Petrol Ofisi, Türkiye’nin en büyük ikinci şirketi. Dev cüssesine karşın
şirket büyümede hep hızlı adımlar attı. Geçtiğimiz yıl net satışlarını
yüzde 28,2 artıran şirket, yüzde 35 olan pazar payını ise yüzde 36’ya
çıkardı.
Şirketin yaşadığı büyümede, ekonomideki parlak tablonun yanı sıra CEO Melih Türker’in atılımları da büyük rol oynadı.
2008 yılı sonu itibarıyla 17 milyar 202 milyon TL’lik ciroyu aşan Petrol
Ofisi, bugün değişen koşullarla birlikte büyüme konusuna daha hassas
yaklaşıyor. Cirosunu artırmaktan çok kârlılığa odaklanıyor. Kötü
maliyetlerden kurtulup hafiflemek ve daha fazla pazar payı yerine “kârlı
pazar payı” elde etmek öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.
Petrol Ofisi CEO’su Melih Türker, “Petrol Ofisi’nin toplam
akaryakıtlarda pazar payının yüzde 33 ya da 36 olması çok önemli değil.
Önemli olan kârlılığı ve verimliliği artırmak. Hedefimiz pazar payımızı
bugünkü seviyelerde koruyarak kârlılığımızı büyütmek” diyor.
Türker, hedefe ulaşmaya çalışırken ticari anlamda beklentisini
karşılamayan bazı segmentlerden çıkacaklarını, network’lerinde yer alan 3
bin 200 istasyonda verimliliği artıracaklarını ve her alanda güçlü bir
masraf yönetimi yapacaklarını söylüyor.
Özellikle yapısal masraf yönetimine ağırlık verdiklerini ifade eden
Türker, bu anlamda yaptıklarını da şöyle anlatıyor: “Tek tek, kalem
kalem, gün gün maliyetlere bakıyoruz. Başka çaremiz yok. Yani bir şey
olduğunda şunu kes, bunu kes demiyoruz. Her gün masraf bazımızı kontrol
ediyoruz. Neremizde yağ daha fazla ona bakıyor, onu nasıl kasa
döndürebiliriz diye düşünüyoruz.”
Uzun vadede Türkiye’nin en iyi perakende satış organizasyonu haline
gelmeyi planlayan Petrol Ofisi, bölgesel güç olma hedefinden de
vazgeçmiş değil. Ancak bu noktada ayağını gazdan çekmiş durumda. Hala
fırsatları takip ettiklerini belirten Türker, bununla birlikte bir
atılım yapmak için doğru zamanın, doğru pazarın ve doğru kârlılıkların
olması gerektiğini ifade ediyor.
Petrol Ofisi CEO’su Melih Türker, şirketin gündemi ve kendilerini
geleceğe taşıyacak büyüme stratejilerine ilişkin Capital’in sorularını
şöyle yanıtladı. Capital: Geçtiğimiz yıl net satışlarınızı yüzde 28,2
artırmıştınız. Pazar payınızda ise 1 puanlık bir artış meydana gelmişti.
Bu yıl büyüme oranınız ne olacak? Gelirlerinizde ne kadarlık bir artış
planlıyorsunuz? - Petrol ürünleri ilginç bir sektör. Ciddi anlamda ciro ve satış
rakamları var. Ciro ve satışı etkileyen 2 unsur söz konusu. Bunlardan
biri petrol fiyatları, diğeri de ekonomideki büyüme. Geçen yıl ham
petrol fiyatları 140-150 dolara kadar çıktı. Cirolar çok büyüdü. Bugün
petrol 60 dolar civarında. Dolayısıyla, bugünkü cirolar geçen yılın
altında olacak. Bizim plan yaptığımız dönemki ekonomik büyüme ile
2009’daki büyüme farklılık gösteriyor.
Biz de planlama süreci ağustos ayında başlar, kasım sonuna kadar sürer. O günkü göstergelerle planımızı inşa ederiz.
Geçtiğimiz yıl bu süreç daha uzun sürdü. Çünkü, her ay bir şey değişti.
Yıla başlamadan yaklaşık 4-5 kere planımızı revize ettik. Ama bir yerde
planı kilitlemek zorunluluğu vardı. O kilitlendikten sonra Türkiye’de
birçok şey değişti. Biz planımızı değiştirmedik. Her ay değiştirseniz
plan bütçe olmaktan çıkıyor.
Yılbaşından itibaren pazarın bütçelerimizde öngördüğümüzden daha az
büyüdüğünü görüyoruz. Endüstrilerdeki kapasite kullanımı ciddi anlamda
küçüldü. Mayıs sonu itibarıyla net satışlarımızda geçen yıla göre bir
düşüş var. Operasyonel kârlılığımız geçen yılın çok az üstünde. ~ Capital: İkinci 6 ayda ne olur? - Bu bizim sektör için biraz zor bir soru. Çünkü, son 1,5 aydır
sektörde, yapısal birtakım büyük değişiklikler oldu. EPDK’nın tavan
fiyat uygulamasıyla plan ve bütçeler tamamen değişti. Bu uygulamayla
adeta, “Senin kârlılık hedefine bir tavan koyuyorum” denildi. EPDK’nın
tavan uygulaması, birim kârlılıklarda yüzde 35-40’lık bir düşüş
getiriyor.
Bunun sonuçlarını hep beraber göreceğiz. Yasaya da aykırı olduğunu
düşünüyorum ama böyle bir gerçek var. Bu gerçek doğrultusunda önümüzdeki
günleri planlıyoruz.
İlk 6 aya baktığımda, geçen yılki pazar payımızla aynı durumdayız. Bu
yıl sonu hedefimiz, pazar payımızda yarım puanlık bir artış yakalamaktı.
Ama bu bir yolculuk ve yolculukta bazen karşınıza birtakım engeller
çıkıyor. Örneğin, tavan fiyat kârlılığınızı etkiliyor.
Diğer taraftan 1-2 ay önce şirketimize kamu ihale yasağı geldi. Bir, iki
gün önce mahkeme bunun yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Bu
arada planladığımız birtakım satışlara, kamu ihale yasağı yüzünden
katılamadık. Şikayet etmek için söylemiyorum. Yaşamda bunlar var.
Marifet bunlar olurken yönetebilmek ve başarmak. İlk yarı yılda
başardık. İkinci yarıyılda da başta koyduğumuz hedefleri gerçekleştirmek
için çalışıyoruz. Elbette bahsettiğim nedenlerden ötürü minik sapmalar
olacak. Ancak, yıl sonunda performansımızın planladığımız şekilde
gerçekleşeceğini düşünüyorum. Capital: Peki rakamlarla yıl sonuna ilişkin beklentileriniz nedir? Örneğin kârlılığınız ne olur? - Bu konuşmayı 1,5 ay önce yapmış olsaydık size çok net
söylerdim. Bugün söyleyemiyorum. Çünkü, sektörün planlarının çok dışında
bir şey gerçekleşti. EPDK, bana, “10 birim litrede kazanmayacaksın 6
birim litrede kazanacaksın” diyor. Bu durumda, başta belirlediğimiz
toplam kârlılığı yakalamak için yüzde 40 daha fazla satmamız lazım.
Planlananın yüzde 40 fazlası, üstelik pazar planlananın da ötesinde
küçülürken nasıl satılır?
Motorinde ilk yarı yılda yüzde 5,5-6, benzinde ise yüzde 2,2’lik bir
daralma var. Onun için günlük yaşamımızın içinde olan bu masraf
yönetiminin daha fazlasını yapmalıyız. Bu bütün sektör için geçerli.
Sırf bizim sorunumuz değil. Hedeflerimizi yapmak için kâr-zarar
tablomuzdaki bütün kalemlere tek tek bakıyoruz. Her zaman gösterdiğimiz
dikkatin ötesinde bir şeyler yapmamız gerekiyor. Alt tarafta başka
marifetler göstermeliyiz. Capital: Kötü maliyet yönetimini gidermek anlamında nelere odaklanıyorsunuz? - Tek tek, kalem kalem, gün gün maliyetlere bakıyoruz. Başka
çaremiz yok. Ekonomik sıkıntı başladığında yatırımlardan ve insan
kaynağımızdan hiç vazgeçmedik. Bu yılın ilk çeyreğinde Batman’da yeni
bir depo açtık. Sıkıntının göbeğinde, orada yeni istihdamda bulunduk.
Petrol Ofisi olarak bizim ulusal bir kaplama alanımız var. Bu bütün
rakiplerimizden farklı bir özellik. Bundan hiç vazgeçmiyoruz,
vazgeçmeyiz. Elbette birtakım yatırımlarımızın zamanlamasını
değiştiriyoruz, yeniden planlıyoruz. Ama tarihsel olarak Petrol
Ofisi’nin son 5 yıldaki yatırımlarına bakarsanız, 2009’da yapılacak
yatırımlar bundan az değildir. Capital: Bu yıl ne kadarlık yatırım yapmayı planlıyorsunuz? - Geçen yıl 250 milyon dolar yatırım yaptık. Bu yıl 300 milyon
doların üstüne çıkacak. Portföyümüzü çeşitlendirmek ve dikey entegrasyon
anlamında arama üretime yaptığımız yatırım var. Akçakoca, Türkiye’de en
büyük doğalgaz üretim sahası… Orada TPO’dan sonra ikinci büyük ortak
Petrol Ofisi. Bu yıl 55 milyon doları oraya yatırdık. ~
İkinci en büyük yatırım kalemimiz istasyon ağı. Petrol Ofisi’nin 3 bin
200’ün üstünde istasyonu var. En yakın rakibimizin istasyon sayısı 1.200
civarında. Bizim kontrat yenileme ve yeni istasyon yatırımlarımız
rakiplere kıyasla daha çok oluyor.
Üçüncü önemli yatırım alanı lojistik ve altyapı. Operasyonlarımız için
depolarımıza, tesisatlarımıza, tanklarımıza, lojistik altyapıya yatırım
yapmamız gerekiyor. Batman’daki terminal bunun bir parçası. Çok yeni bir
terminal yatırımı için anlaşma yaptık. Marmara Ereğlisi tarafında ciddi
bir terminal yapacağız. Capital: Gelirlerinizin işlerinize dağılımı nedir? Bu dağılımın 5 yıl sonra nasıl olacağını öngörüyorsunuz? - Tabii ki en büyüğü perakende satışlar, yani istasyonlar.
Gelirin yüzde 70’i perakendeden geliyor. Yüzde 30’u da ticari
satışlardan... Ticari satışların içinde havacılık, deniz satışları,
toptan satışlar var. 5 yıl içinde 3-5 puan, ondan ona kayış olabilir ama
çok büyük değişiklik olmaz. Capital: Şu anda sektörde nasıl bir rekabet var? - Türkiye’de inanılmaz, kıran kırana bir rekabet var. 7 yıl önce
13-14 dağıtım şirketi vardı, bugün 52 dağıtım şirketi bulunuyor.
Türkiye’de akaryakıt sektöründe girme çıkma bariyerleri yok denecek
kadar az. O yüzden 52 şirket var.
Müthiş bir rekabet oluyor. Bu ortam içinde bu pazar paylarını, bu
büyüklüğü, bu ekonomi skalasını koruyup kârlılığı artırabilmek büyük
başarı. Capital: Pazarda ikinci, üçüncü konumda bulunduğunuz alanlar var mı? - Madeni yağda Petrol Ofisi bir numara değil. Madeni yağ işi,
akaryakıttan çok farklı. Bir kere çok fazla ürün ve ürün paket
kombinasyonu var. Çok insandan insana bir iş. Bundan 3 yıl öncesine
kadar madeni yağda da bir numaraydık.
İki yıl önce madeni yağlarda bir strateji çalışması yaptık. Burada başka
bir yolculuğa çıkmalıyız. Dünyada ve Türkiye’de gelişecek sektörlere,
segmentlere yatırımlarımızı yapmak üzere yapılanmalıyız dedik. Kârsız
segmentleri bırakma ve önümüzdeki 1-2 yıl içinde ortadan kalkacak
segmentlerden gücümüzü ve kaynaklarımızı çekip diğer segmentlere
kanalize etme kararı aldık.
İlk 6 aya baktığım zaman madeni yağlarda, büyümeye çalıştığımız
segmentlerde yaklaşık 3-4 puan pazar payı kazanmış durumdayız.
Seçtiğimiz yolda doğru ilerlediğimizi görüyorum. Belli bir zaman dilimi
içinde madeni yağda da Petrol Ofisi’ni geleneksel olarak bulunduğu
pozisyona getiririz diye umuyorum. Capital: Kârsız olan birtakım işlerden çıktık dediniz, onlar nelerdi? - Ticari ve perakende satışlarda inanılmaz rekabet var. Örneğin,
bir ihalede öyle fiyatlar oluyor ki, biz çarpıp böldüğümüz zaman ortaya
negatif bir şey çıkıyor. O zaman, “O ihale bizi ilgilendirmez. Biz bu
oyunda yokuz” diyoruz. Capital: Planlarınız içinde inorganik büyüme var mı? - Akçakoca’da bir satın alma yaptık. Akaryakıt dağıtım alanına
gelince... Siz Petrol Ofisi olsanız bir satın alma yapar mısınız? Ben
olsam yapmam. Bizim inorganik büyümeye ihtiyacımız yok. Zaten en yakın
rakibin iki katından fazla istasyonumuz var. Dağıtım alanından
bahsediyorsak öyle bir düşüncemiz bulunmuyor. Tabii çok farklı bir
fırsat çıkmazsa... Bir fırsat çıkar, birisi gelir, “Çok güzel bir paraya
şahane bir network var” derse olur. Capital: Petrol Ofisi’nde büyüme gelecekte nereden gelecek?~ - Yukarı taraftaki büyüme, yeni müşteri ile yeni istasyonla,
halihazırdaki istasyonda verimliliği artırmakla mümkün. Hissedar ve
yatırımcıların bir şirkette baktığı 3 şey var: Birincisi, kârlı ve
sağlıklı büyüme var mı? İkincisi, istikrarlı liderlik var mı? Üçüncüsü,
masraf bazı rakiplere göre nasıl? Ben de bu üç şeye bakıyorum. Bunların
gerçekleştirilmesi için çalışıyorum. Capital: Bundan sonrası için nasıl bir büyüklüğe ulaşmayı hedefliyorsunuz? Petrol Ofisi’ni nerede görmek istiyorsunuz? - Hedef, Türkiye’nin en iyi perakende satış organizasyonu haline
gelmek, en saygı duyulan şirket olmak. Bu doğrultuda da büyük aşama
kaydettik. Daha kârlı, daha verimli, ama bugünkü ölçeğimizi de koruyarak
Türkiye’yi kapsama misyonumuzdan sapmadan büyüyeceğiz. Capital: Rafineri kurmaya yönelik planlarınızda bir gelişme ya da değişme var mı? - 1,5 yıl önce neredeysek şimdi de ordayız. Petrol Ofisi, 2007
Haziran-Ekim döneminde rafineri ile ilgili her şeyini tamamlamıştı. Ama o
günden bugüne bir şey olmadı. Kaldı ki ben başka bir rafineri
yapıldığını da görmedim.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?