Hava kirliliğini verilerle azaltmak

Trafik yönetim sistemleri, çeşitli bilgilerden faydalanarak belirli caddeler ve bölgeler için hava kirliliğini azaltıcı stratejiler geliştirilmesine yardımcı olabilir.

7.06.2014 13:01:170
Paylaş Tweet Paylaş
Hava kirliliğini verilerle azaltmak
Şehir trafiğinin hızlı ve enerji cimrisi olması gerekir. Trafik yönetim sistemleri, çeşitli bilgilerden faydalanarak belirli caddeler ve bölgeler için hava kirliliğini azaltıcı stratejiler geliştirilmesine yardımcı olabilir.

Bu gibi sistemler, trafik lambalarını, otopark rehberlik sistemlerini ve dinamik trafik levhalarını kontrol eder. Siemens, bu alanda geçenlerde birkaç benzeri sistemin lansmanını yaptı. Bizi yaşamda mutlu eden genellikle ufak tefek şeylerdir.

Ancak aynı durum, çapı 0.01 milimetreden daha küçük bir parçacık olan ve bu yüzden son derece büyük bir tehlike arz eden PM10 için geçerli değildir. Çünkü bir parçacık, ne kadar küçük olursa vücudun hava yollarının o kadarderinine işler ve dolayısıyla nefes vermekle dışarı atılamaz.

Sonra akciğer dokularına hasar vermeye başlar. Çok küçük parçacıklar aynı zamanda hava kesecikleri içinden geçerek kan dolaşımına da karışabilir ve orada kan akışı özelliklerini değiştirerek kalp ve damarlarla ilgili hastalık risklerini artırırlar.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de bu tehlikeyi teyit ediyor. Hatta bu konuda dünya genelindeki şehirlerde her yıl yaklaşık 1,3 milyon insanın hava kirliliği sonucu öldüğüne dair bir raporu bile var. Özellikle büyük kentsel alanlarda durum çok kötü.

Örneğin bu yılın başlarında aşırı kirli bir havada, Pekin'de bir metreküp havada 800 mikrogram'dan fazla parçacık kaydedilmesiyle fevkalade rahatsız edici bir rekor kırılmıştı. WHO ise 20 mikrogram'lık bir sınırı salık veriyor.~
Oysa yığınla şehir, bu sınırı aşmayı alışkanlık haline getirmiş durumda. Buna en iyi örnek, 2009 yılında havadaki ortalama PM10 seviyesi 372 mikrogram olarak gerçekleşen İran'ın Ahwaz şehridir.

Almanya'nın Federal Çevre Ajansı, yüksek trafik yoğunluğuna sahip Alman şehirlerinin de parçacıklar için belirlenmiş bu sınırı düzenli olarak aştığını bildiriyor. Mesela Potsdam'da, bu şehrin ölçüm istasyonu Zeppelinstrabe, 2011 yılında 55 gün bu resmi sınırın üstünde seviyeler kaydetmişti.

Alarm verici bu gelişmeler karşısında, Potsdam şehri ile Siemens, 2012 ilkbaharında parçacıkları ve nitrojen diyoksit (NO2) salımlarını azaltmak için tasarlanmış pilot bir proje başlattı. Siemens burada trafik verilerini toplayan ve otomatikman yaptığı analizlerden rehberlik stratejileri üreten Sitrafic Concert/Scala adındaki kendi trafik yönetim sistemini kurmuştu.

Bu stratejiler, trafik akışlarının daha verimli olmasını ve daha az hava kirliliği üretilmesini sağlamak amacıyla tasarlandı. Bu sistem, çeşitli sensörler aracılığıyla (araç sayısı ve kapalı caddeler gibi) trafik bilgilerini dakikalık bazda topluyor.

Aynı zamanda, hava sıcaklıkları ve rüzgarın durumu gibi meteorolojik verilerin yanı sıra inşaat alanı olan yerler gibi bilgileri de topluyor. Bu sistem, tüm bu verileri gerçek zamanlı olarak belirli caddelerin ve ara yolların hava kirliliği profillerini çıkarmakta kullanıyor.

Siemens Altyapı ve Şehirler sektöründe çevreye duyarlı kontrol sistemlerinden sorumlu ürün yöneticisi olan Andrea Ghio, "Bu sistem, trafiği parçacık ve NO2 yoğunlukları-nın aşırı yüksek olduğu yerlerden uzağa yönlendirmeye çalışıyor" diyor.~
Bunu ise tehdit arz eden alanlardaki caddelerde yer alan bütün trafik lambalarını yeşile çevirerek başarıyor. Bu sistem alternatif olarak trafik akışlarını yavaşlatarak da hava kirliliğini azaltabiliyor.

Bunu başarmak için şehre gelen ana giriş yollarındaki trafik lambalarının yeşil yanma süresini kısaltıyor. Ghio, "Bu şekilde hava kirliliğine neden olan salımları homojenleştiriyor ve herkesin üzerindeki baskıyı azaltıyoruz" diyor.

Bu önlemler sayesinde, 2012 sonbaharında kaydedilen metre küp başına 44 mikrogram NO2 salımlarında yaklaşık yüzde 4 oranında bir azalma gerçekleşti. Aynı dönemde PM10 salımları da azaldı.

Ancak Potsdam'ın bazı bölgelerinde yıllık ortalama hava kirliliği halen maksimum değerin 4 mikrogram üzerinde. Bu yüzden bu şehirde ekstra fikirler üretilmesi gerekiyor. Üzerinde düşünülen bazı önlemler arasında, yeni bir otopark alanı yönetim sistemi, büyük trafik merkezlerinde daha iyi toplu taşımacılıkla bisiklet kullanımını özendirecek önlemlervar.

Potsdam Trafik Yönetimi Direktörü Reik Becker, "Eğer başlangıçtaki başarılarımız, 2015 yılına kadar devam eder ve hava kirliliğine neden olan salımları daha da azaltabilirsek o zaman bu çevreye odaklı trafik yönetim sistemimizi şehrin tamamında uygulayabiliriz" diyor.

Trafik verilerinin toplanması. Buna zaten diğer şehirlerde geçildi bile. Örneğin Stuttgart'taki 4 operatör, toplam uzunluğu 1.465 kilometre olan yol ve cadde ağındaki tüm trafiği koordine etmek için Siemens'in bir sistemini kullanıyor. Siemens trafik sistemlerinde satış müdürü olan Uwe Rheinemann, "Bu sistem yaklaşık 14 bin 500 inşaat alanını ve her yıl yaşanan 22 bin 500 kazayı da hesaba katmak zorunda" diyor.~
Sitrafic Concert/Scala dijital yönetici, Stuttgart şehrindeki bütün trafik verilerini içine alan Entegre Trafik Yönetim Merkezi'nin ana bileşeni. Veriler, Stuttgart Kamu Bilgilendirme Bürosu, Stuttgart İnşaat Mühendisliği Bölümü, toplu taşımacılık operatörü SSB AG ve Stuttgart Emniyet Müdürlüğü tarafından toplanıyor.

Tüm bu bilgileri Siemens'in bir bilgisayarı işliyor ve derlediği bilgilerle Stuttgart trafik sistemine günde 35 defaya varan müdahalelerde bulunuyor. Trafik ışıklarını değiştiriyor, otopark rehberlik sistemlerini kontrol ediyor ve dinamik trafik levhalarına veriler sunuyor.

Rheinemann, "Araç sürücülerine yollardaki engeller, servis yolları ve seyahat süreleri hakkında optimum bilgiler verebiliyoruz" diyor. Bu yeni teknolojiyle Stuttgart'ta her gün birkaç kilometreyi bulan trafik sıkışıklıklarının önüne geçilmiş oldu.

Kaldırımların yola bakan yüzeylerine gömülü endüksiyon halkalarıyla trafik yönetim sistemine, trafik akışları ve kavşaklardaki araç bekleme süreleri hakkında bilgiler sunuluyor. Aynı zamanda trafik lambalarında kurulu video kameralarla da trafik hacmi ve hızı ölçülüp kaydediliyor.

Operatörler, bu verilere yazılım sistemleri aracılığıyla erişebiliyor. Onlar bütün trafik lambalarını gösteren haritaya bakabiliyor ve istendiği takdirde sistemin tavsiyelerinden faydalanarak onları trafiği verimli yönetecek şekilde programlıyorlar.

Ancak böylesine sofistike bir trafik yönetim sistemine her şehirde ihtiyaç duyul-mayabilir; 50'den az trafik lambası olan bir yerde tek bir trafik bilgisayarı yeter de artar bile. Zaten bu yüzden Siemens ticari olarak 2013 Ekim'inde piyasaya sürmeyi planladığı yeni bir yazılım geliştirdi.

Smart Guard adı verilen bu yazılım, küçük şehirler ve kasabalardaki trafiğin izlenmesi ve yönetimiyle ilgili bütün temel işlevleri sunuyor. Bu sistemi çalıştırmakla yetkili olan kişiler, trafik lambalarına, algılayıcılara ve otopark garajlarına, üzerinde HTML5.0 özellikli herhangi bir tarayıcı yüklü bir PC, tablet bilgisayar veya akıllı telefonla erişebilmek için dahili bir ağ içinde kurulu özel bir buluttan (güvenli bir BT ortamı) faydalanıyor.~
Üstelik bu işi dünyanın herhangi biryerinden bile yapabiliyorlar. Bir kullanıcının bilgisayarında çalışan istemci çözümlerinden faydalanan eski kurulumların bu sistemlere erişimleri 5 dakikayı bulabiliyordu.

Oysa bu bulut çözümüyle kullanıcıların trafik verilerine sadece 10 saniyede erişebilmesi sağlanıyor. Ürün müdürü Michael Düsterwald, "Bizim burada hedefimiz web tabanlı, kullanıcı dostu bir trafik yönetim merkezi sunmak" diyor.

Bu yeni yazılım tüm dünya pazarlarına yönelik olarak geliştirildi. Uluslararası planda kullanılabilmesine olanak sağlayan açık arayüzler içeriyor. Bugüne kadar Almanya ve Avusturya'da çalıştırılmakta olan 4 pilot projenin, 2013 Ekim'inde Norveç ile Polonya'daki ek projelerle desteklenmesi bekleniyor.

Ayrıca yeni işlevsellikler de planlanıyor. Bunların arasında en önemli olanı ise sabahları trafik yoğunluklarını tanımlayan ve otomatikman trafik yönetim sistemini gerektiği şekilde ayarlayan bir strateji yönetim sistemi.

Planlananlar arasında ayrıca seyahat süresi verilerinin, ölçüm istasyonlarında kurulu ehliyet plaka algılama üniteleriyle entegre edilmesi de var. Günümüzde bu yeni teknolojinin daha şimdiden sadece büyük kentsel alanlarda değil ama aynı zamanda küçük şehirlerde de trafik akışlarını daha verimli kılacağı çok açık.

Belirli ölçüm istasyonlarında CO2 salımlarının yüzde 25 oranına kadar düşürülmesinin mümkün olacağını öngören Düsterwald, ana fikir trafik sıkışıklıklarını ve onun bütün negatif etkilerini endüstriyel bölgeler gibi daha az duyarlı alanlara kaydırmak" diyor.

Toplu taşımacılık ağlarının genişletilmesi, düşük salımlı araçların geliştirilmesi ve bisiklet kullanımının artırılması gibi çeşitli yaklaşımların hepsinin buna katkıda bulunması gerekir. Bu bütünsel kavram çerçevesinde Smart Guard, trafik akışlarının optimumlaştırılması çabalarının küçük ama çok önemli bir parçası. Nitekim bizi hayatta mutlu kılan da sıklıkla küçük şeylerdir.   
Ulrich Kreutzer

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz