“Tüketicinin Girişi İnovasyon Süresini Yarıya İndirecek”

Mark Turrell, 12 yılda 300’den fazla firmada yenilik yönetimi programları tasarladı. Dünyada Nestle’den Pfizer’e kadar pek çok sektörde çok uluslu şirketlerde inovasyon projeleri yürüttü. Yarattığı...

1.03.2008 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Mark Turrell, 12 yılda 300’den fazla firmada yenilik yönetimi programları tasarladı. Dünyada Nestle’den Pfizer’e kadar pek çok sektörde çok uluslu şirketlerde inovasyon projeleri yürüttü. Yarattığı Idea Central sistemiyle Whirlpool’da 2 ayda 38 milyon dolar tasarruf sağladı. İnovasyonda ilklerin ismi Mark Turrell, gelecek trendlerini şöyle belirliyor: “70’li yılların eski moda inovasyonu yok artık. Yeni moda web bazlı son teknolojinin kullanıldığı inovasyona geçiş dönemindeyiz. Yeni dönemde tüketiciler sadece ürün geliştirmede değil her alanda yenilikçi olacak. Böylece inovosyon süreleri 12-18 aydan, 6-10 aya kadar inecek.”

Her şey 1993 yılında Intel’de doktora tezi üzerinde çalışırken başladı. Mark Turrell, çalışanların iş problemlerini çözmek için ne tür aplikasyon kullandıklarıyla ilgili araştırma yapıyordu. Intel’in çalışanlarının, aslında ellerinin altındaki yenilikçi aplikasyonları hiç kullanmadıklarını fark etti. Bu, kendisi için dönüm noktası oldu. Kolay kullanılabilecek bir yazılım geliştirmeye soyundu ve 1994’te Imaginatik’i kurdu.  

Turrell’in amacı harika fikirlere sahip sessiz çalışanların sesi olmaktı. Geliştirdiği kullanıcı dostu Idea Central ile de bunu başardı. Imaginatik’in müşterilerinden Pfizer’ın Ar-Ge yöneticilerinden Robin Spencer, Idea Central’ı şöyle anlatıyor: “Sistem Amazon’dan kitap almak kadar kolay işliyor. Hiçbir ilave eğitim de gerektirmiyor.”

Gerçekten de Turrell, yenilik yönetimi programlarıyla dünyanın büyük çok uluslu şirketleriyle başarılı projeler yürüttü. Halen Bayer, Nestle, IBM, Nokia gibi devlerle çalışmaya devam ediyor. Şirketi Imaginatik, Deloitte’un “2007’nin En Hızlı Büyüyen 50 Teknoloji Şirketi” listesinde 41’inci sırada yer alıyor.

Bu yıl Davos’ta Dünya Ekonomik Formu’nda konuşmacı olan Mark Turrell, inovasyonda yeni bir döneme geçildiğini düşünüyor. “70’li yılların eski moda inovasyonu yok artık. Yeni moda web bazlı son teknolojinin kullanıldığı inovasyona geçiş dönemindeyiz. Yakın gelecekte göreceksiniz, tüketiciyi inovasyon süreçlerine daha fazla sokacağız” diyor. İnovasyon gurusu Mark Turrell ile inovasyon alanında başarılı şirket örneklerini ve gelecek trendlerini konuştuk.

* IBM, Bayer gibi pek çok büyük şirketle çalışıyorsunuz. İnovasyonda başarılı bulduğunuz projelerden bahseder misiniz?
Biz Imaginatik olarak sigorta firması Allianz, tarım ve kimya firması Cargill, Chevron, Grace Chemicals, IBM, Merck, Nokia, Pfizer ve Xerox gibi firmalarla çalışıyoruz. Kurduğumuz yazılım sistemi Idea Central ile çalışanların fikir üretmelerini sağlıyoruz. Kendimizden örnek verirsek… Pek çok başarılı proje gerçekleştirdik. Örneğin, beyaz eşya üreticisi Whirlpool, 200 milyon dolarlık tasarruf yaratacak bir proje yapmayı başlatmak istiyordu. Idea Central ile bu alanda çalıştık. Üretim maliyetini kısma konusunda 15 bin çalışanı marketing, ambalaj gibi farklı alanlarda fikir üretmeye davet ettik. İki aylık süreçte 38 milyon dolar tasarruf sağladık.

Bir başka örnek de ilaç firması Pfizer’dan. Pfizer, Ar-Ge departmanında kaliteli deney konusu bulmakta zorlanıyordu. Idea Central olarak ilaç geliştirme fikri için 3 kademeli bir sistem kurduk. Idea Central, Pfizer içinde piyasaya çıkmadan hemen önceki aşamaya kadar gelen ilaçları bulmak için eski bilgilere bakarak etkin bir araştırma yaptı. Global bir şirket olarak, birçok birleşme gerçekleştirdiklerinden hangi alanlarda ne gibi bilgilere sahip olduklarını unutmuşlardı. Sonuçta 100 milyon dolar edecek kadar araştırma bulduk. Bu da şirketlerin ellerinde bilgi olsa bile Idea Central’ın yararlı olduğunu gösterdi.

Ayrıca ürün üretim süreçlerinde de çalışmalarımız oldu. Nestle ile çalıştık. Üretim maliyetini azaltıcı makine tesisatı yatırımı yapmışlardı. Ancak yeni makine tesisatıyla üretebilecekleri yeni ürünler arıyorlardı. Biz de Kitkat’ı yarattık. İşte bu da yiyebileceğiniz bir örnek.

* Bir şirketin inovasyon seviyesini nasıl anlarsınız?
İlk başta marketing, Ar-Ge, ürün geliştirme ve iyileştirme alanlarına bakarız. Şirketin inovasyonunda sürekli gelişim ve devamlılık ararız. Şirketle çalışmaya başladığımızda da bu departmanlarla yakın ilişkide oluruz. Tabii ki üst yönetime de fikirlerimizi anlatmamız ve onları ikna etmemiz gerekir. Ama gerçek şu ki, biz ürün geliştirecek programı tasarlamalarını sağlıyoruz. Yazılım ve süreci satıyoruz. Direkt bir danışmanlık vermiyoruz, uygulayıcı olarak görev üstleniyoruz. Teorileri pratiğe geçiriyoruz.

* Şirketler giderek daha inovatif olmak istiyor ama çok azı bunu gerçekten başarıyor. Şirketler için inovatif olmak neden bu kadar zor?
Burada kilit nokta, en tepedeki yöneticilerin inovasyon konusundaki liderlik becerileri ve davranışları. İnovasyonu gerçekten anlayan ve benimseyen liderler hem insan kaynakları hem bütçe yatırımları yapıyor. Unutmamalı ki, inovasyonun tüm organizasyon içinde yayılması gerekiyor. Ama bazı liderler inovasyonu sadece Ar-Ge departmanına bırakıyor ve bu süreçte etkin yer almıyor. Bu nedenle yönetim kurulu ve CEO düzeyindeki liderlerin bu sürece inanması çok önemli.

Ayrıca, inovasyon yatırımlarının sürekli ve tekrarlanabilir olması gerekiyor. Bazı firmalar birkaç yaratıcı kişiyle bu işi yürütebileceklerini sanıyor. Bir kere yatırım yaparsak yeterli olur diye düşünüyorlar. İnovasyon artık sadece ürün yaratmakta değil tüm alanlarda etkili olmalı. Müşteri memnuniyeti, tedarikçilerin maliyet tasarrufu yaratmaları ve ortaklıkların yapılmasında da inovasyon başarılı sonuçlar verebilir.

* Peki şirketler daha yaratıcı ve yenilikçi olma yolunda hangi trendleri izlemeli?
Aynı Türk şirketlerinde olduğu gibi artık dünyada da şirketler giderek büyüyor ve globalleşiyor. Bu şu anlama geliyor: Artık sadece şirket merkezlerindeki yönetimin beyin gücüne güvenemezler, tüm dünyadaki çalışanlarıyla yakın bağlantılı olmaları şart. Çünkü asıl fırsatlar, farklı coğrafyalarda, sahada ortaya çıkıyor.

Açık inovasyon da mutlaka takip edilmesi gereken bir trend. Şirketler her şeyi kendi başlarına yapamayacaklarını biliyor. Bu yüzden de ortaklıklara daha açıklar. Üniversitelere, birlikte çalıştıkları tedarikçilere daha çok başvuruyorlar. Açık inovasyonun önemi daha da artacak.

En son trend ise Idea Central gibi sistemlerle inovasyonu teknolojiyle desteklemek. 70’li yılların eski moda inovasyonu artık yok. Yeni moda web bazlı son teknolojinin kullanıldığı inovasyona geçiş dönemiyiz.

Benim doktora tezim insanların iş problemlerini çözmek için ne tür aplikasyon kullandıklarıyla ilgiydi. En önemli sorun yazılıma adapte olmalarında yaşanıyordu. Son 10 yıldır yazılım araştırmalarına yoğunlaştık. Imaginatik ile değer katan ve kullanıma alıştırabilecek tekrarlanabilir bir software yarattık. Örneğin Idea Central, yeni inovasyon dönemine geçişin bir parçası. Idea Central ile çok iyi geri dönüşler aldık, şirketler 2 yılda yatırımlarından yüzde 927 oranında geri dönüş sağladı.                        

* Bu yeni dönem inovasyonu biraz açar mısınız? Şirketlere ne katacak?
Yakın gelecekte göreceksiniz, tüketiciyi inovasyon süreçlerine daha fazla sokacağız. Bugün şirketler tüketicilerine ne tip ürünler istediklerini soruyor ama benim bahsettiğim bundan daha ötesi. Ürün üretim sürecinin ötesinde her türlü iş alanında inovasyonu dahil etmek.

İnternet ve bilgi ulaşımı sayesinde inovasyon hızlanıyor, böylece kısa zamanda iyi kâr edebiliyorsunuz. Bu da pek çok sektörde inovasyon yatırımının eskisi gibi yıllarla değil, çok daha kısa sürede geri kazanılmasını sağlayacak. Bazı sektörlerde inovasyon süreleri yarı yarıya inecek. Şimdi tüketim ürünlerinde 12 ile 18 ay arasında. Bu süre 6-10 ay arasına düşecek. İnovasyonun en uzun zaman aldığı finansal ürünlerde yaratım 12-24 aydan maksimum 1 yıla kadar inecek. Dijital ve internet tabanlı sektörlerde inovasyon süreci 6 aya kadar tamamlanacak.

Toplumsal bir kıpırdanma içindeyiz. 10 yıl içinde herkesin 3-4 işi birden olması normal olacak. Bugünün çocukları online sosyal ağları kullanarak kendi müzik ve sanat yetenekleriyle para kazanıyor. Çok az kontrol edebildiğimiz bir dünyaya adım atıyoruz. Şirketimiz de bu dünyanın tam ortasında. Müşterilerimizin bizim sistemimizi nasıl kullandıklarını kontrol edemiyoruz.

2010 gibi bir gelecekte global rekabet öne çıkacak. Bugün para, gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olanlara akıyor. Türkiye, Ortadoğu ve Çin’de gayet hızlı büyüyen şirketler var. Almanya, Batı Avrupa ülkelerindeki firmalar ise duruluyor. Rekabet, inovasyonla birlikte Hintli, Rus ve Çinli firmalara kayacak.

 “Cargill İçin Türkçe Yazılım Hazırlıyoruz”

* Türk şirketlerinin inovasyon seviyelerini nasıl görüyorsunuz? 
Türkiye’nin genç bir ekonomisi ve iyi bir eğitim sistemi var. Girişimcilik ekonomisi açısından da iyi durumdasınız. Ben Türkiye’ye geldim ancak Türk şirketleriyle çalışmadım. Açıkçası Türk şirketleri için bir araştırma yapmadım. İnovasyon seviyeleri için iyi ya da kötü diyemem. Ama inovasyon yatırımlarıyla Türkiye ekonomisinde büyük fırsatlar doğabilir. Türkiye’nin bölgesi gereği ülke dışında da ciddi fırsatları var. Finans ve sigorta şirketlerindeki inovasyonun İngiliz ve Alman bankalarından iyi olabileceğini düşünüyorum.

* Türk pazarına girmek gibi bir planınız var mı?
Imaginatik olarak şu an sadece Amerika ve Avrupa ile ilgileniyoruz. Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlara yakınlaşmak istiyoruz. Türkiye’ye de girmek isteriz. İyi bir ortağa ihtiyacımız olacak tabii. Her pazarın kendi kültürel farklılıkları var. Türkiye için şöyle bir açılımımız olacak. İki yıldır Batı ve Orta Avrupa’da faaliyet gösteren Cargill ile çalışıyoruz. Şirket 14 ayrı dilde iş yapıyor. Bu şirket için Türkçe yazılım hazırlıyoruz. Şu anda bir Türk şirketiyle çalışmıyoruz ama Türkçe yazılım ilkbaharda hazır olacak. Sonrasında Türkiye’de iş yapabileceğiz.

Başarılı İnovasyonun Kilit Noktaları

“İnovasyon Her Alanda Olabilir”
İnovasyon tüm iş süreçlerine yenilik getirir. Operasyonel ve organizasyonel yapılardan çok farklı bir işlevi var. Yeni ürün araştırmasından kanal geliştirmeye, yeni marka yaratmaya kadar her alanda olabilir. Burada en önemli faktör, inovasyonun tekrar edilebilir, sürdürülebilir olması. Harika bir pazarlama departmanınız olabilir ama ürünlerde bir yenilik yoksa bu işe yaramaz.

“Liderlerin Katılımı Şart”
İnovasyonun başarılı olması için lider takımının inovasyona direkt olarak katılması şart. İstediğiniz kadar yatırım yapın, CEO ve üst yönetiminin katılımı olmaksızın inovasyon yapamazsınız. İkinci nokta, inovasyona tüm çalışanlar ve iş ortakları da katılmalı. Bu açık inovasyona yakın bir proses. Sadece 1-2 kişi ya da birim tüm iş fikirlerini ortaya koyamaz.

“Stajyerinizi Bile Dinleyin”
Sadece şirketin tüm kademelerden çalışanları değil, sizinle iş yapan imalatçıların, dağıtım yaptığınız perakende kanallarının, uluslararası örgütlerin çalışanları da fikirlerini söyleyebilmeli. Hatta stajyer olarak çalışan üniversite öğrencileri bile dinlenmeli. Tabii ki müşterilerinizin fikirleri alınmalı. Bir diğer önemli nokta da riskleri iyi yönetebilmek. İnovasyonun kendisi risktir, risk almaktan korkmamak gerekir.

Elçin Cirik
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz