- Anasayfa
- İş Dünyası
- Söyleşiler
- Şirketler dönüşümü yakalamalı
Şirketler dönüşümü yakalamalı
Dünya teknoloji devi Alcatel-Lucent, Nobel ödüllü bilim adamlarının görev yaptığı laboratuarlarında, dünyanın geleceğini şekillendirecek bir dizi teknoloji üzerinde çalışıyor.
"GELECEK İNTERNETLE ŞEKİLLENECEK"
Alcatel-Lucent, telekomünikasyon teknolojileri alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden. Kendini, "şirketlerin dönüşüm ortağı" olarak tanımlıyor. Yaptığı iş özetle telekomünikasyon altyapısı sağlamak. Bu kapsamda dünyanın önde gelen telekom operatörlerine, servis sağlayıcılarına ve kamu kuruluşlarına ses ve veri şebeke aktarım hizmetleri sunuyor. Ürün ve hizmetlerini ilk kez 80'li yıllarda, Teletaş firması aracılığıyla Türkiye'ye getiren şirket, zaman içinde Teletaş'a ortak olup Türkiye'yi önemli pazarlarından biri olarak konumladı. Al-catel-Lucent bugün Türkiye'de, Türk Telekom başta olmak üzere sabit ve mobil operatörlere, servis sağlayıcılara ve çeşitli kamu kuruluşlarına altyapı çözümleri sunuyor. Bunun yanı sıra İstanbul'da kurduğu AR-GE merkezi, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesinde ve dünya pazarlarına sunulmasında önemli rol oynuyor. Geçtiğimiz ay Paris'teki merkezinde, Alcatel-Lucent'in CEO'su Ben Verwayeen ile geniş bir söyleşi yaptık. Alcatel-Lucent dünyanın sayılı araştırma kurumlarından Bell Laboratuarları'nın da sahibi. Bu laboratuarlarda sadece Alcatel-Lucent'in yeni ürün ve hizmetleri değil, dünyanın geleceğini değiştirecek sayısız yeni teknoloji üzerinde de çalışılıyor. Ben Verwayeen, bugün çok sayıda Nobel ödüllü bilim adamının görev yaptığı Bell Laboratuarları'ndaki yeni projeleri, teknolojinin bundan sonraki 50 yılda nasıl gelişeceğini anlattı. Ayrıca Alcatel-Lucent'in dünyada ve Türkiye'deki mevcut faaliyetleri ile yeni dönem planlarına ilişkin bilgi verdi. Teknolojinin yanı sıra çevre, ekonomi ve politika konularını da kapsayan vizyoner bakış açısıyla tanınan Ben Verwayeen'in, Capital'in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Capital: Alcatel-Lucent kendini, şirketlerin "dönüşüm ortağı" olarak tanımlıyor. Burada nasıl bir dönüşümden söz ediyorsunuz? Şirketlerin neden, nasıl bir değişime ihtiyacı var?
- Geçmişte telekomünikasyon oldukça basit ve açık bir kavramdı. Telefonda annenize merhaba diyor, faks çekiyor, e-posta gönderiyordunuz. Kelimelerle iletişim kuruyorduk. Artık resimden videoya çok çeşitli araçlar var. Bugün Facebook'ta, 5 kelimeyi aynı satırda göremezsiniz. Onun yerine çok sayıda resim var. İletişim dünyası hızla değişiyor. Şu anda bu dünyanın merkezinde ses değil veri ve resim var. Ancak dünyanın genelindeki ağlar hala sese göre inşa edilmiş. Pek çoğu veri ve görüntüyü desteklemiyor. Bir telekom operatörü iseniz bu durum sizi sınırlar. Sonuçta annenizle toplam kaç kere telefonla görüşebilirsiniz ki.. Oysa insanlar, ağlar üzerinde çok sayıda uygulamayı kullanabiliyor. İşte bu nedenle bugün telekom şirketleri hem iş modelleri hem teknolojileri konusunda sorun yaşıyor. Bu durumu değiştirmeye ihtiyaçları var. Biz Alcatel-Lucent olarak bu değişime imkan sağlıyoruz.
Capital: Telekomünikasyon teknolojisi nereden nereye geldi? Bu gelişim tüketicinin davranışını, şirketlerin iş yapma biçimlerini nasıl etkiliyor?
- Son 5 yıldır, dünya nüfusuna her yıl hayatında hiç telefon görüşmesi yapmamış 500 milyon insan ekleniyor. Bu insanlar ses ile değil, veriyle başlıyor. Örneğin Afrika'da, Çin'de, Hindistan'da iletişim hizmetleri, bizim 30 yılımızı alan ileri bir seviyede başladı. Diğer yandan iletişim artık bir son ürün değil, iş modellerimizin bir parçası haline gelmiş durumda. Örneğin eBay, iletişim ağı olmayan bir iş modelinde yaşayamaz. Perakende pazarın yanı
sıra bir de kurumsal pazar oluşmuş durumda. Alcatel-Lucent, dünyanın en çok bilinen özel sermayeli araştırma kurumlarından Bell Labs'ın sahibi. Geçmişte dünyanın çeşitli yerlerinde iyi üniversitelerden insanları bulur, Amerika'ya gelip Bell Laboratuarları'nda çalışmalarını isterdik. Pek çoğu evinden çok uzakta olmak istemez, zorlanırdı. O zamanlar insanlar, fiziksel olarak yan yana çalışmak durumundaydı. Bu tamamen değişti. Bugün dünyanın neresinde olursanız olun istediğiniz herkesle birlikte çalışabiliyorsunuz. Bu, bence çok çok önemli bir değişim.~
Capital: Şu anda öne çıkan hangi yeni teknolojiler var? Bunlar gelecek için ne tip fırsatlar sunuyor?
- Pek çokları teknolojiden konuşmayı sevmez, sıkılır. Ben de teknik detaylardan değil, neler yapabildiğimizden söz etmek isterim. Örneğin bugün 10 bin DVD'lik veriyi, tek bir saniye içinde dünyanın herhangi bir yerine gönderebiliyoruz. Bilgi transferi kapasitesi neredeyse sınırsız hale geldi. Daha da önemlisi her türlü bilgi artık her yerde, her zaman elinizin altında. iPhone gibi akıllı telefonlar sayesinde istediğiniz yerde istediğiniz servisi alabiliyorsunuz, üstelik size özel olarak hazırlanmış şekliyle. Bir diğer önemli konu da çevre... Önümüzdeki 5 yılda sanal ağlar üzerinden yönettiğimiz trafiğin 30 kat daha fazla olacağını öngörüyoruz. Bu da bugün kullandığımızdan 30 kat daha fazla enerji kullanacağımız anlamına geliyor. Bu işin sadece sosyal değil, ekonomik maliyeti de dayanılmaz boyutta. Bell Laboratuarları'mızda bugün, 14 Nobel ödüllü bilim adamı görev yapıyor. Bir gün bu akıllı adamlardan birine, "Bu konu bu kadar önemliyse gerçekten dramatik bir şey yapabilir miyiz" diye sordum. Sonuçta durum ciddiyse yüzde 5 buradan yüzde 10 şuradan tasarruf, çözüm değil. Geçtiğimiz yaz boyunca çalıştık ve sahip olduğumuz tüm modeli yeniden tasarlayabi-leceğimizi öngördük. Ağların kapasitesini hesapladık. İşimizi yapabilmemiz için gereken en az enerji miktarının ne olduğunu tespit ettik. Bundan 10 bin kat daha az enerji ile yapabileceğimizi gördük. Ancak bu pratikte çeşitli nedenler ötürü çok mümkün değildi. Biz de bin kat daha az enerji harcayarak yapmaya karar verdik.
Capital: Bunu nasıl ve ne kadar sürede yapmayı planlıyorsunuz?
- Geçtiğimiz aralık ayında Londra'da yaptığımız basın toplantısında, dünya genelinde iletişim ağlarının bin kat daha verimli kullanılabileceğini açıkladım. Müşterilerimizden iş ortaklarımıza hatta rakiplerimize kadar herkesi de bu işe katılmaya davet ettim. "Green Touch" adını verdiğimiz bu projede bugün, daha önce hiçbir araya gelmemiş çok sayıda insan, iletişim ağlarını bugünkünden bin kat daha enerji tasarruflu hale getirmek için gerekli teknolojiler üzerinde birlikte çalışıyor. Eğer başarırsak 5 yıl içinde yeşil bir network oluşacak. Bugün kullandığımız miktarda elektriği bir gün kullanarak interneti 3 gün besleyebileceğiz. Bu yollardan aynı anda 15 milyon arabayı çekmek gibi bir şey.
Capital: Araştırma geliştirmeye yılda ne kadar yatırım yapıyorsunuz?
- 2,3 milyar Euro gibi dev bir bütçe ayırıyoruz. Önümüzdeki 2 yılda bu rakamı iki katına çıkaracağız. Yeni ürün ve hizmetlerimizi geliştirmekötürü çok mümkün değildi. Biz de bin kat daha az enerji harcayarak yapmaya karar verdik.
Capital: Bunu nasıl ve ne kadar sürede yapmayı planlıyorsunuz?
- Geçtiğimiz aralık ayında Londra'da yaptığımız basın toplantısında, dünya genelinde iletişim ağlarının bin kat daha verimli kullanılabileceğini açıkladım. Müşterilerimizden iş ortaklarımıza hatta rakiplerimize kadar herkesi de bu işe katılmaya davet ettim. "Green Touch" adını verdiğimiz bu projede bugün, daha önce hiçbir araya gelmemiş çok sayıda insan, iletişim ağlarını bugünkünden bin kat daha enerji tasarruflu hale getirmek için gerekli teknolojiler üzerinde birlikte çalışıyor. Eğer başarırsak 5 yıl içinde yeşil bir network oluşacak. Bugün kullandığımız miktarda elektriği bir gün kullanarak interneti 3 gün besleyebileceğiz. Bu yollardan aynı anda 15 milyon arabayı çekmek gibi bir şey.~
Capital: Araştırma geliştirmeye yılda ne kadar yatırım yapıyorsunuz?
- 2,3 milyar Euro gibi dev bir bütçe ayırıyoruz. Önümüzdeki 2 yılda bu rakamı iki katına çıkaracağız. Yeni ürün ve hizmetlerimizi geliştirmek üzere dünyanın dört bir yanına yayılmış 10 bin kişilik bir AR-GE ekibimiz var. Telekomünikasyon sektörünün pasaportu yoktur. Ben kişisel olarak da çeşitliliğe çok inanan bir insanım. İnsan kaynağının, düşüncelerin, konseptlerin çeşitliliğini savunurum. En büyük fikirler iyi tartışmaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Herkes aynı düşündüğünde iyi tartışma olmaz. Biz Alcatel-Lucent'te 16 farklı milletten insan, bir arada çalışıyoruz. Bugün 130 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Her ülkede yetenek ve potansiyel var
Capital: Türkiye'de de bir AR-GE merkeziniz var. Burada ne tip çalışmalar yapılıyor?
- Buradaki AR-GE merkezimiz küçük hücreler, kontörlü ve faturalı ödeme sistemleri, mobil cüzdan, temassız uygulama gibi bazı ürünlerimizin geliştirilmesi ve test edilmesinde önemli rol oynuyor. İstanbul'da bir de üniversite kurduk. Burada çeşitli üniversitelerle işbirliği yaparak çalışanlarımızın profesyonel ve mesleki gelişim olanaklarını artırıyoruz. Türkiye'de şebeke aktarım alanında da yatırımlar yaptık. Yeni kurduğumuz şebeke operasyon aktarım merkezi, mevcut kapasitemizi iki katına çıkarak ve daha hızlı hizmet vermemizi sağlayacak.
Alcatel-Lucent, telekomünikasyon teknolojileri alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden. Kendini, "şirketlerin dönüşüm ortağı" olarak tanımlıyor. Yaptığı iş özetle telekomünikasyon altyapısı sağlamak. Bu kapsamda dünyanın önde gelen telekom operatörlerine, servis sağlayıcılarına ve kamu kuruluşlarına ses ve veri şebeke aktarım hizmetleri sunuyor. Ürün ve hizmetlerini ilk kez 80'li yıllarda, Teletaş firması aracılığıyla Türkiye'ye getiren şirket, zaman içinde Teletaş'a ortak olup Türkiye'yi önemli pazarlarından biri olarak konumladı. Al-catel-Lucent bugün Türkiye'de, Türk Telekom başta olmak üzere sabit ve mobil operatörlere, servis sağlayıcılara ve çeşitli kamu kuruluşlarına altyapı çözümleri sunuyor. Bunun yanı sıra İstanbul'da kurduğu AR-GE merkezi, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesinde ve dünya pazarlarına sunulmasında önemli rol oynuyor. Geçtiğimiz ay Paris'teki merkezinde, Alcatel-Lucent'in CEO'su Ben Verwayeen ile geniş bir söyleşi yaptık. Alcatel-Lucent dünyanın sayılı araştırma kurumlarından Bell Laboratuarları'nın da sahibi. Bu laboratuarlarda sadece Alcatel-Lucent'in yeni ürün ve hizmetleri değil, dünyanın geleceğini değiştirecek sayısız yeni teknoloji üzerinde de çalışılıyor. Ben Verwayeen, bugün çok sayıda Nobel ödüllü bilim adamının görev yaptığı Bell Laboratuarları'ndaki yeni projeleri, teknolojinin bundan sonraki 50 yılda nasıl gelişeceğini anlattı. Ayrıca Alcatel-Lucent'in dünyada ve Türkiye'deki mevcut faaliyetleri ile yeni dönem planlarına ilişkin bilgi verdi. Teknolojinin yanı sıra çevre, ekonomi ve politika konularını da kapsayan vizyoner bakış açısıyla tanınan Ben Verwayeen'in, Capital'in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Capital: Alcatel-Lucent kendini, şirketlerin "dönüşüm ortağı" olarak tanımlıyor. Burada nasıl bir dönüşümden söz ediyorsunuz? Şirketlerin neden, nasıl bir değişime ihtiyacı var?
- Geçmişte telekomünikasyon oldukça basit ve açık bir kavramdı. Telefonda annenize merhaba diyor, faks çekiyor, e-posta gönderiyordunuz. Kelimelerle iletişim kuruyorduk. Artık resimden videoya çok çeşitli araçlar var. Bugün Facebook'ta, 5 kelimeyi aynı satırda göremezsiniz. Onun yerine çok sayıda resim var. İletişim dünyası hızla değişiyor. Şu anda bu dünyanın merkezinde ses değil veri ve resim var. Ancak dünyanın genelindeki ağlar hala sese göre inşa edilmiş. Pek çoğu veri ve görüntüyü desteklemiyor. Bir telekom operatörü iseniz bu durum sizi sınırlar. Sonuçta annenizle toplam kaç kere telefonla görüşebilirsiniz ki.. Oysa insanlar, ağlar üzerinde çok sayıda uygulamayı kullanabiliyor. İşte bu nedenle bugün telekom şirketleri hem iş modelleri hem teknolojileri konusunda sorun yaşıyor. Bu durumu değiştirmeye ihtiyaçları var. Biz Alcatel-Lucent olarak bu değişime imkan sağlıyoruz.
Capital: Telekomünikasyon teknolojisi nereden nereye geldi? Bu gelişim tüketicinin davranışını, şirketlerin iş yapma biçimlerini nasıl etkiliyor?
- Son 5 yıldır, dünya nüfusuna her yıl hayatında hiç telefon görüşmesi yapmamış 500 milyon insan ekleniyor. Bu insanlar ses ile değil, veriyle başlıyor. Örneğin Afrika'da, Çin'de, Hindistan'da iletişim hizmetleri, bizim 30 yılımızı alan ileri bir seviyede başladı. Diğer yandan iletişim artık bir son ürün değil, iş modellerimizin bir parçası haline gelmiş durumda. Örneğin eBay, iletişim ağı olmayan bir iş modelinde yaşayamaz. Perakende pazarın yanı
sıra bir de kurumsal pazar oluşmuş durumda. Alcatel-Lucent, dünyanın en çok bilinen özel sermayeli araştırma kurumlarından Bell Labs'ın sahibi. Geçmişte dünyanın çeşitli yerlerinde iyi üniversitelerden insanları bulur, Amerika'ya gelip Bell Laboratuarları'nda çalışmalarını isterdik. Pek çoğu evinden çok uzakta olmak istemez, zorlanırdı. O zamanlar insanlar, fiziksel olarak yan yana çalışmak durumundaydı. Bu tamamen değişti. Bugün dünyanın neresinde olursanız olun istediğiniz herkesle birlikte çalışabiliyorsunuz. Bu, bence çok çok önemli bir değişim.~
Capital: Şu anda öne çıkan hangi yeni teknolojiler var? Bunlar gelecek için ne tip fırsatlar sunuyor?
- Pek çokları teknolojiden konuşmayı sevmez, sıkılır. Ben de teknik detaylardan değil, neler yapabildiğimizden söz etmek isterim. Örneğin bugün 10 bin DVD'lik veriyi, tek bir saniye içinde dünyanın herhangi bir yerine gönderebiliyoruz. Bilgi transferi kapasitesi neredeyse sınırsız hale geldi. Daha da önemlisi her türlü bilgi artık her yerde, her zaman elinizin altında. iPhone gibi akıllı telefonlar sayesinde istediğiniz yerde istediğiniz servisi alabiliyorsunuz, üstelik size özel olarak hazırlanmış şekliyle. Bir diğer önemli konu da çevre... Önümüzdeki 5 yılda sanal ağlar üzerinden yönettiğimiz trafiğin 30 kat daha fazla olacağını öngörüyoruz. Bu da bugün kullandığımızdan 30 kat daha fazla enerji kullanacağımız anlamına geliyor. Bu işin sadece sosyal değil, ekonomik maliyeti de dayanılmaz boyutta. Bell Laboratuarları'mızda bugün, 14 Nobel ödüllü bilim adamı görev yapıyor. Bir gün bu akıllı adamlardan birine, "Bu konu bu kadar önemliyse gerçekten dramatik bir şey yapabilir miyiz" diye sordum. Sonuçta durum ciddiyse yüzde 5 buradan yüzde 10 şuradan tasarruf, çözüm değil. Geçtiğimiz yaz boyunca çalıştık ve sahip olduğumuz tüm modeli yeniden tasarlayabi-leceğimizi öngördük. Ağların kapasitesini hesapladık. İşimizi yapabilmemiz için gereken en az enerji miktarının ne olduğunu tespit ettik. Bundan 10 bin kat daha az enerji ile yapabileceğimizi gördük. Ancak bu pratikte çeşitli nedenler ötürü çok mümkün değildi. Biz de bin kat daha az enerji harcayarak yapmaya karar verdik.
Capital: Bunu nasıl ve ne kadar sürede yapmayı planlıyorsunuz?
- Geçtiğimiz aralık ayında Londra'da yaptığımız basın toplantısında, dünya genelinde iletişim ağlarının bin kat daha verimli kullanılabileceğini açıkladım. Müşterilerimizden iş ortaklarımıza hatta rakiplerimize kadar herkesi de bu işe katılmaya davet ettim. "Green Touch" adını verdiğimiz bu projede bugün, daha önce hiçbir araya gelmemiş çok sayıda insan, iletişim ağlarını bugünkünden bin kat daha enerji tasarruflu hale getirmek için gerekli teknolojiler üzerinde birlikte çalışıyor. Eğer başarırsak 5 yıl içinde yeşil bir network oluşacak. Bugün kullandığımız miktarda elektriği bir gün kullanarak interneti 3 gün besleyebileceğiz. Bu yollardan aynı anda 15 milyon arabayı çekmek gibi bir şey.
Capital: Araştırma geliştirmeye yılda ne kadar yatırım yapıyorsunuz?
- 2,3 milyar Euro gibi dev bir bütçe ayırıyoruz. Önümüzdeki 2 yılda bu rakamı iki katına çıkaracağız. Yeni ürün ve hizmetlerimizi geliştirmekötürü çok mümkün değildi. Biz de bin kat daha az enerji harcayarak yapmaya karar verdik.
Capital: Bunu nasıl ve ne kadar sürede yapmayı planlıyorsunuz?
- Geçtiğimiz aralık ayında Londra'da yaptığımız basın toplantısında, dünya genelinde iletişim ağlarının bin kat daha verimli kullanılabileceğini açıkladım. Müşterilerimizden iş ortaklarımıza hatta rakiplerimize kadar herkesi de bu işe katılmaya davet ettim. "Green Touch" adını verdiğimiz bu projede bugün, daha önce hiçbir araya gelmemiş çok sayıda insan, iletişim ağlarını bugünkünden bin kat daha enerji tasarruflu hale getirmek için gerekli teknolojiler üzerinde birlikte çalışıyor. Eğer başarırsak 5 yıl içinde yeşil bir network oluşacak. Bugün kullandığımız miktarda elektriği bir gün kullanarak interneti 3 gün besleyebileceğiz. Bu yollardan aynı anda 15 milyon arabayı çekmek gibi bir şey.~
Capital: Araştırma geliştirmeye yılda ne kadar yatırım yapıyorsunuz?
- 2,3 milyar Euro gibi dev bir bütçe ayırıyoruz. Önümüzdeki 2 yılda bu rakamı iki katına çıkaracağız. Yeni ürün ve hizmetlerimizi geliştirmek üzere dünyanın dört bir yanına yayılmış 10 bin kişilik bir AR-GE ekibimiz var. Telekomünikasyon sektörünün pasaportu yoktur. Ben kişisel olarak da çeşitliliğe çok inanan bir insanım. İnsan kaynağının, düşüncelerin, konseptlerin çeşitliliğini savunurum. En büyük fikirler iyi tartışmaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Herkes aynı düşündüğünde iyi tartışma olmaz. Biz Alcatel-Lucent'te 16 farklı milletten insan, bir arada çalışıyoruz. Bugün 130 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Her ülkede yetenek ve potansiyel var
Capital: Türkiye'de de bir AR-GE merkeziniz var. Burada ne tip çalışmalar yapılıyor?
- Buradaki AR-GE merkezimiz küçük hücreler, kontörlü ve faturalı ödeme sistemleri, mobil cüzdan, temassız uygulama gibi bazı ürünlerimizin geliştirilmesi ve test edilmesinde önemli rol oynuyor. İstanbul'da bir de üniversite kurduk. Burada çeşitli üniversitelerle işbirliği yaparak çalışanlarımızın profesyonel ve mesleki gelişim olanaklarını artırıyoruz. Türkiye'de şebeke aktarım alanında da yatırımlar yaptık. Yeni kurduğumuz şebeke operasyon aktarım merkezi, mevcut kapasitemizi iki katına çıkarak ve daha hızlı hizmet vermemizi sağlayacak.
