Bu yıl Türkiye Bilişim Vakfı için çok özel bir yıl oldu çünkü 30. yılını kutluyor.
Otuz yıl önce, “İnternet geliyor, davranışlarımızı değiştirelim” vizyonuyla yola çıkıldı. Tarih, yedi yüzyıl boyunca matbaanın icadı, otomobil, telgraf ve telefon gibi büyük kırılımlar yaşadı ve son 30 yıl içinde internetle birlikte sosyal medyanın yaygınlaşması, nesnelerin interneti (IoT), kripto paralar ve Bitcoin gibi yenilikler dikkat çekti.
Belki de kırılımların en büyüğü olan yapay zeka, son iki yıl içinde kendi içinde bile yeni dönüşümler yaşadı. Bu değişimler devam edecek ve değişimin geri dönüşü olmadığı anlaşılana kadar sürecek çünkü değişimin bir ilacı yok. Tarım ekonomisi endüstriye dönüşürken bir ideal doğrultusunda hareket edilmişti. Ancak bugünün gözlüğüyle ülkelere bakıldığında, analog dönemde inşa edilmiş platformlardan farkı olmadığı görülüyor. Her yeni konsept kendi platformunu yaratırken, platform savaşları da hız kazanıyor. Bu noktada cevabı düşünülmesi gereken soru, analog platformların bu savaşlarda ne kadar şansı olduğudur.
Türkiye Bilişim Vakfı kurulduğunda internetle birlikte pistten havalanmıştı. Daha sonra sosyal medya ile termosfere, kripto paralarla mezosfere, büyük dil modelleriyle (LLM) stratosfere ulaşıldı. Muhtemelen kuantum teknolojileriyle birlikte daha da yükselecek; ancak hâlâ geçmişin trafik ışıklarıyla yönetiliyoruz. Geleceğin bilinmezliği birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Bu sorulara yanıtlar üretmek ve geleceği anlamlandırmak, Türkiye Bilişim Vakfı’nın en önemli hedeflerinden biri.
Bu nedenle, iki yıl önce yayımlanan Manifesto ile vakfın yol haritası belirlendi. Hedef, hızlanan dünyanın içinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin desteğiyle yeni çözümler üretebilmek. Burada temel nokta, dünyaya bakarken Türkiye’ye dar bir çerçevede değil, küresel bütünlüğün içinde bir perspektiften yaklaşmak ve Türkiye’nin imzasını dünyaya atmasını sağlamak.
Son 30 yılda vakıf bünyesinde birçok kişi yer aldı, birçok gence dokunuldu ve bazı değerli insanlar kaybedildi. Ancak onların bıraktığı miras, vakıf içinde yaşamaya devam ediyor. Eski dostların gururla izlediği bu yapının, yeni nesillerin de katılımıyla büyümesi büyük bir mutluluk kaynağı. Gece kelebekleri lambalara takılıp yanarken biz, belki de aya ulaşmayı hedefledik; ancak her geçen gün biraz daha yükseliyoruz. İçinde bulunduğumuz büyük dönüşüm süreci, bilim ve akıl rehberliğinde ilerlemeye devam edecektir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?