Karamehmet de Hüsnü Özyeğin’in en büyük şansı oldu. Hüsnü Özyeğin, Yapı
Kredi’de yöneticilik yaptığı dönemde patronu olan Karamehmet’in
kendisine hisse vermemesine sinirlenerek kendi bankasını kurdu. Özyeğin,
bu olayın hayatının en büyük şansı olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Karamehmet’ten yüzde 1 hisse istedim, onu da bana vermediği için her
akşam kendisine dua ediyorum beddua değil. Ne kadar doğru bir şey yaptı
vermemekle ki ben kendi bankamı kurabildim.” Limak’ın patronu Nihat
Özdemir’den Migros’un başkanı Bülend Özaydınlı’ya kadar Türkiye’nin önde
gelen iş insanlarının hayatlarındaki en büyük şanslarını araştırdık.
YARIM BIRAKILAN DOKTORA
Nihat Özdemir, 4,7 milyar dolar aktif büyüklüğe ulaşan Limak Holding’in
patronu. Son 10 yılda Limak’ı baş döndürücü bir hızla büyüttü. En son
3’üncü havalimanı ihalesine ortaklarıyla birlikte 22 milyar doların
üzerinde bir tutar ödeyerek dikkatleri üzerine çeken Özdemir’in iş
hayatındaki en önemli şansı ise terör nedeniyle doktora eğitimini yarıda
bırakması oldu. Ortağı Sezai Bacaksız'la terör olayları yüzünden
ODTÜ'de doktorayı yarıda bırakıp kendi şirketinikuran Özdemir,
“hayatımdaki en büyük şansım oldu” dediği olayı şöyle anlatıyor:
“Ortağım Sezai Bacaksız ile ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden sınıf
arkadaşıyız. Daha sonrasında endüstri mühendisliği bölümünde birlikte
yüksek lisans yaptık. Üniversiteye dönüp beraber öğretim görevlisi
olduk. 6-7 yıl kadar akademik çalışmalara devam ettik. Doktora
çalışmaları yaptık. Ancak, o yıllarda terör büyük sıkıntıydı, üniversite
hayatı zordu.
Terör olaylarından dolayı özel sektöre atılarak şirket kurmaya karar
verdik. İyi ki de kendi şirketimizi kurmuşuz, terör olayları bizim kendi
işimizi kurmamızı sağladı. 1976 yılında proje yaparak işe başladık.
Tesisat projeleri, makine fizibiliteleri yaptıktan sonra fabrika
montajlarına geçtik. Sonrasında inşaat işleri almaya başladık. İlk
günden ana hedefimiz, her işi yapan bir firma olmaktı. Yalnız konut,
liman değil, tüm müteahhitlik hizmetlerini verme hedefindeydik. Bu
ortaklığa başlarken sadece proje yapmayacağız, her türlü hizmeti veren
bir müteahhitlik şirketi olacağız, daha sonra da sadece müteahhitlik ile
sınırlı kalmayıp başka sektörlere de gireceğiz gibi bir hayalimiz
vardı. Şimdi Limak Şirketler topluluğu olarak inşaat ve çimentonun
yanında turizm, enerji, havalimanı işletmeciliği ve gıda alanlarında
faaliyet gösteriyoruz. Geçmişe dönüp baktığımızda en büyük şansımızın
terör olaylarından dolayı üniversitedeki kariyerimizi bitirip kendi
işimizi kurmamız olduğunu söyleyebilirim.”