Polisan’ın kuantum sıçrama modeli

Polisan Holding’in yeni yönetim kurulu başkanı Tayfun Bayazıt’la oluşturdukları yeni yönetim modelini, birinci yılındaki performansını ve hedeflerini konuştuk...

13.09.2024 12:15:220
Paylaş Tweet Paylaş
Polisan’ın kuantum sıçrama modeli

Ayçe Tarcan Aksakal

[email protected]

Polisan, kurumsal yönetimde oldukça farklı bir modele geçti. Buna göre yönetimde aile üyelerinden kimse yer almıyor, profesyonel yöneticiler her bir aile bireyi adına hareket ediyor. Aileden Mehmet Emin Bitlis’i ise yönetimde Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı TAYFUN BAYAZIT temsil ediyor. Kurumsallaşmada kuantum sıçraması yapmak için taşları yeniden döşediklerini söyleyen Bayazıt, yeni modelin meyvelerini toplamaya başladıklarını belirtiyor. Yönetici, “1 yılda bu modelin toplam verimliliğimizi artırdığını gördük. Kısa dönem kazanımlarımızda oldukça iyi bir noktadayız” diyor.

Uzun yıllar bankacılık sektöründe genel müdür, icra kurulu başkanı, en son da Yapı Kredi CEO’luğu ve yönetim kurulu başkanlığı yapan Tayfun Bayazıt, bir yıl önce Polisan Holding’le profesyonel yöneticiliğe geri döndü. Yönetim kurulu başkanı olarak hedefinin daha sürdürülebilir ve kârlı bir yapı oluşturmak olduğunu belirten Bayazıt, Polisan’da bugüne kadar Türkiye’deki aile şirketlerinde örneği olmayan bir model oluşturduklarını söylüyor. Grup yönetiminde aile üyelerinden kimsenin olmadığını, tamamen profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen bir holding kurduklarını vurgulayan Bayazıt, bu sayede holdingin kurumsal yönetim konusunda kuantum sıçraması yapabilmesini sağlayacak adımları attıklarını ifade ediyor. “Hibrit” olarak adlandırdığı yeni sistem için holdingin önceki yönetim kurulu başkanı Mehmet Emin Bitlis’le 2 yıl hazırlık yaptıklarını anlatan Bayazıt, “Yeni modelde holdingin yönetim kurulunda her bir aile üyesinin liyakatli yöneticiler tarafından temsil edildiği özgün bir yönetim modeli oluşturduk” diyor. “İlk yılımızda kurduğumuz yeni yönetim modelinin karşılığını fazlasıyla aldık” diyen Bayazıt, bu yıl ilk çeyrekteki finansal sonuçlarının oldukça iyi olduğunu belirtiyor. Polisan Holding’in yeni yönetim kurulu başkanı Tayfun Bayazıt’la oluşturdukları yeni yönetim modelini, birinci yılındaki performansını ve hedeflerini konuştuk:

Uzun yıllar bankacılık sektöründe genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlığı yaptınız. Farklı holdinglerde yönetim kurulu üyelikleriniz oldu. Polisan’a gelmeye nasıl karar verdiniz?

Burada göreve başlamadan önce Polisan Holding’in ana hissedarlarından Emin Bitlis’le zaman zaman halka açık şirketlerin yönetimiyle ilgili dünyadaki “en iyi uygulamalar” konularında fikir alışverişinde bulunuyorduk. Zamanla bu görüşmelerin çerçevesi genişledi ve Bitlis Ailesi’nin el yükseltmesiyle holding yönetim kurulunun profesyonel yöneticilere bırakılması fikri doğdu. Aile üyeleri hedef odaklı yeni bir yönetişim anlayışı oluşturmak istedi. Ben de Polisan Holding ana hissedarlarının kurumsal yönetim alanında çıtayı daha da yükseltme hedefi çerçevesinde bana getirdikleri bu teklifi değerlendirmek istedim. Bir yıldır da holding yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyorum. 

Sizi tekrar profesyonel hayata çeken ne oldu? 

Bankacılık kariyerimden sonra kendi şirketimi kurdum. Uzun yıllar danışmanlık ve farklı holdinglerde yönetim kurulu üyeliği yaptım. Bankacılık sektörü çok kurumsal bir alan. Ancak ne yazık ki aynı durum aile şirketlerinde söz konusu değil. Ülkemizdeki aile şirketlerinden üçüncü nesli görebilenlerin oranı yüzde 12; dördüncü nesli görebilenlerinse sadece yüzde 3 olduğunu biliyoruz. Özellikle büyük şirketlerin kurumsallaşma ve kurumsal yönetim çerçevesinde alması gereken çok yol olduğunu düşünüyorum ve bu konularda katkı sağlayabileceğime inandım. Öte yandan Polisan Holding halka açık, faaliyet gösterdiği sektörlerde son derece başarılı, uluslararası şirketlerle ortaklıkları olan ve daha da büyüme potansiyeli olan bir şirketler grubu. Bu nedenle aileden gelen teklifi kabul etmek benim için kolay oldu. 

Polisan Holding’in başına ilk kez aile dışından biri geldi. Yönetimde nasıl bir model oluşturdunuz? 

Önce bu boyuttaki halka açık bir grubun aile üyeleri dışında da katkı sunabilecek profesyonellerle desteklenmesi konusunda hakim hissedarlar arasında mutabakat sağladık. Yönetim kurulunda her bir aile üyesinin liyakatli yöneticiler tarafından temsil edildiği özgün bir yönetim modeli oluşturduk. Hibrit olarak adlandırabileceğimiz bu modelde yönetim kurulunda yer alan dört aile üyesi yerlerini vekaleten dört profesyonel yöneticiye bıraktı. Holdingin önceki yönetim kurulu başkanı Emin Bitlis’i de geçen yıl 23 Haziran’da yapılan genel kuruldan bu yana ben temsil ediyorum. 

Aile üyeleriyle profesyoneller arasında nasıl bir yapı kurdunuz? Sistemin verimli çalışmasını nasıl sağladınız? 

Öncelikle aile üyeleriyle birlikte nasıl düzenli istişare yapacağımızı ve çalışma prensiplerimizi belirledik. Üç ayda bir yapılan genel bilgilendirme toplantıları dışında, daha önceden tanımlı ve stratejik öneme haiz konularda gerektiğinde bir araya gelerek ortak bir akıl oluşturuyoruz. Tüm bunlar bir yandan grubun sürdürülebilir ve daha kârlı büyümesine hizmet ediyor. Daha da önemlisi holdingin kurumsal yönetim konusunda kuantum sıçraması yapabilmesinin taşlarını döşememizi sağlıyor. 

İlk yılınızda başka hangi konulara odaklandınız?

Polisan Holding’in ana sektörleri kimya, boya, liman işletmeciliği ve gayrimenkul geliştirme. Ancak benim ilk yıldaki önceliğim, sektörlerdeki büyümeden önce yönetim kurulunun çok daha verimli ve odaklı çalışabilmesi, yani kurumsal yönetim çıtasının yükseltilmesi oldu. Özellikle holdingin bugünüyle ilgili gerçekçi saptamalar yapabilmek ve ortak aklı kullanarak geleceği daha iyi tasarlayabilmek için yönetim kurulunda bir iş bölümü yaptık. Hepimizin her gün yakinen izlediği gibi global pazarlar konjonktürel olarak oldukça zor bir dönemden geçiyor. Üstelik bizlerin ağırlıklı iş yaptığı coğrafyalarda riskler değişkenlik gösterebiliyor. Bu nedenle operasyonel riskleri minimize edebilmek adına daha kısa vadeli proaktif stratejiler oluşturduk. Ayrıca sürdürülebilir büyümeyi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek için işin olmazsa olmazı olan yatırım planlamaları da odaklandığımız konulardan biri oldu. Her ne kadar tüm çalışmalarımız uzun vadeli ana stratejimize göre şekilleniyor olsa da kısa vadeli hızlı kararlarla grubumuzun gelirlerini ve kârlılığını piyasa koşullarının etkilerinden korumak için pek çok tedbiri hayata geçirdik. 

İlk yılınızdaki performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Hedefleriniz gerçekleşti mi?

Başkanlığımın birinci yılını tamamlarken aileyle oluşturulan yönetişim sisteminin meyvelerini verdiğini görmekten çok memnunum. Ayrıca bu modelin toplam verimliliğimizi artırdığını gördük. Bu bizlerin geleceğe dönük inancını da pekiştiriyor. Kısa dönem kazanımlarımıza baktığımızda, oldukça iyi bir noktada olduğumuzu gözlemliyoruz. Grup şirketlerindeki işletme sermayesi yönetimi ve yatırım stratejilerini inceleyerek hızlı kararlar aldık. Böylelikle birçok sektörü olumsuz etkileyen jeopolitik gelişmelerden en az düzeyde etkilendik. Rusya-Ukrayna savaşıyla Avrupa Birliği’ndeki resesyonun etkileri öncelikle çözüm bulmamız gereken konular oldu. Ayrıca kâr marjlarımızı etkileyen kur-enflasyon ilişkisiyle finansman giderlerimizi artıran yüksek faiz sürecini son derece titiz bir şekilde yönettik. Böylelikle şirketlerimizin bu kritik dönemi sağlıklı şekilde geçirmesini sağladık. 

Geçen yılı nasıl kapattınız? Holdingin cirosu ne oldu?

Son derece zorlu piyasa koşullarında çalışmamıza ve Yunanistan’daki üzücü sel felaketi sonucunda üretim kısmında yaşadığımız sıkıntılara rağmen başarılı bir yıl geçirdik. Grup olarak 2023’te 5,6 milyar TL konsolide gelir elde etik. Polisan Kansai Boya ile Rohm&Haas’ın iştirak oranında dahil olduğu kombine gelirlerimizse 8,8 milyar TL oldu. 

Kârınız nedir? 

Geçen yılı 748 milyon TL’lik net kârla tamamladık. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kârımızsa 1 milyar TL düzeyinde oldu. 

Yeni yatırımlarda hangi sektörlere odaklanıyorsunuz? 

Geçen yıl toplam 345 milyon TL yatırım yaptık. En önem verdiğimiz yatırımlar limancılık tarafında hayata geçirdiğimiz yenileme yatırımları oldu. Poliport Kimya 2’nci tank çiftliği yenileme ve modernizasyon yatırımımızı tamamlayarak devreye aldık. Ayrıca Polisan Kansai Boya yeni teknolojiyle donatılmış GEBKİM solvent bazlı boya tesisi yatırımını tamamlayarak üretime başladı. 

Bu yıl ilk çeyrek sonuçları nasıl?

Oldukça iyi geçti. İlk çeyrek finansal sonuçlarımız kurduğumuz modelin ne kadar sağlıklı işlediğini bize bir kez daha gösterdi. Geçen yıl almaya başladığımız önlemler ve yönetim hamlelerinin sonuçlarını alıyoruz. İlk çeyrekte 1,2 milyar TL gelir elde etik. FAVÖK’ümüz 154 milyon TL artarak 214 milyon TL’ye yükseldi. Net kârımız ise 187 milyon TL oldu. 

Bu yıl holdingin büyümesi ne olur? 

Bu yıl ana hedefimiz, 2023’ün üçüncü çeyreğinden itibaren yakaladığımız olumlu ivmeyi devam ettirmek, kârlılığı ve büyümeyi artırmak. Faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlardaki yatırım planlarımızı ve ticari aksiyonlarımızı dinamik bir şekilde güncelleyerek, sürdürülebilir büyüme hedefimizi daha da ileri taşımak istiyoruz. 

2024 yılı için holdingin hangi oranda büyümesini bekliyorsunuz?

Yılın ikinci yarısında çok önemli bir kriz yaşanmazsa geçen yıla benzer bir büyüme öngörüyoruz. 

Önümüzdeki dönemde holdingin portföyüne nasıl yön vereceksiniz? 

Ana odağımız, mevcut yatırımlarımızı daha verimli hale getirebilmek adına teknoloji yenileme ve kapasite artışı yatırımları yapmak. Ana hedefimiz Polisan Holding’in faaliyette bulunduğu mevcut alanlarda büyümeyi devam ettirmek. Stratejik bir konuma sahip olan Kocaeli Dilovası bölgesindeki fiziki alanlarımızı en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Dilova kampüsümüzdeki master plan kapsamında, fiziksel alanların iyileştirilmesi ve geliştirilmesine odaklanıyoruz. Böylelikle bu alanları en verimli ve de maksimum gelir yaratacak şekilde reorganize edeceğiz. Poliport ve kimya grubunun hizmetine sunulacak bu yeni ve modern alanlardan çok fayda sağlayacağımıza inanıyoruz. 

Diğer büyüme adımlarınız neler olacak?

Kimya grubumuzda stratejik iş birlikleriyle know how ve Ar-Ge ağırlıklı yeni ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca bu alandaki ihracat oranımızı da artırmayı planlıyoruz. Bunu da çok uzun olmayan bir vadede yurt dışında yeni pazarlara girerek gerçekleştireceğiz. Ayrıca çevresel ve sosyal konularla mücadele etmek de kurumsal stratejimizin ayrılmaz bir parçası. Bu doğrultuda sürdürülebilirlik konusunda da önemli adımlar atıyoruz. CDP İklim Değişikliği programının 2023 yılı değerlendirmesinde, Avrupa bölgesel performans notumuzu “B” seviyesinde korurken, global performans notunun üzerinde bir başarı elde ettik. Su Güvenliği Programında ise performans notumuzu “B-” den “B” seviyesine yükselttik. Avrupa bölgesel ve global performans notlarının üzerinde bir başarı gösterdik. Böylelikle çevreye duyarlı yaklaşımımız ve sürdürülebilir bir gelecek için kararlılığımız bir kere daha onaylandı.



YENİ MODEL NE GETİRDİ?


  1. Yönetim kurulunda her bir aile üyesinin liyakatli yöneticiler tarafından temsil edildiği özgün bir yönetim modeline geçtik. 
  2. Yönetim kurulunda yer alan dört aile üyesi yerlerini vekaleten dört profesyonel yöneticiye bıraktı. 
  3. Aile üyeleriyle birlikte nasıl düzenli istişare yapacağımızı ve çalışma prensiplerimizi belirledik. 
  4. Üç ayda bir yapılan genel bilgilendirme toplantıları dışında, daha önceden tanımlı ve stratejik konularda gerektiğinde bir araya gelerek ortak bir akıl oluşturuyoruz. 
  5. Operasyonel riskleri minimize edebilmek adına daha kısa vadeli proaktif stratejiler oluşturduk. 
  6. Yeni sisteminin meyvelerini verdiğini görmekten çok memnunum. Bu modelin toplam verimliliğimizi artırdığını gördük. 
  7. Polisan Kansai Boya ile Rohm&Haas’ın iştirak oranında dahil olduğu kombine gelir 8,8 milyar TL oldu. 
  8. Geçen yılı 748 milyon TL’lik net kârla tamamladık ve 345 milyon TL yatırım yaptık. 
  9. Bu yıl ilk çeyrekte 1,2 milyar TL gelir elde ettik. FAVÖK 154 milyon TL artarak 214 milyon TL’ye yükseldi. 
  10. İlk 4 ayda net kârımız 187 milyon TL oldu.



“AKTİF RİSK YÖNETİMİ YAPIYORUZ”

İÇ KONTROL 
Yönetim kurulu olarak en öncelikli konularımızın başında stratejik karar alma süreçlerinde etkin bir denetim ve rehberlik sağlamak bulunuyor. Aktif risk yönetimiyle iç kontrol sistemleri uyguluyoruz. Bu çerçevede kurumsal yönetim komitesi, risk yönetimi komitesi ve denetim komitesi gibi temel komitelerimizle çalışmalarımızı sonuç odaklı bir şekilde sürdürüyoruz.

PERFORMANS DEĞERLENDİRME Bu yıl ilk defa yönetim kurulu performans değerlendirmesi sistemini devreye aldık. Yönetim kurulu oryantasyon programı üzerinde çalışmalarımızın sonuna geldik. Polisan Holding’i vizyoner kurumsal yönetim uygulamalarını hayata geçiren, seçkin, öncü bir konuma taşımak için çalışıyoruz.

TERCİH EDİLEN İŞVEREN Ayrıca en tercih edilen işverenlerden biri olma hedefimiz çerçevesinde, insanı merkez alan bir yaklaşımı benimsiyoruz. Takım oyununa olan güvenimiz ve çalışanlarımızın gelişimi, memnuniyeti ve refahı her zamankinden daha fazla önceliklerimiz arasında. Ekiplerimizi değerli hissettirmek ve onların başarısını daha da ileri noktalara taşımak için çalışıyoruz.



“FIRSATLARI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”

BÜYÜME 
Her zaman faaliyet gösterdiğimiz 3 ana sektörümüz olan kimya, boya ve limancılık alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyor, ilginç olabilecek fırsatları değerlendiriyoruz. Ana stratejimiz sürdürülebilir büyüme ve değer yaratma üzerine kurulu.

ORTAKLIK VE SATIN ALMA Bu çerçevede yeni ortaklıklar, stratejik satın almalar ya da varlık satışları gibi fırsatları gözden geçiriyoruz. Bu tür fırsatların Polisan Holding’in uzun vadeli stratejileriyle uyumlu olup olmadığını sıkı bir şekilde değerlendiriyoruz. Ancak satın alma ya da ortaklık konusunda şu an için alınmış herhangi bir karar ya da somut bir gelişme yok.

HEDEF Hem bu yıl hem sonrası için ana hedefimiz halka açık bir şirketin sorumluluğunu idrak ederek tüm hissedarlarımız için şirket değerini maksimize etmek, sağlam ve sürdürülebilir bir yapı inşa etmek. Bunu yaparken tüm paydaşlarımızın çıkarlarını korumayı ve grubumuzun uzun vadeli sürdürülebilirliğini ve başarısını amaçlıyoruz.



“GAYRİMENKUL YATIRIMLARI İÇİN DOĞRU ZAMANI BEKLİYORUZ”

GAYRİMENKUL 
Elimizde ciddi bir gayrimenkul portföyü var. Ancak şu anki konjonktür gayrimenkul portföyünü değerlendirmek için çok cazip değil. Bu yatırımları hayata geçirmek için gayrimenkul sektörünün toparlanmasını bekliyoruz.

YAPI KİMYASALLARI Yapı kimyasalları, inşaat sektörü ile doğrudan bağlantılı olan faaliyet alanlarımızdan biri. Doğal olarak inşaat sektöründeki gelişmelerden de etkilenmekte.

KİMYA Kimya sektörü yeni ve inovatif ürünlerle büyümesini sürdürüyor. Biz de kimyada yeni ürünler ve yeni odaklandığımız işlerle bu alandaki büyümemize devam ettiriyoruz.

LİMAN Liman işletmeciliği ticaretin gelişmesiyle büyüyen alanların başında yer alıyor. Bu nedenle liman kapasitemizi büyütmeye ve geliştirmeye çalışıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz