Sigortada Yeni İş Yok

Mehmet Aydoğdu / Güneş Sigorta Genel Müdürü    Güneş Sigorta Genel Müdürü Mehmet Aydoğdu, sektörde savaş nedeniyle bir olumsuzluk yaşanmadığını söylüyor. Ona göre, savaş çok uzun sürerse...

1.04.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Mehmet Aydoğdu / Güneş Sigorta Genel Müdürü  
 
Güneş Sigorta Genel Müdürü Mehmet Aydoğdu, sektörde savaş nedeniyle bir olumsuzluk yaşanmadığını söylüyor. Ona göre, savaş çok uzun sürerse, ekonomi, dolayısıyla sigortacılık da etkilenecek. Ardından da zaten işlerin iyi gitmediğinden yakınıyor. Ve hemen ekliyor: “Yeni iş yok denecek kadar az oluyor. Özellikle ekonomiyle direkt bağlantılı branşlarda, geçmiş yıllarda olduğu gibi şu anda da hareket yok” diyor  
 
Sigortacılık, riskleri, karışıklıkları sevmeyen bir sektördür. Ortaya çıkacak yeni riskler, bu sektörde maliyetleri artırır, şirketleri zora sokar. ABD’de yaşanan 11 Eylül’den sonra sigorta şirketlerinin uğradığı büyük kayıplar da bunu açıkça ortaya koyuyor. Doğal olarak savaşla birlikte sigortacılık sektörünün durumu yeniden gündeme geldi. Herkes, “Sektör savaştan etkilendi mi?” sorusunun yanıtını arıyor.  
 
Güneş Sigorta Genel Müdürü Mehmet Aydoğdu, savaşın sigorta sektörüne şu ana kadar herhangi bir etkisi olmadığını hatırlatıyor. Önümüzdeki dönemde de fazla etkilenmesini beklemiyor. Savaşın kısa sürmesi halinde sektörün kendi dinamikleri içinde hareket edeceğini söylüyor. Uzamasının ise, hem iyi hem de kötü yanları olduğunu belirten Mehmet Aydoğdu, görüşlerini şöyle anlatıyor:  
 
“İyi yanı, savaş nedeniyle deniz ve hava taşımacılığından alınacak ek primler, sektörün yeni bir gelir elde etmesine neden olacak. Kötü yanı ise ekonomik durgunluk nedeniyle özellikle kasko, mühendislik ve nakliyat branşları olumsuz etkilenecek.”  
 
Mehmet Aydoğdu, savaşın sigorta sektörüne etkilerini, reasürans piyasalarındaki son durumu ve beklentilerini Capital’e anlattı:  
 
Uzun zamandır piyasaların gündeminde önemli yer tutan ABD-Irak savaşı mart ayında başladı. Şu ana kadar savaşın sigorta sektörüne nasıl bir etkisi oldu?  
 
Aslında şu ana kadar herhangi bir etkisi olduğunu söyleyemeyeceğim. Hatta kısa süreli bir savaş olması halinde, ekonominin de, sigorta sektörünün de çok fazla etkilenmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü, sigorta sektörü ekonomiyle birebir bağlantılı.  
 
Özellikle şu aşamada ABD-Irak savaşının Türk sigorta sektörüne olumsuz bir etkisi olacağını hiç zannetmiyorum. Bunun en büyük nedeni, karada olan ya da yerleşik olan mallar için, yani fabrika, işyeri ya da ev gibi sigorta teminatı altına alınabilen yerlere, savaş teminatı verilmemesi.  
 
Savaş teminatı, sadece deniz ve hava taşımacılığında geçerli. Deniz ya da hava yoluyla savaş bölgelerine giden araçlardan cüzi miktarda bir prim alınıyor. Ayrıca, bu araçlarla taşınan emtialardan da yine cüzi miktarda savaş teminatı talep ediliyor. Bunun dışında savaşla ilgili herhangi bir teminatlandırma durumu yok.  
 
Yani Türkiye’den Suudi Arabistan’a mal sevkıyatı yapılacaksa, bu durumda sigorta şirketi, hem yükü taşıyan araç hem de mal üzerinden cüzi miktarlarda ek prim alınıyor. Aynı şekilde, Körfez’den Türkiye’ye getirilen petrol tankerleri için de savaş riski nedeniyle ek pirim alınması gerekiyor. Bu nedenle savaşın kısa sürmesi halinde, sigorta sektörüne olumsuz anlamda çok fazla etkisi olacağını zannetmiyorum.  
 
Peki savaşın uzun sürmesi sigorta sektörünü nasıl etkileyecek? Bu gelişmeleri dikkate alarak, sektör genelinde önlemler alınmaya başlandı mı?    
 
Savaşın 6 ay ya da daha uzun sürmesi, dünyadaki tüm ekonomik dengeleri alt-üst edecektir. Bunun etkilerini Türk ekonomisi üzerinde de göreceğiz. Zaten ülke olarak oldukça zor günler yaşıyoruz. Buna bir de savaşla ilgili olumsuz gelişmeler eklendiğinde, sigorta sektörü de kaçınılmaz olarak kötü etkilenecektir. Çünkü, ekonomiyle direkt bağlantılı olan branşlardaki prim üretimi ciddi şekilde düşecektir.  
 
Bunun yanı sıra, savaşın uzun sürmesi, sigorta sektörüne olumlu yönde etki de yapabilir. Çünkü, az önce bahsettiğim, deniz ve hava taşımacılığı için alınan ek primler, artı bir gelir de oluşturacaktır.  
 
Deniz ve hava taşımacılığında savaş teminatı için alınan ek primler neye göre belirleniyor? Şu andaki oranlar hakkında bilgi verir misiniz?  
 
Bu primler çok değişken. Haftalık bazda belirleniyor. Bunu da Londra’da bulunan, deniz, hava ve emtia sigortaları için oluşturulan komiteler yapıyor. Bu komiteler, her hafta toplanıyor. Piyasaların durumu inceleyerek haftalık olarak bir fiyat saptıyorlar. Bu fiyat, dünyadaki tüm sigorta şirketlerine bildiriliyor. Yapılan işlemler de tamamen bu fiyatlar üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu da sigorta primlerine ilave prim olarak yansıyor.  
 
Bu ilk bakışta olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak, alınan riskler de son derece büyük. Bu nedenle artıları da eksileri de var diyebilirim.  
 
Savaş nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yer alan sigortalılardan teminat artırımı yönünde istekler geldi mi?  
 
Bize bu yönde gelen talep olmadı. Zaten daha önce söylediğim gibi, kara üzerinde, yerleşik olan fabrika ya da ev gibi ürünlere savaş teminatı verilmiyor. Bu nedenle, örneğin, Şanlıurfa ya da Malatya’da yer alan bir fabrikanın ekstra savaş teminatı alması mümkün değil. Bir şirket, “Savaş çıktı, riskli bölgedeyim. Sigorta şirketindeki teminatımı artırayım” diyemez.  
 
Çünkü, dünya genelinde hareketsiz olan sigorta konularına savaş teminatı verilmez. Hatta savaş nedeniyle zarar görmesi halinde, teminat dışı değerlendirilir. Bugün Irak’ta da hareketsiz olan her şey savaş teminatı dışındadır. Savaşta zarar görmesi halinde de sigortadan herhangi bir para alamaz.  
 
Ancak, sigorta sektöründe hareketsiz olan mallar için de savaş teminatı olsaydı, o zaman söz konusu bölgelerdeki müşterilerimizden de bu yönde istekler gelebilirdi. Teminatlarını mümkün olduğunca artırmaya çalışırlardı.  
 
Türkiye’de sigorta konusu halihazırda çok gelişmiş değil. Bu nedenle riskini saklayan ya da eksik sigorta yaptıran işletmeler olduğunu duyuyoruz. Onlardan savaş adı altında olmasa da yeni riskleri teminat altına alma yönünde istekler geldi mi?  
 
Aslında, son birkaç yıl öncesine kadar söylediğiniz doğruydu. Ancak, şimdilerde özellikle sanayi kuruluşları eskisi gibi eksik sigorta yoluna başvurmuyor. Mutabakatlı sigorta yapıyor. Bu durumda da riskler gerçek teminat altına alınmış oluyor. Dolayısıyla, böyle bir talebin gerekçesi olması lazım.  
 
Örneğin, “Bölgede terör olayları arttı. Bu nedenle bu riski de teminat altına almak istiyorum” gibi... Çünkü, sigorta şirketinin, daha önce değerini verdiği bir mal için, ek teminat vermesi söz konusu olmaz. Bu nedenle böyle taleplerin arkasında da başka niyet aramak gerekir diye düşünüyorum.  
 
2001 yılındaki mali krizde sigorta sektörünü en çok etkileyen konuların başında reasürans piyasaları gelmişti. Şu anda durum nasıl? Maliyetlerin yükselmesi söz konusu mu?  
 
Şu anda reasürans piyasalarında değişen bir şey yok. Her şey normal sürecinde devam ediyor.  
Bunun değişmesi için de en azından 1-1,5 aylık bir sürenin geçmesi gerektiğini düşünüyorum.  Zaten bu sürenin sonunda da savaşın sigorta sektörüne olumlu ya da olumsuz etkilerinin ortaya çıkması mümkün olacaktır.  
 
Olumlu etkisi, az önce de bahsettiğim gibi, kara ve deniz taşımacılığında alınan ek primlerden kaynaklanacaktır. Olumsuz etkisi ise savaşın uzun sürmesi ekonomilere zarar verecek, dolayısıyla yatırım duracaktır. Bu da sigortaya konu olacak yeni ürünlerin ortaya çıkmamasına neden olacaktır. Şu anda bunları kestirmek çok zor.  
 
Siz savaşın etkileri konusunda tahmin yapmak istemeseniz de, 2003 yılında sigorta sektöründe nasıl bir gelişme bekliyorsunuz?  
 
Aslında, 2003 yılında daha çok prim üretimi gerçekleştirmek istiyoruz. Tabii bu da ülkenin ekonomisi ve enflasyonla doğru orantılı. Amacımız, enflasyonun üzerinde prim üretimi gerçekleştirmek. Ancak, şu anda ekonomi son derece durgun. Yatırımlar askıya alınmış durumda. Bu durumda yeni iş yok denecek kadar az oluyor. Özellikle ekonomiyle direkt bağlantılı branşlarda, geçmiş yıllarda olduğu gibi şu anda da hareket yok.    
 
“NAKLİYAT, MÜHENDİSLİK VE KASKO’YA DİKKAT!”  
 
Bir taraftan ekonomik durgunluk diğer taraftan savaş riski. Sigorta sektöründe bu süreçten en fazla etkilenecek branşlar hangileri?
 
 
Savaş çok uzun sürer ve ekonomimize de dolaylı etki yaparsa, tabii ki sigorta sektörü de olumsuz etkilenir. Bundan en fazla etkilenecek branşlar da otomobil (kasko), mühendislik ve nakliyat olacaktır. Çünkü, bunlar ekonomiyle direkt bağlantılı branşlar. Son iki yıldır da bu branşlarda ciddi sorunlar var. Yani ekonomi kötüyken, kimse otomobil almak istemiyor. Bu direkt olarak kasko branşını etkiliyor.  
 
Yatırımların askıya alınması mühendislik branşını sekteye uğratıyor. İthalatın azalması nakliyat branşındaki prim üretiminizin düşmesine neden oluyor. Bunların yanı sıra, gelirin düşmesi nedeniyle, ferdi kaza ve sağlık sigortalarında da prim üretiminin azalması gündeme geliyor.  
 
Ancak, savaşın kısa sürmesi halinde bu branşlarda da normal trend devam edecektir. Uzun sürerse ki, bu kesinlikle düşünmek istemediğim bir konu, ülke olarak yaşadığımız sıkıntılara yenileri eklenecektir. Ekonomide bundan olumsuz etkilenecektir. Sigorta sektörünü de ekonomiden bağımsız düşünmemiz mümkün değil. Hareket olduğunda bizde hareketleniyoruz, ama ekonomi durunca doğal olarak biz de olumsuz etkileniyoruz.  
 
 
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz