Yaratıcılık yönetimi

Yaratıcılık... Yenileşim... Yenilikçilik... İnovasyon... Buluş... Bu konular analitik zekanın gelişmesine, gençlerin bu konuda iyi yetişmelerine bağlı.

19.07.2014 22:07:160
Paylaş Tweet Paylaş
Yaratıcılık yönetimi
18 Nisan günü Bursa’da Kalite Demeği ile BUSİAD’m ortaklaşa düzenlediği ve başlığı “Yolculuk Nereye” olan kongreye konuşmacı/panelist olarak katıldım. Açılış konuşmalarını yapan yetkiler de dahil olmak üzere tüm konuşmacıların dile getirdiği ortak konular.

Türkiye’nin orta gelir kapanından çıkışı için mutlaka katma değeri yüksek ürün ve hizmetler üretmesi, markalaşması ve uluslararası pazarlara sunmayı başarabilmesi gerektiğiydi...10 bin -11 bin dolar kişi başına gayri safi milli gelire sahip ülkelerin karşılaştığı bu kapan, bir türlü bu gelir seviyesinin üstüne çıkama-maları ve burada kilitli kalmaları olarak açıklanabilir...

Bu gelir seviyesini artıracak atılımları yapan ülkeler, bu eşiği katma değeri yüksek üretimlerini dış pazarlara sunarak gerçekleştirmiş. En güzel örneklerden birisi Güney Kore. Müthiş atılımlarla dünyada konularında hakim markalar ve ürünler yaratarak bu kapanın içinde kilitli kalmamayı bildiler.

Peki Türkiye bunu nasıl gerçekleştirecek? Konu buydu.
Aslında sorulardan bir tanesi de “Türkiye bu öğrenim ve eğitim sistemi ile bugünkü gelir seviyesini gerçekten hak ediyor mu” Ülkemizde ortalama eğitim süresi 6,5 yıl ve bu çok az. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın belirttiği gibi 6,5 yıl ortalama eğitim ve öğrenim süresine sahip ve 10 bin doların üstünde geliri olan Türkiye’den başka ülke yok.

Ülkemizin eğitim seviyesi süre olarak çok düşük. Yukarıda bahsettiğim “gelir kapanını” aşabilmek için ülkelerin ortalama eğitim süreleri 11 yıla ulaşmış, öyle başarmışlar... Demek ki bu ortalama öğrenim süresini mutlaka artırma gereği var. Türkiye’nin bu kadar az öğrenim süresi ile bu gelire ulaşması şaşılacak bir başarı aslında...Diğer taraftan eğitimin kalitesi bir başka unsur... Hem de bence süreden daha da önemli bir unsur.

Bizim okullarımızda, enstitülerimizde, üniversitelerimizde öğrenim kalitesi çok düşük. Sistem ezberciliğe dayanıyor. Araştırma, kendini geliştirme ve kendisine verilen bilgileri sorgulama konularında gelişmiş memleketlerin çok gerisinde.

Ben son 13 yıldır dünyanın en önde gelen üniversitelerinden Harvard Business School’da ve London Business School’da seminerler veriyorum . Amfi şeklindeki dershanelerde yaklaşık 100 ila 150 MBA öğrencisi ile iletişimde oluyorum...

Orada gördüğüm kalite ile ülkemizin önde gelen üniversitelerindeki MBA öğrencilerinin kalitesi arasında dağlar kadar fark hep dikkatimi çekiyor... Her seferinde sınıfa girdiğimde öğrencilerin hangi ülkelerden geldiklerini soruyor ve öğreniyorum. Çoğunluk Çinli, Koreli, Hindistan uyruklu, Malezyalı gençler... Çok seyrek tek tük Türk çıkıyor...

Yaratıcılık... Yenileşim... Yenilikçilik... İnovasyon... Buluş... Bu konular analitik zekanın gelişmesine, gençlerin bu konuda iyi yetişmelerine bağlı. Analitik zeka ise fen bilimlerinden geçiyor... Matematik, fizik, kimya gibi... Bizim ülkemiz bu konuda daha da geri durumda.

Bütün ülkeler arasında en aşağılarda yer alıyoruz. Bizim fen bilimleri öğrenim sistemimizin kalitesi çok düşük. Bu konuyu gazeteci İsmet Berkan köşesinde de-vamli işliyor zaten... Öğrenim kalitesi ve fen bilimlerine yönlendirme konularında reform niteliğinde girişimler gerekli...

Ülkemizde patent alma konusunda liderliği Arçelik yapıyor... Koç Grubu AR-GE alanına yaptığı yatmmlan gururla kamuoyu ile paylaşıyor... Haklarıdır, kutluyorum. Ancak bizim ülkemizde bu konuda birinci olmaktan daha değerlisi uluslararası alanda büyük başarılara imza atmak... Aynen Samsung ve LG gibi...

Umarım önümüzdeki dönemde önde gelen gruplarımız, dünyada ses getirecek inovasyonlarla atılım yapar.

Liderliğin bir unsuru da “yaratıcılık yönetimi”dir. İyi bir lider olarak sivrilecek yöneticilerin bu konuyu nasıl ve ne etkinlikte yönettikleri önem kazanır. Sadece başkalarının yaptıklarını taklit ederek iyi lider olunamaz...

Yöneticilik yaptığım dönemde, lideri olduğum kuruluşun üst yönetici kadrosu yla beraber yaratıcılık yönetimini şöyle belirlemiştik: “İnsana yatırım yap... Yetiştir... Geliştir... Gelişmiş teknoloji ile besle... Çalışanına güven... Onu cesaretlendir... Yetkilendir... Fikirlerini ifade etmeleri için imkan ver... Önerilerle gelmeleri için yüreklendir... Çalışanların uygulanan önerilerini ve etkin çalışmalarını ödüllendir... Bunun doğal sonucu olarak motivasyon ve yaratıcılık gelecektir!”

İşte bu uygulama ile birçok inovasyon ödülü almış bir kurum yaratmıştık...

Eğitimde reform zorunlu. Fen bilimlerine yönlendirmek gerekli... Türkiye’nin yenileşim alanında sıçraması bu sayede gerçekleşir ve orta gelir kapanını yırtarız...

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz