Antalya ekonomisi turizmden ibaret değil

Antalya, turizm başkenti unvanının yanına sanayi yatırımlarıyla başka unvanlarda eklemek istiyor.

1.10.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Antalya ekonomisi turizmden ibaret değil

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, "2010 yılında birliklerimiz tarafından 1,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi. Birliklerimiz dışında yapılan ihracatın da en az 200 milyon dolar olduğunu tahmin ediyoruz" diyor.ürkiye ekonomisi içinde 7'nci büyük il olan Antalya, turizme dayalı ekonomisini bir adım öteye götürmek istiyor. Kendini yenileyen girişimci işadamlarıyla 2000'li yılların başından bu yana turizmden sanayiye birçok alanda yeni yatırımlara kapısını açan şehir, sanayi yatırımlarıyla Türkiye'nin ihracat verileri içindeki yerini güçlendirmeyi hedefliyor. Antalya son 10 yılda Türkiye turizmindeki yerini korudu ve sağlamlaştırdı. Turist sayısındaki payı, rakamlara yansımayan iç hat girişleri ve İran pazarı dikkate alındığında yüzde 40'a yaklaşıyor. Turizm geliri nedeniyle Türkiye'nin en önemli net ihracatçı ili olan şehir, turizme bağlı gelişen sektörleriyle kısa sürede Türkiye'nin ilk 5'inde yer alacağa benziyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, şehrin sadece turizmle anılmasının yanlışlığının altını çiziyor ve "Antalya yabancı ülke vatandaşlarına satılan 40 bin kadar konut ve arsa satışıyla birinci sırada yer alıyor" diyor. Antalya tarımda da 5 milyar TL üzerinde katma değerle birinci il konumunda. Yaş meyve sebze ihracatı, AB pazarı neredeyse kapalı olmasına rağmen yarım milyar doları aşmış durumda. En büyük ihracatçı il olarak çok büyük bir potansiyele sahip olan Antalya, kesme çiçek ihracatındaysa birinci sırada. Buradan bakıldığında şehri sadece "bacasız sanayi"nin merkezi olarak adlandırmak haksızlık olacak. Çetin Osman Budak, "2010 yılında birliklerimiz tarafından 1,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi. Birliklerimiz dışında yapılan ihracatın da en az 200 milyon dolar olduğunu tahmin ediyoruz. Bu ihracatın yarısı yaş meyve ve sebze, dörtte biri domatesten geliyor. Sanayi ihracatımız tekstil, madencilik, mermer, plastik ve ağaç mamullerinden oluşuyor. İhracat pazarlarımız turizm pazarlarımızla aynı; Rusya ve Almanya. Bunun dışında son yıllarda yurtdışındaki inşaat işleri, ihracatımızı Ortadoğu ülkelerine yönlendirdi" diyor. ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak sorularımızı şöyle yanıtladı:

Antalya'nın sanayi ve ekonomisine yön verecek, şehre yeni bir açılım kazandıracak en önemli projeleri bizimle paylaşır mısınız?
- Antalya'nın gündeminde bazı konular hiç değişmiyor. Turist sayısında ve nüfustaki hızlı artış karşısında altyapı eksikliği her zaman en önemli sorun olmaya devam ediyor. Ulaşım, kültür altyapısı eksikliği, çevreyolu ve kent içi ulaşım altyapısının çok yetersiz olması, kongre ve kültür saraylarının, her alan ve her ölçekte spor tesislerinin eksikliği, tarihi eserlerin bakımsızlığı, kentsel dönüşüm ihtiyacı, ticaretin mekansal ve fonksiyonel planlamasının olmaması olumsuzluk olarak gündemimizde. Aslında bu sorunları basit şekilde tesis yokluğu olarak değerlendiremeyiz.~

Antalya ekonomisinde yeni açılımlar oldu mu? Örneğin, lokomotif sektörlere yenileri ekleniyor mu? Önümüzdeki birkaç yılda atağa geçecek sektörler hangileri, bu sektörlerde şu anda nasıl bir hareketlilik yaşanıyor?

- Son yıllarda nicelik ve nitelik olarak önemli değişimler alışveriş merkezleri, kent merkezinde turistik yatak kapasitesinin artması, sağlık sektöründeki yatırımlar, modern tarım ve sanayi yatırımlarının artması olarak söylenebilir. Geçmişte ekonominin lokomotifi yalnızca turizm ve konut sektörüyken artık bir çeşitlenmenin ortaya çıktığını görüyoruz. Tarım ve sanayi ihracatımızın son 10 yıldaki gelişimi bunu kanıtlıyor. Gelecek yıllarda geleneksel ürünlerde değil, yeni ürünlerde ve kalite yönünde bir hamlenin ortaya çıkacağını ümit ediyoruz. Antalya sanayi dışında her sektörde, tarım, turizm, ticaret ve inşaat sektörlerinde az sayıda üründe çok büyük bir arz kapasitesine ulaştı. Artık bu sektörlerde bir konsolidasyon ve ürün dönüşümü dönemindeyiz. Standart üretim yerine ürün çeşitlendirmesi ve markalaşma döneminin başlaması gerekiyor. Henüz bu dönemin başında olduğumuzu düşünüyorum.

Antalya'nın sanayi, tarım ve turizmdeki gücü nedir? Geçtiğimiz yıl il ne kadar ihracat gerçekleştirdi? İhracatta en önemli kalemleri neler?
- Antalya'nın turizm ve tarım potansiyeli biliniyor. Oda olarak sanayi sektörümüzün de OSB temelinde gelişmesi için yoğun çaba harcıyoruz. 2010 yılında birliklerimiz tarafından 1,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi. Birliklerimiz dışında yapılan ihracatın da en az 200 milyon dolar olduğunu tahmin ediyoruz. Bu ihracatın yarısı yaş meyve ve sebze, dörtte biri domatesten geliyor. Sanayi ihracatımız tekstil, madencilik, mermer, plastik ve ağaç mamullerinden oluşuyor. İhracat pazarlarımız turizm pazarlarımızla aynı; Rusya ve Almanya. Bunun dışında son yıllarda yurtdışındaki inşaat işleri, ihracatımızı Ortadoğu ülkelerine yönlendirdi.

Yerli ve yabancı yatırımcı çekme anlamında Antalya'nın gücü ve potansiyeli nedir? İl özellikle hangi sektörlerde yerli ve yabancı yatırımcı için cazibe noktası?

- Antalya'nın coğrafi konumu, iklimi, hava ve denizyolu ulaşım altyapısı, turizmle büyüyen pazarı, turizm, tarım ve inşaat sektöründeki ölçeği, OSB'nin gelişmiş ve çevreci altyapısı, ilimizde yerleşik yabancı nüfus doğal bir avantaj yaratıyor. Antalya, önemli bir kısmı gayrimenkul alımı ve küçük işletmeler için kurulmuş olsa da İstanbul'dan sonra en fazla yabancı sermayeli şirket alan ildir. Serbest bölgemizde, OSB'de tarım ve turizm sektöründe yabancı sermayeli yatırımlar bulunuyor ve buralara yabancı ilgisi devam ediyor.

İlin turizmdeki gücünün yanında tarım ve sanayideki gücünün artması için bugünlerde gündemde olan projeler var mı?
- Bu iki sektörümüzün ulusal ve uluslararası pazara girmesi için markalaşma ve ihracat konularında doğrudan danışmanlık hizmeti veriyoruz. Avrupa İşletmeler Ağı projesiyle yabancı partner bulma desteği sağlıyoruz. Beceri 10 projesi ile mesleki eğitim desteği veriyoruz. Bunun dışında Antalya'nın hızlı tren ağına bağlanmasını, gelecekte demiryolunun yük taşımacılığında da mutlaka kullanılmasını istiyoruz. Antalya'nın fuarcılığının ve dış fuarlara katılımının artması da buna katkı yapıyor.~

Çetin Osman Budak/ATSO Yönetim Kurulu Başkanı
"HIZLI TREN ŞEHRİ HIZLANDIRACAK"


ANTALYA TÜRKİYE'NİN DİNLENME MERKEZİ ATSO olarak kültür ve sanatı Antalya'nın stratejik gelişme unsuru olarak tanımladık. Eğer bu temelde yeni bir kent kültürü ve yeni bir turizm ürünü yaratabilirsek ekonomimiz yeni bir dinamizm kazanacaktır. Kentsel dönüşüm gerçekleşebilirse Antalya kent olarak büyük cazibe kazanacak. Kültür turizmi Antalya turizmini bütün yıla ve bütün bölgeye yayacaktır. Kırsal turizm ve tarımsal turizm de bu çerçevede gelişecekTarımsal turizm ve tarımda markalaşma sektörün katma değerini katlayabilecek bir faktör. Kültür projeleri gerçekleşir ve hızlı tren ağına kavuşursak,Antalya hafta sonları bile Türkiye'nin dinlenme ve eğlenme merkezi olacak. Biz Antalya'yı kültür turizminde Türkiye'de İstanbul, dünyada Viyana ve Barselona ile rekabet edecek bir il olarak görmek istiyoruz. Sağlık, eğitim, kültür, alışveriş merkezleri gelişmesini beklediğimiz yatırım alanları ve bu yatırımlarla Antalya bu hedefe ulaşacaktır.Antalya'nın bahsettiğim tüm alanlarda küresel ölçekte tüketiciye hitap edecek ürünlerinin ortaya çıkması gerekiyor.Tarım sektöründe modern seracılığın yayılmasını ve böylece markalaşma dönemine geçilmesini bekliyoruz. Sanayi sektörümüzün gıda gibi tüketim sektörlerinde, tarımsal girdi ve yapı malzemeleri alanında gelişmesi devam edecek. Dolayısıyla 10 yıl içinde Antalya'da çok daha iyi şartlara sahip yeni bir kent ve çeşitlenmiş, farklı taleplere hitap eden yeni bir turizmin ortaya çıkmasını ümit ediyoruz.
EXPO BİR DEĞİŞİM SÜRECİNİ BAŞLATACAK Şehrimizin en büyük sorunu finansman. Bunların da temel nedeni bir turizm kenti olmamız.Antalya gibi turizm kentleri yerleşik nüfus ve vergi temelinde bütçeden pay almaya devam ettikçe bu sorun devam edecek. Bu olumsuzlukların yanı sıra EXPO 2016,2014 ICCA Genel Kurulu organizasyonlarının Antalya'da düzenlenecek olması kentimize önemli katma değer sağlayacak. Bu iki organizasyonun eksikliklerin bir kısmının giderilmesi için bir fırsat olacağını ümit ediyoruz.Ayrıca Kaleiçi'ni bütünsel bir mantıkla ele alan projemize de çok önem veriyoruz.Ancak asıl beklediğimiz projeler kentsel dönüşüm, tarihi eserlerin restorasyonu ve ticaretin planlanması ki, bu konular henüz Antalya gündemine gerekli biçimde giremiyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz