Eğitim, inovasyon yeni dönemin sözcükleri olabili

Gelecekte eğitim, inovasyon ve tasarım sözcüklerinin Bursa’da ivme kazanabileceğinin altını çiziyor.

1.04.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Eğitim, inovasyon  yeni dönemin sözcükleri olabili
At­lat­mış  ol­du­ğu­muz kriz­den en çok et­ki­le­nen sek­tör han­gi­si­dir? Bu­nun ne­de­ni ne­dir?
Bursa küresel finansal krizin etkilerini, ihracatın düşmesi ve işsizlik oranlarının artması şeklinde gördü. Bursa, Türkiye’nin İstanbul’dan sonra en fazla ihracatın yapıldığı ili olma özelliğini taşıyor. İhracatımızın büyük bir bölümünün, başta Almanya olmak üzere AB ülkelerine olduğunu ve AB ülkelerinin küresel krizden önemli ölçüde etkilendiklerini göz önüne alırsak, küresel finansal krizin etkilerinin Bursa’da etkili olduğunu görmemiz gerekir. Bursa’da iş dünyası tekstil, hazır giyim, otomotiv ana ve yan sanayi, makine ve gıda sektörü gibi sektörlerde yoğunlaşmış durumda. Küresel kriz öncesi, Uzakdoğu’nun haksız rekabeti ile sarsılan tekstil sektöründen sonra küresel krizin bu kez de otomotiv ana ve yan sanayini etkilemesi, kriz nedeniyle Bursa’da üretim ve istihdamda önemli düşüşler yaşanmasına sebep oldu.
Bur­sa’nın is­tih­dam açısın­dan yü­kü ne­dir?
2008 yılında Bursa yüzde 10,8 işsizlik oranı ile Türkiye sıralamasında 36’ncı sırada yer aldı. 2009 Aralık ayı itibarıyla Türkiye’deki toplam sigortalı çalışanların yüzde 4,8’i Bursa’da bulunuyor. 434.120 çalışanın 320.447’si erkek, 113.673’ü ise kadın. Bu rakamlara göre, Türkiye’deki toplam sigortalı çalışan kadınların yüzde 5,3’ü, erkeklerin ise yüzde 4,7’si Bursa’da.
Hü­kü­met­ten bek­len­ti­ler ne­ler?
Avrupa’daki gelişmeleri izledikçe, küresel finansal krizin etkilerinin bir süre daha sürebileceğini görebiliyoruz. Özellikle Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve İngiltere gibi ülkelerde ekonominin eski düzeylerine oturması zaman alacağa benziyor. Diğer yandan, dünyanın diğer ülkelerindeki toparlanmanın göreceli olarak hızlı olması, petrol ve emtia fiyatlarının yükselişine neden oluyor. Böyle bir ortamda, yeniden ekonomik büyümeye ve yeniden yatırımlara başlanabilmesi için ekonomiye odaklanılması ve dünyadaki dengesizliklerin bize minimum ölçüde yansımasının sağlanması beklenir.
Bur­sa’nın ge­le­cek rol­le­rin­den bi­ri de tu­rizm. BTSO’nun bu ko­nu­da­ki gö­rü­şü ne­dir? Mar­ka Kent Bur­sa he­de­fi BTSO için ne ifa­de edi­yor?
Odamız, bu konuda başta “Hafta Sonu Bursa’ya Projesi” olmak üzere çeşitli kampanyalara imza atarak, Bursa’nın turizmde yolunu açmaya çalışıyor ve öncülük ediyor. İnşaatı süren çok sayıda otel yatırımı kente bu açıdan bakmayı gerekli kılıyor. Bursa, bu saatten sonra sanayi kenti kimliğinden vazgeçemez. Bursa’yı bugünlere taşıyan bu kimlik, 2010 yılıyla birlikte turizm kimliğiyle birleşecek ve ortaya yepyeni bir model çıkacak. Biz, BTSO olarak, her zaman olduğu gibi Bursa’nın markalaşması ve turizm pastasından pay alabilmesi için girişimlerimizi sürdüreceğiz. Ancak, bir kentin turizmden pay alması çok da kolay değil. Büyük değişimler gerekiyor. Yani, sadece bir kongre ve kültür merkezinin olması veya Uludağ’ınızın olması, kentinize turist yağacağı anlamını taşımıyor. Bu ne bizim ne Valiliğin ne de Büyükşehir’in meselesi değildir, bu kentte yaşayan tüm insanların ortak meselesidir. Bu bilinç yaratıldığında ortak çözümlerin de üretileceğine inanıyoruz. Marka Kent Bursa hedefi ise bizim için, yatırım ve turizm açısından kentin bir cazibe merkezi olması anlamına geliyor.
Bur­sa’nın ih­ti­ya­cı olan ge­le­cek sek­tör­ler han­gi­le­ri­dir?
Turizm kaçınılmaz olarak bu sektörlerin başında geliyor. Teknolojik tekstil ve katma değeri yüksek ileri teknoloji yatırımları da Bursa’da geleceğin sektörleri arasında gösterilebilir. Makine sektörü örneğin, son 10 yılda Bursa’da inanılmaz bir yükseliş grafiği ile karşımıza çıktı.
Şeh­rin sa­na­yi­ye doy­du­ğu ve ye­ni OSB açıl­ma­ma­sıy­la il­gi­li gö­rüşle­ri­niz ne­ler?
Şehrin sanayiye bir ölçüde doyduğu bir gerçek. Bursa, artık başka çözümler, başka bir bakış açısı geliştirmek durumunda. ~
Dolayısıyla, bugün “evet Bursa sanayiye doymuştur, başka OSB’ye gerek yok” demek de “hayır doymadı daha OSB açılmalı” yorumunu yapmak da çok zor. Bir kere küresel krizden çıkmış olmanın etkisiyle bırakın 2-3 ayı önümüzdeki 1 aylık süreye ilişkin bile öngörü yapabilmek çok zor. Bursa’nın sanayideki liderliği ve belli bir doygunluk düzeyini yakaladığı gerçek olmakla birlikte, yeni OSB’lerle ilgili bir şey söylemek için erken diye düşünüyorum.
Bur­sa kriz­de kay­bet­ti­ği ka­nı na­sıl ve ne gi­bi yön­tem­ler­le ye­ni­den ka­za­na­bi­lir?
Son yıllarda istihdamsız büyümeden s��z ediliyor. Bu nedenle, krizin etkilerini tümüyle silmek zor olabilir. Özellikle istihdam konusunda eski düzeylere dönülmesi güç görülüyor. İnsanların alışkanlıkları da tercihleri de büyük değişime uğradı. Eğitim, tasarım ve inovasyon yeni dönemin anahtar sözcükleri olabilir ve Bursa belirli bir zaman dönemi içinde yeni çehresini bu sözcüklerle çizebilir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz