Finans Hattı

DOĞUŞ HOLDİNG’TE EYLÜL HEYECANI Doğuş Holding bünyesinde yer alan Garanti Bankası’nın İtalya’nın en büyük bankası Intesa ile ortaklık görüşmeleri devam ediyor. Bu görüşmelerin son durumuyla ilgili...

1.08.2001 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

DOĞUŞ HOLDİNG’TE EYLÜL HEYECANI

Doğuş Holding bünyesinde yer alan Garanti Bankası’nın İtalya’nın en büyük bankası Intesa ile ortaklık görüşmeleri devam ediyor. Bu görüşmelerin son durumuyla ilgili bazı önemli konuları, son gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyoruz. 

Ortaklık görüşmeleriyle ilgili bilgi sızması, İtalyan tarafını rahatsız ediyor. Bundan dolayı da patron Ferit Şahenk’in, grubun üst düzey yöneticilerini ince bir şekilde uyardığı söyleniyor. Şahenk’in grup yöneticilerine, “Hissedar ile ilgili konularda konuşma hakkım benim olsun. Yöneticiler, teknik konularda konuşabilir ama benimle ilgili konuları ben konuşayım,
yöneticiler, kendi alanları dışındaki şirketlerle ilgili fikir beyan etmesinler” dediği öğrenildi.

Şahenk’in grup yöneticileri toplantısında söyledikleri bununla da sınırlı değil. Ayrıca, “Bundan sonra grupla ilgili gelişmeleri, basından veya başkalarından öğrenmeyecek, doğrudan benim ağzımdan duyacaksınız” diye konuşmuş...

Ortaklık ile ilgili detaylara gelince… Geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana süren görüşmeler henüz sona ermiş değil. Son görüşmelerle birlikte, satılacak hisse oranı yüzde 40’a yükseldi. 950 milyon dolarlık defter değeri ve 2.2 milyar dolarlık değer üzerinden hisse devri konusunda anlaşmaya varıldı. Bu durumda Şahenk Ailesi’ne 900 milyon dolara yakın bir ödeme yapılacak. Ancak, bu paranın bir kısmı, yine bankaya konulacak.

Yönetim kurulunda son tablo

Satılacak hisse oranı yükseldi ama bankanın yönetim yapısında 5/4 dengesi değişmiyor. Yani, 9 kişilik yönetim kurulunda Intesa 5, Doğuş Holding ise 4 kişiyle temsil edilecek. Ferit Şahenk, yeni yapıda yönetim kurulu başkanı olurken, genel müdür Ergun Özen de, yönetim kurulunda Intesa adına yer alacak. Böylece Özen, iki taraf arasında denge sağlayacak.

Yönetim kuruluna Intesa adına girecek olanların adları bilinmiyor. Ama, Doğuş Holding adına yönetime girecek olanların adları belli sayılır. Patron Ferit Şahenk dışında, Sülemyan Sözen, Aclan Acar ve Sencer Toker’in yeni yönetimde yer alacakları öğrenildi. Bankanın eski genel müdürü Akın Öngör ise büyük bir sürpriz yaşanmaz ise yeni yönetime girmeyecek. Öngör’un gruptaki görevlerini peyderpey bırakacağı ve ayrılmak istediğini Ferit Şahenk’e söylediği öğrenildi.

Her şey tamam gibi görünüyor, ancak, ortaklık anlaşmasının detayları ve yeni yönetim eylül ayında ilan edilecek. Bunun en büyük nedeni de ağustos ayının İtalya’da tatil olarak değerlendirilmesi... Her iki kurumun ilgili resmi kuruluşlardan alacağı izinler de imza tarihini geciktiriyor. Fakat, İntesa, eylül ayından önce Doğuş Holding’e ön ödeme yapacak ve ortaklık konusundaki ciddiyetini ve geri dönüşün olmayacağını da garanti altına almış olacak.

Doğuş’un diğer ortaklıkları

Ortaklık konusundaki bir diğer gelişme de Garanti Teknoloji’yle ilgili. İtalyan ortaığın isteği doğrultusunda, Garanti Teknoloji’nin yüzde 50’si Alman Deutsche Telekom’a satılıyor.

Garanti Teknoloji’nin genel müdürü Hüsnü Erel, Deutsche Telekom’un yan şirketi T System ile ortaklık görüşmelerini yürüttü. Bu ortaklık konusundaki açıklamanın ağustos ayı başında yapılması bekleniyor. Yüzde 50’lik hisse satışına karşılık, bankanın 50 milyon dolar civarında bir kaynak sağlayacağı konuşuluyor. T System, Türkiye’de network ve hosting işinde faaliyet göstermeyi planlıyor.

Garanti Bankası’nın iştiraklerinden Tansaş ile ilgili yabancı ortaklık görüşmeleri de devam ediyor. Bu ortaklıktan da sağlanacak gelir ile bankanın mali yapısı güçlendirilecek.

Grup bünyesindeki 2 bankanın birleştirilme çalışmaları da devam ediyor. Osmanlı ile Körfezbank’ın birleştirilmesine ilişkin izin, BDDK’dan alındı ve 30 Temmuz Pazartesi günü yapılacak genel kurul ile birleşme Osmanlı Bankası çatısında gerçekleştirilecek. Ancak, birleşme sonucunda ortaya çıkacak ve aktif büyüklüğü 5 milyar doları bulan yeni bankanın geleceği konusunda karar alınmış değil. Önümüzdeki dönemde holding banka için hayati kararı verecek. Böylece ya banka grupta kalacak ya da satılacak.

HÜSNÜ ÖZYEĞİN SÜRPRİZ PEŞİNDE

Geçtiğimiz sayıda, Finansbank-BNP Paribas görüşmelerinin sessiz ve derinden gittiğinden bahsetmiş ve Hüsnü Özyeğin’in hisse satışına sıcak baktığını yazmıştık. Nitekim, yazdıklarımızı doğrulayacak açıklama temmuz ayı başında Finansbank’tan İMKB başkanlığına gönderildi.

Görüşmeler devam ediyor ve Hüsnü Özyeğin’in amacı, ortaklık görüşmelerini Intesa-Garanti’den önce tamamlamak ve büyük bir sürpriz yapmak. Ancak, Intesa ile Garanti arasındaki görüşmelerin bir yıldan beri sürdüğü göz önüne alınırsa, Özyeğin’in sürpriz yapabilmesi konusunda “çok zor, ortaklık görüşmeleri o kadar da kolay değil” yorumları yapılıyor.

Hüsnü Özyeğin ile Fransızlar arasında ortaklık görüşmelerinde önemli bir ilerleme sağlanmış durumda. Anlaşmaya varılan noktalardan biri, çoğunluk hissenin BNP Pariba’ya geçmesi konusunda. Buna rağmen bugünkü profesyonel kadro yerini koruyacak. Yönetim kurulunda iki grubun kaç kişi ile temsil edileceği de belirlenmiş durumda. Özyeğin, yönetim kurulu başkanlığını sürdürecek, fakat bugünkü gibi aktif olmayacak.

Özyeğin’in, hisse satışıyla sağladığı gelirlerin bir bölümünü yine bankaya sermaye olarak koyacağı söyleniyor. Böylece, bankanın sermayesi daha da kuvvetlenecek. Amaç mı, tabii ki Vakıfbank’ın satın alınması… Bir yakını Özyeğin’in için şunları söylüyor: “Vakıfbank, Hüsnü Bey’in rüyası” diyor.

Bu arada, Finansbank’la ortaklık görüşmeleri yürüten BNP Paribas, Türkiye’de BNP-Ak Dresdner Bank ile temsil ediliyor. Piyasa etkinliği sınırlı olan bankanın geleceği konuşuluyor.

Edindiğimiz bilgilere göre, bankada yeni bir yapılanma söz konusu. Neden mi? Çünkü, Fransız BNP ile Alman Dresdner Bank’ın global ortaklığı sona erdi. Bundan dolayı da ortaklıklar adım adım sona eriyor. Bu doğrultuda, ya bankanın Finansbank bünyesinde veya ortaklardan biri olan Akbank, bünyesine katılacağı tahmin ediliyor.

SAİM SANLI TARİŞ’TE

MNG Bank’ın eski genel müdürü Saim Sanlı, Tariş Genel Müdürü Ayhan Özer’e danışman oldu. Temmuz ayı başında başlayan görev için Sanlı şunları söyledi: “Aslında, Tarişbank’ın yeniden yapılandırılması için çalışacaktım. Bir hafta boyunca da gece gündüz çalıştık. Fakat, TMSF bankaya el koydu.”

Bir haftalık incelemeden ne tür bir sonuç çıktığını ve bankanın durumunu sorduk. Sanlı da, “Banka, tabii iyi durumda değildi. Öz kaynaklar erimiş durumdaydı ama sermaye artışı için çalışma yapılıyordu” diyor. Bankaya el konulmasından sonra Tariş Genel Müdürü Ayhan Özer’in danışmanlık görevini üstlenen Sanlı, kurumun finansman işleri konusunda yardımcı olduğunu söylüyor.

SINAİ YATIRIM BANKASI’NDAN ŞİRKETLERE DAVET

İş Bankası bünyesinde bulunan mali ve sanayi iştiraklerinin üst yönetimlerinde değişim devam ediyor. Şişe-Cam, İDÇ, Anadolu Hayat Sigorta ve Anadolu Sigorta’dan sonra Sınai Yatırım Bankası’nın genel müdürlüğüne de yeni atama yapıldı.

Ahmet Ayaydın’ın emekli olmasıyla boşalan genel müdürlüğe İş Leasing’in genel müdürü Halil Eroğlu getirildi. Böylece, Eroğlu, yeniden bankacılığa dönüş yapmış oldu. İş Leasing genel müdürlüğüne ise henüz bir atama yapılmadı.

Halil Eroğlu, bankanın yeniden yapılandığını ifade ederek, şirket yöneticilerine şu mesajı iletti: “Türkiye’de hala yatırım yapabilecek olanlar var, bunun hesabının iyi gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yeniden yapılanan Sınai Yatırım Bankası, pastadan daha büyük pay almak istiyor.”

Halil Eroğu, dış kaynaklı kredilere aracılık dışında, risk sermayesi ve halka arzlarda etkin olmak istediklerini ve bu yönde şirketlerle daha yakın bir çalışma mesaisi yürüteceklerini söylüyor. Eroğlu, “Şirketleri, halka arz seviyesine getirmek için mali ve yönetim desteği sağlayacağız” diyerek, şirketlere birlikte çalışma davetinde bulunuyor.

BDDK TEMSİLCİLERİ HANGİ BANKALARA ATANDI?

Geçtiğimiz ay, bazı internet sitelerinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) 2 bankaya yönetim kurulu üyesi, 1 bankaya da murahhas aza atadığa dair haberler çıktı. Hatta bir bankanın adı da verildi. Fakat, haber yanlıştı… Haberde adı geçen Dışbank yönetimi, haberle ilgili olarak yasal yollara başvuracağını söyledi

BDDK’nın üye atama haberinin doğru olduğu biliniyor. Ama hangi bankalar olduğunu yazmak mümkün değil. Çünkü, Bankalar Kanunu’na göre bu tür bilgiler, bankanın güven ve imajını zedeliyor.

Ad veremeyeceğiz ama şöyle bir tarif yapabiliriz: Atanan 2 üye, bir grubun 2 bankasına atandı. Bir üye de, halka açık bir bankaya atandı. Merak eden varsa, 5 bankanın el konulduğu tarihlerdeki İMKB bültenlerine baksın ve kimin istifa ettiğini, yerine kimin getirildiğine baksın… Bizden bu kadar…
.
SÜZER’İN ÇABALARI YETMEDİ

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) 5 bankaya el koyması, bazı yönetici ve patronlar için sürpriz oldu. Sermaye artırmaları istenen bankaların, bu yönde ciddi bir hazırlık içinde oldukları, BDDK’tan yeni süreler aldıkları konuşuluyor. Ancak, IMF’ten gelen kesin istek, BDDK tarafından sözlü olarak verilen süreleri geçersiz kıldı ve bankalara el konuldu.

Bu bankalardan biri de Kentbank. Aslında karar Mustafa Süzer için büyük bir sürprizdi. Süzer, 1999’dan bu yana grup kredisi kullanıyordu ama bu kredilerin azaltılması için bazı kararlar almıştı. Örneğin, otel inşaatı için Amerika’dan alınan 50 milyon dolarlık kredinin bir bölümüyle, Kentbank’a olan borçlarını kapatacaktı. Ayrıca, kasım ve şubat krizinden dolayı bankaya da bir miktar kaynak aktarmıştı. Süzer, finans sektöründeki etkinliğini korumak için de bir taraftan bankaya yabancı ortak arayışına girmiş, bir taraftan da Bulgaristan’daki kağıt fabrikasını 17 milyon dolara satarak kaynak yaratmıştı.

Ayrıca, Kentbank’ın sermayesinin 50 trilyon liradan 100 trilyon liraya yükseltilmesi için karar almış ve BDDK da bunu 2 Temmuz 2001’de onaylamıştı. Sermaye artışının tamamlanması için verilen süre de eylül sonu idi. Ancak, 10 Temmuz sabahı, karar Resmi Gazete’de yayınlandı ve 5 bankaya el konuldu. Mustafa Süzer, bankaya el konulmasından sonra hızlı davrandı ve BDDK’ya, “Borçlarımı ödeyeceğim” garantisini yazılı verdi.

Süzer, Kentbank ve Atlas Yatırım Bank’ı kaybetti. Ancak, 2 leasing ve 2 factoring şirketi, holding bünyesinde olduğu için, BDDK bünyesine girmedi. Sadece bu kadar da değil... Süzer Plaza’nın sahibi olan Dolmabahçe Turizm de holding’in bünyesinde. Ancak, Süzer Plaza’nın 4 katı da Kentbank mülkiyetinde ve BDDK da, sadece plazanın 4 katına sahip.

Süzer’in diğer bankası Atlas Yatırım Bankası’nda ise tasfiye süreci başladı. Bankanın eski genel müdürü Hakan Özgüz, tasfiye süreciyle uğraşıyor ve hukuki süreci takip ediyor.

SİGORTACILIĞA KRİZ DARBESİ

Sigorta sektöründe en büyük sıkıntı, prim üretiminin yeterli düzeyde olmaması. Bu yüzden batılı ülkelerdeki sigorta şirketlerinin aksine, Türkiye’de şirketler mali yönden zayıf. Allianz gibi sigorta devleri, Dresdner gibi dev bankaları bile satın alabilecek fonlara sahip iken, Türkiye’de sigorta şirketlerinin neredeyse tamamı, bankaların kontrolünde.

Şirketlerin sahip oldukları fon tutarının az olması, sigorta sektörünün küçük kalmasından kaynaklanıyor. Örneğin, Hazine Müsteşarlığı rakamlarına göre, 2000 yılı sonu itibariyle toplam prim üretimi 2.8 milyar dolar. Kişi başına düşen prim miktarı da, 43.6 dolar. Bu rakam, geçtiğimiz yıl 35.9 dolar idi. Her ne kadar dolar bazında önemli bir artış olarak gözükse de, aslında söz konusu rakamlar, batılı ülkelerin bir hayli gerisinde. Japonya’da hayat şirketlerinin yıllık 600 milyar doları bulan prim üretimlerinin yanında Türkiye’nin rakamları çok küçük kalıyor.

Ama haksızlık da etmeyelim! Tabloda da görüleceği gibi, Türkiye son 20 yılda kişi başına düşen prim üretiminde 4.5 dolardan bu seviyelere geldi. Özellikle son 10 yıllık süreçte önemli bir mesafe kaydedilmiş durumda. Fakat, 21 Şubat’taki devalüasyondan sonra yeniden gerileme dönemi başladı ve yapılan tahmine göre, 2001 yıl sonu itibariyle kişi başına düşen prim üretimi, 30 dolar seviyesine gerilecek…

 

 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz