanlı alışverişlerde kullanılmaya başlayacağını öngörmekteyiz. YTL’ye geçiş döneminde, banka kartlarının yeni para birimine aşina olunmadığından tercih edilebileceğini öngörüyoruz.

ÇEK/ SENET YERİNE KART KULLANILACAK ABD’de çek kullanımı bireylerde oldukça yüksek. Son derece maliyetli bir ödeme sistemi olan çek kullanımının ülkemizde en azından bireylerde yaygın olmaması, kartlı ödeme sisteminin gelişmesi içim olumlu bir durum. Ancak, ülkemizde ticari sektörde çek kullanımı oldukça yaygın. Ticari kartların önümüzdeki yıllarda gelişerek, nakit harici ödeme sistemleri ile ödemelerin daha verimli hale gelmesini bekliyoruz.

PREPAİD KARTLAR ARTACAK Prepaid kartlar, küçük montanlı alışverişlerde, sinemalarda, gençlere harçlık amaçlı sunulabilecek bir kart türüdür. Yurtdışında prepaid uygulamaları çalışanlara öğle yemeği için verildiği gibi ülkemizde Akbil olarak uygulamaya geçen toplu taşıt ödemeleri için kullanılıyor. Köprü ve otoyol geçişlerinde nakit ödeme yerine kartlı ödeme sistemleri uygulanıyor. İşyerleri tarafından verilen yemek çekleri de nakit yerine kullanılan ödeme araçlarından biridir. Bu yemek çeklerinin gelişmesi veya prepaid (ön ödemeli) kartlarla ikame edilmesi de çalışan kesimin öğlen yemeklerindeki ödemelerini nakit ödemeden çıkaracaktır.

KAMU KARTLI ÖDEME DÖNEMİ BAŞLAYACAK Ülkemizde kartlı ödeme sistemlerinin yaygınlaşması için en önemli sektörlerden biri de devlet kurumlarıdır. Devlet hastanelerindeki ödemelerin, belediyeye yapılan çöp vergisi gibi ödemelerin, toplu taşımacılık ödemelerinin kart ile yapılabilmesi nakit kullanımında önemli bir azalma yaratacaktır.

Berna Ülman / Visa Türkiye Genel Müdürü

KULLANIM DAHA KOLAY Nakit yerine kullanılan elektronik ödeme yöntemlerinin kullanıcıya sağladığı en önemli katma değer kullanım kolaylığıdır.  Bu araçlar içinde de katma değeri en yüksek olan ürün ise, şüphesiz ödeme kartları başlığı altında topladığımız kredi ve banka kartlarıdır.

GÜVENLİK ÖNEMLİ Kartların nakde göre avantajları arasında kolaylığın yanı sıra güvenliği, nakdin geçmediği internet/telefon gibi ortamlarda geçerliliği, uluslararası ortamlarda, aynı kartın farklı para birimlerinde kullanılabilmesini, harcama takip kolaylığını ve tabii bankalarımızın sağladığı sigorta, puan, mil gibi pek çok ilave uygulamayı sayabiliriz.

İŞ HACMİNİ ARTIRIYOR Kartlı sistemlerin ülke ekonomileri üzerinde olumlu etkileri var. VISA ve Global Insight tarafından 50 kadar ülke üzerinde yapılan araştırmalara göre, kredi kartı ve banka kartının önemli bir bölümünü oluşturduğu elektronik ödeme sistemlerinin toplam iş hacminde yüzde 10’luk bir artış, reel tüketici harcamasında da binde 5 artış sağlayarak ekonomik büyümeyi teşvik etmektedir.

MALİ SİSTEM KUVVETLENİR Ayrıca kredi kartı gibi elektronik ödeme sistemlerinin mali sistemi kuvvetlendirici etkisi de vardır. Nakit paranın yüzde 10 kadarının kart sistemleriyle kullanılmak üzere banka sistemine girmesi, kredi olarak verilebilecek fon miktarını artırarak GSYİH’nın yılda reel bazda yüzde 1 kadar artmasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca kredi kartı gibi elektronik ödeme sistemleri, nakit ödeme sistemine göre işlem maliyetini üçte bir kadar azaltabiliyor.

İŞLEM MALİYETLERİNDE TASARRUF Gelişmiş ülkelerde bu, GSYİH oranı olarak yüzde 1 civarında bir işlem maliyeti tasarrufu sağlamaktadır. Kredi kartı, banka kartı gibi ödeme sistemlerinin kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması ve vergi toplanmasına da önemli katkıları söz konusudur.

Belgin Bayır Levent
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz