Daha çevik olduk

Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Bitlis’le son 5 yılda holdingde gerçekleştirdiği büyük dönüşümü ve yeni dönem planlarını konuştuk...

15.02.2023 16:36:580
Paylaş Tweet Paylaş
Daha çevik olduk

Ayçe Tarcan Aksakal

[email protected]

Son 5 yılda büyük bir dönüşüm geçirdiklerini ve insan kaynağını yenilediklerini söyleyen Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı MEHMET EMIN BITLIS, “Daha çevik bir yapıya kavuştuk” diyor. İletişimi güçlü, şeffaf ve denetlenebilir bir yapı kurmayı hedeflediğini söyleyen Bitlis, yeni dönemde ise odağında kârlı büyüme olduğunu belirtiyor. Bitlis, “Ortaklık ve iş birlikleriyle ilgili yeni fırsatları değerlendirmeye açığız” diye konuşuyor.

Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Bitlis, holdingin ikinci kuşağı. Babası Necmettin Bitlis’in Şark Mensucat’la temellerini attığı, kimya, liman ve boya işlerine girerek büyüttüğü aile şirketinin liderliğini 5 yıl önce devraldı. Yönetime geçtikten sonra büyük bir dönüşüm ve değişim hareketi başlatan Bitlis, üst yönetimin tamamına yakınını değiştirdi. Kritik rollere işinin en iyilerini transfer etti, insan kaynağında kaliteyi ön planda tuttu. İletişimi güçlü, şeffaf ve denetlenebilir bir yapı kurmayı hedeflediğini söyleyen Bitlis, holdingin ilk CEO’su olarak da Sabancı Holding’in eski yöneticilerinden Mehmet Hacıkamiloğlu’nu transfer etti. Geçen yıl dünyayı etkisi altına alan resesyon ve yüksek enflasyona karşı sıkı finansal politikalarla dalgalanmalardan korunduklarını söyleyen Bitlis, son 2 yılda büyük yatırımları hayata geçirdiklerini ifade ediyor. “Boya ve kimya tarafında açtığımız yeni fabrikalarla hem kapasite artırımı hem modernizasyon yatırımlarımızı büyük oranda tamamladık” diyen Bitlis, enerjilerini katma değeri yüksek yeni ürün çalışmalarına verdiklerini belirtiyor. Bitlis, “Hedefimiz hem yeni ürünlerin hem ihracatın ciro içindeki payını büyütmek” diyor. Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Bitlis’le son 5 yılda holdingde gerçekleştirdiği büyük dönüşümü ve yeni dönem planlarını konuştuk: 

 Holdingin başına geçtikten sonra ilk önceliğiniz ne oldu? 

 İlk önceliğim holdingin daha sürdürülebilir, dolayısıyla daha kurumsal olmasıydı. Son 5 yılda çok ciddi bir değişim süreci yaşadık. Değişimi yönetirken daha vizyoner ve motive ekipler oluşturduk, performansa ve yeni fikirlere önem veren bir iş yeri ortamı geliştirmeye özen gösterdik. İletişimi kuvvetli, şeffaf ve denetlenebilir bir yapı kurduk, böylece daha çevik ve daha sürdürülebilir yapıya dönüştük. 

Son 5 yılda yaptığınız en önemli değişim ne oldu?

 2000’lerin başında faaliyet gösterdiğimiz sektörleri azaltıp odaklanma stratejisini hayata geçirdik. Son 5 yılda ise yaşadığımız büyük değişim sürecinde en önemli gelişme insan kaynağında oldu. İnsanlar bize dışarıdan baktığında “Sanayiciler, fabrikaları var. Onlara bir şey olmaz” diye düşünebilir; ancak yaşadığımız dönem çok hassas ve kırılgan. Bu nedenle son 5 yılda grup olarak en önemli yönetimsel kararlarımız insan kaynağımıza ilişkin oldu. Bizi, dönemi ve gelecek hedeflerimizi çok iyi anlayan ve buna uygun stratejiler geliştirip başarıyla uygulayacak yeni dinamik bir kadroya ihtiyacımız vardı. Bu yaklaşımla başta CEO’muz olmak üzere CFO, CHRO ve tüm genel müdürlüklerimizi kendi alanlarında Türkiye’nin en iyileri olan kişilerle güçlendirdik. Ayrıca şirket içindeki genç kadrolardan gelecek dönemlere yetiştirmek üzere yönetici havuzları oluşturduk. 

Başka hangi alanda değişiklik yaptınız?

 Son 4 yıldır finansallarda çok ciddi önlemler aldık. Kimya ve liman tarafında borç rasyomuz sıfır. Boya tarafı biraz daha farklı. Orada çok ciddi ithalata dayalı bir yapı var ve üretimimizin büyük kısmını iç piyasaya vadeli olarak satıyoruz. Bu da çok ciddi işletme sermayesi gerektiriyor. Bu nedenle bu dönemde işletme sermayesinin kontrolü çok önemli. Son 2 yıldır işletme sermayesini daha fazla artırmadan işlerimizi yürütmeye baktık. Bunun geri dönüşleri pozitif oldu. 

 Bugün kaç sektörde faaliyet gösteriyorsunuz? 

 58 yıllık tarihimizde tarım başta olmak üzere ara ara başka alanlarda yatırımlar yaptık. Ancak 2000’lerin başında ana faaliyet alanlarımızı kimya, liman ve boyayla sınırlandırdık. Son dönemde ise gayrimenkul sektörüne girdik. 

Diğer sektörlerden neden çıktınız?

 1992 yılında büyük bir finansal krizin içine düştük. Kriz, 1999 yılına kadar devam etti ve neredeyse batıyorduk. Evlerimizi satarak parasını şirket kasasına koyduk, bankalarla yeniden masaya oturduk, çok sıkı bir finansal disiplin uyguladık. Bu dönemde zirai ilaç, makine ve oto boyaları üretimi yapan fabrikalarımızı satarak bu işlerimizden çıktık ve bugünkü mevcut işlerimize konsantre olduk. Çünkü yüksek enflasyonist ortamda finansal olarak hepsine yetişmemiz ve o işleri layıkıyla yönetmemiz mümkün değildi. Fazla dağıldığınız zaman güç kaybediyorsunuz. 3 sektöre konsantre olarak holdingi daha entegre ve verimli bir yapıya dönüştürdük. 

 Gayrimenkule neden girdiniz? Buradaki planınız nedir? 

 Polisan’ın birçok arsası bulunuyor ve son dönemde bu arsaları değerlendiriyoruz. Holdingin Kağıthane’deki arsasında, DAP Yapı, anahtar teslim olarak Z Ofis Projesi’ni tamamladı. Şu anda da DAP Yapı – DOP Yapı Ortak Girişimi, kamuoyunda Pendik Projesi olarak bilinen proje üzerinde çalışıyor. Ortak Girişim inşaat ruhsatı başvurusu için hazırlıklar devam ediyor. İnşaat ruhsatı başvurusunun onaylanmasıyla projeye start verilecek. Önemli bir lokasyonda olan bu proje tamamlandığında, şirketimize nakit girişi sağlayacak. 

 3 ana sektörünüzdeki pazar payınız nedir? 

 Kimya sektöründe reçine üretiminde Türkiye pazarının yüzde 40’ını elimizde bulunduruyoruz. Bu ürün grubunda iç pazarda olduğumuz gibi ihracat tarafında da güçlüyüz. Yine kimyada yapı kimyasalları katkı grubunda pazarın yüzde 20’sini elimizde bulunduruyoruz ve sektörde 7’si yabancı 20’si yerli üretici bulunuyor. Biz en büyük ilk üç üretici arasında yer alıyoruz. Boyada ise ağırlıklı dekoratif boya tarafındayız. Burada 2019’da devreye aldığımız yeni fabrikamız tek başına Türkiye’nin tüm boya ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahip. 

Geçen yılı nasıl geçirdiniz? Hedeflerinizi tutturdunuz mu? 

 2022 dünyada yüksek seyreden enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşının neden olduğu belirsizlikler, ekonomide yaşanan bozulmanın yarattığı talep daralması ve artan maliyetler nedeniyle stresi yüksek bir yıl oldu. Pek çok sanayi kuruluşu geçen yıl son çeyrekte ciddi bir yavaşlama yaşadı. Ancak bu dönemde süreci başarılı şekilde yürüterek yavaşlamanın etkilerini en aza indirgeyerek yılı başarılı bir şekilde kapattık ve hedeflerimize ulaştık. 

Holdingin toplam cirosu ne oldu?

 KAP’a açıkladığımız 2022 ilk 9 aylık sonuçlara göre geçen yılın aynı dönemine göre konsolide gelirlerimizi yüzde 144 artırarak 3,2 milyar TL’ye, kombine gelirlerimizi ise yüzde 112 yükselterek 5,2 milyar TL’ye çıkardık. Net kârımızı da yüzde 228 oranında artırarak 448 milyon TL’ye yükselttik. Polisan Kansai Boya’nın dahil olduğu kombine finansal sonuçlarda da aynı başarılı grafiği görmek mümkün. Kombine FAVÖK marjımız ise 0,8 puan arttı ve yüzde 16,6’ya yükseldi. 

 Zor bir yılda hedeflerinizi tutturmayı nasıl başardınız? 

 Uyguladığımız güçlü finansal kararlar, sıkı para politikası ve izlediğimiz operasyonel kârlılığa dayalı strateji hedeflerimizi tutturmamızı sağladı. Ayrıca boyayı dışta tutacak olursak bizim hem kimya hem liman iş kollarımızda gelirlerimiz döviz bazlı. Bu durum, kimya faaliyetlerimizde ithal hammadde kullanmamıza rağmen, kur kaynaklı avantaj yaşamamıza neden oldu ve elimizi son derece güçlendirdi. En önemlisi de kriz senaryolarımızı hızla oluşturduk, nakit pozisyonlarımızı koruduk, operasyonel kârlılığa odaklandık ve finansal disiplini başarıyla uyguladık. 

Gündeminizde yeni yatırım planı var mı?

 Büyük yatırımlarımızı büyük oranda yakın dönemde tamamladık. 55 milyon Euro’ya mal olan yeni Polisan Kansai Boya fabrikasını 2019’da devreye aldık. 5 milyon Euro yatırımla Polisan Kimya tarafında ise yeni bir reçine tesisi kurduk. Yeni katma değerli ürün çalışmalarıyla bu ürün grubunda ihracatı bu yıl yüzde 30’a çıkarmayı hedefliyoruz. Buradaki çalışmalarımız finalize olunca yeni ürünlerin üretimi için yatırımlarımız mutlaka olacak ama buradaki çalışma henüz bitmiş değil. Önümüzdeki 5 yılda bu tarafta somut adımlar attığımız bir noktaya gelmek istiyoruz. 

 2023 için en önemli hedefleriniz nedir? 

 Boya ve kimya tarafında açtığımız yeni fabrikalarla hem kapasite arttırımı hem de modernizasyon yatırımlarımızı büyük oranda tamamladık. Enerjimizi katma değeri yüksek yeni ürün çalışmalarına vereceğiz. Polisan Kimya ve Polisan Kansai Boya’nın Ar-Ge merkezleri yeni ürün çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Hedefimiz hem yeni ürünlerin hem ihracatın ciro içindeki payını büyütmek. Kimyada 2023 için önümüze koyduğumuz ihracat hedefi yüzde 30. Sadece formaldehit ve reçineleri grubundaki yeni ürünlerin ciro içindeki payı yüzde 17 seviyelerinde bulunuyor, yeni formaldehit reçine tesisiyle bu oranın artmasını hedefliyoruz. Liman işletmeciliği şirketimiz Poliport’ta ise kapasite artırımı yatırımlarımız tüm hızıyla devam edecek. Özellikle sıvı yük tarafında 272 bin metreküplük bir kapasitemiz söz konusu. Bu ay 20 bin metreküplük yeni tanklarımız hizmete girecek, bununla birlikte kimi tanklarımızı da bakım ve onarıma alacağız. Rıhtım, iskele ve tank sahası için yatırım kararı çerçevesinde hazırlanan planlamalar bu yıl da devam edecek. 

 Portföyünüze nasıl yön vermek istiyorsunuz? 

 Odağımızda kârlı gelir büyümesi var. Stratejimiz, tüm paydaşlarımızın kârlılığını maksimize etmek. Bu doğrultuda, fırsatları değerlendirmeye açığız. 

 Önümüzdeki 5 yılda Polisan’ın gelişmesinde en önemli adımlar neler olacak? 

 Oluşturduğumuz 5 yıllık planlamada temel stratejik önceliğimizi insan kaynağı, dijital dönüşüm, katma değeri yüksek ürün portföyü, ihracatı destekleyen kârlı gelir büyümesi, sürdürülebilirlik faaliyetleri, seçici yatırımlar, temettüyle dengelenen sermaye dağılımı ve finansal disiplin oluşturuyor. Ancak özellikle ileriye dönük olarak çevre konuları çok önemli olacak. Bu nedenle ekiplerin getirdiği çevreye yönelik sürdürülebilirlik projelerinin arkasında çok sıkı duruyorum. Çünkü bunları yapmazsak ne ihracat ne üretim yapabiliriz. Bu noktalarda aktif olmamız lazım. Yoksa sürdürülebilirliği sağlayamayız. 


“YURT DIŞI MAĞAZA SAYIMIZI ARTIRDIK”

YÜZDE 79’LUK ARTIŞ
Boya ihracatımızı geçen yılın ilk 9 ayında, 2021’in aynı dönemine göre yüzde 79 artırdık. 2023’te de benzer bir artış yakalamak istiyoruz. Avusturya, Azerbaycan, Bulgaristan, Mısır, Fransa, Gürcistan, Rusya, İsrail, Türkmenistan, Hollanda ve Romanya’nın aralarında olduğu 26 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2022 başında açtığımız Londra şubesiyle yurt dışındaki mağaza sayımızı 127’ye çıkardık.

İNGİLTERE PAZARI Mağaza yatırımlarımız yurt dışı pazarlardaki etkinliğimizi büyütmekte stratejik bir önem taşıyor. Yine mağaza sayımızı artıran çalışmalara devam edeceğiz. Özellikle İngiltere’yi önemsiyoruz. Londra Watford’ta açtığımız Polisan Showroom’u ile İngiltere boya pazarından pay almayı hedefliyoruz. Bu yıl buradaki faaliyetlerimize ağırlık vereceğiz.

KATMA DEĞERLİ ÜRÜN Kimya tarafında ise önceliğimizi iç pazar oluşturuyor. Ancak dış pazar kaynaklı beklentilere de özellikle formaldehit reçine tarafında katma değerli ürünlerle cevap veriyoruz. Dokuz aylık dönemde, formaldehit ve reçinelerinin Polisan Kimya ihracat gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı yüzde 20 oldu.



POLİSAN’IN YENİ DÖNEM ROTASI


  1.  İlk 9 aylık sonuçlara göre geçen yılın aynı dönemine göre konsolide gelirlerimizi yüzde 144 artırarak 3,2 milyar TL’ye çıkardık. 
  2. Kimyada 2023 için önümüze koyduğumuz ihracat hedefi yüzde 30. 
  3. Kombine gelirlerimizi yüzde 112 yükselterek 5,2 milyar TL’ye ulaştırdık, net kârımızı yüzde 228 oranında artırarak 448 milyon TL’ye yükselttik. 
  4. Sadece formaldehit ve reçineleri grubundaki yeni ürünlerin ciro içindeki payı yüzde 17 seviyelerinde bulunuyor, bu pay artacak. 
  5. 26 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2022 başında açtığımız Londra şubesiyle yurt dışındaki mağaza sayımızı 127’ye çıkardık. 
  6. Odağımızda kârlı gelir büyümesi var. Stratejimiz, tüm paydaşlarımızın kârlılığını maksimize etmek üzerine kurulu.
  7. Kombine FAVÖK marjımız 0,8 puan arttı ve yüzde 16,6’ya yükseldi. 
  8. 55 milyon Euro’ya Polisan Kansai Boya fabrikasını 2019’da devreye aldık. 
  9. 5 milyon Euro yatırımla Polisan Kimya tarafında yeni bir formaldehit reçine tesisi kurduk.
  10. Poliport’ta sıvı yük tarafında 272 bin metreküplük bir kapasite söz konusu. Bu ay 20 bin metreküplük yeni tanklar hizmete girecek. 
  11. Rıhtım, iskele ve tank sahası için yatırım kararı çerçevesinde hazırlanan planlamalar bu yıl da devam edecek.



“BABAMIN NASİHATLARI YOL GÖSTERİCİ”

GÜÇLÜ ORTAKLIK
Babam Necmettin Bitlis’in çok kıymetli bir sözü var: “Her şey hayal etmekle başlar. Ancak bu da yetmez, hayallerinizi kafanızda tecessüm ettirebiliyorsanız o işi gerçekleştirebilirsiniz.” Bu söz bize hala yol gösteriyor. Bu doğrultuda bir strateji belirledik ve uluslararası alanda güçlü iş ortaklıklarına gittik. Dünyanın en büyük kimya markalarından Dow Chemical’la ortaklığımız bize yeni ürün geliştirmede, yurt dışı pazarlarda harekette önemli kolaylıklar sağladı. Boya tarafında da dünyanın ilk 10 boya üreticisinden Japon Kansai Paint ile 2016 yılında yüzde 50 iş ortaklığı kurduk.

YATIRIM PRENSİBİ İş dünyasında ve yatırım kararlarında bütünlükçü bakış önemli. Yaptığınız işler birbirinden kopuk olmamalı. Biz de bu çerçevede her zaman yatırımlarımızı yapıyoruz. Örneğin 1971’de Polisan Kimya’dan sonra ikinci faaliyet alanımız liman işletmeciliği oldu. Hem Türkiye’de bu alanda büyük bir açık vardı hem bu yatırımla sadece kendi ihtiyacımız olan hammaddeye ulaşımı kolaylaştırmadık, diğer şirketlerin ihtiyacına da çözüm olduk. 1985’te ise hammaddesi kimya olan boya iş koluna yatırım yaparak faaliyet alanlarımızı genişlettik. Bağlantılı sektörlerde faaliyette bulunmamız her zaman bize büyük avantaj sağladı.



“ARTIK İCRANIN İÇİNDE DEĞİLİM”

İÇ DENETİM 
Her gün holding merkezimize ya da fabrikalarımıza gidiyorum ancak artık icracı bir yapıda değilim. Son 2 yıldır şirketlerin icra kurulu toplantılarına girmiyorum. Daha çok holding yönetim kuruluna katılıyorum. Kendimi iç denetime odakladım, bu konu benim için çok önemli.

3’ÜNCÜ KUŞAK Polisan’ın başında şu anda ikinci kuşak bulunuyor. Ancak üçüncü kuşağımız Cenk Bitlis, Efe Bitlis, Alara Bitlis holdingde çeşitli kademelerde görev yapıyor ve yarın yönetim koltuklarını devralmak için işi temelden ve uzmanlarından öğreniyorlar.

YENİ ANAYASA Bana göre aile anayasası şirketi aileden korumak için yazılır. Bizde de 2004’te aile anayasası yazıldı. Şimdi ise üçüncü nesle yönelik yeni bir aile anayasası hazırlama projemiz var. Ancak üçüncü neslin yaklaşımlarını daha iyi anladıktan sonra yeni anayasayı çıkarmayı gündeme alabiliriz.



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz