"2 BİN TANE NADİR KİTABIM VAR"
25 yılda tam 9 bin 54 kitap edindim. Ortaokul yıllarından itibaren kitap okumayı seviyorum. Okul yıllarımda teknik kitaplar dışında roman, hatırat ve seyahatnamelere ilgi duyuyordum. Mühendislik tahsilimi bitirdikten sonra iş idaresi ve finans konularına ilgi duyup 5-10 yıl bu konularla ilgili epey kitap okudum.
Bu tarihten sonra daha çok tarih, hatırat, eski ve yeni seyahatnameler, sanat ve sanat tarihi, şirket tarihçelerine merak saldım. İzmirli olmam dolayısıyla İzmir hakkında, İstanbul’da yaşamam dolayısıyla İstanbul hakkındaki kitaplara ve ayrıca harita koleksiyonum dolayısıyla kartografya kitaplarına ilgim oldu. Takdir edersiniz ki 9 bin küsur kitabın hepsini satır satır okumak imkansız. Bazı kitaplar satır satır okunurken, bazıları ise her sayfasına bakılan, ilgi duyulan kısımları okunan kitaplar. Genelde okuyamayacağım kitabı almam.Kütüphanemde yer alan 2 bin kitap, antika ve nadir bulunan çalışmalar. Ancak bu koleksiyonun en değerli parçaları, bir müzayededen aldığım Braun-Hogenberg’in “Civitates Orbis Terrarum” (1572) adlı kitabı ile şirkette 40. yılını doldurduğumda Sayın Feyyaz Berker’in hediye ettiği Melling’in Voyage Pittoresque De Constantinople Et Des Rives Du Bosphore (1819).
EMEKLİLİĞE KADAR 1.000 KİTAP TOPLAYACAK
DHL Express Türkiye Direktörü Michel Akavi, tam 30 yıldır kitap biriktiriyor. Şu an 300 adet kitabı olan Akavi, bu kitapları evinin çalışma odasındaki kütüphanesinde muhafaza ediyor. Akavi’nin kütüphanesindeki parçalar ağırlıkla klasik eserlerden oluşuyor. Fransız, İngiliz ve Rus edebiyatına ilgi duyduğunu belirten Akavi, “Bunun haricinde sağlık kitapları okumayı da seviyorum. İşimle bağlantılı olarak yönetim ve pazarlama kitaplarım da var. Ayrıca gittiğim ülkelerden aldığım seyahatnameler, romanlar ve rehberler de arşivimin bir parçası” diyor.
30 yıldır düzenli kitap okuyan Akavi’nin en çok etkilendiği kitapların başında ise Dostoyevski’nin eserleri bulunuyor. Son dönemde ise Gregory David Roberts’ın kitaplarıyla ilgilenmeye başladığını ifade eden Akavi, kütüphanesinin en değerli parçasının Roberts’a ait olan “Shantaram” olduğunu söylüyor. 300 kitabı olan Akavi, bu sayıyla yetinmek niyetinde değil. Emekli olduğunda dünyanın en meşhur 1.000 kitabını toplamış olmayı planlıyor. “En çok satanlardan 100 tane kitabı arşivimin içinde bulundurmak istiyorum. Böylece daha önce okuduğum bu kitapları tekrar emeklilik yıllarımda okumak oldukça keyifli olacak” diye konuşuyor.
KÜTÜPHANESİNİ OKULA BAĞIŞLAYACAK
Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane de çok iyi bir okuyucu. Okuma yazmayı öğrendiği ilk andan itibaren kitap biriktirdiğini, şu anda da 2 binin üzerinde kitabı olduğunu söylüyor. “Gençlik yıllarımda Teksas, Tommiks, MisterNO ve Süperman gibi çizgi romanları da mutlaka biriktirirdim” diyor. Bugün başta tarih olmak üzere felsefe ve polisiye türüne ilgi duyan Nane, anı kitapları okumaktan da keyif alıyor. Onun bugüne kadar en çok etkilendiği kitaplar ise kendi anlatımıyla şöyle: “Stephan Zweig’ın ‘Fouche’, Grigoriy Petrov’un ‘Beyaz Zambaklar Ülkesinde’ ve M. Kemal Atatürk’ün ‘Nutuk’ adlı eserleri en çok beğendiğim ve etkilendiğim kitaplar oldu.”
Aynı anda 3-4 kitap okuma alışkanlığı olan Nane, kütüphanesindeki kitapların tümünü de okumaya çalışıyor. Okuyamadıklarını belli bir zaman içinde mutlaka tamamladığını ifade ediyor.Nane’nin kütüphanesinin en değerli parçası da Abdülbaki Gölpınarlı’nın 1989 yılı 2’nci baskı olan “12 İmam” adlı eseri ile Reşat Ekrem Koçu’nun tüm kitapları. Kütüphanesine değer veren Nane, gelecekte bir okula kendi adını taşıyan bir kütüphane yaptırmayı planlıyor. “Kitapların tümünü de o okula bağışlayacağım” diyor.~
“ÇOCUKLARIMIN KİTABA OLAN İLGİSİ BENİ MUTLU EDİYOR”
British American Tobacco Türkiye Genel Müdürü Fabio Lima, ilk para kazanmaya başladığı 18 yaşından itibaren kendi kütüphanesini oluşturmaya başladı. Bugün geldiği noktada ilgisini çeken kitaplardan oluşan 500 kitaplık bir kütüphaneye sahip. İlgi duyduğu kitapların belli dönemlerde değiştiğini belirten Lima, “Başlarda Agatha Christie hayranıyken üniversite dönemimde daha çok iş dünyasına yönelik kitaplar okumaya başladım. İş hayatımın aktif ve yoğun olması nedeniyle kitap okuyabildiğim zamanlarda daha çok roman tarzına yöneldim” diyor. Son zamanlarda Lima’yı sürükleyen kitap, Stigg Larsson’un “Millenium” üçlemesi. Bu üçlemeyi 1 haftada okuduğunu ve herkese tavsiye ettiğini söylüyor. “Küçük Prens” ise Lima’nın en çok etkilendiği kitapların başında yer alıyor. “Benim için hatırası olan ve hayatımla ilgili kendime dönüp değerlendirme yaptığımda sayfalarını çevirdiğim kitap” diye konuşuyor. Kütüphanesiyle ilgili Lima’nın en çok hoşuna giden ise çocuklarının da kitaplarına ilgi göstermesi. Bu duruma dair da şunları söylüyor: “Çocuklarımın topladığım kitaplara ilgi duymaları ve okumaları, özellikle de küçük kızımın ilgisi beni mutlu ediyor. Ayrıca Brezilya’da bir şehirde başladığını duyduğum, ‘Kayıp Kitap-Lost Book’ isimli kitapların dünyayı dolaşmasını sağlayan yeni trend de hoşuma giden bir oluşum. En yakın zamanda dünyayı dolaşmasını istediğim bir kitabımı, bir sonraki bilinmez okuyucuya hitapla havaalanındaki bekleme koltuğunda bırakacağım.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?