Yeni başkanın 5 yıllık planı

Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu, ilk söyleşisini Capital Dergisi’ne verdi. Konukoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle...

4.06.2014 21:48:140
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni başkanın 5 yıllık planı
O gün geldi. 65 yaşına gelince baskaüllfl! devredeceğini açıklayalı Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, 1 Nisan 2014 itibarıyla grubun başkanlığını kendinden 5 yaş küçük kardeşi Zeki Konukoğlu'na teslim etti.

Kendisi ise Sanko Holding’in onursal başkanı olarak grubun daha çok sosyal sorumluluk işleriyle meşgul olacak. Sanko Holding’in yeni yönetim kurulu başkanı Zeki Konukoğlu, “Önümde 5-6 yıllık bir süre var. Ben de 65 yaşına geldiğimde başkanlığı devredeceğim. 2016’ya kadar 550 milyon dolarlık yatırım yapacağız.

Enerji bundan büyük payı alacak. Yakın zamanda kurulu güçte 1.000 megavata ulaşacağız. Tekstilden asla vazgeçmeyiz. 2014 yılında en az yüzde 5 büyüme hedefliyoruz” diyor.
yar TL’ye ulaşan cirosuyla Anadolu’nun en büyük grubu.

Son 20 yıldır gruba yönetim kurulu başkanı olarak Abdulkadir Konukoğlu liderlik ediyordu. Konukoğlu, yıllardır 65 yaşma gelince görevi diğer aile fertlerinden birine devredeceğini söylüyordu. O gün geldi. 1 Nisan 2014 itibarıyla grubun başkanlığına kendisinden 5 yaş küçük kardeşi Zeki Konukoğlu getirildi.

Kendisi ise Sanko Holding’in onursal başkanı olarak sosyal sorumluluk işlerine yöneldi. Zeki Konukoğlu, ailenin üniversite okuyan ilk temsilcisi. Üstelik Gaziantep’ten yurtdışına üniversiteye giden ilk öğrenciler arasında da yer alıyor.

Zeki Konukoğlu, İngiltere’de Leeds Üniversitesi’nde tekstil mühendisliği tahsilini 1979’da tamamlayarak Gaziantep’e dönmüş ve hemen çalışmaya başlamış, henüz 34 yaşındayken İnegöl’deki İsko Fabrikası’nın kuruluşunu gerçekleştirmiş, grubun enerji işlerine yön vermiş deneyimli, olgun bir işadamı.

Zeki Konukoğlu, başkanlığa gelişi hakkında “Abdulkadir ağabeyim sağlığında kendinden sonraki aile fertlerinin şirketi nasıl yönettiğini görmek istiyordu. Aile fertleri benim bu göreve gelmemde mutabık kaldı” diyor.~
Grupta başkanlığın devri için 65 yaş kuralının bulunduğuna dikkat çeken Konukoğlu, “Önümde 5-6 yıllık bir süre var. Ben de 65 yaşıma geldiğimde başkanlığı devredeceğim” diye konuşuyor. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu, ilk söyleşisini Capital Dergisi’ne verdi. Konukoğlu’nun yanıtları şöyle:

Grubun başkanlığını Abdulkadir Bey’den nasıl bir süreçte devraldınız?
Aile şirketlerinde gördüğümüz en büyük sorunlardan biri, başkanların ani şekilde görevden ayrılmaları. Böyle bir durumda olumsuzluklar yaşanıyor. Abdulkadir ağabeyim de böyle bir olumsuzluğa neden olmamak için “Sağlığımda bir kenara geçip benden sonraki aile fertlerinin şirketi nasıl yönettiğini görmek istiyorum” dedi.

Abdülkadir ağabeyimin onursal başkanlığa geçme kararıyla birlikte bir hazırlık başladı. Aile fertleri benim bu göreve gelmemde mutabık kaldı. 2014 Ocak-Mart dönemi bir alışma ve devir teslim dönemi olsun, nisan gibi de genel kurulları yaparız diye düşündük.

Nisan başı itibarıyla ben şirketin yönetim kurulu başkanı, ağabeyim de onursal başkanı olarak devam edeceğiz. Benim için süreç böyle başladı. 65 yaş kuralımız da vardı. Ağabeyim sağlığı yerindeyken yönetim kurulu başkanlığını devretmek istiyordu. Benim de önümde 5-6 yıllık bir süre var. 65 yaşına geldiğimde başkanlığı devredeceğim.

Başkanlığa nasıl hazırlandınız?
Aslında başkanlıktan öte Sanko yönetimine bir hazırlık vardı. Bu hazırlık süreci bizde çocuklukta başlar. İlkokula gitmeden önce işe gideriz. Okul tatillerimiz işte geçer. İlkokulu bilmezken 5 yaşında babamın yanında çırak olarak işe başladım.

Birlikte handaki yazıhanemize gider, babamın olmadığı saatlerde, yazıhaneyi bekler, babama rapor verirdim. Eskiden çalışanlarımıza haftalık ödenirdi. Birlikte her cumartesi gider haftalıkları dağıtırdık.

Okul sonrası işe gider, akşama kadar çalışırdık. Yaz tatillerinde ise işletmeye girer, orada çalışanlarımızla benzer işlerde çalışır, onların aldığı kadar da haftalık alırdık. İşe çok küçük yaşta başladığım için ailem bana güvenip, 34 yaşında beni o yılların çok büyük yatırımı olan bir defada 400 tezgah, boya terbiye ile entegre bir tesisin kurulma ve işletme görevini verebildi.~
Abdulkadir Bey, çok iyi bir sözcüydü, başkanlığı döneminde grubu Türkiye’nin dev holdinglerinden biri haline getirdi. Bu kadar başarılı bir liderden görevi devralmak stresli mi?
Ağabeyimin yerini doldurabilir miyim? Tabii ki hayır. Babamdan sonraki en iyi babamızı, en iyi ağabeyimizi, en iyi dostumuzu, arkadaşımızı, mesai arkadaşımızı, kader arkadaşımızı, canımızı gruptan uzakta görmek hepimizi burkuyor. Ancak o her zaman bizim en büyük destekçimiz olmaya ve bizleri biraz daha yukarıdan izlemeye devam edecek.

Ben ve Abdulkadir ağabeyim şirkette 4’üncü kuşağı temsil ediyoruz. Türkiye’de 4’üncü, 5’inci kuşağı görebilen pek şirket yok. İşe daha çocukken başlamanın avantajını yaşıyoruz. Her zaman işin içinde olduğumuz ve işin içinde büyüdüğümüz için belli bir tecrübe sahibi oluyoruz.

Rahmetli babam, ‘Evet servet bize büyük dedenizden kaldı’ derdi ama o servet o yıllarda çok büyük bir servet değildi. Babam işe başladığında dedemin 100’e yakın çalışanı varmış, babam bunu bize 6 bin olarak teslim etti. Şu anda 14 bin kişi civarındayız.

Bu gelişme de devam ediyor. Şirketin büyümesi de devam ediyor. Çok şükür sağlıklı bir şekilde büyüyoruz. Tabii ki bu süreç kendi kendine olmuyor. Babam bize ‘Dedenizden bana çok büyük bir iş kültürü kaldı’ derdi. Biz de bu kültürün içinde yol alarak ilerliyoruz.

En son grubun enerji işlerinin başındaydı-nız. Uzun yıllar İnegöl’de İsko Dokuma’yı yönettiniz. Bugüne nasıl geldiniz?
Üniversite tahsili için İngiltere’ye gittim. Leeds Üniversitesi’nde tekstil mühendisliği eğitimimi bitirip 1979’da Türkiye’ye döndüm. Ailem mezuniyet törenime gelmişti. Beraber Londra’dan döndüğümüzde akşam üzeri uçaktan inince babam ‘Eve gidelim’ dediyse de, fabrikaya gitmek için izin istedim ve o gün akşam üzeri işe başladım.~
Tekstil yatırımlarınız olduğu için mi tekstil okudunuz?
Herkes tekstildeydi. Dedeler, amcalar, büyük dedeler... Herkes tekstilci olunca hayatınız o yöne kayıyor. Çocukken ben de buna motive oldum. En büyük isteğim tekstil mühendisi olmaktı. Zaten ailenin ihtiyacı da bu yöndeydi.

Vehbi Koç, “Kızlarımı topluma örnek olmak için okuttum” demişti. Üniversiteye giderek Gaziantep’teki diğer şirketlere rol model oldunuz mu?
Gaziantep’te üniversiteye giden ilklerden biriyim. Tek hatırladığım benden önce Gaziantep’in köklü ailelerinden Cemil Alevli, Almanya’da 2 yıl teknik okul okumuştu. Tabii şimdi üniversite okumayan garipseniyor.

En son enerjiden sorumluydunuz ama grupta bu noktaya gelene kadar neler yaptınız?
Hem mühendis hem lisan bilince ‘Sen ihracata bak’ dediler. İşe çeki listesi yaparak başladım. Sonraları tecrübemiz gelişti, sorumluluklarımız arttı. Derken evlendim, askere gittim ve birbiri ar-dma bir oğlumuz bir de kızımız oldu.

Bu dönemde Sanko peş peşe tesisleri kuruyor, hızlı bir şekilde büyüme gösteriyordu. Bir taraftan arsa sıkışıklığı diğer taraftan farklı bölgelere yatırım yapma ihtiyacı, bizi önce Adıyaman’da daha sonra İnegöl’de yatırım yapmaya zorladı.

İnegöl yatırımı gündeme gelince 34 yaşında İnegöl’e geldim. 25 yıl İnegöl’deki tesislerin oluşmasını ve Fatih kardeşimle birlikte, başarıya ve bir numara olamaya motive olmuş yetenekli mesai arkadaşlarımızla Sanko’nun bir dünya şirketi olmasına vesile olduk.

Grup 2005’ten itibaren diğerlerinin yanında enerji sektöründe yatırım kararı aldı. Bir taraftan enerji ağırlıklı çalışmalara başladım, diğer taraftan İsko Tekstil’deki görevlerimi Fatih kardeşime devretmeye başladım. Öncelikli olarak rüzgar ve hidroelektrik santrallariyle ilgilenmeye başladım.~
Grupta enerji işlerinden sizden sonra kim sorumlu olacak?
Grupta enerjiye yine ben başkanlık edeceğim. Enerjiyle ilgili sorumluluklarımı önümüzdeki yıl birine devredeceğim.

Sizin döneminizin Abdulkadir Bey’in döneminden nasıl farkları olacak?
110 yıllık bir tarihe sahip San-ko Grubu içinde uzun yıllar içinde oluşmuş gelenekler, kurallar, olmazsa olmazlar var. Her ne kadar amatör ruhla çalışsak da kurumsallaşmış bir yapıya sahibiz.

Bu nedenle göreve gelecek herkesin yol haritası belli. Yönetim şeklimizde paylaşım esastır. Sadece başkan değil, her aile ferdi şeffaf olmak zorunda. Adaleti ön planda tutar, birleştirici, paylaşımcı, ihtiyaç duyanların en büyük destekçisi olmaya gayret ederiz.

Sosyal sorumluklarını bilen, çalışana, çevresine duyarlı olan, ülke ve toplum menfaatlerinin ön plana alındığı bir yönetimi sergilemek en büyük görevimiz. Sanko Grubu grup başkanlıklarına bölünmüştür ve her bir şirketimiz bir gmp başkanlığı sorumluluğundadır.

Bu grup başkanları kendi sorumluluğundaki şirket ve kuruluşları yönetir. Ancak kendi yapacakları işlerde alacakları önemli kararları ailenin diğer fertleriyle paylaşırlar. Bir araya gelemediğimiz anlarda bile telefon görüşmesi yapıp birbirimize akıl danışırız.

Hadise böyle olunca bizim holding başkanları sadece bütün bu akışın düzgün bir şekilde akmasını sağlamaz. Bizim görevimiz grup baş-kanlarını bir arada tutmak, motive etmek, yardıma ihtiyaç duyması halinde omuz vermek. Bizde tek bir kişi tek başına hiçbir şeyi yapmaz.~
Grupta aile bireyleri arasında nasıl bir görev dağılımı var?
Biz 4’üncü nesil olarak 5 erkek kardeşiz. Beşinci nesil olarak Abdulkadir ağabeyimin iki oğlu şu anda Sanko’da görev başında. Büyük oğlu Sami bize 90’larda başladı. Ondan sonraki kardeşimiz Cengiz, 90’ların ortasında başladı.

Böylece yönetim kurulunda 7 aile ferdi oldu. Daha sonra 2010 yılında oğlum Turgut işe başladı şu anda 30 yaşında. Tabii aile olarak yeni nesli çocukluk yıllarında yetiştirmeye başlıyoruz.

Onlar da ilkokula gitmeden önce işe gelmeye başladı. Gerek ağabeyimin çocukları gerek benim çocuklarım hepsi üniversitede iyi eğitim alıyor. Bir kısmı üniversiteyi Türkiye’de okuyor master için yurtdışına gidiyorlar.

Mutlaka 2 yıl yurtdışında olmalarını istiyoruz. Hem lisan öğrensinler hem dünya nereye gidiyor görsünler diye. Onların aileye katılması için de her türlü motivasyonu sağlıyoruz.

Tekstil bizde iki bölüme ayrılı. Gaziantep’teki işletmeleri kardeşim Adil, İnegöl’deki işletmeleri Fatih kardeşimiz yönetiyor. Çimento şirketlerimiz de Adil Konukoğlu’na bağlı. Ambalaj şirketimiz Süper Film, traktör fabrikaları ve iş makineleri grubuna Abdulkadir ağabeyimin oğlu Sami Konukoğlu başkanlık ediyor.

Sami Konukoğlu, benden iki yaş küçük olan Fatih kardeşimle aynı yaşta. Abdulkadir ağabeyim çok erken evlendi ve çocukları da erken olunca böyle bir torunlarla oğullar birlikte büyüdüler gibi bir durum oldu. Hastane işimizle ağabeyim Abdulkadir Konukoğlu ilgileniyor.

10 yıldır enerji sektöründe deneyimlisiniz. Grup içinde enerinin ağırlığı artar mı?
Enerji herkesin önemsediği bir sektör. Önümüzdeki yıllarda bu önem devam edecek. 8 yıl önce stratejik bir karar aldık. İşlerimizin yaklaşık üçte birini tekstil, üçte birini enerji, diğer üçte birini de çimento ağırlıklı olmak üzere diğer sektörler oluştursun dedik. Diğer sektörler içinde ambalaj ve iş makinesi var.~
Türkiye’de enerji konusundaki beklentiler çok arttı ve abartıldı. Arz fazlalaştı, talepte bir sıkıntı var. 5 yıl önce yapılmış bütçelerle bugün o hedeflere ulaşılamıyor. Bu yüzden enerji şirketlerinin bir kısmında özellikle yabancı ortaklı olanlarda memnuniyetsizlikler var.

Enerjinin ağırlığı 3’te 1’e ulaştı mı?

Aşağı yukarı yüzde 25’ler seviyesinde. 2015 yılından sonra üçte bire kadar yaklaşmış olacağız.

Tekstil hala grubun cirosu en yüksek işi. Tekstilden vazgeçmiyorsunuz değil mi?
Tekstil bizim ana işimiz. Her işten vazgeçeriz ama tekstilden asla. O çok iyi bildiğimiz bir iş, dolayısıyla insanın çok iyi bildiği ve yaptığı işi muhakkak sürdürmesi lazım. Bugün dünyanın en kaliteli ve aranan kumaşlarını üretiyoruz.

Dünyanın 32 ülkesindeki ofislerimiz kanalıyla müşterilerimize servis veriyoruz. Tekstilin Türkiye içinde uzun süre gerileyeceği, bu sektöre yatırım yapılmaması gerektiği gibi birçok konu işlendi. Şu anda gayet başarılı ne yap-tığın bilen şirketlerimiz var,

Tekstilin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
2000’li yıllara kadar tekstilin efendileri AvrupalIlardı. Biz onların takipçileriydik, Onlar üretimden çekilince.Türk şirketleri ön plana çıkmaya başladı. Bugün tekstilin efendileri koltuğunda biz oturuyoruz. Çok çabaladık ve ülke olarak bu seviyeye kadar geldik.

Bizler artık İtalyanların Japonların yaptığı ürünlere taş çıkartacak, bizimle rekabet edemeyecekleri ürünler yapmaya başladık. Türkiye bir gün İtalya’yı da Japonya’yı da geçecek.

Şu ana kadar 2014’ün gergin ortamından işleriniz ne kadar etkilendi?
Şubat ayında belli bir yavaşlama var. Türkiye seçimlere odaklanmış durumda beklentiler ve sonuçlar o yönde. Birçok karar seçim sonrasına bırakılınca bir durağanlık yaşamıyoruz desek doğru olmaz.~
Bu ortamdan yatırımlarınız etkileniyor mu?
Biz günü birlik yatırım kararı vermiyoruz. Bunlar bizde en az 5 yıllık planlar dahilindedir. 2014 yılında yapmayı planladığımız bütün yatırımlar dahil hiçbir yatırım planımızı geri çekmeyi düşünmüyoruz.

Hangi alanda ne yatırım yapıyorsunuz?
Ambalaj sektöründe kapasite artırımı yapılıyor. Geçen yıl Başak Traktör’ü satın aldık. Başak Traktör ünümüzdeki 5 yılda çok iyi bir seviyeye gelecek.

Başak Traktör’le ilgili hedefleriniz nedir?
Yüzde 100 yerli olma özelliğini devam ettirmek istiyoruz. Dünyanın en seçkin mühendislik şirketlerine yeni bir motor ve şanzıman dizayn ettiriyoruz. 2-3 yıl sonra ürünleri tek tek ortaya çıkacak ve çıktığı zaman dünyanın en gelişmiş ve ekonomik motorunu geliştirmiş olacağız. Traktör pazarından 10 yılda yüzde 20-25 pay almak istiyoruz,

Enerjide kurulu gücünüz nereye ulaştı? Burada nereye ulaşmayı planlıyorsunuz?
Yatırımlar birbirini takip etti, sırasıyla önce 60 MW’lık Çatalca Rüzgar Santrali’ni devreye aldık. Sonra 100 MW’lık Cevizlik, 40 MW’lık Kalkandere santralini, 320 MW’lık Sani Bey Barajı’nı devreye aldık. Geçtiğimiz yıl Kızılağaç Santrali devreye girdi ve bu yıl inşaatı devam etmekte olan 40 MW’lık Koçlu santralimizi devreye alacağız.

Bunlara ek olarak 70 MW’lık Tepekışla Barajı inşaatı devam ediyor. Yerli kömürle çalışacak olan 150 MW’lık Adıyaman Gölbaşı Termik Santrali’mizin yatırımına da başlamış bulunmaktayız. Enerjide kurulmuş, fiilen çalışan 550 megavatımız var. 2016’da toplam kapasitemiz 900 ile 1,000 megavat arasına çıkmış olacak, Bir de 40 megavatlık bir rüzgar projemiz var bunlar da sırasıyla devam edecek.

Yeni girmeyi düşündüğünüz alanlar var mı?
İçinde bulunduğumuz sektörlerde büyümek istiyoruz.~
Gelecek 5 yılda grubun nerede olmasını hayal ediyorsunuz?
Tekstil, inşaat, sanayi ve enerji konusunda büyümeyi hedefliyoruz. Buna iş makinelerinin geliştirilmesi de ilave edildiğinde bizden sonraki nesillere devredebileceğimiz bir kurum meydana getirebileceğimizi düşünüyoruz.

Yeni başkanın kariyer yolculuğu
1- Bizde işe hazırlık süreci ilkokuldan önce başlar. Neredeyse gözümüzü açtık kendimizi işte bulduk.
2- 5 yaşında babamın yanında çırak olarak işe başladım. Birlikte handaki yazıhanemize gider, babamın olmadığı saatlerde, yazıhaneyi bekler, babama rapor verirdim.
3- Yaz tatillerinde ise işletmeye girer, çalışanlarımızın aldığı kadar da haftalık alırdık. Parayı da biriksin diye anne ve babamıza verirdik.
4- Üniversite tahsili için İngiltere'ye gittim. Leeds Üniversitesi'nde tekstil mühendisliği eğitimimi bitirip 1979'da Türkiye'ye döndüm.
5- Gaziantep'deki İngilizce bilen 3-4 kişiden biri olunca, ihracata bakmam istendi, bu alana odaklandım.
6- 34 yaşında o yılların çok büyük yatırımı olan büyük bir entegre tesisin kurulma ve işletme görevi bana verildi.
7- Grup 2005'ten itibaren enerji sektöründe yatırım kararı alınca, bu alana ağırlık vermeye başladım.
8- Bizim grupta güçlü grup başkanlıkları vardır. Başkan da bunları koordine etmek, motivasyonu sağlamakla görevlidir. Tek kişilik değişim büyük bir etki yapmaz.
9- Yönetim kurulunda 7 aile bireyi var. Onları da bizim gibi yetiştiriyoruz. Yurtdışında eğitim ve en az 2 yıl görev yapma şartı koyuyoruz.
10-Ben ve Abdulkadir ağabeyim şirkette 4'üncü kuşağı temsil ediyoruz. Türkiye'de 4'üncü, 5'inci kuşağı görebilen pek şirket yok. Bunu işe çocukken başlamamıza borçluyuz.

2016'YA KADAR 550 MİLYON DOLAR YATIRACAĞIZ"
1 MİLYAR DOLAR YATIRDIK

Sanko olarak 4 HES’imiz, bir barajımız, bir yatırımı devam eden barajımız ve bir de rüzgar santralimiz var. Şu ana kadar enerji için 1 milyar doların üzerinde bir yatırımımız oldu.~
ENERJİYE 500 MİLYON DAHA
Şu an devam eden ve başlayacak yatırımlar için toplam 500 milyon dolar daha yatırım yapacağız. İki yıl içinde ayrıca Yumurtalık’ta 800 megavatlık bir ithal kömüre dayalı santral kurmayı planlıyoruz. Bu da yaklaşık 8 veya 9 milyon dolarlık bir yatırım olacak.

ÇİMENTODA YENİLEME
2014 yılında yatırımına karar verdiğimiz yatırımların toplam maliyeti enerji dahil yaklaşık 550 milyon dolar olacak. Bunlar iki yıl içinde tamamlanır diye düşünüyoruz. Çimento konusunda yatırımlarımız devam ediyor. 2013 yılında Bartın’daki tesisimizi yeniledik. Adıyaman ve Narlı’daki tesislerimizin modernizasyonu, kapasite artırımları ve beton santrali yatırımları devam ediyor.

AVM’DE TAMAM
Rönesans’la birlikte Gaziantep’e çok güzel bir AVM yaptık. Gaziantep’e kurulan iki tane daha AVM var. AVM sektöründeki görevin tamamlandığını düşünüyorum. Bizler Gaziantep’te sadece kâr odaklı işler yapan aileler değiliz.

HASTANEDE YATAK KRALI
90’lı yılların oltasında Gaziantep’te sağlık önemli bir sorundu. Biz 75 milyon dolar civarında yatırım yaparak hastane kurduk. Geçtiğimiz yıl 100 milyon dolar daha harcayarak bunu büyüttük. 15 yıl boyunca gelir elde etmedik her yıl üzerine para koyduk. Bu bir sosyal sorumluluk olarak başladı ve devam ediyor. 610 yatakla Türkiye’nin yatak kapasitesi en büyük hastanesi.~
"2014TE EN AZ YÜZDE 5 BÜYÜRÜZ"
ÇİFT HANELİ BÜYÜDÜ

İyi bir yıl geçirdik. Yaklaşık yüzde 10 oranında büyüdük ve grup ciromuz 3,7 milyar TL’ye ulaştı. 2013, bizim için olumlu bir yıl oldu. İhracatımız da 474 milyon dolardan 550 milyon dolara geldi. İhracatımızı yüzde 16 oranında attırdık.

DÜNYA POZİTİF
2014 için dünyaya baktığımız zaman pozitif sinyalleri görüyoruz İçeride birtakım olumsuzluklar var ama ülke olarak bu olumsuzlukları bir an önce bertaraf edip büyümeye devam edeceğiz. En büyük arzumuz bu.

FAİZ ARTIRIMI DARALTIR
2014’ün 2013’ten daha iyi olmasını bekliyoruz. Ekonomi çok kırılgan. Kırım’daki, Suriye’deki olaylar petrol fiyatlarından tutun birçok ürünün fiyatlarını yerinden oynatıyor, faizler oynuyor. Merkez Bankası’nın artırılmış faizleriyle Türkiye’deki iş gelişiminin bir miktar daralacağı öngörülüyor. Bu da kaçınılmaz.

BÜYÜK OLUMSUZLUK YOK
Tahminlerde bulunurken bu tahminleri alt üst edecek bir sürü hadise kendi içinde cereyan ediyor. Artırılmış faizlerin iş dünyasına bir miktar yansıyacağı özellikle inşaat sektörünün bundan etkileneceği aşikar. Ama genel olarak ortada büyük bir olumsuzluğun bulunmadığını görüyoruz.

TÜRKİYE’DEN HIZLI BÜYÜRÜZ
2014 yılı büyümemiz Türkiye ortalamasının üzerinde olmalı. En az yüzde 5’lik enflasyondan arındırılmış bir büyümeyi sağlamamız gerekir.~
“EVLATLARIMIZ GRUBA KATILIMDA SERBEST"
SEÇİM ŞANSI

İşe katılma konusunda aile fertlerini serbest bırakıyoruz. Üniversiteden mezun olan evlatlarımıza yapabileceklerimizi, neler sunabileceklerimizi anlatıyoruz. Onlar da bunu biliyor ve tercihlerini kullanıyorlar. Grup içinde kalmak isterseniz yapmanız ve yapmamanız gerekenler bunlar, dilerseniz kendi yolunuzda yürüyebilirsiniz diyoruz.

ERKEK ÇOCUKLAR GRUPTA
Her babanın evladına birlikte çalışma ya da tek başına özgürce çalışma hakkını sunması gerektiğini düşünüyoruz. Şu ana kadar erkek çocukları grup bünyesinde görev almak istedi. Abdulkadir ağabeyimin kızı evlendi ve çalışmamayı tercih etti.

KIZIM KENDİ İŞİNİ KURACAK
Benim bir kızım var onun tercihi kendi yolunda yürümek. Bir tek benim kızım kendi işini kurmak istiyor. O konuda birtakım çalışmaları var. Henüz netleşmedi. Moda tasarımı okudu.

KADIN OLSAM ÇALIŞMAM
Biz serbest bırakıyoruz. Ben kadın olsam çalışmam ama biz erkeklerin rahatımıza bakma lüksümüz yok. Eşlerimizin ve kızlarımızın böyle bir lüksü var.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz