Harvard'a uzanan bir yol hikayesi

Akbank Düşünce Kulübü ’nün, bu yılki proje yarışmasında birinci olan ekip Harvard ’a yaz okuluna gitti.

1.08.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Harvard'a uzanan bir yol hikayesi
5 kişiden oluşan ekip üyeleri ITÜ, ODTÜ, Bilkent, Koç Üniversitesi öğrencilerinden oluşuyor. Harvard ’da eğitimlerine deva,m eden öğrenciler, önemli bir uluslaramsı tecrübe kaza,ndıklarını söylüyor. Ekip üyeleri Harvard ’a gitmelerini sa,ğlaya,n proje yarışmasında ise “Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydala,ndık. Olumsuz geri dönüş alsak bile motivasyonumuzu kaybetmeden başarıya odaklandık” diyor. Çimlere uzanıp Charles River’ı izledikten sonra Mark Zuckerberg’in öğrenciliğinde takıldığı minik pizzacıda gece atıştırmak... Cambridge’de yaşamanın güzelliklerinden yalnızca bir tanesi.” Bu sözler, bu yıl Akbank Düşünce Kulübü’nün proje yarışmasında birinci olup Harvard’ayaz okuluna gitme şansı yakalayan 5 kişilik ekibin üyelerine ait.

Başarılı ekibin içinde ise İTÜ’den Mehmet Eren Küçükçolak, ODTÜ’den Bilen Aküzüm ve Duygu Yaylacı, Koç Üniversitesi’nden Melani Sarıtaş ve Bilkent Üniversitesi’nden Ömercan Yavuzer yer alıyor. Harvard’da yaz okuluna devam eden ekibin üyelerinin ortak görüşü ise bu yıl beşinci yılını dolduran Akbank Düşünce Kulübü’nün kendilerine önemli uluslararası tecrübe kazandırmış olması. Yurtdışındaki think-tank kulüpleri gibi düzenli bir araya gelip beyin fırtınası yapan kulübün farklı disiplinlerden 110 üyesi bulunuyor. Akbank Düşünce Kulübü’nün en önemli özelliği ise proje yarışması sonucunda birinciliği elde eden ekibi Harvard’a yaz okuluna gönderiyor olması. Akbank Düşünce Kulübü kapsamında düzenlenen proje yarışması, her yıl kasım-nisan ayları arasında düzenleniyor. Kulüp üyesi gençler, ekipler kurarak projelerini yarıştırıyor ve yarışma birincisi ekip çekişmeli geçen sürecin sonunda Harvard’da 8 haftalık yaz okuluna gitme fırsatı kazanıyor. Akbank Düşünce Kulübü kapsamında bu yıl düzenlenen proje yarışmasının birincileri İTÜ’den Mehmet Eren Küçükçolak, ODTÜ’den Bilen Aküzüm ve Duygu Yaylacı, Koç Üniversitesi’nden Melani Sarıtaş ve Bilkent Üniversitesi’nden Ömercan Yavuzer’le Akbank Düşünce Kulübü serüvenlerini ve Harvard izlenimlerini konuştuk:~
Akbank Düşünce Kulübü’ne nasıl bir süreçten geçerek seçildiniz?
Akbank Düşünce Kulübü’ne başvuru koşullarını sağlayan 2 bin 500’e yakın öğrenci vardı. CV elemesi, kişilik envanteri, grup vaka mülakatı ve bireysel mülakatlardan sonra 21 kişi, Akbank Düşünce Kulübü 5’inci dönem üyesi olarak seçildi. Biz de bu 21 kişi içinde arasında yer alıp kulübe üye olarak seçilmeyi başardık.

Proje yarışmasında bu grubu nasıl oluşturdunuz, nasıl bir araya geldiniz?
Beşimiz de bu 21 kişinin içinde olmanın mutluluğunu yaşarken geçtiğimiz aralık ayında gerçekleştirilen ilk çalıştayda birbirimizle tanıştık. Tasarruf üzerine geçici gruplarla çalışmalar yaptıktan sonra 28 Ocak 2013’te başlayan ikinci çalıştayda rastgele bir seçimle aynı gruba düştük. 4 tane 4 kişilik grup ve tek 5 kişilik olan bizim grubumuz için zorlu bir yolculuk vardı önümüzde.

Birbirinize kolay alışabildiniz mi? Çalışmalarınızı nasıl sürdürdünüz?
Hem farklı formasyonlardan geldiğimiz hem de karakter anlamında birbirini tamamlayan özelliklere sahip olduğumuz için çok kolay uyum sağladık ve sağlam bir işbirliğiyle yarışmaya odaklandık. Çok uzun yolumuz, çok az zamanımız vardı. Hiç kolay olmayacağını biliyorduk. Çünkü yarış içinde olan diğer grupların tamamı da Türkiye’nin seçkin öğrencilerinden oluşuyordu. Eğer başarmak istiyorsak çok planlı çalışmamız gerekiyordu. Hem uygun zamanlarımız birbirimizden çok farklıydı hem de bir kısmımız İstanbul’da bir kısmımız ise Ankara’da okuyordu. Bunun için teknolojinin bütün nimetlerinden yararlandık. Eş zamanlı yazılar yazmak için “Google Drive”, kaynakları ve dosyaları paylaşmak için “Dropbox”, proje yönetimi için “Trello” dersteyken bile sürekli iletişim içinde olup fikir paylaşımı yapmak için “WhatsApp” akşamları yoldayken başlayıp eve gittiğimizde saatlerce devam ettiğimiz konferans görüşmeleri için “Skype” en önemlileriydi.

Yarışma sürecinde engellere takıldığınız, umutsuzluk yaşadığınız anlar oldu mu? Bunları nasıl aştınız?

Üçüncü çalıştaydan önce İstanbul’da buluşup bir gün boyunca çalıştık ve iki farklı fikirle gittiğimiz 7 Mart’taki üçüncü çalıştayda ön jüriden geri bildirim aldık. Çok güvendiğimiz fikrimizin uygulanabilirlik açısından fazla karmaşık bir iş modeli olduğunu ve büyük ölçüde Türkiye’deki bankacılık regülasyonunna pek de uymadığını öğrendiğimizde moralimiz epey bozulmuştu. Finale sadece bir ay kalmıştı ve biz beklediğimizden daha gerideydik. O gün çalıştayın yapıldığı otelin ufak bir toplantı odasında toplandık ve hayatımızdaki her şeyi ikinci plana atıp bütün gücümüzle Akbank Düşünce Kulübü için çalışacağımıza söz verdik.~
Evet, aynen devre arasına geride giren takımın soyunma odasında yaşadıklarını gösteren bir filmde gibiydik... Kalan vaktimizi planladık ve bir hafta sonu Ankara’da toplandık. Bilen teknolojik altyapıdan, Melani pazarlamadan, Ömercan finanstan, Duygu hukuk ve risk yönetiminden sorumlu olurken proje yöneticiliği rolünü üstlenen Eren de satış ve insan kaynakları başta olmak üzere diğer konulara yardımcı olacaktı. Bütün networkümüzü kullandık ve yeminli mali müşavirden dijital medya ajansı direktörüne kadar ulaşabildiğimiz herkese danıştık. Ufak çaplı pazar araştırmaları yaptık. Zaman daraldıkça “Skype” konferanslarımız gece boyu sürmeye başlamıştı. İş hayatına başlamadan önceki son büyük tatilimiz, hayatımızın tecrübesi, yurtdışı maceramız, başladığımız işi bitirmek, karşılıksız kalmayan emeklerimiz demekti bizim için kazanmak.

Final günü neler yaşandı? Kazandığınız açıklandığında neler hissettiniz?
9 Nisan’daki finalden önceki hafta sonu İstanbul’da buluştuk. 48 saat içinde sadece 3 saat uyuyarak çalıştık. Önceki gece de bütün grupların konakladığı otelde çalışmaya devam ettik. Detayına kadar yaptığımız araştırmalar işe yaramış ve yöneltilen hiçbir soruyu cevapsız bırakmamıştık. O zaman nabızlarımız hızlandı, kol kola girdik ve bekledik. Projemizin ismini duyduğumuzda bitiş çizgisindeki ipi göğüslediğimizi anladık. Tarif edilemez bir andı bizim için. Hem bu fırsat için Akbank’a teşekkür etmek istiyorduk hem de hepsi çok iyi projeler yapan diğer gruplardaki arkadaşlarımızı da tebrik edip destekleri ve arkadaşlıkları için teşekkür etmek. Belki de şu kelime yeterdi o anı anlatmaya: “Mutluyduk”.

Sonunda 24 Haziran’da büyük ödülü kazanan ekip olarak Harvard’a uçtunuz. Ne hissediyorsunuz?
Harvard’da olmak benzersiz bir deneyim. Katıldığımız dersler de okulun adına yakışır nitelikte. Avrupa Parlamentosu’nun bir sorunu için bizden gerçek bir çözüm beklenildiği bir ders de var. En iyi proje ödevini makale olarak yayınlatacak ders de.. Hem hala şaşkınız hem de burada olmaktan büyük gurur duyuyoruz, hayatımızın en güzel macerasını yaşıyoruz.

8 hafta süresince burada eğitim alacaksınız, hangi dersleri seçtiniz?

Çok farklı alanlarda ve çok keyifli dersler seçtik. Bunlar arasında teknoloji ve inovasyon yönetimi (management of technology and innovation), mikroakışkan aletlerin üretimine giriş (introduction to fabrication of microfluidic devices), Amerika dış politikası (American foreign policy), biyomedikal etiğe giriş (introduction to biomedical ethics), sistem düşüncesi (systems thinking), yönetim muhasebesi (managerial accounting), finansal strateji ve davranışsal finans (financial strategy and behavioral finance) gibi dersler bulunuyor.~
Akademik hayat dışında Harvard’da olmanın güzellikleri neler?
Çimlere uzanıp Charles River’ı izledikten sonra Mark Zuckerberg’in öğrenciliğinde takıldığı minik pizzacıda gece atıştırmak Cambridge’de yaşamanın güzelliklerinden yalnızca bir tanesi. Çevredeki herkesin Harvard’lı olduğunu bilmek ve onlarla iletişim halinde olmak apayrı bir tecrübe. Ayrıca dünyanın dört bir yanından gelen insanlarla dostluklar kurma fırsatımız oldu.

Son olarak Akbank Düşünce Kulübü hayatınıza ne kattı?
En önemlisi uluslararası bir tecrübe kazanmış olduk. Ancak büyük ödülü almamış dahi olsaydık, çalıştaylar süresince öğrendiklerimiz bize önemli katma değerler sağladı. Sektörün önemli isimleriyle tanışma fırsatı bulduk. Ayrıca takım olmak, işbirliği, uyumlu çalışma gibi konularda güzel bir deneyim yaşadık. Akbank Düşünce Kulübü, “yenilikçi düşünce liderleri” yetiştirmeyi misyon edinmiş bir inisiyatif olarak eminiz ilerleyen dönemlerde bize değer katmaya devam edecek.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz