Şaşırtan Sektör

Son yılı bir kenara, kriz döneminde bile onların reklamlarını, yatırımlarını gördük. TV’lerde ardı ardına plastik boru kampanyaları düzenlendi, yeni markalar ve şirketler pazara girdi. Herkesin kri...

1.01.2004 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Son yılı bir kenara, kriz döneminde bile onların reklamlarını, yatırımlarını gördük. TV’lerde ardı ardına plastik boru kampanyaları düzenlendi, yeni markalar ve şirketler pazara girdi. Herkesin krizle uğraştığı dönemde, onlar büyümelerine devam ettiler. Şirket sayısı 200’e, pazarın büyüklüğü ise 600 milyon dolara ulaştı. Üstelik, bu büyümeyi, inşaatın durgunluk yaşadığı dönemde sergilediler. Tahminler, gelişen teknolojiyle yüksek performans gösteren bu sektörün, yakın gelecekte daha hızlı büyüyeceği yönünde…  
 
Hayatımıza aslında son yıllarda girdi… Fakat o kadar hızlı büyüyor ki; son birkaç yılda şirket sayısı bir anda 200’e çıktı. Rekabet arttı, tabii reklamlar başladı. Sektördeki hareketliliği gözlemlemek için, adeta reklamları izlemek yeterli. Bayilerinden çalışanlarına, ciddi istihdam yaratan sektörlerden biri oldu. İhracat henüz 100 milyon dolarlarda, fakat hızla artıyor. Hatta yurt dışında girişimlere başlayanlar var. Kısaca “plastik boru” deyip geçmeyin. Bu ürün, yeni bir sektörün doğuşuna kaynaklık ediyor.  
 
Gerçekçi bakarsak, inşaat sektörü durgunluğunu atabilmiş değil, alt yapı yatırımları derseniz onları 2-3 yıldır gören yok. Peki bu sektörün böyle bir ortamda “sesinin” bu kadar yüksek çıkmasının nedeni nedir?  Plastik boru sektörünün gelişmesinde rol oynayan en önemli etkenlerden biri, üretim teknolojisindeki gelişmeler. Bugün altyapı, tesisat ve tarımın pek çok alanında kullanılabilen plastik boruların, kullanım alanının genişlemesinde teknoloji en önemli bir rol oynuyor.  
 
Büyük dönüşüm yaşanıyor  
 
Borunun gerektiği her yerde artık plastik boruları görmek mümkün oluyor. Çünkü, gelişen teknolojiyle, geniş çaplı, uzun, daha esnek ve sağlam boru üretilebilmesi, diğer malzemelerden üretilen boruların pazarından pay alınabilmesini sağlıyor. Örneğin, plastik, artık tesisat borularında galvanizli boruların yerini almaya başladı. Büyük çaplı plastik borular da çelik borunun payından alıyor. Altyapının tahtından indirilemez denen ürünü beton borular bile, son ürün geliştirilmeleriyle yerini yavaş yavaş plastik ürünlere bırakıyor.  
 
Plastik borular için ve üretim yapan şirketler için önemli dönüm noktalarından biri de Marmara depremi oldu. Plastik boruların esneme yeteneği ve dayanıklılığı, depremden az etkilenmelerine neden oluyor. Bunu fark eden müşteriler, plastik boruyu tercih etmeye başladılar. Dayanıklılık, esneklik, taşıma kolaylığı ve hijyen özellikleri, plastik boruları her açıdan ön plana çıkardı. Örneğin, bağlantı noktalarında su kaçırmazlık özelliği bile tek başına plastik borunun tercih edilmesinin önemli nedenlerinden biri haline geldi.  
 
Doğalgazda potansiyel yüksek  
 
Altyapı yatırımlarında ve inşaattaki durgunluk nedeniyle aslında 5 yıl öncesine göre plastik boru pazarının yüzde 30 oranında küçüldüğü tahmin ediliyor. Ancak, plastik borudaki gelişme ve hareketlilik, çelik ve beton boru pazarlarının yüzde 50’sini almasıyla açıklanıyor. Son 5 yıllık süreçte şu andaki toplam pazar cirosunun yüzde 10’luk bölümünün diğer boru çeşitleri pazarından alındığı tahmin ediliyor.  
 
Boru pazarındaki atağın önemli faktörlerinden biri de doğalgaz hatları. Bugün satışı yapılan plastik boruların yaklaşık yüzde 45’i tesisat, yüzde 45’i de atık su için kullanılıyor. Plastik, boruların doğalgaz dağıtımından aldığı pay henüz az sayılabilir. Ancak, dağıtım şebekelerinin genişlemesiyle bu pazarın plastik boru firmaları için, önemli bir rekabet alanı olacağı da şimdiden görülüyor.  
 
Sektörün lider firmaları  
 
Sektörde öne çıkan firmalara bakmak için Capital 500 listesine göz attığımızda plastik boru firmalarının yükselişi yine burada da dikkati çekiyor. 2002 yılında yaptıkları cirolarla listeye giren plastik boru firma sayısı 4. Bu listenin en başındaki firma ise yaklaşık 157 trilyon liralık ciroyla Fırat Plastik. Genel sıralamada da 144’üncü sırada yer alan Fırat Plastik, bir önceki yıla göre yerini de yükseltmiş. Fırat Pilastik’i, Egeplast ve Pilsa gibi şirketler izliyor.  
 
Pastik boru pazarının yaklaşık 500-600 milyon dolarlık büyüklüğe sahip olduğu düşünülüyor. Toplam ihracat ise 75-100 milyon dolar arasında. Özellikle 5-6 büyük firma arasında çok yoğun bir rekabetin yaşandığı sektörle ilgili sağlıklı veriler bulmak zor. Sektörün büyük firmaları arasında yukarda saydıklarımızın dışında Dizayn Grup, Subor, Akın, Vesbo, Esen Plastik, Hakan Plastik gibi, firmaları saymak mümkün.  
 
Aslında sayıları 200’ün üzerinde olduğu düşünülen firmalar da, daha çok tesisat boruları alanında üretim yapıyor. Ancak, ürün gamı açısından en geniş yelpazeye sahip olanların sayısı ise 10 kadar. Pazardaki tek yabancı sermayeli firma ise sermayesinin tamamı Pipelife’e ait olan Arılı Plastik.  
 
Fırat’ın gözü altyapıda  
 
Capital 500 listesine 157 trilyonluk ciroyla giren Fırat Plastik, aynı zamanda boru pazarının da lideri. 2003 yılında boru grubu cirosunun 150 trilyon olması bekleniyor. Diğer ürünlerle birlikte toplam 200-225 trilyon liralık ciroyla yılın kapatılacağı düşünülüyor.  
 
Fırat Plastik Boru Grubu Pazarlama Müdürü İsmail Yıldırım, üst yapı ürün grubunda yüzde 70’lik pazar payları olduğundan söz ediyor. Hedefleri de doğalgaz dağıtım pazarından pay alarak, altyapıdaki yüzde 5’lik pazar payını yakın zamanda yüzde 40’a çıkarmak.  
Ankara ve İstanbul’da iki fabrikada üretim yapan Fırat’ın, bin 600 milimetre çapa kadar boru üretimi var. Ürünleri 45 ülkede satılıyor. Yeni yatırımları ise şimdiye kadar ithal edilen bir bağlantı parçasının üretimiyle ilgili. 3 milyon euro tutarındaki bir yatırımla EF manşonu üretimine başladılar.  
 
Dizayn’ın yıldızı parlıyor  
 
Dizayn Grup, sektörün genç firmalarından biri. Son birkaç yıldır özellikle pazarlama atağıyla dikkatleri çeken şirket, kısa bir zamanda sektörün önemli oyuncularından biri haline geldi. 1987 yılında tesisat projeleri geliştirme amacıyla kurulan Dizayn, 1992 yılından beri plastik boru üretiyor. 11 yıl gibi, kısa bir sürede büyük yol kat eden Dizayn, bugün ikisi Beylikdüzü, biri Çorlu’da olmak üzere toplam 35 bin metrekare kapalı, 100 bin metrekare açık alanda üretim yapıyor.  
 
Mühendis İbrahim Mirmahmutoğulları tarafından kurulan şirket, Türkiye’nin en büyük firmaları arasına girdi. Dizayn Grup’un yatırımları sürüyor. Azerbaycan’da yüzde 50 Dizayn, yüzde 50 yerel ortaklıkla üretim yapacak 15 milyon dolarlık bir fabrikanın temelleri atıldı. 2003 yılını 65-70 milyon dolar civarında ciroyla kapatmayı hedefleyen Dizayn, ihracatta ise 13-14 milyon dolara ulaşmayı planlıyor.  
 
Pilsa iki fabrikada üretim yapıyor  
 
Capital 500 listesine 2002’deki yaklaşık 64 trilyon liralık cirosuyla 351’inci sıradan giren Pilsa, Adana ve Adapazarı’ndaki iki fabrikada üretim yapıyor. Sektörün en eski firmalarından biri olan Pilsa, 1971 yılından beri faaliyette. Sabancı Grubu’na bağlı olan şirket, Winsa markasıyla da PVC kapı-pencere üretiyor. Plastik boruda 50 bin ton kapasite ve 5 bin kalem ürün seçeneğiyle hizmet veriyor. Pilsa, plastik borularının 50’den fazla ülkeye ihracatı yapılıyor. Pilsa yetkililerinin sektöre ilişkin değerlendirmeleri ise şöyle:  
 
“Ülkemizde plastik sanayii, plastik makineleri  ve kalıp sanayi küçük ve orta ölçekli kuruluşlardan oluşuyor. Uzun yıllar büyüme hızı yüzde 20’lerin altına düşmeyen sektörde, son 5 yılda yatırımlar düştü. DİE’nin verilerine göre, son 5 yılda yapı sayısında yüzde 50-60’lara varan düşüşler oldu. Ülkemizde gittikçe artan inşaat talebini düşünürsek bu gerileme göründüğünden daha fazla kayba neden oldu. Hammadde ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 70-75’ini ithalatla temin ediyoruz.”  
 
Egeplast Irak’a oynuyor  
 
Temelleri, Mazhar Zorlu tarafından atılan Egeplast’ın 2002 cirosu yaklaşık 64 trilyon lira. 1959’da EgeYıldız adıyla kuruldu. Boru üretimi ise 1965 yılında başladı. 1973’te kurulan Egeplast üretim faaliyetlerini devralırken Ege Yıldız pazarlama ve satış şirketine dönüştürüldü. Yıllık 75 bin ton plastik işleme kapasitesine sahip olan kuruluş, İzmir AOSB, Gaziemir ve Adana olmak üzere üç ayrı mekanda faaliyet gösteriyor. 25-30 ülkeye ihracatı olan Egeplast’ın önemli yurtdışı pazarlarından birini Irak oluşturuyor. 2001 yılında 24 milyon dolarlık ihracatının yaklaşık 16 milyon dolarını Irak pazarı oluşturdu. 2003’te toplam ihracatının Irak’taki gerginlik nedeniyle 8 milyon dolarda kalması bekleniyor. 2001 yılında elde ettiği 47 trilyon liralık ciroyla Capital 500, listesine giren Çağlar Plastik de sektörün önde gelen firmalarından biri.  Temiz ve atık su boruları üreten şirket ADO Grubu’na bağlı. Yıllık üretimi 40 bin ton.  
 
“EV İÇİ TESİSAT BORULARI PAZARI BÜYÜMÜYOR”  
 
Ev içi tesisat boruları, inşaat sektörüne bağlı bir alt ürün grubu. Bu alanda yenileme alımları olsa da yeni inşaat sayısının artmayışı bu pazarın büyüme hızının yavaşlamasına neden oluyor. Borusan Boru Grubu Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tijen Çıdam, bu konuda şu değerlendirmeleri yapıyor:  
 
“Bizim de üretimini yaptığımız ev içi tesisat borularında sektör eskisi gibi büyümüyor. 80’lerin sonunda üretimine başlanan PPRC borular, 90’ların başında büyük bir pazar payı elde etti. Ancak, artık daha fazla büyümediğini söylemek mümkün. Bu sektörde üretim yapan 100’e yakın firma var. Bunların ancak 7–8 tanesi ciddi anlamda üretim yapan ve ürün çeşidi olan firmalar.”  
 
Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları ise bastırılan taleplerin gündeme gelmesiyle bina ve işyeri pazarının büyüyebileceğini söylüyor. Mirmahmutoğulları, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
 
“Plastik borudaki gelişmede; altyapıda ve bina içinde inşaat sektörünün gelişimi ile paralel bir trend izliyor. Tarım ise bilinçlenme düzeyi ile birlikte her yıl biraz daha gelişen bir seyir izliyor. Yeni inşaatlarda yıllardır hep bir gerileme var. İçinde oturulan binalar ise kırılan, patlayan boruların tadilat ile yenilenmesine ihtiyaç duyuluyor. Bu pazar daha stabil. Bugüne kadar bastırılan bina ve işyeri inşaat pazarının önümüzdeki dönemde daha da büyüyeceğine inanıyoruz. Özellikle Anadolu’nun birçok yerinde doğalgaz kullanımına geçilmesi ile birlikte, boru sektöründe ciddi bir satış patlaması yaşanacağını tahmin ediyoruz.”  
 
BORUSAN SEKTÖRE 1995’TE GİRDİ  
 
Borusan, çelik boru sektörünün dev isimlerinden biri. Uzmanlık alanı da çelik. Ancak, 1995 yılından beri plastik boru üretiminde de faaliyet gösteriyor. Bu alandaki üretimleri tamamen sıhhi tesisat ve ısıtma sistemlerinde kullanılan borulara odaklı. Plastik boru sektöründen Borusan’ın aldığı pay ise yaklaşık yüzde 6-7 düzeyinde seyrediyor.  
 
Borusan Boru Genel Müdür Yardımcısı Tijen Çıdam, sektöre giriş nedenlerini ve faaliyetlerini şöyle özetliyor:  
 
“Üretime başlama amacımız, öncelikle mevcut bayi kanalımızın ürün çeşidini tamamlamak ve çok sayıda firmanın haksız rekabet şartlarında gerçekleştirdiği üretimi, kaliteyi standardize etmekti. 1999 yılı itibariyle plastik boru satışlarımızı oldukça geliştirdik ve devamlılığını sağlamaya çalışıyoruz. Kapasitemizi yaklaşık yüzde 70 civarında kullanıyoruz ve amacımız kapasite kullanım oranımızı daha da artırmak. Plastik boru ihracatı, öncelik vermediğimiz bir alan olmasına rağmen artık yurtdışı kanallardan da bu ürünümüze talep gelmesi nedeniyle, artan bir satış eğilimi gösteriyor.”  
 
“PLASTİK BORUDA GELECEK ALTYAPIDA”  
 
İsmail Yıldırım/Fırat Plastik Boru Pazarlama Müdürü  
 
Fırat Plastik Boru Pazarlama Müdürü İsmail Yıldırım, üst yapıya yönelik ürünlerde gelişme beklemediklerini söylüyor. Gelişme bekledikleri alan ise alt yapı. Yıldırım’ın değerlendirmeleri ise şöyle:  
 
“Sektörde üst yapıyla, yani içme suyu, tesisat borusu, çatı deresinden atık suyu borularıyla ilgili, çok fazla bir gelişme olacağını tahmin etmiyorum. Bugünkü mevcut kapasitesini, belki biraz artırarak, devam ettirebilir. Bizim ileriye dönük beklentimiz üst yapıdan daha çok alt yapıda. Ülkemizin altyapısında ciddi eksiklikler var. Öyle tahmin ediyorum ki, alt yapı bugüne kadar kısa vadeli çözümlerle geçiştirilmeye çalışıldı.  
 
Alt yapının başlı başına belediyecilik anlayışı ile ilgili olduğunu ve bunun projelerinin doğrudan belediyeler tarafından hazırlandığını söylemem gerekir. Bu projeler de gerçekten çok ciddi rakamlar tutuyor. Ayrıca hızla artan nüfusla birlikte yerleşim alanlarının gelişmesi sonucunda alt yapının da o oranda önem kazandığını söyleyebiliriz. Su kaybını önlemek için polietilen dediğimiz içme suyu borularının altyapıda kullanılıyor olması, aynı malzemenin hem depreme dayanıklı, depremin meydana getirdiği yer şekillerine ayak uydurabilen bir yapıya sahip olması, bununla birlikte ülkemizdeki son yıllardaki doğalgaz gelişiminden bahsetmek lazım. Alt yapıda önemli eksiklikleri bulunan ülkemizde, gelecek yıllarda bu alan daha fazla önem kazanacak. Şu anda belediyeler, maliyetleri baz alarak karar verdiği, plastik de betondan daha pahalı olduğu için alt yapıda betonu tercih edebiliyor. Ancak önümüzdeki 5 yılda bunu değişmesini bekliyoruz.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz