Adrenalin dolu hobiler

Çoğu iş liderinin 30’lu yaşlarından sonra bu tür heyecanlı hobilere merakının artmış olması ise dikkat çekici...

12.09.2019 12:16:000
Paylaş Tweet Paylaş
Adrenalin dolu hobiler

Son dönemde yoğun iş temposundan uzaklaşmayı adrenalin dolu aktivitelerde bulan CEO sayısı artıyor. Kimi motosiklet üzerinde, kimi kendi havalandırdığı uçağında iş stresini atıyor. Hiç kuşkusuz CEO’ların en çok keyif aldığı adrenalin dolu hobiler arasında motosiklet başı çekiyor. Özellikle İstanbul’daki trafik çilesiyle motosiklet tutkusunu yaşam tarzı haline dönüştüren yöneticilere yollarda rastlamak mümkün... Gelen baharla birlikte yolların tozunu atmaya hazırlanan yöneticiler arasında kimler yok ki… Anadolu Grubu’nun üçüncü kuşak temsilcisi İzzet Özilhan, motosiklet üzerinde seyahat etmenin özgürlüğünü yaşarken, güvenli sürüşü de elden bırakmıyor. Aktif Bank CEO’su Serdar Sümer, yaz aylarıyla birlikte Avrupa seyahatlerini motor üzerinde yapmaya hazırlanıyor. BigChefs CEO’su Cenk Akın, motosikletin verdiği özgürlük duygusunu tarif etmenin zor olduğunu söylerken, Efor Mağazacılık’ın patronu Hüseyin Şeynova uçuşlarda yaşadığı müthiş heyecanın yerini hiçbir şeyin dolduramayacağını anlatıyor. 

AVRUPA’YI TURLUYOR Aktif Bank CEO’su Serdar Sümer, motosikleti bir tutku olarak gören iş insanlarından biri... Son 8 yıldır kullandığı motosikletin kendisinde yamaç paraşütü etkisi yarattığını söyleyen Sümer, İstanbul’un yoğun trafiğinden kaçmak üzere edindiği motosikletin bugün bir hobiye dönüştüğünü belirtiyor. Motosiklet sevgisini ise şu sözlerle tarif ediyor: “Pek çok İstanbul sakini gibi Anadolu Yakası’nda oturup Avrupa Yakası’nda çalıştığım için hemen hemen her gün trafikte geçen zamana hayıflanıyor, çözüm bulamadığımdan dolayı da stresim artıyordu. Tamamen trafik sorununu çözmek amacıyla da motosiklet almaya karar verdim. Yaşımın o sırada 35 üstü olması nedeniyle her orta yaş erkeği gibi pratik amacın yanı sıra keyif almak da motosiklet markası seçimimde etken oldu. Bu nedenle küçük bir scooter almaktansa, ne hikmetse ilk motorum iri bir chopper oldu.” İlk motoru sürmeden önce uygun bir eğitim aldığını söyleyen Sümer, yola çıktığı ilk andan itibaren tam bir şok yaşadığını belirtiyor. Aldığı keyfin bir yere varmaktan ziyade motosikleti sürmek olduğunu söyleyen Sümer, şu sıralar en büyük keyfinin yılda bir defa gerçekleştirdiği ve yaklaşık bir hafta süren yurt dışı motosiklet gezileri olduğunu anlatıyor. Avrupa’da her yıl farklı bir bölgeyi motosikletle keşfettiklerini dile getiren Sümer, “Uygun bir eğitim almak kaydıyla ve araba sürme konusunda yeterince tecrübesi olan herkese motosiklet kullanmayı tavsiye ediyorum” diye konuşuyor. 

ÖZGÜRLÜK DUYGUSU Türkiye’de otomobil sporları dendiğinde de ilk akla gelen isim olan Cem Hakko, çocukluğundan bu yana motosiklete de özel bir ilgi duyuyor. Ancak Hakko, İstanbul trafiğinde motosiklet kullanmayı pek tercih etmiyor. Sadece 1-2 yıl trafikten sıkıldığı için şehirde motosiklet kullanmış o kadar... Şu anda ise motosiklet tutkusunu ormanda gideriyor. Hakko, motosiklet üzerinde olmanın kendisine yaşattığı duyguları şöyle anlatıyor: “Doğayla iç içe olmak bana her zaman özgürlük duygusu vermiştir. Motosikletimle de doğada spor yaparken bu hissi yaşıyorum. Üstelik doğanın zorlu şartlarını motorumla aşmaya çalışmak benim için limitleri zorlamak demek. Bundan da büyük mutluluk duyuyorum.” Cem Hakko, küçüklüğünden bu yana motosiklete ilgisi olmasına rağmen ilk motosikletini 30’lu yaşlarda aldığını söylüyor. Hakko hep motocross yaptığını, bu nedenle sahip olduğu motosikletler arasında motocross’ların kendisi için özel bir anlamı olduğunu da sözlerine ekliyor. İlginçtir Cem Hakko’nun sahip olmayı hayal ettiği bir motosiklet yok. Hakko, motosikletle yaşadığı en unutulmaz anısını ise şöyle paylaşıyor: “Önay Bilgin ile Bolu’da zifiri karanlık doğada motocross’larımızla gece yarısı eve dönüş turlarımız benim için unutulmazdır. Motosikletle gitmeyi en çok tercih ettiğim yer ise Bolu Dağları...” 

ÇOCUKLUK HAYALİ Anadolu Holding’in üçüncü kuşak temsilcisi İzzet Özilhan, motosikleti bir hobi olarak gören iş insanlarından. Sahibi olduğu birçok özel yapım Harley Davidson marka motosikletle bu tutkusunu yaşıyor ve motosikleti yaklaşık 20 yıldır kullanıyor. Ailesine olan bağının önemini her ortamda dile getiren Özilhan, aile bireylerinin isimlerini motosikletinde taşıyor. Motosiklet kullanırken kurallardan taviz vermemeye özen gösterdiğini dile getiriyor ve kask, eldiven gibi aksesuarları kullanmaya dikkat ediyor. Özilhan, motosiklet tutkusuyla ilgili diğer detayları ise şöyle anlatıyor: “Kuvvetli motorlar kullanıyorum ve her sürüşümde ciddi bir adrenalin ve mutluluk hissediyorum. Benim otomobil kullananlardan ricam, motosiklet kullananlara saygı göstermeleri.” Austrotherm Grup’un İş Geliştirme Direktörü Özgür Kaan Alioğlu ise motosiklet tutkusunu bir projeye dönüştürmüş. Isı yalıtımı ve enerji tasarrufu konusunda bilincin artması hedefiyle “Müdür Yollarda” diyerek motosikletle 30 gün boyunca 30 şehir gezdiğini söylüyor. Motosiklet üzerinde 9 bin kilometre yol kat eden Alioğlu’nun bu merakı Zorro’dan geliyor. Alioğlu, çocukluk yıllarına giden bu tutkusunu şöyle anlatıyor: “Zorro’nun at, pelerin ve maske-şapka üçlüsü bende küçüklüğümden beri hep motosiklet, mont ve kaskı çağrıştırmıştır. Belki de sokaklarda atla gezmek gibi bir ihtimalim olmadığı için kendimi kahramanla böyle özdeşleştirmiş olabilirim. Küçükken bir ara babamla at alma ve evin yanında besleme pazarlığı yaptığımı hatırlıyorum. Babamın tepkisini tahmin edebilirsiniz. Çocukluğumdan gelen bu merakımla 18 yaşımda motosiklet kullanmaya başladım.” 

“ÖNCELİĞİM GÜVENLİ SÜRÜŞ” BigChefs’e kısa bir süre önce CEO olarak atanan Cenk Akın, iş dünyasının motosiklet kullanmayı seven isimlerinden. İlk başta bir arkadaşına özenerek Scooter almaya karar veren Akın, daha sonra bu sevdanın büyüyüp tutkuya dönüştüğünü söylüyor. 10 yılı aşkın bir süredir motosikletiyle yollarda olan Akın, mutlaka kask kullandığını ve hız kurallarına uyduğunu dile getiriyor. Güvenli sürüşün her zaman önceliği olduğunu ifade eden Akın, tek seferde en uzun motosiklet yolculuğunu ise Yunanistan’a yapmış. Deniz kenarı ve manzaralı otobanlarda motosiklet kullanmayı seven Akın, motosiklet ilgisini şöyle anlatıyor: “Rodos Adası’nda motosiklet kiralayarak yaptığım keşifler nefisti. Motosiklet üzerinde özgürlük duygusunu tarif etmek çok zor. Kendinizle baş başa kalıp istediğiniz zaman, istediğiniz yere ulaşabilmeniz çok farklı ve önemli bir his. Bu aralar çok fazla vakit ayıramasam da yaz aylarıyla birlikte sanırım kaybettiğim ivmeyi tekrar kazanırım. Yaz günlerinde ben hep motosikletimleyim. Arkadaşlarla grup halinde pikniğe gittiğimiz zamanlar da benim için çok özeldir.” 

“UÇMAK MÜTHİŞ BİR HEYECAN” Efor Mağazacılık’ın patronu Hüseyin Şeynova, adrenalin tutkusunu göklerde yaşıyor. 30 yıldır pilotluk yapan ve uçmanın keyfini hiçbir şeyde bulamadığını söyleyen Şeynova, bu merakını şöyle anlatıyor: “Hepimizin çocukluğunda bazı meraklar uyanır. Benim de çocukluğumdan itibaren gökyüzüne ve havacılığa karşı çok büyük bir merakım vardı. Bu nedenle eğitim aldım ve bu merakım tutkuya dönüştü. Pilotluk eğitimi almadan önce de benim merakımdan olsa gerek uçaklar ve pilotluk hakkında epey bilgi sahibi olmuştum. 1989-1990 yıllarında pilot olmak için eğitime başladım. Önce yer dersleri sonrasında uçuş eğitimleri ve 1990 yılında lisansımı aldım. Dolayısıyla o günden bu yana büyük keyifle sürüyorum.” Uçmanın kendisi için inanılmaz bir keyif olduğunu ve pilot koltuğuna oturduğunda müthiş bir heyecan yaşadığını anlatan Şeynova, bu hobi için oldukça disiplinli olmak gerektiğini ifade ediyor. 

UÇMA SEVDASIYLA UZAYA BİLE ÇIKTI İşi taşımacılık olan patronlardan Durmuş Döven uçma sevdalısı. Reysaş Yatırım Holding Başkanı Döven, 2012 yılında uzaya bile çıkmış bir isim. MIG-29 jeti ile Rusya’da uzaya seyahat programa katılan Döven, 78 bin feet yükseklikteki stratosfere çıktığını söylüyor. Pilot olan Döven, yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinin çoğunu kendi uçağıyla gerçekleştiriyor. İlk uçağını 2006’da alan Döven, aslında yüksekten korktuğunu söylüyor. Bu uğraşının ise bir yerde meydan okuma olduğunu ifade ediyor. Döven’in bu tutkusu üniversite yıllarına dayanıyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra dil eğitimi için ABD’ye gidiyor. Okul dışında hobi ararken bir Türk arkadaşının ısrarıyla uçmaya başlıyor. Ankara’da kiraladığı T-34 uçağıyla uzun süre uçmaya devam eden Döven, daha sonra da İstanbul’da profesyonel eğitim alarak sık sık kendi özel uçağıyla uçmaya başlıyor. Akçalı Şirketler Topluluğu CEO’su M. Akın Akçalı ise yelken merakını yarışlara taşımış bir isim. Geçen yıl Moda’dan Sığacık’a 17 saati fırtına da olmak üzere yelkenle seyahat eden Akçalı, dört yıldır profesyonel olarak yelken yapıyor. Şirket bünyesinde kurduğu Permolit Sailing Team’in kaptanlığını da yapan Akçalı, “Kaptanlığını yaptığım takımımız Deniz Kuvvetleri Kupası, Sahil Güvenlik Komutanlığı Kupası, Doğu Ege Yelken Haftası Kupası ve IRC Türkiye’de birinciliği göğüsledi. Permolit Sailing Team, Bodrum Koy içi Yarışı’nı ikincilikle, Çakabey 937 Kupası’nı ise üçüncülükle tamamladı. Permolit Sailing Team olarak uluslararası alanda başarılara da imza atmayı hedefliyoruz” diyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz