1 DEMOGRAFİK DÖNÜŞÜM
Yakın geleceğe damgasını vuracak İK trendlerinden
ilki, demografik dönüşüm. Rakamlar
çarpıcı. Goldman Sachs’ın Yaklaşan Milenyum Kuşağı
Çağı (Millennials Coming Age) adlı raporunda yer alan
veriler, sadece ABD’deki Y kuşağı nüfusunun 92 milyona
ulaşarak önceki iki kuşağı geçtiğini ortaya koyuyor.
Aynı eğilim küresel iş gücü verilerinde de görülüyor.
2025’te küresel iş gücünde 4 çalışandan 3’ünün Y kuşağı
olacağı tahmin ediliyor. Türkiye’deki durum da
benzer. Bugün toplam ülke nüfusunun yüzde 35’ini Y
kuşağı oluşturuyor. Tahminlere göre 2025 Türkiye’sinde
iş gücünün yüzde 60-75’ini Y kuşağı oluşturacak.
Uzmanlar bu etkiyle istihdam yapısının tamamen değişeceğini
vurguluyor.
“Dünya nüfusu bir yandan artıp diğer yandan yaşlandıkça
demografik dengesizlikler ortaya çıkıyor” diyen
Korn Ferry Türkiye Executive Search Genel Müdürü
Nilgün Langenberg, ekliyor: “Bu gelişme, gelecekte
yetenekli insan kaynağı için yoğun bir rekabet yaşanacağını
gösteriyor.”
Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı, Universum
Orta Doğu Direktörü Evrim Kuran, pek çok şirketin 2
yıl içinde Z kuşağını da istihdam edeceğini söylüyor.
Çalışan bağlılığı, kariyer planlama ve mesai saatleri gibi kavramların yeniden tanımlanmasının önemine değiniyor
ve “Çalışan bağlılığına değil çalışan deneyimine
odaklanacağımız günler kapıda” diye konuşuyor.
AstraZeneca Türkiye İK Direktörü Feyza Aysan da
Y ve Z kuşağının şirketlerdeki varlığının artmasıyla çalışanların
esnek çalışma taleplerinin artacağını söylüyor
ve “Genç kuşak kendi özgün çalışma koşullarını belirleme
konusunda daha kararlı” diye konuşuyor. Odgers
Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar
ise şunları söylüyor: “Yetenek yönetimi uygulamaları
konusunda tepe yönetimin gösterdiği duyarlılık, başarı
ve sürdürülebilir rekabet açısından yeni dönemin
olmazsa olmazı haline gelecek.”
2 “ESNEK GÜNLER” YAKIN
Geleceğin iş yaşamını şekillendirecek bir diğer
güçlü eğilim, çalışma biçimlerine dair. Uzmanlara
göre yakın zamanda bordrolu çalışan sayısı azalacak
ve iş gücü piyasası, uzaktan çalışan insanlarla
büyüyecek. Trend, rakamlara da yansıyor. Gallup’un
her yıl gerçekleştirdiği “İş ve Eğitim Anketi” (Work and
Education Poll), söz konusu eğilimi 10 yıllık dönemler
halinde ortaya koyuyor. Anket sonuçlarına göre “Şimdiye
kadar hiç evden çalıştınız mı” sorusuna “Evet” yanıtı
verenlerin oranı giderek artıyor. Bu oran 1995’te yüzde
9 iken, 2006’da yüzde 30’a, 2015’te ise yüzde 37’ye
yükselmiş durumda.
Adecco Türkiye İK Direktörü Akgül Can Beyhan,
bu trende dair, “Esnek modeller gelecekte daha fazla
benimsenecek” diyor ve ekliyor:
“Çevik çalışma kültürü ve esnek çalışma modelleri
İK’nın odak alanlarından olacak. Artık bir çalışanı kaybetmenin
hesaplanan maliyeti, o çalışanın maaşının 200
katına kadar çıkabiliyor. Bu nedenle şirketler mevcut
kadroların verimliliğini artırmaya önem veriyor.”
My Executive Kurucu Ortağı Müge Yalçın da benzer
fikirde. Yalçın, “Rekabetçilik artık ofis çalışanlarıyla kısıtlı
değil. Dışarıdan bakan objektif gözler, şirkete kimi
zaman çalışanlarından farklı
perspektifler sunabiliyor. Bu
da şirkete stratejik bir değer
katıyor” diyor.
Novartis Türkiye Ülke İK
Direktörü Senay Kızılkaya
ise şu yorumu yapıyor: “Geleneksel
çalışma modelleri
yerini esnek/modern çalışma
uygulamalarına bırakacak.
Bu çerçevede yarı-zamanlı
çalışmalar artacak, klasik
mesai kavramı değişecek. Ofislerin sayısı azalacak,
bunların yerini ev-ofisler alacak. Hatta kişiler kendi ülkelerinden
farklı ülkeler için çalışılacak.”~3 KLASİK REFERANSA VEDA
İK stratejilerinde önemli değişimlerden
biri de klasik uygulamaların tarihe
karışması olacak. Örneğin “referans kontrolü”
yapmak, artık veda edilecek yöntemler arasında.
Onun yerine çalışanların işe tavsiyesi yani
“iç referans” söz konusu olacak. Bu trendin
ardında sosyal ağların yükselen etkisi var.
Global İK şirketi Jobvite.com’un araştırmasına
göre ortalama bir çalışanın sosyal ağlarda yaklaşık
150 kişilik kontağı bulunuyor. Bu, 100
çalışanlı bir şirket için 15 bin “potansiyel aday”
demek. Üstelik iç referansla yapılan işe alımların
önemli avantajları da var.
Yenilikçi adımlarıyla dikkat çeken Boyner
Grubu, uzun zamandır bu trendin Türkiye’deki
öncülerinden. Grup, yetenek avını ağırlıklı olarak
“iç referans” yöntemiyle sürdürüyor. Boyner
Grubu İnsan Kaynakları, Kurumsal Sorumluluk
ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan
Yardımcısı İdil Türkmenoğlu, “Yetenek çekebilmek
için iç referans, sorumluluk ve sürdürülebilirlik
önem kazanacak” diyor ve ekliyor:
“Günümüzde sadece iyi şirket olmak yetmiyor.
Topluma katkı sağlayan, sosyal sorumluluğu
yüksek şirketler öne çıkıyor. Yetenekli
çalışanlar değer gördükleri, değer yarattıkları
yerlerde çalışmayı tercih ediyor. Mevcut çalışanlar
yeni yeteneklerin ekibe katılması için
de önemli bir kaynak. Gelecekte de bu trend
önem kazanmaya devam edecek.”
Acıbadem Sağlık Grubu İK Direktörü Tolga
Eryoldaş da aynı fikirde. Eryoldaş, “Artık klasik
olarak adayın iş arama döneminin bittiğini düşünüyorum. Yeni dönemde bizler
adaylara ulaşıyoruz. Özellikle sağlık
sektöründe, hemşirelik alanında bu
şekilde” diyor. Bimeks İK Direktörü
Nisa Dizdar da benzer bir yorumu
yapıyor: “Gelecekteki işe alımlarda
arkadaş, eş, dost önerisi daha da
dikkate değer olacak.”
4 HİYERARŞİ TEPETAKLAK
Yıllardır iş dünyasına hakim olan
dikey hiyerarşi, yerini yeni yöntemlere
bırakacak. Dikey hiyerarşinin
esnemesiyle birlikte farklı organizasyon
yapıları ve işleyişlerin doğuşuna şahit
olacağız. Johnson & Johnson İK Direktörü
Demet Hatipoğlu Akman, “Geleceğin
organizasyon modeli, hiyerarşik yönetim
yerine yöneticilerin, unvanların olmadığı
bir yapı olan holakrosi olacak” diyor ve
ekliyor: “Bu gelişmenin sinyallerini, bunu
hayata geçiren şirketlerden anlıyoruz. Uygulamaların
başarılı olabilmesi için şirketlerin
organizasyon kültüründe yenilikçilik,
değişim, esneklik konularına daha fazla
odaklanması gerekecek.”
Akman ile aynı fikirde olan Abdi İbrahim
İK Direktörü Hakan Önel de, “Hiyerarşik
organizasyon yapısı değişecek.
Kişilerin bilgi ve becerilerinin ön planda
olduğu yapılar kurulacak” diyor.
My Executive Kurucu Ortağı Müge
Yalçın’ın değerlendirmeleri ise şöyle: “Dijital
evrimin 4’üncü çağına doğru tüm iş
yapma biçimlerimizle birlikte İK politikaları
ve stratejileri de kaçınılmaz olarak
farklı bir boyut kazanacak. Holakrasi
de bu yeniliklerden biri ve iş dünyasında kendini duyurmaya başladı. Hiyerarşik örgütlenmelerin olmadığı,
grupların sorumluluk aldığı, bir iş modeli değer kazanıyor.~5 DİJİTAL ETKİ HER YERDE
Dijitalleşme, terfi stratejilerinden mülakat yöntemlerine kadar
tüm alanlarda etkin olmaya devam edecek. Örneğin yüz yüze
mülakatlar yerini video görüşmelere bırakacak. Klasik CV’lere veda
edilirken video CV’lerin kullanım oranı giderek artacak. Bu eğilimi
doğrulayan çok sayıda araştırma var. Marketandmarkets’ın verilerine
göre günümüzde şirketlerin yüzde 63’ü video görüşme yöntemini
kullanıyor. 2017’de ise tüm tüketici internet trafiğinin yüzde 69’u videolar
üzerinden yapılacak.
Abdi İbrahim İK Direktörü Hakan Önel, bu gelişmeleri doğruluyor
ve ekliyor: “Bazı fonksiyonların çoğu dijital ortamdan yürütülecek.
Sosyal medyanın tüm alanları kullanılarak aday yönetimi yapılacak.
Dijitalleşmenin artmasıyla video mülakat sistemine geçilecek.”
Acıbadem Sağlık Grubu İK Direktörü Tolga Eryoldaş
da benzer yorumları yapıyor: “Dijital etkilerin
İK’daki dönüşümü hızlandıracağını düşünüyorum.
Artık ofiste çalışmak, görüşmeye gitmek, yüz yüze
konuşmak, aynı odada kalabalık toplantılar yapmak
yerine her yerde çalışabilmek, web tabanlı toplantılar
yapmak mümkün olacak.”
Kiğılı İK Direktörü Duygu Karaca Özer’in insan
kaynaklarında dijitalleşme etkisine dair fikirleri ise
şöyle: “Geleneksel İK anlayışı tamamen ortadan kalkacak,
yerini ‘stratejik ve dijital İK’ (oyunlaştırma, mobilite
gibi) uygulamalar alacak. İK liderlik çalışmalarının
adı aynı kalsa da içeriği tamamen değişecek. Mobil
teknolojilerin gelişmesiyle sosyal medyayla ilintili roller
önemli hale gelecek ve dijital dünyaya entegrasyon
sürecinde yeni unvanlar ve yeni sorumluluk alanları
eklenecek.”
6 KİŞİYE ÖZEL İK ÇÖZÜMLERİ
Yeni dönemde yerleşecek önemli uygulamalardan
biri de “kişiselleştirilmiş İK” olacak. Tabii
bu noktada “yetenek avı” konusu şirketler için çetin
bir rekabet arenasına dönüşecek. Araştırmalar, bu
eğilimin özellikle Y kuşağının karakteristiği nedeniyle
doğduğunu gösteriyor. Örneğin Deloitte’un “Millennial
Survey 2016” raporuna göre, Y kuşağı çalışanların
yüzde 44’ü, “Daha iyi bir fırsat sunulursa önümüzdeki
2 yıl içinde mevcut işini değiştirebileceğini” belirtiyor.
Şirketler de yetenekleri elde tutmak için “çalışana
özel” İK çözümlerine odaklanıyor.
KPMG İnsan Kaynakları Direktörü Seçil Namruk,
“Y jenerasyonunun tümü ya da satış ekipleri gibi toplu
veya bir bölümün hepsini kapsayan İK uygulamalarından
ziyade, bireyselleştirmenin esas olacağı gelişim,
kariyer ve ödül programları daha anlamlı olacak” diye
konuşuyor. Turkcell İş Destek Genel Müdür Yardımcısı
Seyfettin Sağlam, “İK sistemleri Endüstri 4.0’a geçişin
etkisiyle her çalışanı daha iyi tanıyarak onların
ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere dönüşüyor” diyor ve
ekliyor: “Sunulan standart çalışma ortamı ve paketler
yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Şirketlerin çalışanlarının
farklılaşan özellik ve ihtiyaçlarını gözeterek çalışma
ortamlarını ve şartlarını tasarladığını görüyoruz.”
Bimeks İK Direktörü Nisa Dizdar ise şunları söylüyor:
“Birçok şirkette hala mesleki ve yetkinlik gelişimi
için standart sınıf eğitimleri var. Ancak bir süre sonra
kişinin gerçek ihtiyaçlarına göre belirlenmiş eğitimleri
göreceğiz. Koçluğun da yer aldığı kişiye özgü
eğitim modelleri daha çok karşımıza çıkacak.”~7 MARKALAŞAN ŞİRKETLER
“İşveren markası” kavramı, tüm sektörleri etkisine
alacak trendlerden bir diğeri. Adayların, iş
görüşmelerinde sıklıkla kullandığı “Sizi tercih etme nedenim”
cümlesi, şirketleri farklılaşmaya zorluyor.
Memorial Sağlık Grubu İK Direktörü
Özlem Çakar, “Yeni mezun yetenekleri
şirketlere çekmek kurumların en önemli
başlıklarından biri haline geldi” diyor ve
ekliyor:
“Şirketler en yetenekli, kurum kültürüne
en uygun çalışanları keşfedip kendilerine
bağlamak amacıyla iyi kurgulanmış
staj proje ve eğitim programları düzenlenmeye
başladı.”
KPMG İnsan Kaynakları Direktörü
Seçil Namruk, öne çıkan stratejileri şöyle
özetliyor: “Yeni nesil iletişim ağları artık
tüm süreçlerin en etkili aracı. Bu noktalarda
farklılaşmak ve işveren kimliğini
tüm samimiliği ve gerçekliğiyle yansıtmak
önemli stratejilerden biri.”
Bu kavramın bankacılıkta önem kazandığını
söyleyen Yapı Kredi Bankası İK
Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gökmen
Uçar, bankaların mevcut çalışanlara,
potansiyel adaylara ve diğer şirketlerdeki
profesyonellere yönelik çalışmalarının tümünü ‘işveren
markası’ çatısında topladığını söylüyor.
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış İK Müdürü Seda
Koytak da işveren markası çalışmalarıyla İK’nın kendi
pazarlamasını yapmaya başladığını belirtiyor ve ekliyor:
“Böylece özellikle sosyal medya hesapları üzerinden
potansiyel adayları belirlemek ve şirkete çekmek
daha kolaylaştı. İşten ayrılan çalışanlarla pozitif ilişkiyi
sürdürmek de yeni bir stratejisi. Bu doğrultuda reunion
benzeri buluşmalar organize ediliyor.”
8 PUANLAMAYA SON!
Geleneksel olarak yılda birkaç kez yapılan “puanlama
odaklı performans değerlendirme” sistemi
de terk edilen uygulamalardan. Bu trend, 2015
ortalarında giderek ivme kazandı ve öncelikle Deloitte,
Accenture, Cigna, GE gibi küresel devler performans
yönetim sistemlerini değiştirdiklerini duyurdu. 2015
Eylül’e gelindiğinde, 51 dev şirket performans sistemlerinde
puanlama ve reytingi tamamen terk etmişti bile.
Bersin by Deloitte araştırma şirketine göre ABD’deki
şirketlerin yüzde 70’i, bu trendin etkisiyle performans
ölçüm sistemlerini yeniden gözden geçiriyor. Başka bir
güncel araştırma, dünyanın en büyük 1.000 şirketinden
yüzde 6’sının reyting sistemini terk ettiğini, yüzde
15’inin terk etme aşamasında olduğunu ortaya koyuyor.
Küresel devleri etkisi altına alan bu eğilim, Türk
şirketlerin de gündeminde. HP Türkiye, klasik yöntemi
terk edenlerden. Şirketin genel müdürü Filiz Akdede,
“Yetenek havuzunu belirledikten sonra kişinin içinde
bulunduğu kategoriye göre farklı gelişim planları oluşturuyoruz.
Türkiye ve diğer ülkelerden mentor ataması,
projelerde yer alma gibi fırsatlar sunuyoruz” diyor.
Memorial Sağlık Grubu İnsan Kaynakları
Direktörü Özlem Çakar, “Puanlanmış performans
sistemleri yerine geri bildirim odaklı
sistemler kurgulanıyor. Yakın dönemde çalışanların
yöneticileriyle bir araya gelerek gelişim
planları kurmalarını sağlayan sistemler
kurulacak” diye konuşuyor.
Hepsiburada.com İşe Alım ve Yetenek
Yönetimi Müdürü Gözde Bakım’ın yorumları
şöyle: “Yılda 1 kere performans görüşmesi
yapmak yerine sürekli geri bildirimlerle performans
analizleri daha analitik bir görünüme kavuşacak. Daha
şeffaf bir ortam yaratılması hedeflenecek.”
9 UNVAN VE ÜCRETTE DÖNÜŞÜM
İnsan kaynaklarında yaşanacak çarpıcı değişimlerden
biri de unvanlar konusunda. Koç Holding,
bu konudaki öncülerden. Koç Holding İK Direktörü
Özgür Burak Akkol, “Sektörlerin kendi aralarında
etkileşiminin artmasıyla farklı uzmanlık alanları ve teknik
unvanlar ortaya çıkacak” diyor. Yapı Kredi Bankası
İK ve Organizasyon Genel Müdür Yardımcısı Mehmet
Gökmen Uçar “İhtiyaca göre şekillenecek yeni çalışan
profili ve organizasyon yapılarına göre unvanlar, süreçler
yeniden ele alınacak, tüm süreçler daha esnek ve
yalın bir yapıya dönüştürülecek” diye ekliyor.
Benzer bir dönüşüm ücretlendirme politikalarında da
olacak. Ücretlendirme stratejileri artık benchmarklar üzerinden
değil, şirketin iç dinamikleri baz alınarak belirlenecek.
Yani, bir genel müdürün alacağı maaş pazardaki
eğilime göre değil, şirket içindeki çalışanlara oranla 5x,
10x, 20x gibi basamaklar şeklinde değerlendirilecek. Bu
noktada yönetici performansı öne çıkacak. Global ücret
araştırma şirketi Equilar’ın “CEO Pay Trends 2016” raporuna
göre en büyük 500 şirketin CEO’larının ücretlerinde
2011’de performansa bağlı ödemeler toplam gelirin üçte
biri iken, 2015’te bu oran yüzde 50’yi aşmış durumda.
Novartis Türkiye Ülke İK Direktörü Senay Kızılkaya
da sabit ücret ve yan hakların yerini yalın toplam paket
uygulamasına bırakacağını söylüyor ve “Ücret ve
yan hakların çalışanların ihtiyaçlarına göre esnetilmesini
sağlayacak uygulamalar hayata geçirilecek” diye
konuşuyor.~NEYE ODAKLANACAKLAR?
PEGASUS NE YAPACAK?
Pegasus
Hava Yolları İK Direktörü DILARA
OĞUR, “Servis veren İK anlayışından
çözüm odaklı ve yüksek performans
kültürünü yaygınlaştıran, teşvik eden
bir İK anlayışına yöneleceğiz. Temiz
dataya yatırım yapan bir anlayışımız
olacak” diyor.
DOĞA’NIN SİSTEMİ
Doğa Okulları İK’dan Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı Ceyhan Baştürk, şunları söylüyor: “Koçluk
ve geribildirim eğitimleriyle yönetici ve öğretmenlerin,
hem güçlü hem geliştirilmesi gereken yönleri hakkında
farkındalık çalışması yapılacak. Uygulamalı liderlik
eğitimleri, koçluk seansları, sınıf eğitimleri, videolu eğitimler
olacak.”
HİYERARŞİ AZALACAK
Gittigidiyor
İK Müdürü MURAT YÜKSEL, şu bilgileri
veriyor: “Dikey organizasyonu yerine
yatay organizasyonu benimseyerek
daha az hiyerarşik yapıya sahip
oluyoruz. Değerlendirme içeren
performans sistemi yerine ‘Bizimlesin
veya değilsin’ (kırmızı veya yeşil)
sistemi gelecek. Oyunlaştırma, sosyal medya önem
kazanacak.” FORD’UN STRATEJİSİ
Ford Otosan İK
Direktörü NURSEL ÖLMEZ ATEŞ, şunları
söylüyor: “İK sürecini, yılda bir kez
yapılan bir bağlılık anketi algısından
uzaklaştırdık. Pozitif psikoloji
çalışmalarının tüm yıl boyunca devam
ettiği sürekli bir döngüyü yeşerttik. KSS
projelerimizle mühendislik mesleğini seçen kadın öğrenci
oranını artırmayı, fırsat eşitliği amaçlıyoruz.”
ELVAN’IN PLANI NASIL?
Elvan Grubu İK direktörü
Tuncer Konak, şöyle konuşuyor: “Global Elvan Liderlik
tarzını oluşturmaya odaklandık. KSS projemiz olan Elvan
Zeka Kulübü ile çalışanlarımızın çocuklarının yetenek
tespitini yaptık ve gelişimlerini destekliyoruz. Hedefimiz,
çalışanlarımızın çocuklarıyla ortak bir geleceği inşa etmek.”
Y kuşağı çalışanların yüzde 44’ü, “Daha iyi bir fırsat sunulursa 2 yıl içinde mevcut
işimi değiştirebilirim” diyor. Bu eğilim, şirketleri “çalışana özel” İK çözümleri
bulmaya zorluyor.
(Deloitte,
Millennial
Survey 2016)
ÜÇ BÜYÜK GRUBUN PLANINDA NELER VAR?
YENİ UNVANLAR
Boyner Grubu İK,
Kurumsal Sorumluluk
ve Sürdürülebilirlikten
Sorumlu Başkan
Yardımcısı İDIL
TÜRKMENOĞLU
yeni dönem İK
stratejilerini şöyle
özetliyor: “Yetenek
geliştirmeye devam
edeceğiz. Dijitalleşmenin etkisiyle pek çok
yeni görev ve unvanla tanışıyoruz. Kişinin
yönetim kademesini anlatmaktan ziyade
işin kendisini anlatan unvanları tercih
ediyoruz: Stratejist, data analisti, yıldız satış
danışmanı gibi…”
GÖLGE ÇALIŞANLAR
Fiba Group İK ve Kurumsal
İletişim Direktörü Deniz
Yüksekkaya, yeni
trendlere dair şunları
söylüyor: “Mevcut İK
uygulamaları yönetimin
kişileri keşfetmesi, terfi
ettirmesi üzerine kurulu. Bu
değişmeli. Artık ilk teklif
çalışandan gelmeli. Öte
yandan 60-65 yaş emeklilik
politikaları şekil değiştirerek
kişinin kendini hazır
hissettiği noktada ‘gölge
çalışan’ olarak devam
edeceği sistemler olacak.”
SÜTAŞ’IN 3 BAŞLIĞI
“İK’daki stratejik
önceliklerimizde
üç ana başlığa
odaklanıyoruz”
diyen Sütaş Grubu
İK Başkanı MELTEM
KALENDER ÖZTÜRK,
hedeflerini şöyle
anlatıyor: “Bu
üç başlık mutlu
ve bağlı çalışanlar yaratmak, rekabet
gücünü geliştirmek ve Sütaşkı’nı yaymak.
Çalışanlarımızın bulundukları ortamdan,
yaptıkları işten keyif almaları, ‘İyi ki burada
çalışıyorum’ demeleriyle çok daha verimli
sonuçlar elde edeceğimize inanıyoruz.”
BANKALAR NASIL DÖNÜŞECEK?
YENİ DÖNEM NE GETİRECEK?
Denizbank İK ve Deniz Akademi
Grubu Genel Müdür Yardımcısı
Yavuz Elkin, yeni dönemde iş
ilanının kalmayacağını söylüyor
ve ekliyor: “Staj ve dijital
platformlardaki etkileşimlere
göre doğrudan iş teklifi
sunulacak. Gelecekte bir robot
en doğru adayı binlerce aday
arasından birkaç kişiye indirerek
bize sunabilir.”
DAHA DİJİTAL, DAHA SADE
Akbank İK ve
Stratejiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
BURCU CIVELEK YÜCE, internet, mobilite ve sosyal
medyanın bankacılığa
entegre olmasının, yeni
görevlerin doğmasına
neden olduğunu söylüyor.
“Bu alanlarda çalışan
ihtiyacı artıyor. En önemli
odağımız, daha dijital ve
daha sade İK süreçleri
oluşturmak” diye konuşuyor.
HİYERARŞİ KALKACAK
ING
Bank İK Genel Müdür Yardımcısı
Seçil Refik, gençlerin iş gücündeki
oranının giderek artmasına dikkat
çekiyor ve ekliyor: “Bu değişim,
organizasyonel yapımızda da
hiyerarşiyi ortadan kaldıracak.
Çalışanların daha çok inisiyatif
almasına imkan sağlanacak. Biz
de esnek ve çevik bir çalışma
metodolojisiyle organizasyon
yapımızı şekillendiriyoruz.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?