Gösterdiğin yola önce sen çıkacaksın

9.03.2016 15:31:560
Paylaş Tweet Paylaş
Gösterdiğin yola önce sen çıkacaksın
Eski bir İskoç deyimi “Gösterdiğin yola önce sen çıkacaksın” diyerek liderliğin karmaşıklığını son derece yalınlaştırıyor. Bu liderlik vizyonunda, ortada gerçekten bir “yol”, ilk yola çıkma cesareti ve grubun sorumluluğunu üstlenme arzusu olduğu vurgulanıyor. Ben liderliğin böylesi bir tanımı hakkında azgın nehirlerde amatör bir raftingci olarak 30 yıl boyunca hobi şeklinde ilgilendiğim dönem boyunca çok defa derinlemesine düşünmek zorunda kaldım. Bu maceralar bana muhtaç durumdaki insanlara liderlik yapma konusundaki incelikler konusunda çok fazla şey öğretti. Aile şirketlerine danışmanlık yapmakla geçen profesyonel hayatımda o nehir maceralarımdan öğrendiğim derslerin fevkalade faydası oldu. Bazılarını özetlemek gerekirse: 1Etkili liderlerde daha güçlü bir “şimdi” anlayışı vardır. Küreğe yeni başlayanlar genellikle içinde bulundukları kayığın pruvasından ötesine geçmeyecek kadar küçük bir “şimdi” anlayışına sahiptir. Çünkü onlar ya kayalarla çevrelenmiş ya da sahildeki çalılıklarla kuşatılmıştır. Onların şimdileri o kadar küçüktür ki bir engeli görüp ona tepki vermelerine mahal kalmadan onun tuzağına düşerler. Aksine lider rehberde ise şimdi, kendi hislerinin izin verdiğinin çok daha uzağına bakar ve diğerleri henüz algılamadan bile önce sorunlara karşı tepki verir. 2Akıntıda kalmak. Tecrübeli kürekçiler neredeyse bilinç dışı bir şekilde akıntıyla aynı yönde kalırken küreğe yeni başlayanlar ise sürekli olarak ana akıntıdan kurtulmaya çalışarak çok fazla çaba harcamalarına rağmen azıcık yol kat eder. Aynısı pazaryerlerindeki akıntılar için de söylenebilir. İyi liderler akıntıyla kavga etmez. Akıntıyı okurlar, diğerleri birbirinin peşi sıra iş hayatının anaforlarına ve girdaplarına kapılıp giderken onlar bu akıntıdan kendi amaçları doğrultusunda faydalanır. 3Herkesi gözünün önünde tutmak. Nehir rehberinin sadece kimse görmeden önce nelerin yaklaşmakta olduğunu görmesi değil ama aynı zamanda kendisini takip edenlerle göz teması da kurması gerekir. Liderin görüş alanı dışında kalan herkesin başı liderin bilgisi dışında ciddi bir şekilde tehlikeye girebilir. Herhangi bir şirket lideri için de organizasyonuyla sürekli temas halinde olmak çok önemlidir, özellikle de hızlı büyüme veya pazaryerinde ani dönüşlerin olduğu dönemlerde. 4Kendi “varlığını” mevcut duruma uydurmak. Liderin fazlasıyla buyurgan ve onun takipçilerinin de kendilerine söyleneni harfiyen yapmak zorunda olduğu dönemler vardır. Ancak böylesi bir durum sadece tehlikeli anlarda geçerlidir ve nadiren çok uzun sürer. Çoğu zaman (liderlerin kendilerine becerikli takipçiler bulmuş ve onları yetiştirmiş olmaları şartıyla) liderler görünmez olur ve kendilerini takip edenlerin tecrübelerine güvenirler. 2 bin 500 yıllık bir strateji kitabı olan Savaş Sanatı’nda liderlik zeka, güvenilirlik, insancıllık, cesaret ve disiplin terimleriye tanımlanır. Ancak yazar Sun Tzu, onlardan herhangi birine aşırı güvenmenin takip edenler arasında öngörülebilir sorunlara yol açabileceğinden bu meziyetlerin birbiriyle dengelenmesi gerektiğini de ilave eder. Ben şahsen aile şirketlerinde sıklıkla liderlerin bir ebeveyn veya çocuk olarak oynadıkları kendi rollerinde insancıl ve sevecen olmak ile bir yönetici veya patron olarak sert ve disiplinli olmak arasında bocaladıklarını görüyorum. 5Takipçileri liderlerine güvenecek kadar cesur olduklarında liderler çok daha etkili olur. Her ne kadar bu cesaret hem takipçilerin hem de liderin tutumuna bağlı olsa da takipçiler arasında onun yaratılmasına yardımcı olabilecek birtakım şeyler de vardır. Takipçilerin liderin kendilerine her zaman gerçekleri anlattığına, onun ne yapmaları gerektiği konusunda işinin erbabı olduğuna, becerikli bir şekilde düşünüp iletişim kurduğuna ve kişisel riskler almak uğruna kendilerini koruyacağına inandıkları zaman bu güven duygusu çok kolay kurulur. İyi şirket liderlerinin, çalışanlarının kendi liderliklerini kabullenmelerinin bazen cesaret gerektirdiğini akıllarından çıkarmaması gerekir. Her ne kadar biz liderliği görür görmez anlıyor olsak da onu kapsamlı bir şekilde tarif etmek çok zordur. Nehirlerde ve yöneticilere koçluk yapmakla geçen yıllarım, bana liderlerin çok çeşitli liderlik tarzlarıyla pek çok farklı şekillerde ortaya çıkabileceğini öğretti. Ayrıca yaşamlarımızın farklı noktalarında farklı yollardan liderlik yaptığımızı da keşfettim. Ancak sonunda anladım ki en mükemmel liderler, diğerleri korkuya kapılmışken kendisi sakin kalabilen, orada hep birlikte neden durduklarını net bir şekilde bilen ve grubun kendine ait bir yaşamı olduğunu kavramış insanların arasından çıkıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz