Yeni dalga heyecanı

2017’de uygulamaya geçilecek otomatik katılım, BES’i kökten değiştirecek...

11.11.2016 16:19:090
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni dalga heyecanı
Bireysel emeklilik sistemi, devlet katkısıyla güçlü bir sıçrama yapmıştı. Ancak sistem, yılbaşından itibaren yavaşlamaya başladı. Devlet katkısı sonrası sisteme dahil olan müşterilerin üçüncü yılını doldurarak çıkması bu yavaşlamanın nedeniydi. Ancak şimdi otomatik katılımın, BES’te ikinci bir büyüme dalgasını getirmesi bekleniyor. Ziraat Emeklilik Genel Müdürü Emin Çubıkcı’nın “Otomatik katılımla 2017 yılında, 2013’te devlet katkısı uygulamasıyla yakalanan ivmeye benzer bir artış yakalanmasını öngörüyoruz. Bu defa katkı payı artışına nazaran katılımcı sayısındaki artış daha yüksek oranda olacak” sözleri de bu beklentiyi doğruluyor. 1 Ocak 2017’de yürürlüğe girecek olan otomatik katılım, emeklilik sisteminde tüm kuralları değiştirecek. 45 yaş altı tüm çalışanların zorunlu olarak sisteme girmesini şart koşan otomatik katılımla Peppers&Rogers Group Türkiye Genel Müdürü Selim Uçer’in de değindiği gibi 3 yıl içinde katılımcı sayısında yüzde 50 büyüme yakalanması olası. Willis Towers Watson Türkiye Direktörlerinden Evrim Köksal Arkut, bu yeni ortamda emeklilik şirketlerinin büyüme planlarının dramatik olarak değişeceğini öngörüyor. Emeklilik şirketlerinin yöneticileri de otomatik katılımı fırsata dönüştürmek için tüm iş planlarını yeniden kuruyor.
KAÇ KİŞİ GİRECEK?
Otomatik katılımla ilgili ayrıntıların yılbaşına kadar alt mevzuatlarla netleştirilmesi bekleniyor. Burada en önemli nokta, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek otomatik katılıma katılacak iş yerlerinin çalışan sayısı olacak. Emin Çubıkcı’ya göre, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açıklanan verilerle Türkiye’de halen kamu ve özel sektörde çalışanlardan 45 yaş altında olan ve BES’e dahil olmayan çalışanların sayısı otomatik katılım kapsamında 7-10 milyon kişiyi buluyor. Anadolu Emeklilik Genel Müdürü Uğur Erkan, daha geniş bir perspektiften bakarak 45 yaş altında 13 milyon çalışanın kademeli olarak sisteme katılacağını ve her yıl iş hayatına başlayan yaklaşık 800 bin kişinin de sisteme dahil olacağı tahmin ediyor. Erkan, “2016’da pilot çalışma gerçekleştirildi ve çalışanların yüzde 99’u sistemde kalmayı tercih etti” diyor. Evrim Köksal Arkut, toplamda 14 milyondan fazla kişinin otomatik katılımla birlikte sisteme dahil olmasını bekliyor ve “Ancak bu sayıya ilk yıl içinde değil, aşamalı olarak ulaşılacağı öngörülüyor” diyor. Ancak otomatik katılımla sisteme girenlerin 2 ay sonra cayma hakkı olması nedeniyle kaçının kalacağını tahmin etmek oldukça güç. Fiba Emeklilik Genel Müdürü Ömer Mert, “Kademeli olsa dahi 3 yıl içinde 14 milyon kişinin otomatik katılım kapsamına gireceğini düşünüyoruz. Ancak ne kadarının cayma hakkını kullanacağı kritik. En kötü senaryoyla yüzde 30’u cayma hakkını kullanmasa bile yani yüzde 70’i sistemde kalsa yaklaşık 4 milyon ilave sözleşmeden bahsediyoruz ki bu çok ciddi bir rakam. Yapılan projeksiyonlarda da 10 yıl için 100 milyar TL ilave fonun gelmesi bekleniyor” diyor.~ARTI YÜZDE 25 BÜYÜME
Emeklilik şirketi yöneticileri, 2017 yılında otomatik katılıma 250 ya da 100’ün üzerinde olan çalışanı olan şirketler ve tüm kamu personeliyle başlanacağını öngörüyor. 3 yılda da tüm şirket çalışanları bu sisteme dahil edilecek. Bu da bugün BES’te 6 milyon üzerinde olan katılımcı sayısının 2020’ye dek iki katına çıkması anlamına geliyor. Bu yeni fırsat, tüm emeklilik şirketlerine büyüme planlarını yeniden kurgulatıyor. Bugün 10 milyar TL fon büyüklüğü ve 1 milyona yakın katılımcı sayısına ulaşan Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik’in genel müdürü Taylan Türkölmez, “Önümüzdeki 3 yılda yıllık yüzde 20-25 büyüyerek 2020 yılına kadar otomatik katılım olmaksızın 20 milyar TL’ye ulaşmayı hedefliyorduk. Otomatik katılımla eğer katılımcılarda uzun vadeli teşviklerle sistemde kalma yönünde davranış yaratabilirsek bir yüzde 20-25 daha fazla büyümeyi sağlayabiliriz. 2017 yılında otomatik katılıma dahil olması gereken 4-6 milyon çalışan olacağından bizlerin de 500 bin ila 1 milyon katılımcıyı sisteme dahil edeceğimizi öngörüyoruz” şeklinde konuşuyor. BNP Paribas Cardif, otomatik katılımı yönetimde öncelikli gündem haline getirerek orta vadede katılımcı sayısını 500 bine ve fon büyüklüğünü 2 milyar TL’ye ulaştırmayı hedefliyor. Ziraat Emeklilik Genel Müdürü Emin Çubıkcı, “Kamu ve özel iş yerlerinde 45 yaşın altında çalışanlar sisteme topluca dahil olacağından, kanunda yer alan düzenlemeler kapsamında faiz hassasiyeti olan katılımcıların da beklentilerini karşılayacak yeni ürün ihtiyaçları dahil tüm alt yapı ve operasyonel iş süreçlerimizin gelişim alanlarını tespit ettik” diyor.
YENİ BÜYÜME PLANLARI
Sektördeki diğer oyuncular da mevzuatlarla netleşecek oyuna göre planlarını gözden geçiriyor. Bugüne kadar bireysel satış yapılan sistemde, artık kurumsal satışlar öne çıkacağı için şirketler, satış ve sonrası departmanlarını ve banka kanallarını yeniden kurguluyor. Bu mantıkla Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Uğur Erkan, “Halihazırda iş yeri bazlı emeklilik sözleşmelerinin büyüklüğü sınırlı, sektörün büyük bir bölümünü ferdi katılımcılar oluşturuyor. Yeni sistemle iş yeri bazlı katılımlar yoğunlaşacak. Şirketimiz gruba bağlı sözleşme kategorisinde pazar lideri. Otomatik katılım dahilinde oluşacak yeni kurumsal pazarda, en rekabetçi ürün yapısı ve hizmet seviyesiyle konumumuzu sürdürmeyi planlıyoruz” diyor.
Metlife Emeklilik Genel Müdürü Deniz Yurtseven, ana iş ortakları DenizBank ile ilişkisi olan kurumsal müşterilere en etkin şekilde ulaşmak ve kendilerini anlatmak üzere çalışmalarını hızlandırdıklarını aktarıyor. Katılım Emeklilik’in de benzer bir stratejisi bulunuyor. Şirketin genel müdürü Ayhan Sincek, “Kurucu bankalarımız Kuveyt Türk ve Albaraka Türk’ün güçlü kurumsal müşteri ağı mevcut, onlara otomatik katılım için uygun bir emeklilik planı sunmak ve güçlü kurumsal işbirlikleri kurmak için gerekli adımları hızla atıyoruz” diye konuşuyor. Fiba Emeklilik Genel Müdürü Mert, cayma hakkı nedeniyle gelecek planı yapmanın zorlaştığı konusunda da uyarıda bulunuyor: “Planımız bankalarımız, acentelerimiz ve 3’üncü parti ortaklarımız üzerinden çalışarak bu kapsamdaki müşterilere hızlıca ulaşıp pastadan olabilecek en büyük payı almak. Ancak özellikle asgari brüt ücretli çalışanların ne kadarının sisteme devam edeceği merak konusu. Türkiye’nin yüzde 20’lik gelir diliminin yüzde 60’ının borçlu yaşadığını düşünürsek devlet desteğinin ne kadar etkili olacağı soru işareti.”
KÂR HESAPLARI KARIŞACAK
Otomatik katılımla sektörde beliren bir soru da mevcut katılımcılardan eski hesaplarını kapatıp yeni sisteme geçenler olacak mı? Bu konuya Emin Çubıkcı, şöyle bir açıklama getiriyor: “Mevcut portföyümüzün 30’u otomatik katılım kapsamında potansiyel konumunda. 1 Ocak 2017’den önce sözleşmesi bulunan katılımcıların hangi koşullarda katkı payı ödemeye devam edeceği belirlenecek. Her iki sözleşmesine katkı payı ödemek suretiyle birikim yapmak isteyen katılımcılar olacağı gibi otomatik katılım kapsamındaki sözleşmeyle devam edecekler de olacaktır” diyor. Ama net olan şu ki otomatik katılım emeklilik şirketlerinin kâr hesaplarını karıştıracak. Evrim Köksal Arkut, bunu şöyle açıklıyor: “Otomatik katılımda sadece fon işletim kesintisi olacağı düşünülüyor. Bu nedenle ilk etapta kâr marjlarının daralmasını bekliyoruz. Ama katılımcı sayısı hızla artacağından kârlılık, şirketlere göre farklılık gösterecektir. Banka bağlantısı veya kurumsal satış kanalı güçlü olmayan şirketler için düşük kâr marjları zorlayıcı olabilir” diyor. Fiba Emeklilik Genel Müdürü Ömer Mert de aynı fikirde: “Eskiden 1 kişi için satış yapılmaya çalışılırken şimdi 100 kişi ya da 10 bin kişi için el sıkışacaksınız. Gerçi mevcutta da dağıtım kanalı içinde banka olan şirketler daha şanslıydı ama yeni durumla bu fark daha çok açılmış olacak. Emeklilik şirketleri açısından özellikle gelirlerin çok kısıtlı olacağı bir ürün yapısı olacağından ve başlarda fon tutarı da düşük olacağından kârlılık ve finansal anlamda zorlayacak bir dönem.” Taylan Türkölmez, bu dönemde banka kanalı yaygın olan ve kurumsal müşteriler portföyü güçlü olan şirketlerin avantajlı olacağını düşünüyor.~LİDER DEĞİŞİR Mİ?
İŞTAHLARI BELİRLEYECEK
EY Türkiye ortaklarından Levent Atakan, farklı bir noktaya dikkat çekiyor: “Asıl önemli olan, emeklilik şirketlerin ne kadar bu sisteme dahil olma arzusu olacak. Kanun uyarınca zorunlu BES kapsamındaki emeklilik planlarında fon işletim gider kesintisi dışında bir kesinti yapılamıyor. Yani belli portföy büyüklüğe erişmiş para kazanmaya başlamış bir BES şirketi için otomatik katılım, getirisi düşükte olsa büyüklük ekonomisi açısından yatırım yapabilecek bir alan olabilir. Ancak burada kârlı/ kârsız portföylerin karışmasıyla getirisi düşük veya yüksek müşteriler durumu oluşacak ki şirketlerin yönetmesi için zor bir durum. Otomatik katılım, yeni sektöre giren bir BES şirketi için de ciddi altyapı yatırımı ve sorumluluk ama düşük getiri demek. Yani BES sistemine dahil olacak büyük bir portföyü olabilir, ancak bunun aynı ölçüde BES şirketlerine katkı sağlaması pek mümkün olamayabilir.”
BÜYÜKLER DAHA DA BÜYÜR Otomatik katılımın sektörde sıralamayı değiştirmesi mümkün mü? Burada sistemin yöneticileri, kamu tarafındaki otomatik katılımla kamu bankaların iştiraki olan emeklilik şirketlerinin daha hızlı büyüyebileceğine dikkat çekiyor. Willis Towers Watson Türkiye Direktörlerinden Evrim Köksal Arkut, şunları söylüyor: “Otomatik katılım BES’in liderlerini değiştirmekten çok vurgulayabilir. Bu kadar çok katılımcıya hizmet sunabilmesi ve bu denli büyük bir değişikliğe adapte olabilmesi için şirketin kapasitesinin de büyük olması gerekiyor. Dolayısıyla büyük şirketler daha da büyüyecek. Banka destekli ve mevcutta büyük bir müşteri tabanı bulunan ya da kolay ulaşabilecekleri niş alanlarda etkin bir pazarlama stratejisi geliştirebilen, teknolojik ve İK altyapısı hazır şirketler daha avantajlı konumda.”

CEMAL KİŞMİR / BNP PARIBAS CARDIF CEO
“ÖNCELİKLİ KONUMUZ HALİNE GELDİ”
500 BİN KATILIMCI
Otomatik katılımın yasalaşmasıyla birlikte tüm süreçlerimizi gözden geçiriyoruz. Yasanın çıkmasıyla birlikte tüm birimlerimizde bir aksiyon planı oluşturmak üzere harekete geçtik. Yasada henüz netleşmeyen konuların yönetmeliklerle detaylandırılmasıyla hızlıca harekete geçeceğiz. Otomatik katılım, öncelikli konumuz haline geldi. Orta vadede katılımcı sayımızın 500 bine, fon büyüklüğümüzün ise yaklaşık 2 milyar TL civarına ulaşmasını bekliyoruz.
MARİFET FONDA DEĞİL Bu kadar desteklenen bir sistemde, yasa kapsamındaki katılımcıların sistemde uzun süre kalarak emeklilik hakkı kazanmaları gerçekten iyi anlatılmalı. Otomatik katılımla birlikte emeklilik şirketleri arasındaki temel ayrıştırıcı unsur hizmet kalitesi olacak. Düzenleme gereği tüm şirketlerin aynı fonları kullanacak olmaları nedeniyle fon yönetiminde farklılaşmak mümkün olamayacak. Şirketlerin önem vermesi gereken konu işverenlere daha iyi danışmanlık hizmeti vererek süreçleri kolaylaştırmak, ardından da müşteri tutundurma faaliyetleri olmalı.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz