İndirim Markette Potansiyel Büyük

Ömer Egesel / Diasa Genel Müdürü Discount indirim marketleri Türkiye’de son dönemde yaygınlaşmaya başladı. Dünyada da yeni bir trend mi? Değerlendirir misiniz? Discount bütün dünyada bugün itib...

1.03.2003 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Ömer Egesel / Diasa Genel Müdürü

Discount indirim marketleri Türkiye’de son dönemde yaygınlaşmaya başladı. Dünyada da yeni bir trend mi? Değerlendirir misiniz?

Discount bütün dünyada bugün itibariyle yerini bulmuş bir perakende tipidir. Bütün Avrupa’da bulunuyor. İspanya’da bu tarzın lideri Dia’dır. Portekiz, Yunanistan, Arjantin, Türkiye, Fransa ve Brezilya’da çalışıyor. Bu yıl 8’inci ülkeye giriyorlar. Ben bu kategorinin bütün dünyaya yayılabilecek bir karakteri olduğunu düşünüyorum. Bu perakendecilik tipinde gıda ve ana ihtiyaç maddeleri indirimli olarak satılıyor. Bütün dünyanın da bu tip perakendeye  ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Zaman içersinde bu konseptin bütün ülkeler de kullanılacağına inanıyorum. Discount perakendeciliğinin mantığı ucuza satmaktır. Ama sadece ucuz satmak olarak düşünülmemeli. Kaliteli malı ucuza mal edip, satın almadan başlayıp operasyonla devam eden bir verimlilikten sonra bütün malı konseptleri ile ucuza mal edip, tüketiciye ucuza sunmaktır. Bu tür bir sistemin hiçbir ülkede başarısız olması mümkün değil. Dolayısıyla bu konseptin yayılmaması için bir neden yok.

Dünyada bu kategorinin gelişmesi bekleniyor mu? Nasıl senaryolar konuşuluyor?

Dünyada bu tarz perakendeciliğin gelişmesi bekleniyor. Dia bunun için güzel bir örnektir. Dia İspanya’nın bütün dünyaya yayılma ve büyüme gibi bir politikası var. Bunu da hızla gerçekleştiriyorlar. Bu yıl Çin pazarına giriyorlar. Çin 1.3 milyar dolarlık çok önemli bir pazar. Dia’ya uluslararası anlamda çok önemli bir büyüme hızı kazandıracak. Bunun dışında bu kategorinin büyümesine Alman firmalarının da çok önemli bir etkisi söz konusu. Onların da dünyada yayılma politikası olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bütün dünyaya hitap edebilecek bir segment olduğunu düşünüyorum.

Bu kategorinin dünya organize perakendecilik pazarı içindeki yeri nedir?

Dünya organize perakendecilik sektöründen aldığı payı bilmiyorum. Ancak, Carrefour içindeki payının yüzde 15 seviyesinde olduğunu söyleyebilirim.

Türkiye’ye bu tarz hangi nedenlerden dolayı geldi?

Bu segmente, formata ihtiyaç olmasından dolayı discount yatırımları başladı. İlk indirim mağazası BİM, daha sonra da Şok mağazaları olmuştur. Sonra da biz pazara girdik. Ancak, bu oyuncular kendi içlerinde farklılıklar gösteriyor. Ancak, esas örneklerin BİM ve Diasa olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’de bu kategorinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Türkiye discount perakendeciliğinin gelişmesi için çok uygun bir ortama sahip. İnsanların buna ihtiyacı var. Alıştıkları ürünleri daha uygun fiyatlara almaya ihtiyaçları var. Kriz alışkanlıkları değiştirdi. Bunun eskiye dönmesi de çok zor. Bunu müşterilerimize ve ürün çeşitliğimize ve satış kompozisyonumuza baktığımız zaman çok açık bir şekilde görüyoruz.

Özel market markalı ürünler gamımızda çok önemli bir yer tutuyor. Bu ürünlerin satışı kriz öncesine göre arttı. İnsanlar bu ürünlere yöneldiler. Ürünleri denedikçe kalite farkının olmadığını gördüler. Bütün dünyada bu böyledir. Türkiye de bence bu perakendecilik modelini iyi anladı ve konsepti belirli bir yere oturttu.

Bu kategoride mücadele eden kaç oyuncu var?

İndirim marketi olduğunu söyleyen BİM, Diasa ve Şok mağazaları var. Bu tarzda sınırlı sayıda gıda ve ana ihtiyaç maddeleri satılır. Bazı mağaza örneklerinde bunun dışına çıkıldığını görüyoruz. Kendini indirim marketi olarak nitelendiren bu üç örnekten bahsedebiliriz. Endi vardı. Ancak, bu marketlerin formatı değişti. 1-2 market açıp ben indirimli ürün satacağım diyerek discout olmak mümkün değil. Operasyonel ve ticari bilgi birikimin olması gerekiyor.

Operasyondaki verimlilik çok önemli. Bir malın bileşenleri sadece alış ve satış fiyatından oluşmuyor. Lojistik, depolama, satıştaki maliyetler çok önemli. Bunların hepsinin kendi içinde bir verimlilik çizgisine ulaşması lazım. Kaç kişi çalıştırıyorsunuz, ne kadar elektrik ücreti ödüyorsunuz, ne kadar su harcıyorsunuz, malı kaça satın alıyorsunuz bunların hepsini tek tek ölçüyoruz. Diasa’nın uluslararası çalışan bir merkezi var. Bu merkez bütün ülkelere bu konuda destek veriyor. İlk mağazadan itibaren sistemi oturtup, bu sistem üzerinde verimliliği hedefleyerek çalışmak çok kolay değil. Çok güzel bir sistem yaratmışlar. Mağazada çalışanlardan lojistiğe kadar her türlü unsur kontrol ediliyor. Her ülkede aynı şekilde takip edilen, ölçülebilen bir sistem kurulmuş. Diasa da bu sistemle çalışıyor.

Bu kategoride oyuncu sayısında artış bekleniyor mu?

İlgilenen yabancı firmalar olduğunu duyuyoruz. Bence rekabetin artması her açıdan faydalı. Bizim de bununla ilgili bir sıkıntımız yok. Ancak, ben kişisel olarak şu aşamada yabancı bir oyuncunun Türkiye’ye geleceğini tahmin etmiyorum. Türkiye çok dinamik, genç ve büyük bir pazar. Mutlaka bir gün yabancı yatırımcılar gelecek. Ama, kısa vade de geleceklerini tahmin etmiyorum.

Diasa’nın kaç mağazası var?

138 mağazamız var. Şu anda ağırlık İstanbul’da olmak üzere Marmara bölgesinde bulunuyoruz. Hedeflerimiz içinde bütün Türkiye var ve mağaza açacağız. Ancak, henüz planlanmış bir yatırım yok. Ama, İspanya 40 milyonluk bir ülke ve İspanya’da 3 bin tane mağaza var. Buradan yola çıkarak mağaza sayısının 3 binlerin üstüne çıkma şansının olduğu düşünülebilir. Tabii her ülkenin kendine özgü tüketim kapasitesi var. İspanya’yı örnek veriyoruz ama orada kişi başına düşen milli gelir 16-17 bin dolar civarında. Biz 2-3 bin dolar seviyelerinde bulunuyoruz. Ancak, önümüzün çok açık olduğunu düşünüyorum. 2003 yılı içersinde 50 yeni mağaza açmayı planlıyoruz.

Pazardaki yeriniz nedir?

Kendi kategorimizde en düşük fiyatı veriyoruz. Yani fiyat şampiyonuyuz. Perakende sektöründe herkes birbirine rakip. Carrefour’la birlikte ortak amacımız perakende sektörünün en ucuzu olmak istiyoruz. Şu ana kadar başardığımızı düşünüyorum. İlk mağazamızı 1999’un sonunda açtık. 2000 yılını başlangıç olarak alırsak 3 senelik bir şirketiz. Bu kadar kısa bir sürede pazardaki yerden bahsetmek çok zor. Ama Diasa için önümüzdeki dönem büyüme için çok önemli. Pazarda buna müsait. Amacımız tabii ki lider olmak. Dia’nın bütün ülkelerde gelmek istediği noktada bu. İspanya ve Portekiz’de pazar lideri. Ülkeleri incelerken, yatırımlarını planlarken bu hedef üzerine stratejilerini oluşturuyorlar.

Kriz size ne kadar yaradı?Pazardaki yerinizi ve müşteri sayınızı etkiledi mi?

Kriz kimseye yaramadığı gibi bize de yaramadı. Ama bizim farklılığımız dolayısıyla bazı noktaların altını çizmek gerekir. Mesela müşteri sayımızda artış oldu. Ama, bunun ne kadarı bizim bilinirliğimizin artmasından ne kadarı krizden kaynaklandı bunu ölçmek mümkün değil. Ölçülebilir bir kriter market markalı ürünleri gösterebilirim. Kriz döneminde market markalı ürün satışımızda önemli bir artış oldu. Özel markalı ürünlerde sayı olarak başladığımızdan beri bir numarayız. 1600  kalem ürünümüz var bunun 580 tanesi Dia markalıdır. Bu ürünlerin satışlarımızdaki payı yüzde 30’lara kadar çıktı. 1999’da ticari mal alımına başladığımız zaman özel markalı ürün ürettirecek şirket bulamıyorduk. Hiç kimsenin bilgisi yoktu ve kimse yapmak istemiyordu. Ama üç yılda çok iyi bir noktaya geldi. Bunda krizin etkisinin olduğunu düşünüyorum.


 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz