35
yaş altı, iyi eğitimli, başarılı genç profesyonellerin ortak bir
noktası var. O da tatmin olmadıkları iş ortamında fazla kalmamaları.
Anne-babaları aynı iş yerinde 9,3 yıl kalırken, onlar ortalama 3 yılda
yeni bir maceraya yelken açıyor. CV bilgileri her zaman güncel.
İşlerinden memnun olsalar bile “yeni fırsatlara” hep açıklar...
Şirketler de artık orta kademe yöneticiliğe geçen Y kuşağının bu
karakterini çözmüş durumda. Her şirketin bu kitleye yönelik ayrı bir İK
stratejisi mevcut. Hedef ise aynı... Hızlı ve başarılı Y kuşağını elde
tutmak. Aslında tüm araştırmalar aynı savı destekliyor... Hangi
sektörden veya ülkeden olursa olsun genç çalışanlar daha sık iş
değiştiriyor. 1990’lı yıllarda 10 yıl içinde A 3 iş değiştirmek
“sadakatsizlik” olarak görülürken artık 4 hatta 5 iş değişikliği normal
kabul ediliyor. Üstelik 15 yıl öncesine göre bir şirketteki ortalama
çalışma süresi de giderek kısalıyor. Örneğin Madrid’deki IE Business
School’dan MoA nika Hamori tarafından, 1.200 çalışanla yapılan ankete
göre iyi eğitimli, genç ve başarılı yöneticilerin yüzde 95’i, sürekli
yeni iş peşinde... Fırsatları kaçırmamak için CV’lerini sürekli güncel
tutuyor, şirketlerini ise ortalama 28 ay sonra bırakıyorlar. Mercer
LLC’nin 2011 yılında Asya, Avrupa ve Amerika genelinde 17 farklı
sektörde, yaklaşık 30 bin çalışanla yaptığı araştırma da aynı tezi
destekliyor. Araştırma sonuçlarına göre 16-24 yaş arası çalışanlar,
25-34 yaş arası çalışanlardan iki kat daha fazla işten ayrılmayı
düşünüyor. Aynı rapora göre her 3 çalışandan biri, yılın sonunda işini
bırakmayı planlıyor. Careerbuilder’ın 2011 raporuna göre ise aktif
olarak iş aramayan tam zamanlı genç çalışanların yüzde 76’sı, doğru bir
iş fırsatıyla karşılaştıklarında, mevcut işlerinden ayrılıyor.
Türkiye’deki resim de çok farklı değil. Odgers Berndtson’ın her yaş
grubundan 150 bin nitelikli çalışanı dahil ettiği 10 yıllık uzun soluklu
araştırmanın sonuçları çarpıcı. Araştırmaya göre bu 10 yıl içinde X
jenerasyonu içinde yer alan kişilerin ortalama çalışma süresi 22 ay iken
daha genç olan Y jenerasyonunda bu süre 18 aya kadar gerilemiş durumda.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın. GENÇLER SABIRSIZ MI?
Son
derece net bir gerçek var ki çalışan bağlılığı her kuşakta bir önceki
jenerasyona kıyasla ciddi biçimde düşüyor. 55-64 yaş aralığında olan
çalışanlar, aynı iş yerinde ortalama 9,3 yıl kalırken, onların çocukları
bu kadar sabırlı değil.~
25-34 yaş aralığında olan çalışanlarda bu
süre 2,9 yıla kadar iniyor. Uzmanlara göre bu dönüşüm, şu anda en büyüğü
33 yaşında olan Y kuşağının karakteristik özelliklerinden
kaynaklanıyor. Odgers Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna
Bozoklar, “Genelde Y jenerasyonu çalışanlar için sadakat kavramı
kariyerlerinde önceki jenerasyonlarda olduğu kadar büyük bir önem
taşımıyor” diyor. Unida Danışmanlık Kurucu Ortağı Saide Kuzeyli, “Olaya
sadakat açısından bakınca, duygularından çok rasyonel ve bireysel
çıkarları gözeten bu jenerasyonun temel sorunu, sadakat duygusuna
nispeten yabancı durmaları. Yaşla sadakat ters orantılı” diye konuşuyor.
HRM Danışmanlık Şirket Ortağı Ayşegül Davutoğlu da 35 yaş altı
çalışanların büyük bir yüzdesini Y kuşağının oluşturduğunu söylüyor ve
ekliyor: “Şu an Y kuşağı Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 50’sini
kapsıyor. 2025 yılı itibarıyla da dünyada çalışan nüfusun yüzde 70’ini Y
kuşağı oluşturacak. Bu gerçeği göz önünde bulundurursak, çalışan
sadakati kavramının ileriki yıllarda daha da değişeceğini
söyleyebiliriz.”
GENÇLER NE İSTİYOR?
Peki Y kuşağının
yeni iş peşinde koşmasına neden olan gerçekler neler? Dünyaca ünlü
yönetim uzmanı Dave Ulrich’e göre Y kuşağının iş yerini terk etme
nedenleri arasında ilk sırada “yeterince fırsat tanınmamak” yer alıyor.
Genç çalışanların şirketlerine değil, kendilerine sadık olduğunu
söylüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor: “Seminerlerimde insanlara
‘Kaçınızın anne-babası tüm kariyerini aynı şirkette geçirdi?’ diye
soruyorum. Yüzde 80’i ellerini kaldırıyor. ‘Kaçınızın çocukları böyle
yapar?’ diye sorduğumda ise hiç el kalkmıyor. Aslında bu mantalite
sadece çalışan kesimde yok. Şirketler de artık aynı biçimde düşünüyor.
Gençler şirketlerinden ziyade, kendilerine ve kendi kişisel
gelişimlerine sadık.” Odgers Berndtson’den Ayşe Öztuna Bozoklar da
Ulrich ile benzer fikirleri paylaşıyor. Bunun yanı sıra Y kuşağının
adalet, objektiflik ve şeffaflık istediğini söylüyor ve ekliyor: “Y
kuşağı, eğer mevcut iş yerlerinde geçerli performans yönetim sisteminin
adil, objektif ve şeffaf olmadığını veya sağlam temellere dayanmadığını
düşünürse iş değişikliğine daha hızlı yöneliyor. Yeni teknolojiler ve
sosyal medya da yeni bakış açılarını ve değerleri beraberinde getiriyor.
Bu durum Y kuşağının kalıcı başarı yerine kısa vadeli kazançlara
yönelmelerine ortam sağlayabiliyor. Örneğin CV’sini güncel tutmak,
farklı fırsatları takip edip incelemek, hatta profesyonel geçmişini
olduğundan daha başarılı göstermek normalmiş gibi görülebiliyor.”~
PARA DEĞİL KİŞİSEL TATMİN
Aslında
uzmanlara göre Y kuşağı sanıldığı kadar maddiyat odaklı da değil.
Motivasyonlarında ücretin önüne geçen değerler var. Hatta birçok
araştırma bu gerçeği ortaya koyuyor. Net Impact’in yaptığı bir
araştırmaya göre Y kuşağının yüzde 58’i, kendi değerleriyle eşleşen bir
kurumda çalışmak için “yüzde 15 daha az maaş almayı” kabul ettiğini
açıklıyor. Manpower Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu ise şu çarpıcı
rakamları paylaşıyor: “Amerika ve Kanada’da Y kuşağına yönelik olarak
gerçekleştirilen bir Manpower Araştırması’nda ‘Çok fazla para kazanmak
mı, tutkuyla hayallerinin peşinden gitmek mi’ sorusuna yanıt veren
Amerikalı ve KanadalIların 2/3’ü, ‘İkincisi’ diye yanıt verdi. Bunun
yanı sıra yine Amerika’da USA Today tarafından yapılan bir araştırma, Y
kuşağının kişisel tatmin ve iş-özel hayat dengesine ciddi biçimde önem
verdiğini gösterdi. Ayrıca iş hayatında iş ortamı kadar arkadaşlık ve
dayanışma, adalet, esnek koşullar gibi konularda da hassas oldukları
gözlemleniyor.” HRM Danışmanlık Şirket Ortağı Ayşegül Davutoğlu, farklı
bir araştırma ile bu tezi destekliyor ve ekliyor: “Yapılan bir
araştırmaya göre çalışanların iş yerine olan bağlılığını etkileyen en
önemli faktörü ‘bağlı çalıştığı yöneticisi’ oluşturuyor. Yönetici kişi,
pozisyonun gerektirdiği yetkinliklere sahipse, altındaki kişilerle bilgi
paylaşıyorsa, ekibiyle iyi bir iletişimi varsa, adil, açık ve net bir
yönetim biçimi varsa, bu yöneticinin takımmdakiler kolay kolay iş
değiştirmeyi düşünmüyor.”
YÜKSELİNCE SADAKAT ARTIYOR
Y
kuşağının bu temel talepleri ve araştırmaların ortaya koyduğu “mutsuzsa
gider” tezi, rakamlara da yansıyor. Araştırmamıza katılan şirketlere
baktığımızda, 35 yaş altı profesyonellerin bağlılık ve sadakatinin,
yönetici kademesine doğru yükseldikçe arttığı görülüyor. Bu yaş grubunda
“aynı iş yerinde 5 yıldan uzun süre kalma oranı” yöneticilik
pozisyonunda yüzde 60-80 marjındayken, yönetici olmayan kesimde çok daha
aşağıda. Çalışanlarının yüzde 58’i 35 yaş altı olan Arçelik, buna iyi
bir örnek. Arçelik’te 35 yaş altı çalışanların yüzde 50’si 5 yıldan uzun
süredir şirkette iken, 35 yaş altı yöneticilerde 5 yıldan fazla çalışma
oranı yüzde 89’a çıkıyor. Oyak Renault’da ise 35 yaş altı grupta 5 yıl
ve üzeri çalışan kesim normal çalışanlarda yüzde 67 iken yöneticilerde
yüzde 100 düzeyine ulaşıyor. Aynı rakamlar Pfizer’de yüzde 39 ile yüzde
88. “Y kuşağı çevresinden çok hızlı etkilenen bir jenerasyon” diyen
Manpower Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu, şu yorumu yapıyor:
“Günümüzde üst düzey pozisyonlara gelen 40 yaş altı yöneticiler bu kuşak
için bir ilham kaynağı. Dolayısıyla da Y kuşağında iş değişiklikleri
önümüzdeki dönem daha da çoğalacaktır.”
ELDE TUTMA YOLLARI
Peki
çalışan kesimde hal böyleyken, bu gerçekler şirketlere nasıl yansıyor?
Uzmanlara göre rekabetçi bir ücret politikası oluşturmak, çekici yan
haklar, kariyer ve eğitim fırsatları ve mentorluk, 35 yaş altı
profesyonelleri elde tutmanın temel reçetesi.~
Unida Danışmanlık’tan
Saide Kuzeyli, “MBA programına katılma şansı, yurtdışı kısa süreli
eğitim olanakları, prim, projelerde görev, iş zenginleşmesini sağlayacak
yeni roller, liderlik yetkinliklerini geliştirme amaçlı programlar bu
kesimi cezbeder” diyor. Zaten şirketler de bunun farkında... Hem çalışan
hem yönetici kademesinde yüksek oranda Y kuşağı barındıran şirketlere
göz attığımızda, İK stratejilerini böyle kurguladıkları gözleniyor.
Arçelik İK Direktörü Buket Çelebiöven, “Genç ve başarılı çalışanlarımızı
uzun süre elimizde tutabilmemizi sağlayan faktörler, onlara global bir
organizasyonda gelişim ve kariyer fırsatları sunabilmemizdir. Geçen yıl
çalışanlarımızın ortalama yüzde 14’ü uluslararası görevlendirme,
fonksiyonlar arası rotasyon, yatay ve dikey atama gibi farklı kariyer
hareketi geçti.” Vestel Şirketler Grubu İnsan Kaynakları ve Eğitim
Müdürü Ebru Sunal ise şunları söylüyor: “Çalışanlarımızın dinamizminin
farkında olarak stratejiler uyguluyoruz. Onların kişisel ve mesleki
gelişimlerini desteklemek bizim önceliğimiz. Vestel City’deki eğitim
merkezimizde teknik ve kişisel gelişim eğitimlerinin yanı sıra,
Teknoloji Akademisi, Vestel Management Trainee Programı gibi eğitimleri
de organize ediyoruz.”
ŞİRKETLER NE YAPIYOR?
Y kuşağını
elde tutmak konusunda her şirketin farklı uygulamaları var. Ama en
önemli ortak noktaları “kariyer gelişimine” odaklanmaları. Markafoni
Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, “Mutlu çalışanların daha iyi hizmet
sunacağına inanıyoruz. Y kuşağı bireysellik, bağımsızlık ve yeteneğinin
yönetilmesini istiyor. Şirkette sunabildiğimiz özgür çalışma ortamı hem
kişinin aidiyetini artırıyor hem yapılan işin kalitesini yükseltiyor”
diyor. Koton İK Yöneticisi Yurdagül Oral, “Y kuşağının önem verdiği en
önemli konulardan birisi kariyer planlaması. Bu nedenle terfi
sistemimizi ve oryantasyon programımızı yeniden revize ettik. Mağaza
yönetici kadromuzu çok zaruri bir durum olmadıkça kendi bünyemizden
atıyoruz. Ayrıca sosyal etkinlik komitemiz her ay geniş katılımlı
organizasyonlar düzenliyor” diye konuşuyor. Çelebi Havacılık Holding İK
Başkanı Derya Tekin Yusuf, kendi uygulamalarını şöyle özetliyor: “Hem
lokal hem globaldeki potansiyellerimizi ortaya çıkararak, geniş bir
havuzda iş rotasyonları, proje atamaları, yönetici geliştirme
programları ve Çelebi Akademi gibi çeşitli eğitim ve gelişim
programlarıyla personelimizin gelişimine katkı sağlıyoruz. Kariyer
yollarını çizmeyi planlıyoruz.” Çalışanlarının iş-yaşam dengesine özel
önem verdiklerini vurgulayan Microsoft Türkiye İK Müdürü Cavidan
Özdemir’in değerlendirmeleri ise şöyle: “Çalışanın kendi potansiyelini
en iyi şekilde kullanabileceği ve mutlu olabileceği bir ortam
oluşturmayı amaçlıyoruz. Microsoft’ta gençler, hayallerini
gerçekleştirme, sürekli yenilenme ve gelişme, başkalarının hayatlarını
etkileyebilme imkanlarına sahip oluyor.”
CEO OLMANIN YOLU SABIRDAN GEÇİYOR
CEO’LAR KAÇ İŞ DEĞİŞTİRDİ?
4-5
iş değiştirmenin artık normal karşılandığı, bir iş yerinde çalışma
süresinin 2 yıla kadar indiği günümüzde, en tepeyi hedefleyenler ne
yapmalı? Gençlerin hareketli CV'si, CEO'luğa giden yolda bir dezavantaj
olur mu? Bu sorunun yanıtı için halihazırda üst yöneticilik yapan
profesyonellerin CV'lerine bakmak yeterli.~ ZİRVE SADAKATİ SEVİYOR CEO
Club
üyesi 96 yöneticiye yönelttiğimiz ”35 yaşınıza kadar kaç iş
değiştirdiniz” sorusu, zirvenin "sadakat sevdiğini” gösteriyor.
Yanıtlar, çok sık iş değiştirmeyenlerin CEO'luk koltuğuna daha yakın
olduğunu ispatlıyor. Zira şu anda tepe yönetici olan isimlerin yüzde 83
gibi çok büyük bir çoğunluğu, kariyerlerinin yaklaşık ilk 10 yılında 3
ve daha az sayıda iş değiştirmiş. Diğer yandan sadece yüzde 17'si, 35
yaşına kadar 4 ve üzeri sayıda şirkette çalışmış.
Y KUŞAĞININ 3 HASSASİYETİ
ÖZEL HAYAT
"CEO
gibi düşünmek-Think Like a CEO” kitabının yazarı, yönetim danışmanı
Mark Kuta'ya göre Y kuşağının en ayırt edici niteliği yaşam tarzından
ödün vermemesi. "En azından ABD de bu böyle” diyen Kuta, şöyle devam
ediyor: "Onlar için aileyle vakit geçirmek, tatil yapmak daha önemli
olabiliyor. Birçok sektörde evden çalışmak bir gereklilik haline gelmiş
durumda. Sağlam bir iş, yaşam dengesi için esnek iş ortamı arıyorlar. Y
kuşağı, iş konusunda sadakatten ziyade tercihleriyle hareket ediyor.” POZİTİF ORTAM
Yönetim
uzmanı Dave Ulrich, 35 yaş altı başarılı çalışanları mutlu etmenin
reçetesini şöyle veriyor: "insanların işlerinde nasıl bir anlam
aradıklarını sorduğumuzda karşımıza belli başlıklar çıkıyor. Şirketler,
çalışanlarının güçlerini birleştirmesine olanak tanımalı. Şirketle
çalışanın amacı ve hedefi aynı hizada olmalı. Ofis içindeki insanların
ilişkileri pozitif olmalı. Pozitif bir çalışma ortamı sağlanmalı.
Çalışanların gelişimi ve öğrenim süreci desteklenmeli. Ve iş ortamı
eğlenceli olmalı.” KARİYER FIRSATI
My Executive Kurucu
Ortağı Müge Yalçın ise 35 yaş altı çalışanların yükselme imkanlarını
ücretten daha çok önemsediğini düşünüyor: "Bu dönemde iş
değiştirmelerinin çok oluşu sadece yüksek ücret teklifi nedeniyle
olmuyor. Bu yaşlardaki yöneticiler, motivasyonlarını mevcut
organizasyonda tatmin edemeyeceklerini düşünebiliyor. Buna uygun yeni
ortamlar arıyorlar. Kariyer imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyorlarsa
kendilerine daha hızlı yükselme imkanı tanıyacak şirketlere geçmeyi
tercih ediyorlar.”
4 ŞİRKETİN Y KUŞAĞI FORMÜLÜ
AVEA İNSAN ODAKLI
Avea
Kıdemli insan Kaynakları Direktörü Bahattin Aydın, "Avea çok genç bir
şirket ve bunu her kademede hissetmek mümkün” diyor ve ekliyor: "insan
odaklı yönetim felsefemizin bir parçası olarak genç yeteneklerle
yöneticilerimizi sıklıkla bir araya getiriyoruz. Yöneticilerimizden
oluşan bir mentor grubu yapılandırdık. Genç Yetenek programımızla
AveaMasters sürecinde genç yetenekleri değerlendiriyoruz. Gençlerin
inovasyon konusundaki potansiyelleri bizim için en önemli kriterler
arasında yer alıyor.”~ BİLİM İLAÇ NE YAPIYOR?
Bilim ilaç
iK Yöneticisi Dilek Mete, Y kuşağının niteliklerine dönük programlar
uyguladıklarını söylüyor ve ekliyor: "Kariyerimin Kontrolü Bende
projemizi, ücretsiz olarak her yıl bir doğu üniversitesine götürüyor.
gençlerin kariyer yollarını aydınlatıyoruz. Yıldızlar Takımı'na giren
çalışanlarımıza gelişim platformu sunuyoruz, Bu platformdakilerin yüzde
78'i 35 yaş altı... Y kuşağını şirketimize çekmek ve elde tutmak için
gönüllülük çalışmalarının önemli bir fırsat olduğuna inanıyoruz.” EFES’İN STRATEJİSİ
Efes
Türkiye de genç yetenekler için farklı İK stratejileri uyguluyor. Efes
Türkiye İK Direktörü M, Adnan Aktan, şöyle anlatıyor: "Tüm orta seviye
yöneticilerimiz için, güçlü yönleri ve gelişim alanlarını keşfedecekleri
Gelişim Merkezi uygulamamız var, Müdür Destek projesinin amacı ise
onların yönetsel yetkinliklerinin geliştirilmesi, Ayrıca Efes Akademi
üzerinden çalışanlarımıza mesleki eğitimler haricinde hobilerine göre
eğitimler de sunarak hayatlarının her alanında onları destekliyoruz.” KARİYER PLANLAMASI
Oyak
Renault İK Direktörlüğü'nden Endüstriyel ve Sosyal ilişkiler Departman
Müdürü Ali Meriçboyu, şu bilgileri veriyor: "Mutlaka kariyer planlaması
ve organizasyonel yedekleme yapıyoruz, Bu doğrultuda eğitim ve gelişim
planlıyoruz. İK direktörlüğümüz, çalışanlara kariyerleri, gelişimleri,
problemleri konusunda danışmanlık, arabuluculuk, koçluğa dayanan açık
bir politika yürütüyor. Genç potansiyellerin, ilerideki görevlerine ve
daha üst pozisyonlara hazırlamak için mentoring programı uygulanıyor.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?