Yapı Kredi Koray Nasıl Değişti

Hakan Kodal / Yapı Kredi Koray Genel Müdürü   Yapı Kredi Koray, Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul geliştirme şirketlerinden. Aynı anda çok sayıda projeyle ilgileniyor, değişik alanlara y...

1.08.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Hakan Kodal / Yapı Kredi Koray Genel Müdürü  
 
Yapı Kredi Koray, Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul geliştirme şirketlerinden. Aynı anda çok sayıda projeyle ilgileniyor, değişik alanlara yoğunlaşabiliyor. Şirket, iş süreçlerini düzenlemek, maliyetleri kontrol altına almak amacıyla büyük bir değişime karar verdi. Genel müdür Hakan Kodal, bütün iş süreçlerini SAP’ya taşıdıklarını, böylece inanılmaz bir dönüşüm yaşadıklarını söylüyor. Şimdi şirkette bütün projeler sistem üzerinden izlenleniyor, enflasyon muhasebesine göre bilanço hazırlanıyor, müşteri ilişkileri yönetiliyor. Kodal, “Artık daha sistematik çalışıyoruz” diye konuşuyor.  
 
Yapı Kredi Koray, gayrimenkul geliştirme ve yatırımı alanında faaliyet gösteren genç bir firma. Çok ortaklı bir yapıya sahip olan firmanın yüzde 49'u halka açık. Avrupa'nın alanında en iyi beş firmasından biri olmayı hedefliyor.  
 
Şirket, iş süreçlerinde yaşadığı sorunlardan kurtulup, hedeflerini doğru gitmek için 2003 yılının başında değişim kararı verdi. Bu kapsamda önce BT (bilgi teknolojileri) altyapısını geliştirdi. Maliyet ve gelirlerini her bir proje için ayrı ayrı izleyebildiği entegre bir sistem kurdu. Sistem, SAP’nin yazılımı, Siemens Business Services’in (SBS) entegrasyonuyla hayata geçirildi. Böylece, Yapı Kredi Koray, sektöründe bir “ilk”e de imza atmış oldu.  
 
Yapı Kredi Koray Genel Müdür Hakan Kodal ile Türkiye'de gayrimenkul geliştirme ve yatırım sektöründe bir ilk olan BT sistemi üzerine konuştuk. Kodal, dünyada başta ABD'de olmak üzere çok yaygın biçimde kullanılan sisteme nasıl adapte olduklarını ve elde ettikleri yararları anlattı:.  
 
Yapı Kredi Koray’ın yaptığı işi tanımlar mısınız?  
 
Yapı Kredi Koray, bir gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi. 1997 yılının sonlarına doğru faaliyete geçti. 1998 yılının sonunda da halka arzı gerçekleşti. Hisselerinin yüzde 26’sı Yapı Kredi Bankası'na, yüzde 25’i Koray'a ait. Yüzde 49’u da halka açık.  
 
Yaptığı iş, ağırlıklı olarak gayrimenkul projelerine yatırım yapmak. Daha çok satış ve kiradan oluşan bir geliri ortaklarıyla paylaşıyor. Şu ana kadar tamamıyla bizim geliştirdiğimiz, tamamlanmış bir proje var. “İstanbul İstanbul” adını taşıyan bu proje yaklaşık 50-60 milyon dolarlık bir yatırım. Bu projeyle konut geliştirme kategorisinde bir dünya birinciliğimiz de var.  
 
Başka projeleriniz de var değil mi?  
 
Bugün yatırım yaptığımız iki proje daha var. Bunlardan bir tanesi, bir tarihi dönüşüm projesi olan Beyoğlu'ndaki Narmanlı Han Projesi. Orada bir kültür sanat eğlence merkezi yaratmayı planlıyoruz.  
 
Bir diğer proje ise Riva’da. Şu anda bu projenin hazırlıkları devam ediyor. Ancak, çok büyük bir proje olduğu için, lansmanını piyasanın durumuna göre gerçekleştireceğiz. 2004-2005’ten önce lanse etmeyi düşünmüyoruz.  
 
Yine Kemer Country’de yatırım yaptığımız bir takım ünitelerimiz var. Elit Residence projemiz yürüyor. Buradaki katlarımızın büyük bölümü şu anda kirada. Ve Yapı Kredi Plaza’da ofislerimiz var. Baktığınız zaman portföyümüz içerisindeki projelerin bir bölümünden kira geliri elde ediyoruz. Bazılarını da geliştirip satışından para kazanıyoruz.  
 
Yeni kurulan SAP sisteminin Yapı Kredi Koray'da kaç kullanıcısı var?  
 
Şu anda kullanıcı sayısı açısından bir kısıtlamamız yok. Şu anda şirketin kadrosu içerisinde sitemi kullanan 20 kişi var diyebilirim. Bu sayıyı istersek arttırabiliyoruz. Proje bazında, gerekirse bazı ekipleri de buna ilave edebiliyoruz. Son derece esnek bir yapı.  
 
Hangi süreçleri SAP üzerinden yürütüyorsunuz?  
 
Baktığınız zaman aslında hemen hemen her şeyi SAP üzerinden yürütebiliyoruz. Gayrimenkul ile ilgili yaptığımız tüm projelerde, proje bazında maliyet bilgilerini SAP üzerinden gerçekleştiriyoruz.  
 
Gerekirse bu bilgileri ünite bazında da tutabiliyoruz. Ünite tipine göre bir ünitenin bize maliyetini çıkartabiliyoruz. Maliyetin dışında satın almalarla ilgili bütün operasyonu SAP üzerinden yürütüyoruz. İhaleler ve ödemelerin takibi yine bu sistem üzerinden gerçekleştiriliyor. Klasik mali idari işler zaten bunun içerisinde.  
 
Buna ilave olarak yaptığımız tüm projelerin kârlılık analizleri, nakit tahminleri bu sistem üzerinden izlenebiliyor. Nakit tahminlerini dolar, euro, TL bazında üç farklı enflasyon muhasebesi sisteminde çıkartabiliyoruz. Bu arada Türkiye’de bunu başlatan ilk firmayız. Çok yakında enflasyon muhasebesine göre bilanço da çıkartabileceğiz.  
 
Pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetiminde bu sistemden faydalanıyor musunuz?  
 
Bir de müşteri ilişkileri ayağı var. Biz “Müşteri ilişkileri yönetimi”ni de sisteme entegre ettik. Örneğin, müşterilerimizin gerçekleştirdiği ödemelerden yaptığı taleplere, bu taleplerin karşılanma oranına, söz konusu müşterinin bize maliyetine kadar her şeyi takip edebiliyoruz.  
 
Pazarlama tarafından gelen müşterilerin bilgileri yine sisteme girilebiliyor. Böylece geçmişte bir müşterinin neden alıp almadığını takip etme olanağımız oluyor. Bir projeyle ilgili tüm koordinasyon tamamıyla SAP sistemi üzerinden yapılabiliyor.  
 
Sistemi kullanmaya başladığınızdan bu yana ne gibi faydalar elde ettiniz?  
��
Bugüne kadar sektör içerisinde inşaat ile ilgili tüm kalemler bazı programlar yardımıyla takip edilebiliyordu. Sektörde pek çok firma bugün hala bu programları kullanıyor. İnşaat şirketlerine gittiğiniz zaman bütün proje maliyetlerini takip edebildiklerini görürsünüz.  Ancak, bir gayrimenkul geliştirme ve yatırım şirketi olarak bizim için sadece maliyet tarafı önemli değil. Bir çok projeye yoğunlaştığımız için hepsinin ayrı ayrı takibi gerekiyor.  
 
Diğer yandan maliyetin yanı sıra, gelir ayağı da bizim için önemli. Kime satış yapıyoruz, bu müşterilerle ilgili bilgilerin takibi, onlarla ilgili birim maliyetlerinin hesaplanması ve böylelikle müşteri ilişkileri yönetimindeki en önemli konu olan müşteri kazanımının maliyeti bizim için önem taşıyor. Daha önceki sistemimiz bütün bu dataların toplanmasına imkan vermiyordu. Ancak, parça parça takip edebiliyorduk. İnşaat maliyetlerini takip edebiliyorduk, ayrıca bundan bağımsız olarak maliyet muhasebesi ile işin bilançosal tarafını çıkartabiliyorduk.  
 
Bunun dışında bire bir ünite bazında bu maliyetlerin takibini yapamıyorduk. SAP ile gelen yeni sistem ile, sadece TL değil, aynı zamanda dolar bazında da maliyetleri izleyebiliyoruz.  
 
Bu sistem çalışanların yaşamını nasıl değiştirdi?  
 
Nakit tahminlerini çok iyi yapabiliyoruz. Genel giderlerimizi de proje bazında takip edebiliyoruz. Böylece, efektif insan kullanımını da sağlamış oluyoruz. Aradaki maliyet kalemlerinin kaçırılması ortadan kalkıyor.  
 
Eskiden bunlar parça parça ya da Excel tablolarında takip edildiği için, hata yapma riski çok yüksekti. Artık tamamen insan bağımsız bir sisteme girdik. Bu süreçte organizasyon açısından da bir takım değişiklikler yaşadık. Daha sistematik çalışmaya başladık. Süreçleri de değiştirdik. Eskiden bazı şeyler rutin olarak yapılmazken, şimdi o süreçte entegre edildiği için direkt sisteme entegre ediliyor. Dolayısıyla, çalışanların çalışma biçimi de değişti. Ayrıca, tahminimizden daha çabuk adapte olmaya başladık. Başlangıçta bir direnç yaşansa da bugün herkes çok memnun.  
 
"SBS İLE  EKİP ÇALIŞMASI YAPTIK"  
 
SBS bu süreçte nasıl bir rol üstlendi. Birlikte nasıl bir çalışma yürüttünüz?
 
 
SAP bu işin yazılım kısmını veriyor. Esas bizi tanımlayan, bizim ihtiyaçlarımızı tespit edip gerekli yazılımları bir araya getiren SBS (Siemens Business Services) oldu. SBS ekibiyle birlikte gerçekten çok güzel bir çalışma gerçekleştirdik. SBS ekibiyle birlikte bizim kendi ihtiyaçlarımızı tanımlayan bir danışman grubumuz da vardı. Birlikte çalışıldı.  
 
Sonuçta her ne kadar biz kendimizi iyi ifade edebilirsek edelim, anlattıklarımızın bir de yazılım sistemine tercüme edilmesi gerekiyordu. SBS ile bu konuda çok iyi bir diyalog kurduk. Burada önemli olan bir başka nokta bu işi çok kısa bir sürede gerçekleştirmiş olmamız. Altı ay içerisinde işin ihalesinden fonksiyonel hale gelmiş durumdayız. Bugün ofiste hemen hemen herkes kullanıyor. Eski dataların transferini de yapmaya başladık. Bu süreç devam ediyor.  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz