Orjin Deri Yönetim Kurulu Eş Başkanı Zafer Yıldırım, bugün
1.000 eserden oluşan bir resim
koleksiyonuna sahip. İlk kez 1987
yılında dostu Aykut Hamzagil’in
önerisiyle resim almaya
başladığını anlatan Yıldırım, eser sahibinin
adını ise hatırlamadığını belirtiyor. Soyut olan
resme baktığında bir şey anlamadığını itiraf
eden Yıldırım, “Sorunca bunun ‘Halil İbrahim
Sofrası’ olduğunu söylemişlerdi ve hepimiz bunu
tebessümle karşılamıştık. Ne kadar ödediğimi de
hatırlamıyorum” diye konuşuyor.
Toplam 3 bin eserlik koleksiyonlarıyla
Türkiye’nin en büyük koleksiyonerleri arasında
yer alan Demet Sabancı Çetindoğan ve eşi
Cengiz Çetindoğan da ilk eserlerini 20 yıl önce
aldı. Aynı anda 8 tablo birden aldıklarını belirten
Demet Sabancı Çetindoğan, “Bu tabloları evimize
asarız diye almıştık. Eser sayısı şu anda 3 bine
ulaştı” diyor.
Yıldırım ve Çetindoğan gibi iş dünyasında
resme ilgi duyan hatta bu ilgiyi koleksiyonerliğe
taşıyan birçok iş insanı var. Bu iş insanlarının ilk
eserlerini alma hikayesi ise dinlemeye değer…
İşte iş dünyasının sanatseverleri ve onların
koleksiyonerlik macerasını başlatan ilk eserleri…
“GÖRÜR GÖRMEZ AŞK”
Lucis Global’in başkan yardımcısı İsmet Ömer
Öztanık, 35 parçalık bir resim koleksiyonuna
sahip. Resim alımında kendisi için değişmeyen birinci kriterin evinin duvarına asamayacağı
eseri almamak olduğunu belirten Öztanık,
koleksiyonunu bu ahenkte oluşturduğunu
söylüyor. “Tabii sanat zevki geliştikçe
otellerimizin müsait mekanlarına transfer ile evde
parça değişikliği yapabiliyorum” diyen Öztanık,
sanatçı seçimine dair de şöyle konuşuyor:
“İşlere ve ilişkilere genel bakış açımda sıfırdan
değer yaratmaya karşı motivasyonum yüksek
olduğundan sanatçı seçimlerimde bu keşif riskini
alabiliyorum. Ayrıca resim ve enstalasyon tekniği
itibarıyla kişiye özgü, devamında esinlenilmesi
veya taklit edilmesi güç eserleri tercih ediyorum.”
Öztanık’ın ilk resmini alma hikayesine
gelince… Bunun kendisi için unutulmaz bir anı
olduğunu ifade eden Öztanık, bu anısını şöyle
paylaşıyor: “Rahmetli Doğançay’ın meşhur Mavi
Senfoni’sinin Ülker tarafından alındığı Antik
Palace Müzayedesi’nde ben ilk eserimi daha
küçük çapta bir mücadele ile almıştım. Satın
aldığım ilk eser, Gülay Semercioğlu’nun Mor Işık
adlı eseriydi ve Kuad Galeri’nin ortağı, dostum
Selin Yurtbilir’in bu eseri almam için teşviklerini
unutmam mümkün değil. Tabii bu el emeği,
tel tel zorluklarla oluşturulan çalışma ile görür
görmez bir aşk başlamıştı aramızda. Bu esere
vergi ve komisyonları ile beraber 26 bin 500 TL
ödemiştim.”
“OLGUNLUK DÖNEMİNE GİRDİM”
Borusan Holding CEO’su Agah Uğur’un resme
ilgisi lise yıllarına dayanıyor. Ancak koleksiyoner
olma yolunda ilk adım attığı dönem henüz 24 yaşında Arthur Andersen’da çalıştığı yıllara
denk geliyor. İlk 1986 yılında Doğan Paksoy’un
ağabeyi Şahin Paksoy’a ait bir resim alan Uğur’un
bugün 90’a yakın eserden oluşan bir koleksiyonu
var. Nejat Devrim, Sabri Berker, Fahrelnisa
Zeid, Mübin Orhon, Erol Akyavaş, Bedri Rahmi,
Ömer Uluç, Selin Turan, Adnan Çoker gibi
birçok sanatçının eserinin yer aldığı zengin
koleksiyonuna rağmen Uğur, kendisini tam bir
koleksiyoner olarak nitelendirmiyor. “Koleksiyona
sahibim demek için bir çizginin olması lazım.
Tabloların belirli dönemi olmalı” diye konuşuyor.
Uğur’un resim yolculuğunun üç dönemi
var: İlk dönem 1985-2000 yılları arasındaki 15
yıllık bir süreç. Bu dönemi bütçesinin daha dar
olduğu bir dönem olarak nitelendiren Uğur, “O
süreçte resmin hoşuma gitmesi, fiyatın makul
olması ve biraz da tanınmış bir sanatçının eseri
olması önceliğimdi” diye konuşuyor. İkinci ve
üçüncü döneme ilişkin olarak da şunları söylüyor:
“İkinci dönem 90’ların sonunda başlayan ve
son 1,5 yıla kadarki dönem. Bu dönemde
biraz daha öğrendim ve bilinçlendim. Üç dört
akımla ilgilendim. Ekspresyonistlerden Jackson
Pollock, De Kooning, sürrealistlerden Joan Miro,
kübistlerden Pablo Picasso ve Georges Braque
dikkatimi çeken sanatçılar arasında oldu. Son 1,5 yılda ise sanatta olgunluk dönemine girdiğimi
söyleyebilirim. Bunda Borusan’ın da katkısı oldu.
Bu dönemde üreten sanatçıyla yakın olma ve o
anı yaşayabilme fırsatı buldum.”