Elektronik Nereye Gidiyor?

Cor Boonstra / Royal Philips Electronics Başkanı Cor Boonstra, dünya elektronik devi Philips´in başkanı... Analog ürün döneminin sona erdiğini, dijital çağın başladığını söylüyor. Bilgisayar endü...

1.01.2000 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Cor Boonstra / Royal Philips Electronics Başkanı

Cor Boonstra, dünya elektronik devi Philips´in başkanı... Analog ürün döneminin sona erdiğini, dijital çağın başladığını söylüyor. Bilgisayar endüstrisinin, tüketici elektroniğini geçemeyeceğini belirtiyor. Ona göre yeni milenyumda ``devrim`` gibi ürünler olmayacak ama mevcutlarda müthiş değişiklikler gerçekleşecek. ``Akıllı TV``ler, hayatı değişterecek. Telefonun önemi artacak.  ``Set top box``lar, kaydedilebilir CD´ler, DVD´de yeni nesil ürünler ve diğerleri... İşte elektronik devinin başkanından yeni milenyum tahminleri...

Philips´i hepimiz çok yakından tanıyoruz aslında. Ama pek azımız Royal Philips Electronics´in, 1891´de, 75 bin Gulden sermayeyle ya da Türk Philips´in 1930 yılında Galata´daki Kozluca Han´da 20 bin liralık bir sermayeyle kurulduğunu biliyordur. Aradan geçen onca yıldan sonra Philips, dünyaca ünlü, devrim niteliğinde teknolojiler geliştiren bir firma olarak karşımızda duruyor. Fortune Dergisi´nin araştırmasına göre, dünyanın en büyük 30 elektronik şirketi arasında, 8´inci sırada yer alıyor.

Bu devin, Royal Philips Electronics´in başkanı Cor Boonstra, aralık ayında Türkiye´deydi. Boonstra, Türkiye´ye bir anlaşma imzalamak için gelmişti. Ancak, anlaşma, yeni bir dönemi başlatacak olması nedeniyle son derece önemliydi. Çünkü, Doğan Yayın Holding ve Çukurova Holding ortaklığıyla kurulan, dijital TV şirketi DigiTurk ile Royal Philips Electronics arasında işbirliği anlaşması imzalanıyordu. Türkiye´de dijital TV yayıncılığını başlatacak bu girişime, dünyadan da Philips katılacaktı.

Capital, bu anlaşmanın imza törenine katılmak üzere Türkiye´ye gelen Royal Philips Electronics Dünya Başkanı Cor Boonstra ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Dünyada çok az gazeteciyle söyleşmeyi kabul eden Cor Boonstra ile Türk Philips´i, Philips´in yeni teknolojilerini ve dijital çağın getirilerini konuştuk:

Philips´in gelecekte Türkiye ve dünya için ne gibi hedefleri var?

Eğer hedeflerden bahsedecek olursak, o zaman farklı hedeflerin varlığını da gözönünde bulundurmamız gerekecektir. Bizim finansal hedeflerimiz son derece açıktır. Yılda yaklaşık olarak yüzde 10 olmak üzere iki basamaklı bir kazanç büyümesi bekliyoruz ya da hedefliyoruz.
Biz şu anda analog ürünler üreten bir firma olmaktan çıkıp, dijital ürünler üreten bir firma haline gelmeyi amaçlıyoruz. Hedefimiz bu yönde ilerlemek. Ve üçüncü bir hedefimiz var; Nerede olursak olalım, pazarın ilk üç sırasında yer alan bir firma olmak istiyoruz. Pazarda önemli bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Bunlar bizim uluslararası hedeflerimiz.

Biz Philips olarak yedi adet ürün grubunda çalışıyoruz ve hepsinin de farklı hedefleri, farklı amaçları var. Türkiye açısından bakarsak, biz burada yedi ürün grubumuzun her biriyle aktif olmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte Türkiye´de işimizi sağlamlaştırmayı da amaçlıyoruz. Philips olarak son 70 yıldır bu ülkede bulunuyoruz ve umuyoruz ki, önümüzdeki on yıl çok daha iyi olacak.

Ayrıca bugün imzaladığımız kontratlarla yeni bir sürece girdik. Bugünden başlayarak bizler Türkiye pazarına dijital teknolojiyi getireceğiz ve bu teknoloji ile tüketici için iletişim olanaklarından yararlanmak çok daha kolay bir hal alacak.

Öyleyse, ``Philips için Türkiye´de parlak bir gelecek görüyorsunuz`` demek yanlış olmaz sanırım...

Philips olarak bizim Türkiye´deki geleceğimiz, daha çok Türkiye´nin ekonomik gelişimine bağlı olacak. Zaten şu anda piyasada çok sağlam bir yere sahibiz.

Sizin derginiz tarafından küçük ev aletleri kategorisinde en beğenilen firma seçildik ve bu bizim için önemli. Buradan piyasada sağlam bir yerimiz olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Özellikle tıp dünyasından son derece iyi siparişler alıyoruz. Burada çalışanlarımızın kalitesini yükselttik. O nedenle inanıyorum ki, Türkiye´de bizim geleceğimiz çok parlak olacak.

Genel olarak belirlemiş olduğunuz büyüme alanları nereleri ve bu alanları belirlerken neleri gözönüne alıyorsunuz?

Herşeyden önce biz yarı iletkenler endüstrisinde yer alıyoruz. Yarı iletkenler endüstrisi için özellikle gelecek yıl içinde yüzde 20 ile 25 arasında değişen bir büyüme öngörülüyor. Zaten son birkaç yıldır yeni birimler kurmak için çok büyük yatırımlar yaptık. Bu yeni birimlerde yarı iletken plakaları imal ediyoruz ve bu yatırım bize bu yıl 1.5 milyar dolara maloldu. Hiç şüphesiz ki, bunlar çok büyük yatırımlar.

Bir de biz Philips olarak bazı firmaları satın alıyoruz. Örneğin bu yıl yarı iletken ürünlerin üretimini yapan bir Amerikan firmasını satın aldık. Ve firma satın alarak teknolojiyi, üretim ve geliştirme olanaklarını biraraya getirdik. Bu nedenle yarı iletkenler bizim için çok önemli. Ayrıca bugün sizin de katıldığınız dijital network´ler ve network hizmetleri de bizim için büyük önem taşıyor. Buna örnek olarak set-top-box(dijital kutu)´ları verebilirim.

Son olarak iletişimin tüm alanları ve GSM şebekeleri de üzerinde yoğun olarak çalıştığımız büyüme alanları.

Dijital bir çağa doğru ilerliyoruz. Philips´in bu dönemde nasıl bir konum alması bekleniyor?

Görebildiğim kadarıyla biz tüketiciye yönelik ürünler konusunda çok iyi bir konuma sahibiz. Yarı iletken ürünler konusundaki başarımızdan ve ev network´lerindeki gücümüzden dolayı dijital alanda rakiplerimizin önündeyiz.

Buradan yola çıkarak dijital çağda konumumuzun güçlü olacağını söyleyebilirim. Çok iyimser olarak anlaşılmak istemiyorum ama yine de Philips´in teknolojisinin çok güçlü olduğunu söylemek istiyorum. Biz 108 yıllık bir firmayız ve özellikle de son 20 yıldır bu firma çok hızlı değişiyor.

Tüketici elektroniği konusuna değinmek istiyorum. Bugünün ve geleceğin tüketici elektroniği trendlerini yorumlayabilir misiniz? Yeni milenyumda hangi ürünler daha çok tercih edilecek?

Herşeyden önce şunu belirteyim; Birkaç yıl önce bilgisayar endüstrisinin, tüketici elektroniği endüstrisinin önüne geçeceği fikri hakimdi. Ben buna inanmıyordum, çünkü, televizyon, tüketiciyle dost, aileyi hedefleyen bir ürün. Ama bir bilgisayara baktığınızda, daha bireye yönelik olduğunu görüyorsunuz. Oysa televizyonu ailecek izleyebilirsiniz.

Şu anda geçmişte olduğundan çok daha akıllı televizyonlar geliştirmek için uğraşıyoruz ve buna inanıyoruz. Gelecekte önem kazanacak ürünlerden biri de pek çok kanalı bir arada izleyebileceğiniz, iletişim kurabileceğiniz, önümüzdeki on yıl içinde uzaktaki akraba ya da arkadaşlarınızla görüntülü olarak konuşabileceğiniz, alış-veriş yapabileceğiniz ve internette gezinebileceğiniz televizyonlar olacak.

Biz şu anda Amerika´da TIVO adlı bir ürünün tanıtımını yapıyoruz. TIVO sizin tercihlerinizi, izlemek istediğiniz programları biliyor ve bunları evde olmadığınız zamanlarda otomatik olarak kaydediyor. Buna akıllı bir televizyon diyebiliriz. İşte biz bu bahsettiğim yönde ilerliyoruz.
Unutmadan, telefonlar da çok daha önemli hale gelecek. Hepsi kablosuz olacak, evde kullandıklarımız bile. Ve aynı zamanda telefonu küçük bir görüntü taşıyıcı olarak kullanabileceksiniz.

Biliyoruz ki Philips, CDçalar ve DVD gibi ürünlerin yaratıcısı oldu ve bu ürünler elektronik dünyasında bir devrim niteliği taşıyordu. Önümüzdeki yıllarda da devrim niteliği taşıyan yeni ürünleriniz olacak mı?

Bahsettiğiniz ürünler kadar olmayacak. Ama bugün gördüğünüz ``set-top box``lar bir icattır. ``Set-top-box``ı, bir kutunun içine konmuş bilgisayar olarak tanımlayabiliriz ve çok akıllı bir alettir. Şunu da belirtmeliyim ki, geçmişin çok çok ilerisindeyiz. Yeni ürünler yaratmak için çalışıyoruz ama asıl hedefimiz televizyonu çok daha akıllı hale getirmek.

Yeni bir buluş olarak yaklaşık bir yıldır piyasada olan ``CD Recordable`` (kaydedilebilir CD) cihazlarımızı söyleyebilirim. Bu alet sayesinde kendi CD´lerinizi hazırlayabiliyorsunuz. Bence bu çok başarılı bir buluş.

Şimdi de ``DVD audio`` kayıt cihazı üzerinde çalışıyoruz. Bunlar gelecekte pazarı tamamen sarsacak türde ürünler. Aslında burada bir sorun var. Elektronik ürünlerdeki gelişmeler, tüketicilerin bu değişimleri izleme yeteneklerinden çok daha hızlı gerçekleşiyor. Piyasaya bir anda çok fazla ürün sürmemeye dikkat etmeliyiz. Çünkü tüketici yeterince hızlı öğrenemiyor. Piyasaya sürülen her ürün her zaman için orta sınıfta yer alan bireyler için oluyor.

Ürünlerinizi tüketici taleplerine göre mi geliştiriyorsunuz ya da tasarlıyorsunuz?

Evet, Philips olarak bizim New York´ta bir tüketici araştırma merkezimiz var. 17 farklı ülkede tüketicilerin neler istediklerini araştırıyoruz. Gelişmeler konusundaki görüşlerini, düşüncelerini alıyoruz. Tahmin edebilirsiniz ki, Fransa´daki tüketicilerin talepleriyle, Çin´deki tüketicilerin talepleri arasında büyük farklar var. Bu nedenle farklı tüketici gruplarının fikirlerini almaya ve ürünlerimizi bu yönde geliştirmeye çalışıyoruz.

Yeni ve şu anda kullanımda olan ürünleriniz internete uyumlu hale getirilecek mi?

Çoğu için bunu yapacağız. Televizyon internette gezinti ve diğer bazı internet hizmetlerine uyumlu hale getirilecek. ABD´de Microsoft ile işbirliği içinde olduğumuz bir web ürünümüz var ve bu ``set-top-box``lardan son iki yılda sanırım birkaç milyon adet sattık. Bu ``set-top-box``lar ile televizyon setlerinize artı değer ekleyebiliyorsunuz.

''TÜRKİYE´DE BÜYÜK İŞLER YAPACAĞIZ''

Philips´in Türkiye ve gelişmekte olan ülkelerdeki stratejileri neler?

Türkiye´deki stratejimiz, gelişmekte olan diğer ülkelerdekinden farklı tabii. Gelişmekte olan ülkelere faaliyetlerimizi yerleştirmeye çalışıyoruz. Bu açıdan bakıldığında, Çin´de pek çok faaliyet alanı geliştiriyoruz. Örneğin Çin bize audio üretimi için, üretim kapasitesi sağlıyor ve biz de burada üretilen audio ürünleri tüm dünyaya dağıtıyoruz.

Biliyorsunuz ki, global firmalar Türkiye pazarına girmeyi istiyorlar. Türkiye´de 63 milyonluk bir potansiyel var ve Türk pazarının açılması bu açıdan çok önemli. Bunun yanında, Türkiye´nin Batı Avrupa pazarına girmesi de benzer bir önem taşıyor. Türkiye uygun ve daha iyi bir konuma gelene kadar biz çalışanlarımızı mümkün olan en iyi biçimde eğitmeye ve pek çok genç insanı işe almaya çalışıyoruz.

Türkiye´de 3 üretim birimimiz var ama asıl yapmak istediğimiz şey buraya kaliteli eğitim getirmek. Bugünkünden daha iyi bir şekilde Türkiye´de yer alabilmek için, ekonominin tamamen iyi bir düzeye gelmesini bekliyoruz ve umuyoruz. Ayrıca burada 70 yıldır bulunduğumuz gerçeğine de dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu oldukça uzun bir zaman. Umuyoruz ki, gelecekte çok daha büyük şeyler yapacağız burada ve sanıyorum bugün yaptığımız anlaşma da bunun bir kanıtı.

Öyleyse Philips´in Türkiye´de yeni yatırımları olacak diyebilir miyiz?

Evet yeni yatırımlarımız olabilir ama aslında artık konu tam olarak da bu değil. Çünkü bir fabrika kurmak çok da önemli değil. İletişim olanakları sayesinde masanızın arkasında oturma zorunluluğunuz bitti. Tüm dünya değişiyor. Bence bu nedenle akıllı ve eğitimli bir işgücü fabrikalardan çok daha fazla önem taşıyor. Bana göre bu değişim süreci Türkiye´nin de dahil olduğu pek çok gelişmekte olan ülke tarafından anlaşılmalı. Gelecek, eğitimin, iletişimin ve sanal kurumların olacak ve Philips de bu yönde ilerlemeye çalışıyor

``TÜRK TÜKETİCİSİ AVRUPA YOLUNDA''

Türk Philips´in Türkiye´de kurmuş olduğu bir tüketici araştırmaları birimi bulunmuyor ancak dünyanın pek çok ülkesini dolaşan gezici araştırma birimleri var. Türk Philips Genel Müdürü Atok İlhan bu konuyu şöyle açıklıyor:

``Tüketici araştırma birimlerinin asıl merkezi New York´ta. Ayrıca çeşitli ülkelere dağılmış birimler bulunuyor. Bunun yanında ülkeleri de dolaşan araştırma birimleri var. Birkaç yıl önce Türkiye´de de tüketici araştırması yapıldı. Bu birimlerde en modern araştırma teknikleri kullanılıyor. Türkiye´deki tüketici tercihlerinin daha çok Avrupa tüketicisinin tercihleriyle benzeştiğini söyleyebilirim.

Ancak Türkiye´de parası olan ve olmayan olmak üzere iki tip tüketici var. Parası olmayanların da bizim ürünlerimizi kullanacak düzeye gelmeleri için ekonominin büyümesi, kişi başına düşen gelirin artması ve eşit dağılması gerekiyor. Philips´in pek çok ürünü ortanın üzeri gelir grubuna hitap ediyor demek yanlış olmayacaktır.''

``TÜRK PHILIPS´DE GENÇLEŞME OPERASYONU''

Philips Dünya Başkanı Cor Boonstra Philips´in işgücü kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar içinde olduğundan bahsetti. Türk Philips´te bu yönde gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili sorumuzu genel müdürü Atok İlhan yanıtladı:

Türk Philips´te işgücü kalitesini yükseltmek için neler yapılıyor?

Türk Philips´deki işgücünü dört sene önceki bir operasyonla gençleştirdik ve yaş ortalamasını 45´den 33´e çektik. Bunun yanında personelimize dört yönde eğitim veriyoruz. Bu eğitimleri değişim eğitimi, kalite yönetimi eğitimi, ürün ve teknoloji eğitimi ve beceri eğitimi olarak gruplayabiliriz. Beceri eğitimi prezantasyon tekniklerinin öğrenilmesini içeriyor. Teknoloji ve ürün eğitiminde her ürün grubundaki arkadaşlar dünyada o konudaki en uzman merkezlere gidiyor ve orada günün ve geleceğin teknolojileri hakkında bilgiler alıyorlar.

Bununla beraber yurtdışından da Türkiye´ye gelenler olur. Bu şekilde Philips içinde teknoloji ve ürün bilgisi alışverişi gerçekleştirilir. Ürün sorumlusu arkadaşlar yılda üç-dört kez en az bir hafta olmak üzere bilgi alışverişi toplantılarına giderler.

Türk Philips´de ticari kısımda 250 kişi çalışıyor. Bunların arasında sadece bir tek yabancı var. Biz buradaki yabancıların görevlerini buradaki Türk arkadaşlara devrettik.

``TELEKOMÜNİKASYONDA PHILIPS DEVRİ''

Tıp alanında Türkiye´den ne gibi siparişler veriliyor?

Bizim tıbbi sistemler grubumuz var. Bu ürün grubu da Türkiye´de ikinci sırada yer alıyor. Bu grup içinde teşhis cihazları (MR, röntgen, anjiyo ve ultrason cihazları) bulunuyor. Bu alanda son bir-iki aydır büyük siparişler var.

Cor Boonstra Philips´in satın aldığı firmalara değindi. Başka alanlarda yapılan satınalmalar oldu mu?

Yine Amerika´da tıbbi sistemler konusunda bir ultrason firması satın alındı. Bunun yanında daha birçok küçük firmalar da satın alınıyor. Software firmaları, telekomünikasyon sahasında özel ürünleri olan küçük firmalar alınıyor ve teknolojimiz ve Ar-Ge´miz güçlendiriliyor.

Philips telekomünikasyonda yakın gelecekte bir atılım yapacak gibi görünüyor...

Tabii doğrudur. Önümüzde iki tane yol var. Biri televizyon üzerine yoğunlaşırken diğeri de kablosuz telefonlara eğiliyor. Bu iletişim kablosuz olacak ve internet üzerinden her türlü veri aktarımını sağlayacak. Telekomünikasyon firmalarının kullandıkları yarı iletkenleri, yani çipleri biz üretiyoruz. Biz iletişimin altyapı sektöründe değil teknoloji kısmındayız. Philips´in cep telefonları konusunda da çalışmaları olduğunu da belirtmeliyim.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz