Yabancılar kanser tedavisinde de Türkiye'yi seçiyor

Sağlık turizmi deyince akla saç ekim operasyonları gelse de artık kanser hastaları da tedavi için Türkiye’yi tercih ediyor.

21.12.2022 15:07:360
Paylaş Tweet Paylaş
Yabancılar kanser tedavisinde de Türkiye'yi seçiyor

Sağlık turizmi deyince akla saç ekim operasyonları gelse de artık kanser hastaları da tedavi için Türkiye’yi tercih ediyor. 2023’te sağlık turizmini hacminin 10 milyar dolara hasta turistlerin sayısınınsa 1 buçuk milyona ulaşacağı öngörülüyor.

Uzmanlara göre kanser,  önlenebilir; doğru yaklaşılırsa da kolaylıkla tedavi edilebilir. Öte yandan kanser çalışmalarından elde edilen bulgular, uzmanların girişimleriyle sağlık turizmi alanına da katkı sağlıyor. Öyle ki 2023’te Türkiye’de 1 buçuk milyon sağlık turisti ve 10 milyar dolar sağlık turizmi geliri hedefleniyor. Doğru adımlarla, bu rakamlara kanser tedavilerinde de anlamlı katkılar sağlayabileceğini belirten Bahçeşehir Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrin Pehlivan’a göre, kanser çalışmalarının gelecekte paradigması değişecek ve Türkiye de bu değişime ayak uydurmak zorunda. Hastalarının yaklaşık yüzde 30’unu yabancı hastaların oluşturduğunu belirten Pehlivan, “Çünkü Avrupa’da  maliyet analizi yapılıyor ve tam kür şansı yoksa hastaya pek çok tedavi verilmiyor” diyor. Devlet üniversitesi, vakıf üniversitesi ve özel sağlık gruplarının ardından çalışmalarını kendi kliniği BP Klinik’te sürdüren radyasyon onkolog Prof. Dr. Berrin Pehlivan, onkolojide yaşanan önemli gelişmeleri şöyle anlattı:

KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ

 “Onkolojinin bir ekip işi olduğuna inanıyorum. Diyetisyen, psikolog, hemşire ve diğer özel uzmanlardan bir kişi bile eksik olunca sonuca gitmenin riskli olduğunu gördüm. Tek odağımız hastalıkları tedavi etmek değil; sağlıklı kalabilmek ve yaşam konforu olan bir sürece dahil olmak için yapılacaklar da önemli.

Koronavirüs ile gördük; dünya artık sağlıksız olanı sevmiyor. 21’inci yüzyılda, mühendislikten pazarlamaya, turizmden hizmet sektörünün diğer kılcal damarlarına, modadan çok uzağına tıp bilimine kadar her çözüm, kişiye ve kişisel koşullara göre aksiyon almayı gerektiriyor. 21. yüzyıl bilim ve teknolojisinde tek bir hekimin her şeyi bilmesinin mümkün olmadığını, pek çok disiplinin bir araya gelerek kişinin yaşamı hakkında karar vermek gerektiğini biliyoruz. “Hasta olmamak mümkün’ ve ‘kişiye özel sağlık, kişiye özel onkoloji’ mottolarıyla yola çıktık. Sadece kanser hastalarında değil, sağlıklı yaşam dizaynı yaparken de farklı disiplinlerden oluşan danışman hekim kadrolarımız bulunuyor.

Enteresan olan hastalarımızın yaklaşık yüzde 30’u yabancı. Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Libya en çok hastanın geldiği ülkeler.

“PROTONTERAPİ TÜRKİYE’YE GELMELİ”

Dünyada uygulanıp Türkiye’de yapılamayan bir tedavi var. Protonterapi, radyoterapinin daha az yan etkili bir uygulanma şekli. Geleneksel radyoterapi yaparken kullandığımız X-ışını vücuda yönlendirildiğinde bir giriş ve çıkış dozu vardır ve yolu üzerindeki tüm normal dokuyu da ışınlar. Protonterapinin ise bir giriş dozu var, ancak tüm enerjisini tümöral doku içerisinde bırakır ve tümörlü doku sonrasındaki normal dokuya herhangi bir zararı yoktur. Bu sebeple doz artımına duyarlı tümörlerde normal dokulara zarar vermeden daha yüksek doza çıkabilme olanağı sağlar. Ayrıca yan etkileri azalttığı için radyoterapiyle birlikte eş zamanlı tedaviler daha güvenli kullanılabilir ki bunun da anlamı artmış tedavi etkinliğidir. 2021 yılı sonu itibarıyla tüm dünyada yüz civarındaki merkezde, yaklaşık 200 bin hasta tedavi edildi. Ancak ülkemizde henüz bulunmuyor. Protonterapiyi mutlaka Türkiye’ye getirmeliyiz.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz