"Her kritere göre çok büyük şirketiz"

Türk Telekom, Capital500 listesinde bu yıl 10,6 milyar TL’lik cirosuyla 3’üncü sırada yer aldı. Şirketin kaptan köşkünde oturan Paul Doany, önümüzdeki yıllarda bu büyüklüğü korumak adına şimdiden stratejilerini belirlediklerini söylüyor. Şirketin gündeminde ön planda olan “yakınsama stratejisinin” öneminden bahsediyor. “Teknolojinin giderek daha da yakınsayacağı eğlence, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda içeriğin giderek dijital ortamda sunulacağı bir gelecek bizi bekliyor” diye konuşuyor.  Paul Doany, Tük Telekom’un şu anda mevcut çalışmalarıyla bölgede telekomünikasyon sektörünün etkin bir oyuncusu olma yolunda olduğuna da dikkat çekiyor ve “Farklı ülkelerdeki teknoloji ve telekom şirketleriyle gerçekleştirdiğimiz işbirliklerini de göz önünde bulundurduğumuzda Türk Telekom’un bölgesinde giderek güçlendiğini söylemek yanlış olmaz” diyor.
Türk Telekom’un CEO’su Paul Doany ile gelecek planlarını ve stratejilerini konuştuk:

Capital:  Türk Telekom, 500 büyük içinde 3’üncü sırada. Böylesine büyük bir şirketi büyütmek için gelecekte nasıl bir strateji uygulayacaksınız?
-  2009’u yakınsama yılı ilan ederken aslında uzun vadeli, ilerleyen yıllarda devam edecek stratejimizi de ilan etmiş olduk. Geleceğe dair öngörülerimiz doğrultusunda yakınsama stratejimizi önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğiz. Teknolojinin giderek daha da yakınsayacağı eğlence, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda içeriğin giderek dijital ortamda sunulacağı bir gelecek bizi bekliyor. Biz de bu değişime ayak uydururken, dijital dünyada ihtiyaç duyulacak hizmetleri yakınsama platformu üzerinden sunan bir grup olacağız. Birkaç yıl öncesine kadar sadece ev ve iş telefonu hizmetleri sağlayan bir şirketken bugün yakınsama strateji destekleyen 8 şirketlik bir gruba dönüştük. Ses, veri ve görüntü gibi farklı iletişim teknolojilerini tek platformdan sunan pek çok yakınsama ürününü pazara sunduk. Kısa süre önce imzaladığımız satın alma anlaşmasıyla Avrupa’nın önde gelen toptan data ve kapasite servis sağlayıcılarından Invitel International’ın da katılımıyla bu sayı 9’a çıkacak.

Capital:  Sektördeki öncü konumunuzu devam ettirmek için ne tür planlar yapıyorsunuz?
-  Türk Telekom markasının sürdürülebilir bir büyüme içinde olmasını sağlıyoruz. Türk Telekom’u bugün sektördeki öncü konumuna taşıyan yenilikçi stratejilerimizi önümüzdeki dönemde de sürdürmeyi planlıyoruz.
Son dönemde Türk Telekom’un konumunu pekiştiren, diğer yandan marka değerini daha da artıran yatırımlarımızı kesintisiz olarak sürdürdük. Son 4 yılda altyapı ve teknolojiye konsolide olarak yaklaşık 8 milyar TL yatırım yaptık.

Capital:  Son dönemde satın almalar da yaptınız. Büyümede satın almaların önemli rolü olacak mı?
-  Bugüne kadar Argela, Innova, Sebit ve Sobee gibi yakınsama stratejisini destekleyecek, teknoloji geliştiren şirketleri satın aldık. Bunlara ek olarak Avea’nın yüzde 40 olan hisselerini 81,4’e çıkararak GSM müşterilerini de kapsamaya başladık. En son Invitel International’ın ise tüm bu satın alma stratejisi içinde özel bir yeri var. Avrupa’nın önde gelen bağımsız toptan data ve kapasite sağlayıcı şirketlerinden biri olan Invitel International’ın satın alınması Türk Telekom için data aktarımı konusunda bölgesel bir güç olma hedefi doğrultusunda önemli bir adım oluşturuyor. Gelecekte de aynı yaklaşımı sürdüreceğimizi söyleyebilirim.

Capital:  Listede sizin üzerinizde iki şirket var. 1’inci sıraya yerleşmek sizin açınızdan mümkün mü?
-  Hedeflerimiz doğrultusunda ilerlediğimizi ve Türk Telekom’un benzer şekilde konumlanan telekom operatörlerine göre hangi uluslararası kritere göre değerlendirilirse değerlendirilsin, çok büyük bir şirket olduğunu söyleyebilirim.~

Capital: Türk Telekom’un büyüme stratejisi ne kadar istihdam yaratacak güçte olacak?
-  Halen 35 bin 116 çalışanımızla Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan şirketleri arasında yer alıyoruz. 2010 yılının ilk 6 ayında 3 bin 500 kişiye istihdam sağlayarak ülkemizin istihdam alanında gelişmesine önemli bir katkıda bulunduk. Her alanda olduğu gibi Türkiye’ye istihdamda da değer yaratmayı amaçlıyoruz. Sadece yeni iş imkanları sağlamanın yanı sıra ülkemize yetişmiş insan gücü kazandırılması konusunda da gayretlerimizi sürdürüyoruz.

Capital: Türk Telekom, bir bölge ya da global şirket olma hedefinde mi?
-  Teknoloji şirketlerimiz kanalıyla geliştirdiğimiz teknolojileri dünya ülkelerine ihraç etmemizin yanı sıra, bir yandan da bölgesel bir güç olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Invitel International’ın hisselerinin yüzde 100’ünün 221 milyon Euro karşılığında satın alınmasına ilişkin bir hisse alım anlaşması imzaladık. Bu satın alma, Türkiye’nin Ortadoğu ile Avrupa arasında karadan ses ve data köprüsü haline gelmesi açısından önem taşıyor. Türk Telekom içinse Avrupa pazarına, daha da ötesinde küresel pazara atılmış güçlü bir adım oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde bir “bağlantı merkezi” olma konusundaki eşsiz bir konumumuzla uçtan uca güvenilir hizmetler almaya kritik önem veren uluslararası data ve geniş bant müşterilerimizle aramızdaki ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz.

Capital:  Türk Telekom şu anda özellikle bölgesinde güç kazanıyor sanıyorum…
-  Bu girişimler bulunduğumuz bölgede telekomünikasyon sektörünün etkin bir oyuncusu olma yolunda hızla ilerlediğimizin bir göstergesi. Farklı ülkelerdeki teknoloji ve telekom şirketleriyle gerçekleştirdiğimiz işbirliklerini de göz önünde bulundurduğumuzda Türk Telekom’un bölgesinde giderek güçlendiğini söyleyebiliriz.
Türk Telekom ve ülkemiz telekomünikasyon sektörü için bir diğer önemli gelişme ise Ortadoğu, Güney Asya ve Uzak Doğu arasında dev bütünleşik çok geçişli fiber optik ağ kurulmasına ilişkin JADI LINK projesi ile hayata geçti. Türkiye, Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan olmak üzere 4 ülkenin işbirliğiyle gerçekleştirilen JADI LINK projesiyle Türkiye, Asya ve Avrupa arasında bir iletişim köprüsü haline geliyor.  Telekomünikasyon sektöründe küresel arenada daha çok ürünlerimizle varlık göstermeyi hedefliyoruz. Bugüne kadar bunun başarılı örneklerini verdik. Vitamin bunlardan biri. Vitamin bugün global bir ürünü olarak kabul ediliyor. Vitamin şimdiye kadar İngilizce, İspanyolca ve Arapça dahil çeşitli dillere tercüme edildi ve üç bölgeye ihraç edilerek uluslararası bir ürün haline geldi.