Geçtiğimiz yıla satın alma ve birleşme operasyonları damgasını vurdu. Oysa, Türkiye’de uzun yıllar şirket satın alma işlemleri oldukça sınırlıydı. Özellikle yerli gruplar, büyümelerini organik yönt...
Geçtiğimiz yıla satın alma ve birleşme operasyonları damgasını vurdu. Oysa, Türkiye’de uzun yıllar şirket satın alma işlemleri oldukça sınırlıydı. Özellikle yerli gruplar, büyümelerini organik yöntemlerle gerçekleştiriyordu. Satın alma ikliminin gelişmesi ise bu durumu değiştirdi. Artan yurtdışı yatırımcı iştahı, içeride de hareketlilik yarattı. Hatta, çoğu yerli şirket büyüme stratejisini yeniden gözden geçirmeye başladı. En önemlisi, pek çok dev grup, “inorganik” büyüme yolunu tercih etti. 2007 yılında hayata geçen 182 satın alma işleminin 90’ını yerli grupların gerçekleştirmesi dikkat çekiciydi. Koç, IC Holding, Doğan, Sabancı, Çalık gibi gruplar ise milyar dolarlar harcayarak inorganik büyüyenler kulübünün üst sırasında yer aldı.
Türkiye’de, 2007, yerli yatırımcıların satın almalarla atağa geçtiği bir yıl oldu. Ülker’in Godiva’yı 850 milyon dolara satın alması, ekonominin gündemine bomba gibi düştü. IC Holding, Fraport ortaklığı, Antalya Havalimanı’nı 3,2 milyar dolara satın alarak, 2007 yılının en büyük satın alma işlemlerinden birine imza attı. Yine aynı yıl, Sabiha Gökçen Havalimanı Limak tarafından 1 milyar 240 milyon dolara, Antalya Gazipaşa Havalimanı ise TAV tarafından 70 milyon dolara satın alındı. Eczacıbaşı’nın Villeroy&Boch’un karo bölümünün yüzde 51’ini satın alması ise yine kayda değer işlemlerdendi.
Çalık Grubu ise bu yılın başında ATV’yi 1,1 milyar dolara satın aldı. Koç Grubu ve Doğan Grubu da son yıllarda yaptıkları satın almalarla göz doldurdular. Koç Holding’in değerini açıkladığı işlem tutarı son 3 yılda 4 milyar 55 milyon doları bulurken, Doğan Holding son 3 yılda aldığı Vatan, POAŞ, Star TV ve TME ile toplamda 1 milyar 361 milyon dolarlık satın alma işleminin altına imzasını attı.
Ernst&Young Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Raporu’na göre 2007 yılında Türkiye’de toplamda gerçekleşen 182 satın alma ve birleşme işleminin 90 adedi yerli yatırımcılar tarafından hayata geçirildi. Türk şirketlerinin bu satın alma atağının önceki yıllara göre oldukça artış göstermesi ise dikkat çekiciydi. 2006 yılında toplam işlem hacmi içindeki payı yüzde 9 olan yerli yatırımcılar, 2007 yılında 90 işlem ile yüzde 49 pay elde etti.
Ernst&Young Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler’e göre, bu artışın nedeni Türkiye’de gelişen olumlu yatırım ortamı. Yerli yatırımcıların mevcut büyüme potansiyelinden azami şekilde faydalanmak istemelerinin de etkili olduğunu düşünen Cantekinler, “Bunun yanında birleşme ve satın alma işlemlerini büyüme yolunda önemli araçlardan biri olarak da görmeye başladılar” diye konuşuyor.
Devlerin Gündemi de Aynı
Türkiye’de uzun yıllar gruplar, büyümelerini organik yöntemlerle, yeni yatırımlarla gerçekleştirdi. Ancak, özellikle geçen yıl gerçekleşen satın alma işlem adedi ve hacmi, Türkiye’de çoğu şirketin artık “inorganik” büyüme stratejisini benimsemeye başladığının göstergesiydi. Aslında Türkiye’de satın alma girişimleri 2000 yılından sonra canlandı. Dünyada ise dev şirketler inorganik büyümeyi gündemlerine çok daha önce aldılar.
Dünyanın en büyük şirketlerinden Microsoft, kurulduğu günden bu güne yaklaşık 110 adet satın alma gerçekleştirerek bu alanda öncülüğü üstlenen şirketlerden. 2005 yılından bu yana aldığı şirket sayısının 51 olması ise dikkat çekici. En önemlisi şirket, gerçekleştirdiği bu satın almalarla büyümesine de hız kazandırmış durumda. Geçtiğimiz ay Yahoo’yu satın almak üzere 44,6 milyar dolar teklif vermesi de şirketin izlediği inorganik büyüme politikasının bir uzantısı olarak görülüyor. Bu satın alma sonrasında yaratılacak sinerjiden Microsoft’un çok daha fazla kazanç sağlaması bekleniyor.
Generals Motors ise gerçekleştirdiği 76 satın almayla otomotiv sektörüne damgasını vurdu. Bu satın almalarla büyümesine ivme katmanın yanı sıra, kendisine rakip pek çok şirketi bünyesine katarak önünü de açmayı başardı.
Milyar Dolarlık İşlemler
Türkiye’de ise geçtiğimiz yıl satın alma değeriyle en fazla konuşulan işlemlerden biri IC Holding’in Fraport’la birlikte Antalya Havalimanı’nı 3,2 milyar dolara almasıydı. Tek başına IC Holding bu işlem için 1 milyar 567 milyon dolar ödedi. Bu işlemin mimarı IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, inorganik büyümeyi uzun yıllardır benimsediklerini söylüyor. Geçmiş yıllarda da satın almalarla büyümelerine hız kazandıklarına değiniyor. “Yurtdışında da pek çok kayda değer satın alma işlemi gerçekleştirdik” diyen Çeçen, bu satın almaların basına fazla yansımadığına dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: “Bize her yeni satın alma ve proje güç ve vizyon katıyor. Önümüzdeki yıllarda da turizm, sulama, enerji, otoyol gibi özelleştirmelerde aktif olmak hedeflerimiz arasında.”
Ülker’in Godiva’yı 850 milyon dolara satın alması ise 2007 yılında dikkat çeken bir başka hamleydi. Ülker’in son 3 yılda gerçekleştirdiği satın almaların açıklanan değeri 937 milyon doları buldu. Godiva satın almasının dışında, Bim Birleşik Mağazalar, Dardanel Gıda Yatırım, Dardanel Su Ürünleri ve Toprak Finansal Kiralama şirketin gerçekleştirdiği dikkat çeken işlemlerdendi.
Doğan Grubu ise özellikle son 3 yılda gerçekleştirdiği satın almalarla dikkat çekti. Satın alma şampiyonu şirketler sıralamasında 1 milyar 277 milyon dolarlık işlem değeriyle 4’üncü sırada yer aldı. Vatan Gazetesi’ni 18,1, POAŞ’ı 616, Star TV’yi 306,5, TME’yi ise 336,5 milyon dolara alarak inorganik büyüyenler kulübünün önde gelen şirketlerinden biri oldu.
Büyümeyi Destekleyen Hamleler
Sabancı Holding özellikle son 2 yılda odaklandığı enerji alanında yaptığı satın almalarla gündemdeydi. Şirket bu anlamda, Tufanbeyli Elektrik Üretim’i 124,6 milyon YTL’ye, Ser Enerji Üretim’i 22 milyon YTL’ye, KEAŞ’ı 49,5 milyon dolara, Ere Holding’i ise 125 milyon dolara satın aldı. Sabancı Holding CEO’su Ahmet Dördüncü, stratejik hedefleri doğrultusunda ana iş alanlarına odaklandıklarını söylüyor. Bu çerçevede, paydaşlarına değer katacak şirket satın alma kararlarını da zamanı gelince değerlendirdiklerini belirtiyor.
TAV Havalimanları Holding ise finansal ve operasyonel anlamda bir yeniden yapılanma sürecine girmiş durumda. Bu süreçte ise ana stratejisini satın almalarla büyüme üzerine kurdu. Şirketin son 3 yılda gerçekleştirdiği satın alma tutarı 316 milyon doları buldu. TAV Holding CEO’su Sani Şener, sadece 2007 yılında gerçekleştirdikleri satın alma işlem değerinin 160 milyon dolar olduğunu söylüyor. “Holding olarak kazandığımız ihaleler sayesinde de yeni şirketler kurduk” diyen Şener, şirketin Gürcistan ve Tunus’da yaptığı ve planladığı yatırımların tutarının yaklaşık 700 milyon dolara ulaştığını belirtiyor. Özellikle Havaş’ın satın alınmasıyla büyümelerine ivme kattıklarına değinen Şener, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Havaş hisselerini satın alarak faaliyetlerimizi aprona taşımış olduk. Ayrıca, havalimanı işletmeciliği değer zincirine bir halka daha ekleyerek entegre bir yapıya kavuştuk. Yer hizmetleri sektöründe de yaklaşık yüzde 50 pazar payına sahip bir şirkete ortak olduk.”
Yeni Satın Almalar Geliyor
Global Yatırım Holding de son 3 yılda gerçekleştirdiği 162 milyon dolarlık satın alma hacmiyle inorganik büyümeyi benimsemiş bir başka şirket. Global Yatırım Holding Yatırımcı İlişkileri Bölüm Başkanı Selran Çakır, yapılan yatırımlar ve satın almalar sonucunda şirketin net aktif değerinin yüzde 300 arttığını söylüyor. Gerçekleştirdikleri satın almalarla özellikle liman işletmeciliğinde önemli tecrübe kazandıklarına dikkat çekiyor. Çakır’a göre enerji sektörünün içinde özellikle doğalgaz dağıtım alanında yüzde 10’luk pazar payına ulaşmalarında da bu alanda yaptıkları satın almaların payı büyük.
Eczacıbaşı da gerçekleştirdiği satın almalarla 2007’de adından söz ettiren gruplardan biriydi. Topluluk, son üç yıl içinde Avrupa'nın en önemli karo seramik kuruluşlarından ikisini bünyesine kattı. Bu satın almalarla birlikte, Almanya, Avusturya, İsviçre, Benelux ülkeleri ve Fransa'da önemli pazar paylarına ulaştı. Örneğin Almanya'daki pazar payı yüzde 10'un üzerine çıktı. Eczacıbaşı Holding yetkilileri, Eczacıbaşı’nın karo seramik alanında Güney Avrupa'da da bazı kuruluşlarla satın alma görüşmeleri sürdürdüğüne dikkat çekiyor ve “Banyo ürünleri konusunda da uluslararası firmalarla işbirliğine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bunun yanı sıra stratejik hedeflerimiz arasında, özellikle Orta Avrupa pazarlarında bazı kuruluşları satın almak var” diye konuşuyorlar.
Yatırımlar Devam Edecek
Karadeniz Holding de inorganik büyümeyi strateji olarak benimsemiş şirketlerden biri. Finans sektörüne girme yolunda, 2006 ve 2007 yıllarında yaklaşık 60 milyon dolarlık satın alma işlemi gerçekleştirmesi ilgiyle izlenen hamlelerdendi. Pamuk Factoring ve Leasing şirketlerinin genel müdürü Mehmet Koçak, satın alınan şirketlerin sermaye yapılarında yapılan güçlendirme de dikkate alındığında, son 2 yılda Karadeniz Holding’in finans sektörüne yaklaşık 100 milyon dolarlık bir kaynak aktardığını söylüyor.
Acıbadem Sağlık Grubu ise özellikle gerçekleştirdiği satın alma işlem adediyle dikkat çeken şirketler arasında yer aldı. İstanbul International Hospital’ın yüzde 50 hissesini 25 milyon dolara, Kayseri’de MMC Memleket Medikal Cerrahi Özel Sağlık Hizmetleri’nin yüzde 51 hissesini 10 milyon YTL’ye ve Adana’da Nöro Tıp Özel Sağlık Merkezi’nin yüzde 99,98 hissesini 10 milyon YTL’ye satın alarak bu alanda büyümesine ivme kazandırdı. Acıbadem Sağlık Grubu Yatırım İlişkileri ve Kurumsal Finansman Direktörü Pınar Lembet, satın almalarla büyümeye devam edeceklerini söylüyor. Ancak yatırımlarının Türkiye’de İzmir, Ankara, Antalya ve Konya gibi şehirleri kapsayacağını belirtiyor ve planladıkları yeni yatırımlarla ilgili şu bilgileri veriyor: “Yurtdışında da büyümeyi planlıyoruz. Genişlememiz, satın alma veya mevcut işletmeleri devralmak şeklinde olabilir. Özellikle Körfez bölgesinde, sağlık sektöründe daha etkin olacağız. Ortağımız Dubai merkezli bir şirket, bu yüzden önceliği Dubai'ye verebiliriz. Körfez bölgesinde bir Acıbadem hastane zinciri kurmayı düşünüyoruz. Körfez ülkeleri dışında ise Türk Cumhuriyetleri’nde çıkacak fırsatları değerlendirmeyi planlıyoruz.”
“Yerli Yatırımcının İşlem Adedi 5 Kat Arttı”
Ernst&Young Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı/ Müşfik Cantekinler
2008’in Gözde İşlemleri Neler Olacak?
2008 yılı başı itibarıyla ilk bakışta gözde satın alma hedefleri olarak, özel sektörde Migros ve Set Çimento, devlete ait kurumlar arasında ise Elektrik Üretim ve Dağıtım şirketleri ve Ankara Doğalgaz Dağıtım (EGO) öne çıkan işlemler olacak. Elektrik ve doğalgaz alanındaki özelleştirmelere neredeyse tüm yerli enerji şirketleri ilgi gösteriyor. Bu şirketlerin bazılarının yabancı yatırımcılarla OGG (Ortak Girişim Grubu) oluşturarak, bazılarının da tek başına bu ihalelere girecekleri biliniyor. Ayrıca Türkiye için tamamen yeni olan nükleer enerji ve şu ana kadar potansiyelin çok altında yatırım yapılmış olan rüzgar enerjisi alanlarında da önemli ve sıfırdan yapılacak yatırımlar bekleniyor. Yerli yatırımcılar enerji sektörü dışında ulaşım, perakende ve gayrimenkul sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlerde yatırım yapmayı hedefliyor.
Koç Ve Sabancı Satın Almalarda Başarılı
Türkiye’de son yıllardaki birleşme ve satın alma faaliyetlerine büyüme açısından bakıldığında öne çıkan başarılı iki örnek olarak Koç ve Sabancı Grupları verilebilir. Koç Grubu tarafından yapılan Tüpraş ve Yapı Kredi satın almaları grubun enerji ve finans alanındaki ağırlığını ciddi anlamda artırdı. Holding cirosal anlamda rakiplerinin önüne geçti, dünya sıralamasında yerini yukarı taşıdı. Sabancı Grubu’nun Gima ve Endi gibi perakende şirketlerini satın alması, enerji ve çimento sektöründe yaptığı yatırımlar ise faaliyet gelirlerini 2004 yılından bu yana ciddi oranda artırdı.
“Yerel Satın Alma Atağı 2008’de De Sürecek”
Raymond James Yatırım Bankacılığı Genel Müdürü/ Gökçe Kabatepe
2008’de Özelleştirmelere Dikkat
Son birkaç yılda bazı büyük Türk gruplarının amiral gemisi şirketlerini elden çıkarması, bu grupların elinde büyük miktarda nakit birikmesine neden oldu. Bu durum, 2008 içinde Türk şirketlerinin satın almalarda aktif rol almasını sağlayacaktır. 2008 yılında özelleştirme tarafında Tekel, Enerji, Milli Piyango, Otoyollar gibi büyük işlemler ön plana çıkacak. Bu satın almalarda büyük Türk oyuncularının en önde gelecek talipliler arasında olacağına inanıyoruz. 2008 yılındaki satın almaların enerji, lojistik, gayrimenkul, hizmet ve perakende sektörlerinde devam edeceğini düşünüyoruz. Özellikle enerji üretim tarafında büyük gruplar kendilerine portföy oluşturmak amacıyla pek çok lisans sahibi şirketi ve üreticiyi satın aldılar ve alacaklar.
Satın Almalar Sinerji Yaratıyor
Satın almaların bir marka, dağıtım ağı veya değişik piyasalara giriş sağlaması, satın alan şirketler açısından sinerji yaratabiliyor. Örneğin gıda perakendeciliği sektöründe Türkiye’de faaliyet gösteren pek çok irili ufaklı zincir arasında gerçekleşen satın almalar ve bunların daha büyük ölçekte de devam etmesi buna örnek gösterilebilir. Bu satın almalar, bir anda daha büyük ve farklı müşteri kitlelerine ulaşılmasına neden olabiliyor.
Büyüme Getiren Satın Almalar
Örneğin Türkiye’de uzun zamandır faaliyet gösteren Loreal, İpek markasını bünyesinde barındıran Canan Kozmetik’i satın alarak daha önce ulaşamadığı bir segmente hitap etmeyi başardı. Bu, Loreal'in Türkiye operasyonuna gelecekte ciddi anlamda değer katacaktır. Ayrıca, Ülker Grubu, Godiva markasını satın alarak tamamen global bir şirket haline geldi ve daha önce hitap etmediği yepyeni müşteri kitlelerine ulaşma olanağı elde etti. Acıbadem Sağlık Grubu da Abraaj fonu ile yaptığı ortaklık sonucunda Türkiye'de sağlamış olduğu başarıyı başka ülkelerde de gerçekleştirme potansiyeline ve bu pazarlarda başarılı olabilmek için gerekli olan finansal güce kavuştu.
“Yerli Yatırımcı 21 Milyar Dolarlık İşlem Hacmi Yarattı”
Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı/Başak Vardar
500 İşlemin Yarısı Türk Şirketlerden
Yabancıların Türkiye'ye olan ilgisi ile Türk firmaların artan satın alma iştahı bir araya gelince, geçen yıl yine şirket satın almaları açısından hareketli geçti. Aslında Türk firmalarının satın alma işlem adedi, yabancıların satın almalarının altında değil. Son üç yıla baktığımızda bu oranın yarı yarıya olduğunu görüyoruz. Yani bu dönemde gerçekleşen yaklaşık 500 işlemin yarısını Türk firmalar gerçekleştirdi.
İşlem Hacmi Olarak Yereller Geride Kaldı
Ancak işlem hacmi olarak bakıldığında yerli satın almalar, yabancılardan düşük seviyelerde kaldı. Yine son üç yılda gerçeklesen 70 milyar dolar işlem hacminin yaklaşık yüzde 30’unu yerli alıcıların oluşturduğunu görüyoruz. Tabii yabancıların son dönemde başta bankacılık olmak üzere birçok sektörde büyük işlem hacmine sahip satın almaları oldu. Bu da yabancıların toplam işlem hacmi içindeki payını artırdı.
Yerli Satın Almalar Devam Edecek
Önümüzdeki dönemde yerli yatırımcıların şirket satın almaları devam edecek. Hatta bazı yerli grupların son dönemde bir finansal yatırımcı gibi veya bir yabancı yatırımcıyla ortaklık kurarak hemen her sektördeki yatırım fırsatlarını takip ettiği söylenebilir. Finansal piyasalarda yaşanan kriz, global bir krize dönüşürse, sadece yabancı yatırımcıların değil Türk alıcıların da satın almaları bundan etkilenecektir.
“Doğru Satın Alma Büyüme Getirir”
İş Yatırım Kurumsal Finansman Müdür Yardımcısı/ Efsane Çam
Doğru Fiyatlandırma Ve Hedef Önemli
Büyümenin hangi alanda yapılmak istendiğine bağlı olarak doğru hedef ve doğru fiyatlama ile gerçekleştirilen satın almaların tamamının büyümeyi sağladığını düşünüyorum. Bence bu alanda en iyi örneklerden birisi Migros’un Tansaş’ı satın almasıydı. Bu birleşmenin Migros’a inanılmaz bir sinerji yarattığını düşünüyoruz. Sinerji de sonuçta firmaların temel performans göstergesi olan operasyonel kârlılığını artıran bir etken.
Kapasite Artırmak Mümkün
Yerel firmalar arasında verilebilecek bir başka başarılı satın alma örneği ise Atakaş Şahin Grubu tarafından İzmir Demir Çelik’in 2005 yılında satın alınması. Atakaş Şahin Grubu odaklandığı demir çelik alanında gerçekleştirdiği bu satın almayla, kendi şirketlerine sinerji katmayı başardı. Şirketin kapasitesi satın almayı takiben yaklaşık bir yıl içinde 800 bin tondan 1,3 milyon tona çıktı. Bu nedenle bu işlem, büyüme ve sinerji yaratımına iyi bir örnek oluşturdu.
En Efektif Satın Almalar
Ülker Grubu’nun gerçekleştirdiği satın almalar ise yine ürün ve pazar çeşitlendirme anlamında başarılı işlemler olarak öne çıkıyor. Ayrıca Sabancı Holding’in enerji ve çimento alanında yaptığı satın almaların da şirketin büyümesine oldukça olumlu bir etki yaratacağını düşünüyoruz. En önemlisi, bu satın almalar efektif olmaları nedeniyle de şirketlere değer katacaktır.
Şeyma Öncel Bayıksel
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?