Yükselişler sınırlı olacak

Piyasa beklentilerini ve yatırım stratejilerini Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım ile konuştuk.

1.10.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yükselişler sınırlı olacak
İMKB’nin geldiği seviyelere bakıldığında yılbaşından bu yana gelişen piyasalarla aradaki iskonto oranları büyük ölçüde kapandı. Endekse etkisi yüksek bankalar ciddi primler yaptı. Bundan sonraki yükselişlerin daha sınırlı olacağını söyleyen Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü AHMET YILDIRIM, “Hisse bazında seçici olmalı. Temettü verimi yüksek Turkcell, Tüpraş, Migros, Koza Altın gibi hisseler düşük faiz ortamında cazip” diyor. Yıldırım, mevduat ve altının da portföylerde dengeli şekilde olmasını tavsiye ediyor.on dönemde piyasalara damgasını vuran .   gelişmeler, merkez bankalarından geldi. Avrupa Merkez Bankası (ECB), Amerika Merkez Bankası (FED) ve Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) parasal genişlemeye gitmesi, yine FED’in düşük faiz ortamını 2015 yılma kadar devam ettireceğini açıklaması, maliyeti düşük likiditenin global piyasalarda dolaşmaya devam edeceği anlamına geliyor. Yine geçen ay TCMB’nin beklentilerin üzerinde faiz koridorunu daraltması (yüzde 11,5’ten yüzde 10’a çekti), para ve sermaye piyasaları tarafından yakından izlendi. Sonuçta bugün gelinen noktada İMKB yıl başından bu yana yüzde 30’u geçen getirisiyle en çok kazandıran borsalar arasında yer alıyor. MSCI Emerging Endeksi yüzde 10 ve gelişmiş ülkeleri takip eden MSCI World Endeksi yüzde 14 yükselirken, İMKB’nin çok daha fazla yükseldiği görülüyor. Merkez Bankası kararları sonrası, mevduat faizinde yüzde 9 ve altı seviyeler telaffuz ediliyor. Altında parasal genişleme haberleri ile birlikte son 7 ayın zirve seviyeleri olan 1.780 dolar/ons seviyeleri test edildi. Kurda ise sepet bazında 2,00-2,10 bandı korunuyor. İMKB’nin ve para piyasaların geldiği seviyeler itibarıyla ve merkez bankalarının kararları sonrasında piyasalar açısından kritik noktalara geldik. Bu kritik noktaları, piyasa beklentilerini ve yatırım stratejilerini Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım ile konuştuk.

Capital: Son dönemde piyasalarda üzerinde en çok konuşulan konu parasal genişlemeler. Parasal genişleme kararlarının piyasalara yansımasını değerlendirir misiniz?
- Geçen yılın sonlarında ECB’nin bankaların parasal genişleme adımlarıyla sağlanan likiditeden Türkiye piyasaları yılın ilk aylarında olumlu etkilendi. Yılın ikinci çeyreğinde İspanya ve İtalya kaynaklı kötümser haberler, İMKB’de satışları beraberinde getirse de son 2-3 ayda yaşanan parasal genişleme söylemleri ve sonrasında alınan kararlar aslında İMKB’ye gelişen piyasalara oranla ciddi şekilde yansıdı. Likidite bolluğunun yarattığı bir değer artışı söz konusu oldu.

Capital: Bundan sonra ne olur? İMKB ve global borsalarda nasıl bir ivme söz konusu olur?
- Ben bundan sonra İMKB’de yılın dokuz ayında yaşanan yükselişlerle aynı ivmede yükseliş olacağını düşünmüyorum. Yine dünyada büyüme eğilimlerine bakıldığında, global likiditeye rağmen belli büyüme oranlarının üzerine çıkılamıyor.~
Bu da likiditenin fazla olduğu anlamını da beraberinde getirebilir. Bundan sonraki süreçte, düşük faiz ortamında Türkiye gibi yüksek değerlemelere ulaşmış, finans ağırlıklı borsalar yerine global likiditenin etkisiyle birlikte artan emtia fiyatlarına bağlı olarak Brezilya, Rusya gibi emtiaya dayalı sektörleri güçlü borsalara daha fazla ilgi olabilir.

Capital: Borsada yılın geri kalanında beklentiniz nedir? Hedef seviyeler ne olur? 71.000 tarihi zirveleri tekrar test edilir mi?
- Endeks bazında bir seviye vermekten genelde kaçınıyorum. Ancak gelinen seviyelere baktığımızda, zirveye getiri açısından çok fazla yer kalmadığını söyleyebilirim. Teknik olarak İMKB, bu gelinen seviyeleri tekrar test etmek isteyebilir. Ancak tekrar belirtmek gerekir ki son dönemde yatırımcı ciddi bir kazanç sağladı ve bu kazancı cebine koymak isteyerek kâr satışlarına yönelebilir.

Capital: Faizde beklentiniz nedir? Faizde önemli destek ve direnç noktaları nereleri? MB’nin faiz hadlerini 1,5 indirmesi, faiz yatırımcısı açısından ne anlama geliyor?
- MB, faizin alt bandını 5,75 seviyesinden aşağı çekseydi, inanılmaz bir etkisi olurdu. Faiz haddini 1,5 indirerek yüzde 10’e çekmesinin etkisi hem mevduat hem de kredi faizleri üzerinde daha sınırlı oldu. Reel faizlere bakıldığında hala getirisi var. Özellikle yabancı yatırımcıların kur riskini alarak Türkiye’ye para soktuklarını görüyoruz. Diğer taraftan Türkiye’de enflasyon yüzde 6,5 seviyelerine inerse gösterge bileşik faizlerin daha önce gördüğü yüzde 7,1-7,2’li seviyelere kadar geri çekilmeyeceğini düşünüyorum. Arada bir risk primi olması gerektiği kanaatindeyim. Geçen ay yapılan zamların yüzde 0,5 puan etkisi olması bekleniyor. Bu enflasyona dayalı Hazine kağıtlarına bir miktar ilgiyi artırabilir ama faiz tarafında şu anda mevduat daha cazip gibi görünüyor. Hazine bonosundan daha iyi getirdiği sürece, mevduat lehine durum devam edecektir.

Capital: Dövizde önemli destek ve direnç seviyeleri neresi?
- Türkiye’de her ne kadar sepet konuşsak da sonuçta dolara bakıyoruz. Euro/dolar paritesi 1,20’lerden 1,30’lara geldi. Euro ciddi değerlendi. Dolar/TL’de ise ciddi bir değerlenme gözükmedi. Ancak bundan sonraki sürecin dolar lehine olacağı, doların değer kazanacağı kanaatindeyim. Dolar/TL’de 1,78’in altını Merkez Bankası istemiyor. Yukarı hareketlerde de sınırlı hareketler gözlenir. Euro/dolar sepet ise 2,00-2,10 seviyelerinde seyretmeye devam ediyor. Bu kanal trendi korunmaya devam edecek gibi görünüyor.

Capital: Altın son 4-5 yılda yatırımcısına çok kazandırdı? Son 1,5 ayda yine yönünü yukarı çevirmiş görünüyor. Bundan sonra ne olur?
- Global likiditenin artışından en olumlu etkilenen yatırım araçlarından biri altın. Merkez bankalarının altınla çeşitlendirdiği bir ortamda bireysel yatırımcıların da fiziki veya fonlar vasıtasıyla altın yatırımı yapması kaçınılmaz bir durum ve bence de doğru bir yaklaşım. 2012’nin geneline bakıldığında geçmiş yıllara göre getiri açısından yatınmasını biraz üzmüş olsa bile, likidite ve düşük faiz ortamı devam ettiği sürece altının olası kâr satışlarına rağmen yönünü yukarı çevirdiğini söyleyebiliriz. 2.000 dolar/ons seviyeleri telaffuz ediliyor. Zaten son dönemde 1.800 dolar/ons seviyelerine yaklaşıldı. Aradaki getiri makası yüzde 20’nin altında. Bu da 2.000 dolar/ons seviyelerini gerçekçi kılıyor. Düşük faiz ortamı devam ettiği sürece, altındaki yukarı trend korunacaktır.~

Capital: Yapı Kredi Yatırım’ın model portföyü nasıl?
- Önümüzdeki süreçte TL yatırımlar özellikle de mevduat yatırımcı açısından en önemli yatırım aracı olmaya devam edecek. Yine altın portföylerde muhakkak bulundurulmalı. Bunun yanında risk algısına göre hisse senedi yatırımı yapılmalı. Hisse seçiminde çok daha fazla seçici olunmalı. Bankacılık sektöründe BASEL II kriterleriyle birlikte sermaye yeterlilik rasyoları yükseldi. Yine sermaye üzerine kârlılık rakamları aşağı geliyor. Bu da bankacılığın eski momentumunda olmayabileceği anlamını taşıyor. Burada düşük faiz ortamında temettü verimi yüksek hisseler öne çıkabilir. Perakende, enerji gibi hisselere portföylerde daha fazla yer ayrılabilir. Model portföyümüzde Koza Altın, Tüpraş, Migros ve Turkcell var. Vakıfbank da listemizdeydi ancak özelleştirme süreci nedeniyle listeden çıkardık. Bireysel yatırımcı açısından bilinmezliklerin risklerin yüksek olduğu bir piyasa söz konusu. Bu ortamda profesyonellerden destek alınması gerektiğini düşünüyorum. Yatırım fonları da iyi bir alternatif.

Capital: Büyük halka arz olur mu?
- 2012 yılının halka arz performansına bakıldığında büyük montanlı işlemlerin olmadığını görüyoruz. Bunun en temel nedeni talep tarafında yeterli ilgi olmayacağı düşüncesi. Aslında geçmişte piyasa gelişmelerine bakıldığında endeksin yukarı seviyelerinde büyük montanlı halka arzlar bir alternatif olarak artardı. Ancak şimdi düşük işlem hacimli yükselişlerin yaşandığı piyasada talep yönlü kaygılar var. Bu yıl belki Halkbank’ın ikincil halka arzı olabilir. Bunu ise halka arz değil daha çok özelleştirme çalışması olarak değerlendirmek lazım. Piyasaya inanılsa, büyük halka arzlara talep olur.

Capital: Bundan sonraki en önemli risk nedir?
- Avrupa tarafında parasal genişlemeye rağmen belirsizlik devam ediyor. Stagflasyon en büyük risk olarak karşımıza çıkıyor. Likidite var ama hâlâ büyüme sağlanamadı ve yine parasal genişlemeyle birlikte enflasyon söz konusu olabilir. Bu en kötü senaryo. Ancak bu kötü senaryo likidite bolluğu ile dengeleniyor.

Capital: Türkiye ne zaman ‘yatırım yapılabiir seviye’ notu alabilir?
- Türkiye’de bazı bankalar Fitch’in değerlendirmesine göre şu anda Türkiye’nin notunun üzerinde ‘yatırım yapılabilir seviye’ üzerinden borçlanıyor. Bu da yakın zamanda Türkiye’nin de bu notu alabileceğinin en önemli işareti. 2013 yılı içinde bu notun alınmasını çok olası görüyorum.

"YAŞANAN YÜKSELİŞ KÖPÜK DEĞİL, TEMELİ VAR"
PRİMLER HEMEN UÇUP GİTMEZ

“Son dönemde gelinen seviyeler itibarıyla iskonto oranları azaldı hatta sıfırlandı. Hisse değerlemeleri üzerinde belli primler oluştu. Ama bu yükselişleri köpük olarak değerlendirmiyorum. Çünkü köpük üflediğinde uçar gider. Bu primler, global likidite ortamı devam ettiği sürece hemen uçup gidecek şekilde değil.~

YABANCI ALIMLARI SÜRECEK
Düşük faiz ortamı devam ettiği sürece yüksek değerlemeler olacak. Yani yüksek değerlemelerin belli bir temeli var. Bu nedenle yabancı yatırımcı alımları devam edecektir. Ama faizin aşağı gitme, borsanın yükselme potansiyeli azaldı. 2012 yılı aylık bazda yabancı alımlarına bakıldığında da alımların devamlılığını görüyoruz. Bu alımlar azalsa da devam edecektir.”

İMKB'DEKİ RİSKLER VE FIRSATLAR NELER?
RİSKLER


- Değerlemelere büyük ölçüde olumlu beklentiler yansıdı.
- Yükselişler hacimli değil.
- Gelişen borsalara göre iskonto farkı oradan kalktı.
- Brezilya, Rusya gibi emtia ağırlıklı borsalar ön plana çıkabilir.
- Piyasaların kısa vadede fiyatlayabileceği olumlu beklenti kalmadı.

FIRSATLAR
- Faiz getirileri düşük, İMKB gibi gelişen piyasalar önemli bir alternatif.
- Temettü verimi yüksek hisseler cazibesini koruyor.
- Likidite bolluğu ile birlikte yabancı sermeye gelmeye devam ediyor.
- Orta-uzun vadede ‘yatırım yapılabilir seviye’ notu fiyatlanıyor.
- İMKB’de ağırlığı yüksek bankalar hâlâ çok güçlü bilançolara sahip.



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz