İyi bir rapor nasıl olmalı?

Son dönemde giderek daha çok ilgi gören sürdürülebilirlik raporları, şirketler için birçok anlam ifade ediyor.

27.08.2014 16:36:060
Paylaş Tweet Paylaş
İyi bir rapor nasıl olmalı?
2000'li yıllar, Türkiye'deki birçok şirketi sürdürülebilirlik kavramıyla tanıştırdı. Önceleri sadece faaliyet raporlarındaki birkaç paragraftan ibaret olan sürdürülebilirlik konusunda, artık adeta raporlama yarışı yaşanıyor. Öyle ki geçen yıl Türkiye'de toplam 56 şirket sürdürülebilirlik raporu yayınladı. Üstelik bu sayı, her yıl artıyor.

Ancak uzmanlara göre bu raporların verimi, akıllarda soru işaretleri bırakacak nitelikte. Uzmanlar, konunun çok daha fazla ciddiye alınması gerektiğini düşünüyor. Peki Türkiye'deki şirketler bu işi nasıl yapıyor? Eksiklikler nerede? En sık yapılan hatalar neler?

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Son dönemde giderek daha çok ilgi gören sürdürülebilirlik raporları, şirketler için birçok anlam ifade ediyor. Öncelikli olarak uluslararası mevzuata ve borsaya kotasyon şartlarına uymak, paydaş baskısı ve risk ve fırsatları daha iyi anlamak için yola çıkan şirketler şimdi başka nedenlerle de bu konuya özel önem veriyor.

Kimi kurumsal itibarını ve marka bağlılığını artırmak, daha şeffaf bir şirket olmak için sürdürülebilirlik raporları hazırlarken kimi de rekabet avantajı yakalamak için bu yola koyuluyor.

Raporlama konusunda hizmet veren danışman şirketlerden S360’ın kurucusu Kerem Okumuş, “Sürdürülebilirlik raporlaması aslında birçok küresel şirket için var olan riskleri kabul ederek paydaş katılım süreçleri ve öncelik analizleri sayesinde bu riskleri fırsata dönüştürme aracıdır” diyor.

CSR Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Sürdürülebilirlik Danışmanı Bahar Keskin ise şirketlerin farklı gerekçelerle rapor yayınlayabileceğini dile getiriyor. Keskin, bu nedenleri şöyle sıralıyor:

“Bir rapor yayımlamaya karar veren şirketlere danışmanlar olarak bizim sorduğumuz ilk soru ‘Neden’ ve ‘Kimin için’dir. Bir şirket kurumsal itibarına katkıda bulunmak amacıyla rapor hazırlarken, diğeri sektöründe öncülük yapma hedefini güdebilir. ~

Raporlar, öncelikli konulara yönelik belirlenen hedeflere ulaşmak için şirketin geliştirdiği politikalar, uygulamaya aldığı proje ve programlarla, bunların sonucunda elde ettiği performansı düzenli olarak açıklamaya yarayan bir araçtır.”

NELERİ İÇERMELİ?
Peki iyi bir sürdürülebilirlik raporu neleri içermeli, hangi kriterleri taşımalı? Şeffaflık, bütünlük, anlaşılır olmak, bu niteliklerin başında geliyor. Systain Türkiye Yöneticisi Serpil Gürci, “iyi bir rapor, şirketin sürdürülebilirlik alanındaki performansının en geniş çerçevede değerlendirilmesini sağlayacak, belirlenmiş ve kurum için en yüksek önceliği olan materyal konuları içermelidir” diyor.

Konuya şirketler cephesinden bakan Arçelik Kurumsal iletişim Koordinatörü Melis Mutuş da uzmanlara katılıyor. “En önemli konu sürdürülebilirlik önceliklerini doğru ve kapsamlı bir şekilde içermesidir” diyen Mutuş, kendi şirketlerinin uygulamalarını şöyle anlatıyor:

“Bu alanlardaki tüm performansımızı şeffaf, kıyaslanabilir ve anlaşılabilir verilerle paydaşlarımızla sunmaya özen gösteriyoruz. Çünkü sürdürülebilirlik performansının, şeffaflık ve hesap verebilirlik kriterlerine dayandırılarak sunulması gerektiğini düşünüyoruz.

Raporumuzu GRI gibi uluslararası bir standarda uygun şekilde hazırlamak, rapora içerik sağlayacak bilginin toplanmasından, değerlendirilmesine ve konsolide bir şekilde rapor
içeriğine dahil edilmesine kadar olan süreçlerde ayrıntılı çalışmalar yapılmasını gerektiriyor.”~

HEDEFİNDE NE VAR?
Sürdürülebilirlik raporlarının ana amaçlarından biri kamuoyu ve paydaşlara ulaşmak. Sabancı CDP Türkiye Proje Koordinatörü Mirhan Köroğlu, “iki temel amaçtan bahsedilebilir” diyor ve bunları şöyle özetliyor:

“ilki, kurumların sürdürülebilir kalkınma yolunda stratejilerini ve faaliyetlerini daha sürdürülebilir kılmak adına performanslarını ölçmesi, bu ölçümlere göre mevcut durumlarını değerlendirerek ileriye yönelik hedefler koyması ve bu hedefler doğrultusunda performanslarını geliştirme ve iyileştirmesidir.

Diğer amaç ise kurumun tüm paydaşlarını sürdürülebilirlikle ilgili faaliyetleri hakkında sürekli ve düzenli olarak bilgilendirmesi ve paydaşların sürece katkı yapmasının sağlanmasıdır.”

Temel amacın şeffaf bir paylaşım olduğunu belirten PwC Türkiye Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri Kıdemli Müdürü Tolga Baloğlu ise şunları söylüyor: “Paydaşlar sadece kurumun hissedarlarını değil, çalışanlarını, tedarikçilerini, müşterilerini, kurumun faaliyet gösterdiği bölgede yaşayan yerel halkı, kamu kurumları gibi birçok farklı grubu içerir.

Paydaşlar, raporun sürekliliği içinde, ilgili açıklamalara dair göstergelerin performansında iyileşme görmeyi bekler. Rapor dönemler içinde tutarlı olmalı, hedeflere istinaden performansı objektif olarak değerlendirmeli ve iyi performans gösterilen konuların yanı sıra kötü performansı da açık bir şekilde sergilemelidir.”

İDEAL PERİYOT 1-2 YIL
Peki her yıl onlarca şirketin raporlama yaptığı bu konuda, ideal bir takvim var mı? Sürdürülebilirlik raporları, hangi aralıklarla çıkmalı? Örneklere bakıldığında her şirketin farklı bir yaklaşımla ilerlediği görülüyor. Ama uzmanlara göre bu işin ideali 1 veya 2 yılda bir düzenli biçimde raporlama yapmak. Çünkü süreklilik, önemli bir kriter.

Systain Türkiye Yöneticisi Serpil Gürci, “Raporun genel yayınlanma periyodu kurumların kendi inisiyatifinde olsa da efektif olabilmesi için ilgili raporlama kuruluşları tarafından yıllık veya iki yıllık periyotlar halinde hazırlanması öngörülüyor” diyor.~

CSR Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Sürdürülebilirlik Danışmanı Bahar Keskin de bu konunun hassas ve önemli olduğunu düşünenlerden. Keskin, şöyle konuşuyor. “Bu raporların, GRI ilkelerinin 10 prensibinden biri olan ‘zamanındalık’ (timeliness) prensibine göre yayımlanması esastır.

Bu ise bir veya iki yıllık periyotları kapsayacak şekilde ve düzenli olarak rapor yayımlamayı gerektirir. Başka bir deyişle 2013 yılına ait bir raporun en geç 2014 yılının mayıs veya haziran aylarında yayımlanmış olması beklenir. Ayrıca raporda yer alan rakamsal verilerin bir tam yıla karşılık gelmesi gerekir.”

EN ÇOK YAPILAN HATALAR
Uzmanlara göre birçok şirketin raporlama kalitesi her geçen yıl artsa da sürekli yapılan hatalar da yok değil. Sabancı CDP Türkiye Proje Koordinatörü Mirhan Köroğlu, bunları şöyle özetliyor:

“Bu hataların başında sürdürülebilirlik kavramının şirket iş yapış stratejilerinden ayrı bir şekilde ele alınması geliyor. Yani sürdürülebilirlik şirketin ana stratejisine entegre edilmiyor, ek bir faaliyet alanı olarak görülüyor.”’

Bu hatanın asıl sebebi ise halen birçok şirkette sürdürülebilirlik raporlamasının kurumsal sosyal sorumluluk çerçevesinde ele alınması. Bir diğer problem de paydaşların sürece dahil edilmesi.

S360 Kurucu Ortağı Kerem Okumuş da benzer noktaların altını çiziyor: “Türkiye’de bu raporlar daha çok itibar amaçlı yapılıyor. Bu durum da raporun kalitesinde bazı sorunların oluşmasına neden oluyor. Sadece pozitif performansın iletişiminin yapılıyor olması raporun dengesi, karşılaştırılabilirliği ve güvenilirliğine dolayısıyla da raporun kalitesine zarar veriyor.”

PwC Türkiye Kıdemli Müdürü Tolga Baloğlu, Türkiye’de sürdürülebilirlik raporlaması konusunun sıklıkla kurumsal sosyal sorumluluk ile karıştırıldığını gözlemlediklerini belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:~

“Sürdürülebilirlik raporlaması KSS faaliyetlerinden çok, kurumun ana faaliyetleriyle ilgili çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlardaki performansını açıklaması üzerine odaklanmalıdır.”

ŞİRKETLER NASIL YAPIYOR?
Peki şirketler raporlama yaparken nelere dikkat ediyor, hangi kriterleri uyguluyor? 2 yılda bir rapor yayınlayan Unilever Türkiye Dış İlişkiler Direktörü Ebru Şenel Erim, uygulamalarını şöyle anlatıyor:

“Raporumuzda ‘İş ve faaliyetlerimiz çevreyi ve toplumu nasıl etkiliyor’, ‘Markalarımızın tüketici açısından nasıl farklılıklar yaratıyor’, ‘Tedarik zincirimizin tamamında sürdürülebilirlik konuları nasıl ele alınıyor’ gibi soruların cevaplarını arıyor ve kamuoyuyla paylaşıyoruz.”’

Coca-Cola İçecek Grup Kurumsal İlişkiler Direktörü Atilla Yerlikaya, yeni raporlarını Ekim 2014’te yayınlamayı planladıklarını söylüyor ve ekliyor: “2008’den beri çıkardığımız 5 raporumuzun tamamını da GRI standartlarında hazırladık.

Ayrıca 2011 ve 2012 raporlarımıza bağımsız denetim aldık, 2013 verileri üzerinde denetim çalışmaları da devam ediyor. Öncelikli alanların belirlenmesi çok önemli bir aşama. Özellikle her şeyi yazmak yerine iç ve dış paydaşların önemli bulduğu alanlara odaklanmak dikkat edilmesi gerekenlerden.

Paydaşların neyi önemsediğini anlamak için de onlarla çeşitli yöntemlerle ilişki kurmanız da gerekli.” TAV Havalimanları Kurumsal İletişim Direktörü Bengi Vargül’ün görüşleri ise şöyle: “En yalın biçimiyle doğru bir rapor doğru aksiyonları almamızı sağlayacak olan rapordur.

Biz ilk raporumuzdan itibaren GRI standartlarını benimsedik. Paydaş katılımı, önceliklendirme, bütünsellik, şeffaflık ve güvenilirlik gibi ilkeleri önemsiyoruz ve buna uygun raporlama yapıyoruz.”’~

TÜRKİYE’DEKİ ŞİRKETLER1 NASIL HAZIRLIYOR?
BASF HER YIL YAYINLIYOR

BASF Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkanı ve BASF Türk CEO'su Volker Hammes, şunları söylüyor: "Her yıl yayınladığımız raporumuzda ekonomik, çevresel ve sosyal sorumluluk çalışmalarının yanı sıra kurum profili, rapor parametreleri, taahhütler ve yönetim yaklaşımı gibi konuların yer almasına özen gösteriyoruz.

Raporu hazırlarken sağlık, güvenlik ekonomik gelişmeler, bölgesel veriler, üretim, yönetici raporu, sürdürülebilirlik, inovasyon, fırsatlar ve riskler, yatırım ve işbirlikleri, müşteri ilişkileri, çalışanlara yönelik çalışmalar, sosyal sorumluluk, tedarik zinciri gibi pek çok konuya yer veriyoruz."

ÇİMSA'NIN YOL HARİTASI
Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, şirket olarak sürdürülebilirlik raporlamasına büyük bir önem verdiklerini söylüyor ve ekliyor: "Raporlamamızı, GRI kurallarına göre yapıyoruz.

Raporlamamızda bütünlük, paydaşların kurumu değerleyebilecekleri kapsam ve yeterlikte bilgiye yer verilmesi, kıyaslama, doğruluk, güncellik, açıklık ve güvenilirliliğe özen gösteriyoruz. Dikkat ettiğimiz temel alanları cevabını aradığımız üç ana soru altında toplamak mümkün: Biz kimiz ve sürdürülebilirlik etkimiz nedir, Paydaşlarımız kimler ve beklentileri nelerdir, İyileştirme yapmamız gereken konularda performansımız nedir?"

TURKCELL'DE NASIL?
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Burak Sevilengül, uygulamalarını şöyle özetliyor: "Raporumuzu 2 yılda bir GRI ilkeleri paralelinde hazırlıyoruz. Turkcell'in 2012-2013 yıllarındaki ekonomik, sosyal ve çevresel faaliyetleri ve etkilerini kapsayan yeni raporumuz, bu yıl B uygulama seviyesinde tescillendi.

Öne çıkan başlıklar arasında; yüksek verimlilik ve tasarruf imkanıyla kurumsal müşterilerin hayatında fark yaratan M2M uygulamaları, fırsat eşitliği projeleri, geleceğin teknolojilerine ulaşmak için yürütülen AR-GE ve inovasyon çalışmaları bulunuyor."~

RIFAT ÜNAL SAYMAN
REC TÜRKİYE DİREKTÖRÜ
"PAYLAŞIM AMAÇLI YAPILMALI"
ETİK BİR UYGULAMA

Son dönemde şirketler, sürdürülebilirlik raporlarını ticari bir pazarlama mesajı veya diğer sorumlulukları dahilinde tik atılması gereken bir kutu olarak görmeye başladı. Bu yaklaşım sonucunda, şirketler için etik bir uygulama olması gereken sürdürülebilirlik raporları, tam tersine şirketlerin itibar kaybetmesine neden olabiliyor. Sürdürülebilirlik raporları bir bilgi paylaşım aracıdır. Raporu yayınlamak amaç haline gelmemeli.

DÜZENLİ YAYINLANMALI
Sürdürülebilirlik raporu yayınlamak amaç haline gelmemeli. Şirketlerin amacı, faaliyetlerini daha sürdürülebilir yollarla yürütmek olmalı. Raporlar, bu daha sürdürülebilir faaliyetlerin paydaşlarla paylaşılmasını sağlayan araçlar olmalı. Şirketler dönemlik performanslarındaki iyileşmeleri düzenli bir şekilde paylaşmak için bu raporları yıllık olarak yayınlamalı.

DOĞRU VE ANLAŞILIR OLMALI
Raporlar, ekonomik, çevresel ve sosyal olmak üzere 3 temel başlıkta şirketlerin kendilerine, topluma ve ilgili diğer paydaşlara olan katkı ve etkilerini ortaya koymalı. Raporlardaki bilgilerin doğru, anlaşılabilir, analiz edilebilir ve karşılaştırılabilir olması gerekli. Sürdürülebilirlik raporları şirketlerin ve paydaşlarının karşılaşılabilecekleri risk ve fırsatları daha iyi anlamalarını sağlamalı.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz