Kredilerde normalleşme yaşıyoruz

Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç’le, hem bankasının büyüme planlarını hem sektördeki değişimi konuştuk...

1.11.2021 09:52:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kredilerde normalleşme yaşıyoruz

Elçin Cirik

[email protected]

Bankacılıkta ilk 7 ayda kredi büyümesi, kurdan arındırılmış olarak yıllık yüzde 7,5’te kaldı. Burgan Bank Genel Müdürü MURAT DINÇ, halen kurumsal ve ticari tarafta müşterilerin uzun vadede borçlanmayı tercih etmediğini söylüyor. Ama Dinç, yılın kalanı için umutlu. “Geçen yıl yaşadığımız güçlü kredi büyümesinin ardından bu yıl kredi büyümesinde normalleşme yılı yaşıyoruz” diyen Dinç, yıl sonu için kredilerde yüzde 15 ve mevduatta yüzde 25-30 büyüme öngörüyor.

2021, bankacılık için normalleşme yılı olarak hatırlanacak. 2020’de kur etkisinden arındırılmış yıllık kredi büyümesi yüzde 23,7 oldu. Bu yılın temmuz sonunda ise kurdan arındırılmış yıllık büyüme yüzde 7,5’te kaldı. Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, öngörülerin azaldığı pandemi sürecinde ilave faiz artışlarının da etkisiyle halen kurumsal ve ticari tarafta müşterilerin uzun vadede borçlanmayı tercih etmediğini söylüyor. Dinç, yılın kalanı için ise umutlu. “Giderek pandeminin etkileri azalmaya başladı. Turizm, perakende ve hizmet sektörlerinin de nakit akışları iyileşiyor, buralarda artık önümüzü görebiliyoruz” diyor. Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç’le, hem bankasının büyüme planlarını hem sektördeki değişimi konuştuk: 

Pandemi sürüyor ve zorlu bir dönemden geçiyoruz. Yaşanan en büyük zorluklar neler?

2020, çok zor ve enteresan bir yıldı. Aslında 2019, bankacılık için toparlanmanın olduğu, iyi geçen bir yıldı. 2018’in ardından özellikle belli sektörlerde aldığımız hasarları çok hızlı tamir ettik ve 2020’ye iyi bir görünümle başladık. Ancak hayatımıza hızlı şekilde pandemi girdi. Bu durum, aslında hiç daha önce tecrübe etmediğimiz bir ortamda bize bankacılık yapma mecburiyeti getirdi. O dönem başta biraz panik de yaşadık, önceliklerimiz personelimiz ve müşterilerimizin sağlığını korumak oldu. Diğer taraftan bilanço yönetimi ön plana çıktı. Bilançolarımızı çok kuvvetli şekilde yönetmek durumunda kaldık. Zor bir yılı geride bıraktık. 

 Bugün sektörde banka yöneticilerinin ana gündem maddelerinde neler var? 

 2021’e baktığımızda sektör açısından görünüm daha iyi. Bu yılın ilk yarısında ekonomide iyi bir ivme gördük, Türkiye ekonomisinin bu yılın sonunda yüzde 7’nin üzerinde büyüyeceği tahmin ediliyor. Yılın ilk yarısında bankacılığın iyi bir büyümesi var, istikrar kazanan finansal piyasalar var. Bankalar ilk yarıyılda iyi performans gösterdi. Sektör bu dönemi yüksek yabancı para likiditesiyle geçirdi, yüzde 100’lere yaklaşan yabancı para kredi çevirme oranları görüldü. Makul bir kârlılıkla ilk altı ayı bitirdik. Bankacılıkta öncelikler çok dinamik. Bugün de ilk dikkat ettiğimiz konu likidite. Taahhütlerimizi yerine getirmek adına bilançomuzu doğru yönetmek. İkinci nokta, tabii ki müşterilerimizin yanında durmamız gerekiyor. Ana gündem maddelerimiz arasında pandeminin yarattığı olumsuz sonuçlardan etkilenen sektörler nedeniyle bozulan aktif kalitesini iyileştirmek yer alıyor. Aktif kalitesini artırmak için ise yeniden yapılandırmalara ve sorunlu alacaklardan tahsilatlara öncelik veriyoruz. Daralan faiz marjlarının etkisini azaltmak amacıyla fonlanma kaynaklarını çeşitlendirmek, vadesiz mevduatın payını artırmak, faiz dışı gelirleri yükseltmek diğer önceliklerimiz arasında. 

 Sektör faiz dışı gelirleri nasıl artırabilir? 

 Faiz dışı gelirlerle ilgili sınırlamalara rahatlamalar getirildi. Ücret ve komisyon gelirlerine dair yeni kurallar açıklandı, burada yeni imkanlar olacak. Diğer taraftan volatilitenin yüksek olduğu dönemlerde Hazine işlemleriyle artıya geçilebilir. Aynı şekilde dış ticaret tarafında imkanlar olacak. Diğer taraftan BDDK, 2020’nin ilk çeyreğinden itibaren pandeminin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik uyguladığı kararların bir bölümünü, 30 Eylül tarihine kadar uzattı. Bu süreçte icra takipleri çok azaldı. Eylül sonrası bir uzatma daha olacak mı bilemiyoruz. Açıkçası burada nasıl bir görünüm olacağını biz de takip ediyoruz. 

 İlk ay BDDK verilerine göre yılbaşından bu yana kredilerde 9,5 artış görünüyor. Bu büyüme daha çok hangi bankacılık alanından geldi? 

 Geçen yıl yaşadığımız güçlü kredi büyümesinin ardından bu yıl kredi büyümesinde normalleşme yılı yaşıyoruz. Geçen yılın sonunda kur etkisinden arındırılmış yıllık kredi büyümesi yüzde 23,7 olarak gerçekleşmişti. Bu yıl temmuz itibarıyla yıllık büyüme yüzde 7,5 ile geçmiş yıllara göre düşük seyrediyor. Özellikle ticari kredilerde kur etkisinden arındırılmış yıllık kredi büyümesi yüzde 3,5’e kadar geriledi ve henüz ticari kredilerde belirgin bir hızlanma görmüyoruz. Pandemi sürecinin başındaki panik bitti. Pandemide öngörü azaldığı, beklentiler net olmadığı için kredi talepleri de yavaşlıyor. Buna ilave faiz artışları geldi. Böylece fonlama maliyetleri yükseldi. Bu ortamda kurumsal ve ticari tarafta müşteriler uzun vadede borçlanmayı tercih etmiyor. Daha çok kısa vadeli dönmeyi tercih ediyorlar. Bu da aslında bankaların müşterilerine yarattığı konfor sayesinde, çünkü sektör kredi limitlerini hep müsait tuttu, yeni kredi limitleri çıkarmaya devam etti. Bu yüzden kurumsal ve ticari tarafta alacak fonlaması, stok fonlanması veya nakit akışına yönelik krediler kullandırıldı, talep de bu yönde geliyor. Yatırımla ilgili çok fazla talep gelmedi. Giderek pandeminin etkileri de azalmaya başladı. Pandemiden etkilenen turizm, perakende ve hizmet sektörlerinin nakit akışları iyileşiyor, buralarda artık önümüzü görebiliyoruz. Türkiye’de şu anda yatırım için fırsatlar bol. Kurumsal ve ticari tarafta müşteriler bu fırsatları kaçırmayacaktır, zaman içinde yatırım kredi talebinin artmasını bekliyorum. Diğer taraftan dış ticaret işlemleriyle ilgili finansman hep devam etti. Sanayi çok iyi performans gösterdi. Kurumsal segmentte özellikle ilaç, kimya, bilişim, metal sanayi, beyaz eşya, elektronik, e-ticaret, lojistik ve ambalajlı gıda sektörleri oldukça iyi performans gösterdi. 

Bireysel bankacılık için tablo nasıl? 

Özellikle kısıtlamaların bitmesiyle yılın ikinci çeyreğiyle tüketici tarafında ertelenen talepler gelmeye başladı. Tüketici kredileri ivme kazandı ve bu talep çok hızlı şekilde bankacılık sektöründen de cevap aldı. Regülatör ve ekonomi yönetimi bu yüksek talebin ileride enflasyon veya cari açığa sebep olabileceği endişesiyle tüketici kredilerinde vade sınırlamasına gitti. Bu, gayet doğru bir yaklaşım. Böylece tüketici kredileri de normal bir tempoya oturdu. Bireysel kredilerin büyüme hızı yavaşlayarak temmuz sonu itibarıyla yıllık yüzde 13 oldu. 

Peki kredilerde hareketlenme ne zaman olacak? Bu yılı pas mı geçeriz?

 Bu yılın devamında pandemiden tam kurtulduk mu kurtulmadık mı bilmiyoruz, öngöremiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Yeni Zelanda, 1 vaka için kapanma kararı aldı. Bu haberler, hala ticari ve kurumsal segmentte endişe yaratıyor. Üretim yapılmak istense bile hammadde bulmada sıkıntı yaşanabiliyor. Navlun fiyatları çok arttı. Herkes yoğurdu üfleyerek yiyor. Pandemi hayatımızdan çıktığında ticari ve kurumsal tarafta talep artacak. Tabii faiz indirimleri gelmeye başlarsa da talep yaratır. Enflasyonun mevcut seviyesi yıl sonuna kadar para politikasında bir gevşeme imkanı sağlamasa da yıl sonu enflasyonun TCMB’nin tahmini olan yüzde 14,1 seviyesine yakınsaması durumunda, yılın son iki ayında politika ve kredi faizlerinde gevşeme alanı oluşabilir. Sektörde likiditemiz gayet bol ve sermaye oranlarımız iyi yerde, talep olduğu an bankacılık hızlı şekilde büyümeye geçecektir. 

 Mevduat tarafında gelişme nasıl? TL mevduata dönüş devam ediyor mu? 

 Türk Lirası mevduatlar yılbaşından beri yüzde 14,5 artışla 1,76 trilyon TL’ye ulaştı. Yılbaşından beri yabancı para mevduatlar ise yüzde 1,4 düşüşle 260 milyar dolara geriledi. Dolayısıyla geçen yılın sonu ve temmuz sonu verilerini karşılaştırdığımızda özellikle mart sonundaki yabancı para mevduatından TL mevduata geçiş nedeniyle ilk 7 ayın genelinde TL mevduat yabancı para mevduata göre daha fazla tercih edildi. Bu, çok net. Turizm sektöründe başlayan hareketlenmeyle haziran ve temmuz aylarında hem tüzel hem gerçek kişilerin yabancı para mevduatlarında artışlar var. Ancak bu artışların daha çok döviz akışı nedeniyle gerçekleştiğini, yeni bir dolarizasyon hareketi olarak görülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Sabit kurla baktığımızda, yabancı para mevduatların tüm mevduatlar içindeki payı yılbaşında yüzde 55’ten temmuz sonunda yüzde 47’ye geriledi. Vade açısından da geçen yıldan bu yana mevduatta Türk Lirası’nda geçerli olan stopaj avantajının bitmesine kısa süre kala müşteriler, avantajdan tekrar faydalanmak için orta-uzun vadeleri tercih edebiliyor. Ancak genelde 3 aya kadar vadelerin ağırlıklı kaldığını görüyoruz. Dolarizasyon tam olarak terse döndü, dolar hesapları bozuldu demek mümkün değilse de bir değişim var. Bunun sürdürülebilir olması lazım. Bu noktada mudi her zaman enflasyon üstünde bir getiri isteyecektir. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda para politikası gelişmelerini izlememiz gerekiyor. Enflasyon üstünde oran olur, vergi avantajı sürerse trend devam eder diye düşünüyorum.

Yıl sonu için öngörüleriniz nasıl? 

 30 Temmuz itibarıyla sektörde yıllık kredi büyümesi yüzde 15 seviyesinde. Büyümenin tamamı TL kredilerden geliyor. Bankalar da TL kredi vermeyi tercih ediyor. TL cinsi kredi yüzde 13 büyürken yabancı para kredilerin ise geçen yıla göre yüzde 2 daraldığını görüyoruz. Toplam kredi büyümesine kur etkisinden arındırarak bakmayı, gelişimi görmek açısından daha doğru buluyoruz. Sektörde kur etkisinden arındırılmış yıllık kredi büyümesi yüzde 7,5 seviyesinde. 2019 yılı hariç geçmiş yılların oldukça altında seyrediyor. Tüketici ve ticari ayrımında büyümenin ağırlıklı olarak tüketici kredilerinden kaynaklandığını görülüyor. Ticari kredilerin arındırılmış yıllık kredi büyümesi yüzde 3,5 seviyelerine kadar geriledi. Yılın son aylarına doğru enflasyonda beklenen gerilemeye paralel TL kredi faizlerinde bir miktar geri çekilme olursa ticari kredilerin hareketleneceğine inanıyoruz. 2021 yılı kredi büyümesinin yüzde 15 seviyesinde olacağını tahmin ediyoruz. Mevduat, bu yıl kredi büyümesinin üzerinde seyrediyor. Temmuz itibarıyla mevduat büyümesi yıllık yüzde 23’ler seviyesinde. Bu süreçte tasarruf yapıldığı için yıl sonunda da yüzde 25-30 arası mevduat büyümesinin mümkün olabileceğini düşünüyoruz. 

 Sektörde salgınla birlikte ertelenen kredi ödemeleri nasıl gidiyor? Artış var mı? 

 Finansal yeniden yapılandırma düzenlemeleri, gerçekten çok doğru bir adımdı. Bugün sektörde yeniden yapılandırma yapılan krediler, 60-70 milyar TL civarında ve 4 trilyona yaklaşan kredi büyüklüğü içinde önemli bir pay almıyorlar. Önemli bir durum yok. Önümüzdeki süreçte başka sıkıntılar çıksa bile sektör önemli bir provizyon ayırdı ve sermayesi çok güçlü. Zaten son dönemde aşılanmada yaşanan artış ve kısıtlamaların azaltılmasına paralel hizmet sektöründekiler de dahil olmak üzere kurumsal müşterilerimizin nakit akışlarında hissedilir bir iyileşme var. İyileşme paralelinde tüm müşteri türlerinde yeni yapılandırma taleplerinde de azalma hissediliyor. İyileşmenin devam etmesi ve makroekonomik koşulların uygunluğu gerek yapılandırılan kredilerin tahsilinde gerekse yeni yapılandırma taleplerinin gelmemesinde belirleyici olacak. Sektör genelinde sorunlu alacak oranında artış olsa dahi sektörün yüksek karşılık oranı ve özkaynak yapısı destekleyici unsurlar olacak.


“DIŞ TİCARET HACMİMİZİ ARTIRIYORUZ”

“DERİNLEŞTİK”
Mevcut kredilerimiz, ağırlıkla kurumsal ve ticari kredilerde. Büyük proje finansmanları bilançomuzda önemli bir kalem ve hem bu işlerde hem enerji ve taahhüt alanlarında işlerimiz normal devam ediyor. Kurumsal ve ticari bankacılıkta proje finansmanına ek olarak dış ticaret finansmanına odaklanıyoruz. Aracılık ettiğimiz dış ticaret işlem hacimlerini 2020’de dolar bazında yıllık yüzde 16 artırdık. Bu yıl aylık bazda işlem hacim ortalamalarımız, geçen yılın aylık ortalamasının yüzde 13 üzerinde. Bu büyümeyi devam ettireceğiz. Son 3 yılda özel bankacılıkta yatırım ürünleriyle derinleştik. Bugün 13 portföy yönetim şirketiyle anlaşmamız bulunuyor. 2020’de artan halka arzlarla burada yeni müşteri kazandık.

YENİLİKLER Bireysel kredilerde de pazar payımızı artırma stratejimiz var. Devreye aldığımız dijital kanallar ve dijital dönüşüm projesiyle bireysel kredilerde ve dijital mevduatta büyümek istiyoruz. Uzaktan müşteri edinimi, bizim için büyük fırsat sunuyor. Bu yılın son çeyreğinde mevduat ve kredi toplamında günde bin müşteri kazanmayı hedefliyoruz. Ayrıca dijital tarafta yılın son çeyreğinde yeni bir marka lansmanı yapacağız. Dijital kredi tarafında da çok aktif olacağız. Taşıt kredilerinde ikinci el otomobil kredisinde fırsat görüyoruz. Ayrıca alışverişin olduğu yerlerde anında krediler vermek istiyoruz. Bu amaçla ortaklıklar kuruyoruz.



“MEVDUAT BÜYÜMEMİZDE DİJİTAL BANKACILIK ÖNDE”

BÜYÜME
Burgan Bank olarak 2021’in ilk yarısında büyümemize devam ettik. 76 milyon TL net kâr elde ettik. Teknolojide fırsatları kaçırma lüksümüz yok, yatırımlarımızı sürdürdük. Yılın ilk yarısında 2020’nin sonuna göre aktiflerimizde ve kredilerimizde yüzde 7 büyüdük. Mevduatımız yüzde 19 arttı. Aslında mevduata, yeni müşteri edinme aracı olarak bakıyoruz. Büyümemiz özel bankacılık ve dijital kanaldan geldi. Dijital bankacılık müşterilerimizin toplam mevduat büyüklüğü, geçen yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 70 yükseldi ve vadesiz mevduat büyüklüğü de yüzde 50 arttı.

PLANLAR İlk yarıyıl sonunda bankamızın özkaynakları 2,1 milyar TL’ye, sermaye yeterlilik rasyosu solo bazda yüzde 21,4’e ulaştı. Sektör ortalamasının üzerinde gidiyoruz. 2021 sonunda bir önceki yıla göre kredilerde, sektöre paralel yani yüzde 15 büyüme hedefliyoruz. Mevduatlarda da yüzde 25 büyüme öngörüyoruz. Büyüme, ağırlıklı olarak küçük ve dağınık mevduatlardan gelir. Son 2 çeyrekte kârlılığımızı da sürdürmeyi istiyoruz.



İLK 7 AYIN TABLOSU NASIL?


  1. Normalleşme yılı yaşıyoruz. 30 Temmuz itibarıyla sektörde yıllık kredi büyümesi yüzde 15. 
  2. Ana gündem maddemizde, pandemiden etkilenen sektörler nedeniyle bozulan aktif kalitesini iyileştirmek var.
  3.  Kurumsal ve ticari tarafta alacak fonlaması, stok fonlanması veya nakit akışına yönelik kredilere talep geliyor. Yatırımla ilgili çok fazla talep yok. 
  4. Turizm, perakende ve hizmette nakit akışları iyileşiyor, artık önümüzü görebiliyoruz. 
  5. Yılın ikinci çeyreğiyle tüketici tarafında ertelenen talepler gelmeye başladı. 
  6. Vade sınırlamalarıyla bireysel kredilerde büyüme, temmuz sonu itibarıyla yüzde 13. 
  7. Yılın son iki ayında politika ve kredi faizlerinde gevşeme alanı oluşabilir. 
  8. Yılın sonunda TL kredi faizlerinde bir miktar geri çekilme olursa ticari krediler hareketlenebilir. Yeniden yapılandırılan krediler toplamı 60-70 milyar TL. 
  9. Yeniden yapılandırma taleplerinde azalma var. 
  10. Yıl sonunda kredilerin yüzde 15 ve mevduatın yüzde 25-30 büyümesini öngörüyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz