Novartis Türkiye, ilaç
sektörünün önemli
oyuncularından biri. 2016’da
149,8 milyon dolarlık
ihracat gerçekleştiren
şirket, bazı ürünleri sadece
dış pazarlara yönelik
olarak Türkiye’de üretiyor.
Novartis Onkoloji Genel
Müdürü Pınar Üstündağ,
“Türkiye’de üretilen
ürünleri dünyaya satarak
ülke ekonomisine katkı
sağlıyoruz” diyor.
İlaç sektöründe bir süredir yerelleşme rüzgarı
esiyor. Novartis Onkoloji Genel Müdürü Pınar
Üstündağ, endüstri olarak yerelleşme fırsatı iyi
değerlendirilerek istihdam ve teknoloji transferi
gerçekleştirmeye odaklanmak gerektiğini söylüyor.
Novartis’in de tüm alanlarda Türkiye’ye yatırım
yapmaya ve istihdam yaratmaya önem verdiğine
dikkat çekiyor.
Novartis, Türkiye’de 4 farklı üretim tesisinde
bugüne kadar 248 milyon doları aşan yatırım yaptı.
Bazı ürünleri sadece ihracat amaçlı üreten şirket,
2016’da 149,8 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.
Son 10 yılda gerçekleştirilen ihracat ise 1,2 milyar
dolar seviyesinde. Pınar Üstündağ, “Türkiye’de
ürettiğimiz ürünlerin, dünyadaki farklı ülkelere
satışını gerçekleştirerek ülke ekonomisine de katkı
sağlamak üzere çalışıyoruz” diyor. Novartis Onkoloji
Genel Müdürü Pınar Üstündağ, sorularımızı
şöyle yanıtladı:
Novartis Onkoloji’nin iş modeli hangi esaslara
dayanıyor?
Dünyanın artan ve yaşlanan nüfusuna ve sürekli
gelişen sağlık ihtiyaçlarına cevap vermek için faaliyetlerini sürdüren Novartis’te, hedefe yönelik
stratejimiz ve köklü kurumsal kültürümüzle
paydaşlarımız için değer yaratmak amacıyla çalışıyoruz.
Son 10 yıllık sürece bakarsak Novartis
olarak dünya çapında hastaların tıbbi ihtiyaçlarını
karşılayan ve mevcut uygulamaları değiştiren 8
yeni ilaç geliştirdik. Ürettiğimiz tedavilerle dünyanın
dört bir yanında 5 milyonun üzerinde hastaya
temas ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Hedefimiz,
bilime dayalı yenilikler yoluyla hastalar için
daha iyi tedavi sonuçları sağlamak, nihai amacımız
ise elbette insan sağlığına dair katma değer yaratan
sonuçlara ulaşmak.
Türkiye’de onkoloji alanında üretim faaliyetiniz
var mı?
Novartis olarak, tüm faaliyetlerimizi yenilikçi
ilaçlar geliştirmek ve sunmak yolunda sürdürüyoruz.
İçinde bulunduğumuz dönemde sektörümüzde
yerelleşmeyle ilgili olarak yeni bir yöne doğru
gidiyoruz. Endüstri olarak görevimiz, bu fırsatı iyi
değerlendirerek bu alanda istihdam ve teknoloji
transferi gerçekleştirmeye odaklanmak olacaktır.
Novartis Türkiye olarak faaliyet gösterdiğimiz
tüm alanlarda ülkemize yatırım yapmaya, bu yatırımları
hem insan sağlığına katkı sağlayacak alanlarda
yoğunlaştırmaya hem de istihdam yaratarak
geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Ülkemizde
4 farklı üretim tesisimize bugüne kadar yaptığımız
yatırım miktarımız 248 milyon doları aşıyor.
Bazı ürünlerimiz sadece ihracat amaçlı üretiliyor.
Türkiye’nin en fazla ilaç ihracatı yapan grubu olarak
2016’da 149,8 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik.
Son 10 yılda gerçekleştirdiğimiz ihracat ise
1,2 milyar dolar seviyesinde.
Bu faaliyet planı kapsamında, onkoloji alanındaki
ürünlerimizin lokal olarak üretilmeleriyle
ilgili planımızı Sağlık Bakanlığı ile paylaştık. Özellikle
üzerinde durmak isterim ki Novartis Türkiye
olarak 4 farklı üretim tesisimizle, lokal üretim alanında
mevcut kaynaklarımızla güçlü oyuncuların
başında geliyoruz. Bu kaynağımızı en etkin şekilde
kullanarak onkoloji alanındaki inovatif ürünlerimizin
lansmandan itibaren Türkiye’de üretilerek
pazara verilmeleri için de çalışmalarımız devam
ediyor. Türkiye pazarında gelişim fırsatlarını hangi
alanlarda görüyorsunuz?
Global ilaç pazarında yılda yüzde 4-7 civarında
büyüme beklenen 2016-2020 yılları arasında, Türk
ilaç sektörü yüzde 13-16’lık büyüme oranıyla dünyada
en hızlı büyüyen pazar olarak dikkati çekiyor.
Onkoloji, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de
önceliklendirilmiş alanlardan birisi olarak belirlenmiş
durumda. Yeni tedavi yöntemleri ve hastalıklarla
ilgili farkındalığın ve bilincin artmasının
gelişim fırsatlarını da beraberinde getirdiğini düşünüyorum.
Bu doğrultuda ülkemizde de kanser
bilimi ve teknolojileri alanında devletin gelişim
hedefi bulunuyor. Bu girişimlerin sistematik olarak
değerlendirilmesi, devlet-endüstri-üniversite
kapsamında stratejik ortaklıklar gerçekleştirilmesinin
önünün açılması için devletimizin TÜSEB
(Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı) ile önemli
bir adım attığını görmek hepimiz için son derece
sevindirici bir gelişme olarak ön plana çıkıyor.
Onkoloji alanında halk sağlığına katkı sağlayacak
birçok yeni projenin TÜSEB ile iş birliği yoluyla hayata
geçeceği ve özellikle kanserde erken teşhis
konusunda daha da etkin şekilde yol alacağımız
bir döneme girmiş bulunuyoruz.
“TÜRKİYE’NİN
KÜRESEL MERKEZ
OLMASINI
DESTEKLİYORUZ”
KLİNİK ARAŞTIRMALAR
Novartis Onkoloji olarak 2016 yılında halihazırda 86
milyon TL’lik Ar-Ge yatırımımız bulunuyor. Araştırmacı
İlaç Firmaları Derneği’nin (AİFD) 2014 yılında yaptığı
çalışmaya göre Novartis Onkoloji sektördeki klinik
araştırma yatırımlarının yüzde 8’i gibi çok ciddi bir
oranı bünyesinde bulunduruyor. Ar-Ge alanındaki
katkılarımız bize gerçekten gurur veriyor, ancak
her gün daha fazla gelişim ve katma değer ihtiyacı
olduğunun da bilincindeyiz.
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Endüstri olarak sorumluluğumuzu, bu alanda
hedeflenen iyileştirmeler için partner olmak,
istihdama, ülke ekonomisine ve Ar-Ge kapasitesine
yapılacak katkılarla Türkiye’nin bu alanda küresel
bir merkez haline getirilmesine destekte bulunmak
olarak değerlendiriyoruz. Bu sorumluluğun bilinciyle
yerel üretim projelerimiz kapsamında, yerel Ar-Ge
yatırım proje fizibiliteleri üzerinde de çalışmaktayız.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?