Uzmanlar, makasın yeniden açılması için “verimliliğe” işaret ediyor...
Özlem Aydın Ayvacı
Capital Ocak 2022 sayısından
Bugün artık pek çok sektörde 100 TL’lik ciro yaratmak için oluşan giderde sınırlar iyice zorlandı. Örneğin gayrimenkulde bundan sadece 2 yıl önce 100 TL’lik gelir için 7 TL gider oluşurken, bu rakam 2021’de 70 TL’ye çıktı. Aynı süre zarfında ev tekstilinde gider 10 TL iken 92 TL’ye, kasko sigortasında 70 TL iken 120 TL’ye çıkmış durumda. Alkolsüz içecek, lüks mobilya, temizlik kağıdı gibi kategorilerde de gelir gider makasındaki müthiş daralma dikkat çekiyor. Uzmanlar, makasın yeniden açılması için “verimliliğe” işaret ediyor.
Sompo Sigorta CEO’su Recai Dalaş, bundan sadece birkaç ay önce oto sigortalarında her 100 TL’lik prim gelirine karşılık 107 TL maliyet oluştuğuna dikkat çekti. “Yani sektörde teknik kârlılıkta her 100 TL’lik prim yazıldığında 7 TL’lik zarar ediliyor” diye konuştu. Sektörde bileşik oran en az 100 olursa zarar edilmeyeceğine de dikkat çekti. Şu an sektörün ana gündemi, büyüme değil kârlılık. Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız da kur artışı ve enflasyonla yedek parça, makine ve teçhizat fiyatlarındaki artış nedeniyle kasko sigortalarında gelir-gider makasının daraldığını belirtiyor. Yıldız, “Son dönemdeki kur ve enflasyon artışları nedeniyle sektörde hasar prim oranları ciddi yükseldi. Muhtemelen 2021’in sonunda 100 TL’lik prim üretimindeki gider 110-120 hatta 130 TL’lere gelecek. Bu oran kaskoda 2 yıl önce 100’e 70’ti” diye anlatıyor. Yıldız, hem yedek parça fiyatlarının belirsizliğinin hem ortalama hasarın 3 kat artmasının kasko sigortacılığında 2022’yi oldukça zor bir yıl haline getirdiğini vurguluyor ve şöyle diyor: “Ortalama bir kasko hasarı 5-6 bin TL’den 15 bin TL’ye çıktı. 2022’de fiyat artışları nasıl olacak, vatandaş nasıl tepki verecek belli değil. Yedek parça fiyatları Euro ile oluyor. Kurun nerede olacağı önemli. Kasko, geleneksel olarak kârlı bir alanken şu an kârsız bir alana döndü. Sektörde yaklaşık 6 milyon poliçe var. Yeni dönemde poliçe bedeli iki katına çıkabilir. Eskiden hasarsızlıkta poliçe indirimleri olurken bu yıl kur kaynaklı doğal bir artış olacak.” Sadece sigortada değil tekstilden kağıda ambalajdan içeceğe pek çok sektörde gelir-gider makasının daraldığı görülüyor.
FİYAT ARTIŞI YETMEDİ
Özellikle hızlı tüketim ürünleri sektöründe tüketiciler fiyata çok duyarlı. Bu nedenle üreticiler çoğu zaman maliyetlerine yansıyan artışları etiketlere yansıtmakta daha çekimser kalabiliyor. Bu sektörlerden biri de temizlik kağıdı. Lila Group CEO’su Alp Öğücü, temizlik kağıdı sektöründe artan maliyetlerin brüt marjı tamamen ortadan kaldırdığını söylüyor ve şöyle açıklıyor: “2020 yılı maliyetlerine göre 2021 yılının ilk 10 ayında yüzde 60 maliyet artışı varken, fiyat artışı yüzde 50 düzeyinde oldu. Bu da marjın daralmasına neden oldu. 2021’in son 2 ayında ise kur yükselişine bağlı olarak öngörülerin çok dışında bir maliyet artışı yaşandı. Maliyet, ilave olarak yüzde 40 kadar artarken, fiyat yüzde 15-20 aralığında yükselince, brüt marj tamamen ortadan kalktı, sermaye kur artışı karşısında eridi.” Temizlik kağıdı, üretim süreçlerinde hammadde açısından yüzde 100 dışa bağımlı. Dolayısıyla kurda yaşanan yükselişle birlikte artan en temel maliyet kalemleri hammadde, enerji ve özellikle pandemiyle yükselen navlun fiyatları oldu. Öğücü, “Piyasaya sunduğumuz ürünün kalitesini korumak adına üretim ve hammadde kalemlerimize dokunmadık. Maliyetteki bu artışı yönetmek için operasyonel giderlerimizi gözden geçirdik. Hammadde gibi ürün bileşen listesinin temelini oluşturan kalemlerde yaşanan artışın kompanse edilmesi ancak tüketicinin ihtiyacını farklı şekilde karşılayan daha büyük paketlerle mümkün. Verimli lojistik çözümler uygulanınca da birkaç puanlık değişim mümkün olabiliyor” diyor.
İÇECEKTE DARBOĞAZ
İçecek sektöründe maliyeti büyük oranda etkileyen hammadde, ambalaj ve sarf malzemeleri, bakım malzemeleri gibi kalemlerin hepsi döviz olarak tedarik edilirken büyük kısmı ithal ediliyor. Türkiye’nin en büyük alkolsüz içecek üreticilerinden Oğuz Gıda’nın CEO’su Enes Örer, pandemi nedeniyle yaşanan tedarik sorunları da eklenince maliyetlerinin çok yükseldiğini anlatıyor ve şöyle devam ediyor: “Son 1 yılda sektör üretim yapamama noktasına geldi. Döviz kurlarındaki artışlarla gelir gider makası ters yönde ivme kazandı. 2019 yılı sonuna göre maliyet kalemlerindeki artış, ambalaj malzemesinde yüzde 234, hammaddede yüzde 162, girdi kalemleri ve kurlardaki artışın sonucu olarak içecekteki artış da yüzde 187 oldu. Böylece Aralık 2021’de 100 TL’lik gelire karşılık oluşan ürün maliyetimiz 125,68 TL’ye ulaştı. 2019 yılında 100 TL’lik gelire karşılık 90 TL maliyet oluşuyordu. İşletmelerin sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için kâr elde etmek gerekiyor. Gelir makasının kapanmasıyla sektörde darboğaz oluşacak. Bu darboğazdan planlı süreç yöneten işletmeler zararı en az hasarla atlatarak çıkabilecek. Çünkü dünyayı etkileyen bu krizden içecek sektörü özelinde etkilenmeme durumu söz konusu değil. Maliyet kalemlerini oluşturan malzeme alımlarımızı doğru miktarda ve doğru zamanda yapmaya çalışıyoruz.”
GIDADA JUST IN TIME BİTTİ
Gıdada brüt kâr marjının yüzde 20-40 arasında olması sektörde normal olarak kabul ediliyor. Ancak tedarik zinciri sorunları ve oluşan maliyet enflasyonu gıdada da dengeleri yerinden oynattı. Ajinomoto Türkiye CEO’su Sinan Altun, son 13 ayda ambalaj maliyetlerinin yüzde 150-250 arasında arttığını söylüyor ve “Hammadde ve ambalajın giderlerimizdeki oranı yüzde 60’a çıktı” diyor. Son 13 ayda hammadde maliyetlerinin de yüzde 80-120 arası arttığına dikkat çeken Altun, şöyle devam ediyor: “100 liraya sattığımız malın maliyeti her geçen gün artıyor. Yüzde 65-70 maliyet var. Marjlar her geçen gün düşüyor.” Peki gıda sektörü bu daralan gelir gider makasını nasıl açacak? Altun, hammadde alımında daha büyük oranlarda alım yaparak daha ucuza mal etmeye çalıştıklarını söylüyor. “Eskiden just in time yapardık şimdi stok yapıyoruz, stok maliyetine katlanıyoruz. Hem pandemi etkisi hem bu artışlar stoku zorunlu hale getirdi” diye konuşan Altun, ürün ve tüm operasyonda tedarik zincirindeki maliyetleri düşürmeye çalıştıklarını belirtiyor ve “Harcamaları kısıyoruz. Bir nevi sinekten yağ çıkarmaya çalışıyoruz. Üçüncüsü organizasyonu daha yalın bir yapıya çeviriyoruz, kademeler azalıyor” diyor.
OLUKLU MUKAVVA ZARAR GÖRECEK
Ankutsan Genel Müdürü Deniz Erdoğan, oluklu mukavva sektöründe 2 yıl önce her 100 TL’lik gelire karşılık ortalama 95-96 TL civarında olan maliyetin 2021’de 97-98 TL bandında hareket ettiğini belirtiyor. Erdoğan, bu durumun artan nakliye, hammadde ve enerji maliyetlerinin alım gücünün de düşüklüğüyle birlikte satış fiyatlarına net yansıtılamamasından kaynaklandığını söylüyor. Sektörde bu durumu nasıl yönetmeye çalıştıklarını ise şöyle anlatıyor: “Piyasa koşullarına göre dinamik kararlar alarak doğru fiyatlandırma stratejileriyle maliyetlerdeki artışın şirketimiz gelir tablosuna minimum düzeyde yansıması için çalışıyoruz. Gelir ve maliyet makasının kapanmasının sektördeki henüz ana hammadde entegrasyonunu sağlayamamış rakiplerimizin güç kaybetmesine yol açacağına dair görüşlerimiz mevcut. Bu durumun rekabet ortamını etkileyeceğini, dolaylı olarak sektöre zarar vereceğini düşünüyoruz. Makastaki farklılığı yönetebilmek ve rekabet avantajımızı koruyabilmek adına ana hammadde entegrasyon oranımızı artırmaya yönelik yatırımlar yapıyoruz.” Erdoğan, ayrıca dünyanın 65 ülkesine ihracat yaptıkları için döviz gelirleri sayesinde kur kayıplarını telafi etmeye çalıştıklarını söylüyor ve “Sektöre, piyasayı sıkı takip ederek ihracat hacmini artırmaya yönelik atılımların yapılması, stratejik tedarik zinciri yönetimi ve etkin gider yönetimi modellerinin uygulanması konusunda önerilerimiz bulunuyor” diyor.
HAMMADDEDE İTHAL SIKINTISI
Hazır giyimde sanayici, dolar ve Euro ile hammadde alıyor. Sektörün önemli ihracatçılarından Suteks’in yönetim kurulu başkanı Nur Ger, sektörde 100 TL gelir için 80 TL gider oluştuğunu açıklıyor. Bu rakamın daha önce 60 olduğuna değinen Ger, değişimi şöyle anlatıyor: “Sadece çalışan maliyetlerimiz TL. Onlar da yükseliyor. Döviz yükseldikçe enflasyon beklentisi artıyor. Maliyet ve girdi artışlarımız çok yüksek. Bu sorunu çözebilmek için biz de fiyat artırıyoruz. Müşterilerimizden alabildiğimiz kadar yüksek miktarda avans alıp alabileceğimiz en düşük maliyetle hammadde almaya çalışıyoruz.” AS Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Akkuş, hazır giyim sektöründe gelir maliyet makasında gelinen noktanın 100 TL gelire karşılık 120 TL maliyet olduğunu söylüyor ve 2019’da bu oranın 100’e 70 olduğunu belirtiyor. Akkuş, maliyetteki bu artışı uzun vadede dolar pozisyonu alarak yönetmeye çalıştıklarını belirtiyor ve “Gelir maliyet arasındaki makasın kapanması sektörde şirketlerin daha fazla hayatta kalamaması olarak önümüze geliyor. Bu makasta farklılıkları yönetmek için aldığımız siparişleri peşin ödemeyle almaya çalışıyoruz. Alınan siparişi dolar kuru olarak sabitlemek, banka kredisi kullanmamak, uzun vadeli üretim yatırımı yapmamak aldığımız diğer önlemler” diyor. Doğtaş Kelebek CEO’su İsmail Doğan, mobilya üretiminde kullanılan hammaddelerin de neredeyse tamamının dövize bağlı olduğunu belirtiyor. Doğan, “Bu kapsamda, artan maliyetlere karşı pozisyon almak, ürün – fiyat dengesini korumak hem üretici hem perakendeciler için en stratejik konu. Mobilya sektörünün ana girdi kalemlerini, aynı kalite seviyesinde yerli olarak üretmek zorundayız” diyor.
KATMA DEĞERE YÖNELİM ŞART
Kârsızlık sorunu yaşayan pek çok sektör, katma değerli üretime işaret ediyor. Cotton Box Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, ev tekstilinde makasın maliyet ayağında sürekli artış yaşanırken, gelir ayağında daralmanın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Turgut, “Her firmada ufak tefek farklılıklar olmakla birlikte sektörde her 100 TL’lik gelire karşılık 92 TL maliyet oluşuyor. Bu rakam 2019 sonunda 10 TL’ydi” diyor. Bu daralmanın yeterli öz sermayeye sahip olmayanların her geçen gün sektörden çekilmesine neden olacağını düşünen Turgut, şöyle devam ediyor: “Yapılacak şey çok net. Maliyet kalemlerinde ve üretim verimliliklerinde maksimizasyonu sağlamak ve bundan daha da önemlisi katma değerli ürünlere yönelmek, marka değeri oluşturabilmek.” Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı da bakır ve bakır ürünleri sektöründe gelir gider makasının daraldığına dikkat çekiyor. Makasın daha da daralmasını önlemek için önerilerini şöyle anlatıyor: “Katma değeri yüksek ürünler satılmalı. Hammadde, enerji, sarf ve işletme malzemeleri, ambalaj gibi giderlerin sürekli kontrol edildiği ve tasarruflu kullanıldığı bir üretim yapısı oluşturulmalı. Stoklar daha hızlı çevrilmeli ve satışa dönüşmeli. Finansal riskleri minimuma indirecek bir yapı oluşturulmalı.”
TARİHTE YAŞANMADI
Red Stone Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, bugün bitmiş bir dairenin hafriyattan girilen aynı özellikteki daireye göre daha ucuz olduğunu söylüyor. Artan maliyetlerin yeni inşaat yapımını zora soktuğuna değinen Başaran, “Tarihte yaşanmayan bir durum yaşıyoruz. Metrekare fiyatları 7-8 bine geldi. 100 liralık ciro için daha önce 70-80 TL’lik maliyet varken şimdi 120 TL oldu. Hiçbir zaman inşaat sektörü zarar eden bir sektör olmamıştır. Bugün müteahhitler zarara katlanmak durumunda. Bu nedenle stoklar tükenmek üzere” diyor. Gülman Group Yönetim Kurulu Başkanı Polat Gülman, gelirlerini forward ederek önceden belirlenmiş kurdan döviz alabildiklerini söylüyor ve peşin ödemelere kısmen bir tahsilat indirimi sunduklarını belirtiyor. İnşaatta daralan makasa karşılık, “Daha az, daha öz, sadece gerçek talebe uygun terzi usulü gayrimenkul üretiminin anlamlı ve kârlı olacağına inanıyoruz. Bizim sektörümüzde bu dönemde kaçınılması gereken en riskli yatırım, hızla uygulamaya alınan yatırım kararları” diyor. Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, veri merkezi gibi ileri teknoloji sektörlerinde de kur ve emtia bazındaki maliyet artışlarının piyasayı olumsuz etkilediğini söylüyor. Gür, “Enflasyonist ortamda oluşan zamlı fiyatlar maalesef bizim gibi sektörlerde bile kâr makasını daraltıyor. Satışlarımız TL bazda oluşsaydı fiyat artırmak zorunda kalacaktık. Fiyat da piyasada belirlendiği için makas aleyhimize işleyebilecekti” diyor.
“FİYATLARA YANSIMASI KAÇINILMAZ” VEHBİ VARLIK / İNOKSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAMMADDE VE KUR KAYNAKLI Endüstriyel mutfak sektöründe her 100 TL tutarında net satışa gelen maliyet maalesef sürekli artış gösteriyor. 2021 yılı ortalaması olarak her 100 TL net satış tutarı için 72 TL satılan mal maliyeti oluştu. Bu rakam 2019 yılında, her 100 TL satış için ortalama 65 TL seviyesindeydi. Maliyetteki bu artışın bir kısmı ana hammadde olan paslanmaz çelik sacın uluslararası metal piyasasındaki yükselişinden kaynaklanıyor. En önemlisi de son dönemlerde yaşanan aşırı ve oynak döviz kuru hareketlerinden dolayı oluştu. ORTAK SATIN ALMA ORTAK PAZARLAMA Bu sonuçların maliyet enflasyonu olarak fiyatlara yansıması kaçınılmaz. Bu maliyet bileşenlerini kısmen yönetebilmek için öngörülü alım bağlantıları yapmaya ve bunların finansmanı için de dış finansman kaynaklarına ulaşmaya çalışıyoruz. Sektöre kümelenme çalışmalarıyla ortak satın almaları birlikte yönetmeyi ve faaliyet giderlerinden özellikle yurt dışı pazarlama birimlerini ortak kullanabilmeyi başarmayı öneriyorum. |
“YERİNE KOYMA MALİYETİ ÇOK HIZLI DEĞİŞİYOR” ŞAHİN BALCIOĞLU BLC GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI GÜNCELLEME YAPIYOR Tekstil sektöründe bugün her 100 TL’lik gelire karşılık ortalama 95 TL maliyet oluşuyor. 2019 yılı sonunda bu rakam her 100 TL gelir için 90 TL maliyet bandındaydı. Maliyetteki bu değişimi değişen kur ve emtia fiyatlarına göre sürekli güncelleme yapmak zorunda kalarak yönetmeye çalışıyoruz. KÂRDAN TAVİZ Bu makasın kapanması yeni yatırımların yapılmasını zorlaştıracak, sektördeki hacmi azaltacaktır. Biz bu daralmayı yönetmek için kârlılığımızdan taviz veriyoruz. Bazen de müşteri kaybetmemek adına kâr etmeden başa baş maliyetle iş yapıyoruz ve rekabetçi fiyatlar vermeye çalışıyoruz. ZORLU SÜREÇ Sektörel olarak alış ve satışta kur riskli işlemlerden uzak durulması ve güncel olarak girdi fiyatlarının takip edilmesi çok önemli. Satış anlaşması yapılan bir ürünün yerine koyma maliyeti global olarak çok hızlı değişiklik gösterdiğinden dolayı geçen yıla göre düşük marjlarla yapılan satışlar bu anlamda daha zorlu bir süreç oluşturuyor. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?