Girişim

Yeni Yatırım Ortamı Anadolu'ya Yatırımın Önü Açılıyor    Türkiye’de yatırımların büyük bölümünün belli bir alanda toplandığı görülüyor. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi kentl...

1.02.2004 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni Yatırım Ortamı Anadolu'ya Yatırımın Önü Açılıyor  
 
Türkiye’de yatırımların büyük bölümünün belli bir alanda toplandığı görülüyor. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi kentler şanslı konumda. Gaziantep gibi gelişmiş sanayisiyle son yıllarda gözde olan illerin dışında, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesine yönelik yatırımlar oldukça sınırlı. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) “Andolu’da Yatırımı ve İstihdamı Teşvik” projesi bu bölgelerde de yatırım yaratılması için bir umut olarak görülüyor. Projenin bir anlamda misyonerliğini yürüten Umut Oran, Şubat  ayı içinde bu projenin yasallaşacağını söylüyor. Böylece aşırı yüklenmiş batı bölgeleri ya da komşu ülkeler yerine yatırımın Anadolu’ya kayabileceğine değiniyor. Proje kapsamında GSMH’sı bin 5 yüz doların altında olan illere belirli muafiyetler getiriliyor. Bunlar; 10 yıl gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti, SSK işveren payı muafiyeti ve enerji maliyetlerinin OECD ortalamalarına çekilmesi olarak öngörülüyor. Umut Oran bu projenin yasallaşmasının pek çok kesimi olumlu etkileyeceğini söylüyor. Bu faydaları şöyle özetliyor:  
 
* Doğu Avrupa’ya ve özellikle Romanya, Bulgaristan, Polonya, Macaristan gibi ülkelere 2001 yılında ciddi oranda yatırımımız kaydı. Çok sayıda sanayici ihraç ettik diyebiliriz. Projenin yasallaşmasıyla bu insanların geri dönüşü söz konusu. Sonuçta yasada da o ülkelerdeki aynı muafiyetler yer alıyor. Yaratmış olduğunuz ihracat hacmi ve istihdam oranında bir vergi muafiyeti kazanıyorsunuz.  
 
* 2005’in gelmesiyle birlikte hepimizin bildiği gibi kotalar kalkacak. Bu nedenle emek yoğun sektörlerde ciddi bir mücadele başlayacak. 2005 sonrası Avrupa’daki mevcut pazar paylarımızı Çin’e kaptırma riskimiz var. “Çin şokuna” karşı Anadolu’da yaratılacak bir yatırım potansiyeli rekabeti devam ettirmemize neden olacak. Sürdürülebilir bir rekabet sağlayabileceğiz.  
 
* Anadolu’da çok büyük bir sermaye birikimi var. Pek çok girişimcinin elinde büyük sermayeler var. Bu kişiler sadece pazar, vizyon ve organizasyon becerileri konusunda eksik. Bu nedenle para toprak altında diyebiliriz. Bu parayı ekonomiye katmak için girişimcilerle batı bölgelerindeki yatırımcıları bir araya getirmek önemli. Bu yasa çıktığı zaman batıdaki yatırımcı oradaki girişimciyle daha sıkı ilişki içine girebilecek.  
 
ARAŞTIRMA TÜRKİYE’NİN KOBİ PROFİLİ  
 
Türkiye’deki şirketlerin yüzde 90’ını KOBİ’ler oluşturuyor. Fakat ülkemizde bu kesime yönelik detaylı bir araştırma yok. Microsoft Türkiye’nin 2003 yılı içinde bine yakın KOBİ ile yaptığı görüşmeler bu anlamda önemli bir eksikliği dolduruyor. Elde edilen bilgiler Türkiye’nin KOBİ profili açısından önemli bulgular sunuyor. Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tansu Yeğen araştırmadan çıkan sonuçları şöyle özetliyor:  
 
CİRONUN YÜZDE 80’İ İÇERDEN  
 
Türkiye’deki KOBİ’ler, cirolarının yüzde 80’ini bulundukları illerden elde ediyor. Bunun dünya ortalaması ise yüzde 40. Bu bulgu gösteriyor ki, Türk KOBİ’leri, kendi şehirleri dışındaki KOBİ’lerle çok az iş yapıyorlar. *Dünyanın çeşitli yerlerinde ise yaklaşık 100 adet Türk KOBİ’si mevcut. Bu kitle de Türkiye içinde kendi eş dost ilişkileriyle ticaret yapıyorlar. Oysa bu grup Türkiye’nin içindeki KOBİ’lerin dışarıya açılması için önemli bir potansiyel. Bu nedenle bu kesimlerin bir araya getirecek platformların çoğalması gerekiyor.  
 
1 MİLYON KOBİ VAR  
 
Türkiye’deki KOBİ sayısı 1 milyon. Bu kesimin yaklaşık yüzde 25’i bilgisayar kullanıyor. Aynı oran gelişmiş ülkelerde yüzde 90. Bilgisayar kullanmayan KOBİ’lerin yüzde 56’sı “bilgisayar bizim işimize yaramıyor” diyor. Yüzde 10’u ise bilgisayarın fiyatının pahalı olduğunu düşünüyor.    
 
BİLGİSAYAR BİLİNCİ YÜKSEK  
 
Bilgisayar kullananların yüzde 98’i bilgisayarın şirket içi üretkenliliklerini artırdığını söylüyor. Yüzde 96’sı ise çalışanların verimliklerinde artış sağladıklarını belirtiyor. Bilgisayar kullanan KOBİ’lerin internet kullanım oranı yüzde 80. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 72 ile yüzde 85 oranında değişiyor. Web sitesi sahibi olan KOBİ’lerin oranı ise y��zde 53. Bu oran da gelişmiş ülkelerle aynı. E-ticaret kullanımı yüzde 7 civarında. Bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 22. Bir tek bu noktada bir problem görülüyor.    
 
KOBİ TANIMI YOK  
 
KOBİ’lerimizin ülkemizde veri tabanı yok. Bunun dışında KOBİ’lere yüzde 100 sahip çıkan bir kuruluş yok. KOBİ tanımı bile yapılmış değil. Bu nedenle bu kesime yönelik yapılan çalışmalar belirsiz kalıyor. Avrupa’dan bir hibe fon geldiğinde bile kime verileceği belli değil. Sonuçta böyle bir tanımlama olmazsa sorun yaşanır. Türkiye’deki şirketlerin yüzde 90’ı KOBİ. Bu nedenle KOBİ’ler her sektör için önemli bir potansiyel oluşturuyor.  
 
ÖRNEK GİRİŞİM  
 
EĞLENCE SEKTÖRÜNDE YENİ GİRİŞİM
 
 
Hepimizin dikkatini çekmiştir. Artık küçük salonlu, ayaklarınızı sıkıştıran, önünüzdeki kişiden rahatsız olduğunuz için filmi izleyemediğiniz salonlar pek yok. Sinema salonlarındaki bu değişim son bir yıldır İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük kentlerde görülmeye başlandı.  
 
Arka arkaya açtığı sinemalar ve eğlence merkezleriyle Mars Entertainment Group, bu trendin öncülerinden. 2001 yılında kurulan şirket, ilk önce Beyoğlu’ndaki NuPera’ya hayat verdi. İki yüz yıllık binayı eğlence sektörünün önemli mekanlarından birisi haline getirdi. Ardından 3’ü Ritz Carlton’da olmak üzeri, 37 salon ve 5 bin koltuk kapasiteli sinema komplekslerini hayata geçirdi.  
 
Grup, iki genç ortak tarafından yönetiliyor. Muzaffer Yıldırım, Alarko Holding turizm grubunun içinde Hillside Spor, Parliement Sinema Kulübü ve Paşa Kuruçeşme gibi mekanların genel müdürlüğünü yapmış. Çocuk sinema yıldızı Menderes Utku ise daha çok sporcu kimliğiyle tanınıyor.  
 
Ekonominin zor döneminde kurulan Mars’ın öyküsünü Muzaffer Yıldırım şöyle anlatıyor:  
“Kuruluşumuzda Demirbank’a el kondu. TL faizleri 2 bin seviyelerinden 3 bine çıktı. Nupera’nın açıldığı gün dolar serbest bırakıldı, kriz oldu. Antalya ve Ritz Carlton Shop&Miles sinemaları açıldığında 11 Eylül olayları meydana geldi. Tüm bunlara rağmen iyi konumlandırmış fikirlerle bu girişime atıldığımız için, savaşta ve krizde büyümeye devam ettik. İşimizi tam anlamıyla müşteri beklentilerine göre şekillendirdik. Onların konforlarının ön plana çıktığı bir iş yapıyoruz. Başarısız olmak bu konseptte oldukça zor. Önümüzdeki bir iki yıl içinde de küçük ve 2-4 salonlu projelerin yok olacağını hep birlikte göreceğiz. Bu nedenle bu tür yatırımlar daha çok ön plana çıkacak.”  
 
KREDİ OLANAKLARI  
 
FİNANS MARKET’TEN GİRİŞİMCİLERE FARKLI ÖNERİLER
 
 
Türkiye’de yeni kurulan şirketlerin yüzde 80’i 5 yıl içinde kapanmak zorunda kalıyor. Yanlış yapılan yatırımlar, finans hizmetlerinin yerinde ve doğru kullanılmaması bu sonucu doğuruyor. General A.Ş, şirketlere “finans market” mantığıyla hizmet vererek bu sorunlara çözüm bulmayı hedefliyor.  
 
General A.Ş Operasyon Müdürü Filiz Gemicioğlu, yarım kalmış yatırımların revize edilmesi noktasında da şirketlere yardım ettiklerini söylüyor. Finans market mantığının içinde leasing, factoring, yatırım ve bilgi bankacılığı gibi pek çok farklı hizmeti bir arada sunduklarını belirtiyor.  
 
İşletme sermayesi desteği  
 
General, ayrıca ihtiyaç duyulacak işletme sermayesi için de girişimcilere destek oluyor. Bunun için yurt içi ve yurt dışı kaynaklı orta ve uzun vadeli krediler temin ediyor. Filiz Gemicioğlu, kredi temini hakkında şunları söylüyor: “İşletme sermayesi için bize başvuran firmayı ilk önce inceliyoruz. Firma bu işletme sermayesini aldığında geri ödemesinde ne gibi zorluklarla karşılaşabilir buna bakıyoruz. Bunun dışında farklı hizmetler de sunduğumuz için firmanın bu işletme sermayesine gerçekten ihtiyacı var mı bunu tetkik ediyoruz. Firma farklı bir pazara girerse ya da vadeli satış yaparsa kendini yeniden finanse edebilir mi diye inceliyoruz.  
Dışarıdan fon geliyor  
 
Bu sermayeyi yurt dışındaki ortağımız General Finance aracılığıyla kredilendirme aşamasına gidiyoruz. Bu nedenle şartları genellikle yurt dışı finans kaynaklar belirliyor. Bizim katkımız sadece ipotek karşılığı da bu kredinin alınabilmesi oluyor. Yurt dışı kaynaklar sadece teminat ile bu işlemi yürütüyorlar. Geri ödeme koşulları ise firmanın ve piyasanın durumuna göre değişiyor. Buna göre 7 yıla kadar vade uygulayabiliyoruz. Faiz oranı da yine koşullara göre değişiklik içeriyor. Minimum yüzde 5 maksimumda yüzde 10, yıllık faiz uygulanıyor diyebiliriz.”  
 
General A.Ş: 0212 243 77 47  
Mail: [email protected]  
 
FIRSATLAR  
 
ECZACILARA KREDİ DESTİĞİ
 
 
Bankalar artık sadece Ticaret ve Sanayi Odalarıyla yaptıkları anlaşmalarla yetinmiyor. Sektörel bazda bazı alanlara da kredi verme arayışındalar. Garanti Bankası da Ankara Eczane Odası’yla yaptığı anlaşma ile bu yönde bir atılımda bulundu. Garanti Bankası Bireysel ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Müdürü Cemal Kişmir, bu anlaşmayı eczacılar odasıyla başlatmalarını şöyle açıklıyor:  
 
DÜZENLİ NAKİT AKIŞI ÖNEMLİ  
 
Sektörel bazda sunduğumuz ürünlerde düzenli bir nakit akışı olan alanları seçiyoruz. Türkiye’de de eczacıların böyle bir profili var. Birincisi, bütün eczacılar arasında online bir servis var. Buradaki organize yapı bizi böyle bir hizmet yapmaya yöneltti diyebiliriz.  
 
TEMİNAT SORUNU KALMADI  
Eczacılar Odası’yla yaptığımız anlaşma uyarınca minumum 2, maksimum 25 milyarlık kredi desteği veriyoruz. Bu tutarlara 24 aya kadar TL ya da döviz vadesi uyguluyoruz. Eczacılara bu projenin en büyük getirisi teminat sorunlarını çözmemiz oldu. Ayrıca, daha önce bankalar sektörel çalışmalar yapmıyorlardı. Bu çalışmayla sadece sektöre özel koşullarla çözüm sunma imkanınız oluyor.  
 
FARKLI ALANLARA YATIRIM PLANDA  
 
Aynı uygulamayı önümüzdeki aylarda İstanbul, İzmir, Antalya ve Bursada’da başlatacaklarını söyleyen Kişmir, “Bunun dışında turizm sektörüne yönelikte bu türden bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki dönemde düzenli nakit akışı sağlamış diğer sektörlere de kredi imkanı sunacağız” diyor.  
 
SİSTEMD’DEN YENİ ÇÖZÜMLER    
 
Dışbank sadece KOBİ’lere yönelik sunduğu SistemD aracılığıyla girişimcilere iki yeni çözüm ortağı daha sunuyor. Mağazacılık çözümü kapsamında banka, girişimcilerin satış noktaları arasındaki iletişimi sağlamlaştırmayı amaçlıyor. Bunun dışında daha etkin stok yönetimi ve özel kampanyalarla sonuçların takibinin yapılması mümkün hale geliyor. Stok yönetim sistemi ürünleri renk, beden, model gibi özelliklere ayırıyor. Paket içinde yer alan barkod programı ise ürünlerin depolara giriş ve çıkış hareketlerinin takibini kolaylaştırıyor. Kredi kartlarıyla ilgili, hangi bankadan hangi gün geri ödeme alınacağı da takip edilebiliyor.  
 
Sistemin otelcilere sunduğu çözümde ise küçük otellerin daha verimli çalıştırılması amaçlanıyor. Bu çözümle birlikte odaların kullanım durumlarına göre gruplandırılması mümkün. Müşteri tipleri ise detaylı olarak tanımlanabiliyor. Böylece firma sahibi müşteri profilini izleyerek raporlama yapabiliyor. Ayrıca acentelerle ilgili borç ve alacaklar da sistemde raporlanabiliyor. Bu acentelerin performansları, getirdikleri müşterilerin aya göre dağıtılmış listeleri takip edilerek ölçülebiliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz