Türkiye’de genç yaşta, genel müdürlük koltuğuna oturan pek çok isim var.
ING Bank’ın genel müdürü Pınar Abay, Back-Up Genel Müdürü Sitare
Sezgin, General Mobile Türkiye Genel Müdürü Muzaffer Gölcü, Kale Kilit
Genel Müdürü Nadir Erze bunlardan birkaçı. Bu isimler genç yaşta elde
ettikleri bu başarıyla gıpta ediliyor. Ancak genç yaşta genel müdür
olmak hiç de kolay değil. Koltuğa oturdukları ilk günden itibaren pek
çok sıkıntıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. İşte genç genel müdür
olmanın zorlukları ve yapılan hatalar... ÜNLÜ YÖNETİM GURUSU PETER FISK,
genç genel müdürlerin, “yönetim” denince daha önce yaptıkları ve
uzmanlaştıkları işle ilgili yönetimi anladıklarına dikkat çekiyor. Ona
göre bu genç genel müdürler, işin içine girince şirket I yönetiminin
biraz daha genel işletme yönetimi olduğunu fark ediyor. Fisk, bu nedenle
genel müdür pozisyonuna gelenlerin, daha farklı şeyleri öğrenmeye
ihtiyaçları olduğunu düşünüyor. İnsanları etkileme, birlik olmalarını
sağlama, pazarlık yapabilme ve sunabilme gibi konularda ilerleme
kaydetmeleri gerektiğine inanıyor. Peter Fisk, genç genel müdürlerin
yaşadığı diğer sıkıntıları ise şöyle anlatıyor: “Daha önce alt
kademelerde çalıştıkları için kanun ve kontrolleri sevmeyen genç genel
müdürler, yeni pozisyonlarında daha kurumsal, legal ve etik
sorumlulukları olduğunun da bilincine varmalı. Artık problemleri bulmak,
keşfetmek genel müdür ya da CEO’lar için çok önemli. Bu nedenle daha
büyük resme bakmayı öğrenmeliler. Pazarların değişimini ve geleceğin ne
olacağını tahmin edebilmeliler. Network kurmak, insanları biraraya
getirmek, delege etmeyi öğrenmek ve takımları yönetmek konularına
odaklanmaları da gerekiyor.” Peter Fisk’in dikkat çektiği bu noktalar
dışında genç genel müdürler, koltuklarına oturdukları ilk günden
itibaren birçok zorlukla karşılaşıyor ve pek çok hata yapıyorlar.
EKİP KURMAK ZOR
Uzmanlara göre, genç genel müdürlerin yeni görevlerine geldiklerinde
yaşadıkları en önemli sıkıntıların başında, deneyim eksikliği geliyor.
PwC İK Hizmetleri Bölüm Yöneticisi Murat Demiroğlu, deneyim eksikliğinin
performanslarını ortaya koymalarına engel olduğunu belirtiyor.
“Özellikle genç genel müdür, uzun yıllardır kurumda olan bir genel
müdürün ardından göreve gelmişse bu rolü üstlenmek zorlayıcı olabiliyor.
Çevreden gelen ‘Biz böyle yapardık’ tarzı alışkanlıklar da yeni genel
müdür için hoşa gitmeyebilir” diyor. Bu durumu aşmanın ilk yöntemi
olarak kendi takımlarını kurmak, genç yöneticiler açısından kritik
önemde. Demiroğlu, takımı beraber şekillendirmenin ön koşul olduğunu
savunuyor. Egon Zehnder Yönetici Ortağı Murat Yeşildere de genç genel
müdürlerin takım kurarken bazen tuzaklara yakalandıklarını belirtiyor ve
devam ediyor: “Ya yönetebilecekleri yetkinlikte, tecrübede ve
olgunlukta insanları takımlarına alıyorlar ya da yetkin insanları
almalarına rağmen onları stratejik işlerde değil, idari islerde
kullanıyorlar. Kendi unvan veya rollerinin altını çizerek hiyerarşik
güçleri ile yönetiyorlar.” Genç yaşta yöneticilik koltuğuna oturan
Metronet Kurucusu Çağrı Seymen de bu aşamalardan geçmiş bir isim. Göreve
ilk geldiğinde yönetim kurulunun kendisinden hızlıca ekipler kurarak
binlerce memnun müşteri oluşturmasını beklediğini anlatan Seymen, bu
süreçte iyi bir ekip oluşturmak için zorlandığını ifade ediyor.
Kendisini zorlayan konuyu da şöyle açıklıyor: “İyi bir ekip tecrübeli
kişilerden oluşur. Tecrübeli kişiler ise genelde kır saçlı, ak sakallı
yöneticileri, genç ve uzun saçlı yöneticilere göre daha iyi dinler. O
yüzden karşılaştığım ilk zorluk, tecrübeli bir ekibi kendi başarı
hayallerim etrafında toplamak oldu.”