Jet-Lag ile Baş Etme Formülü

CEO'lar uzun seyahatlerde Jet-Lag problemi yaşamamak için hangi formülleri kullanıyor ?

3.08.2017 10:06:000
Paylaş Tweet Paylaş
Jet-Lag ile Baş Etme Formülü

Nil Dumansızoğlu

[email protected]


CEO’ların iş gündemi çok yoğun. Yılın önemli bir kısmını iş seyahatlerinde, uzun uçak yolculuklarında geçiriyorlar. Verimli ve dinç olmaları gereken zamanları etkileyen en önemli faktörlerden biri ise jet-lag… Bu tempoya alıştıkları için jet-lag onlar için problem olmaktan çıktıysa da hepsinin bu etkiyi en aza indirme formülleri var. Canan Özsoy, Erol Bilecik ve Güneş Karababa gibi isimlerin formülü, seyahate çıkmadan önce gidecekleri yerin saatine göre yaşamaya başlamak. Sabri Ünlütürk ve Markus Reckling gibi isimler ise jet-lag’le baş edememekten şikayetçi..

Yöneticiler zamanlarının büyük bölümünü yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerde geçiriyor. Uzun yolcuklarda ise jet-lag büyük bir problem… Jet-lag etkisini en aza indirmek için yöneticiler de kendilerine göre yöntemler geliştiriyor. Bunların başında seyahate çıkmadan önce gidecekleri yerin saatine göre yaşamaya başlamak var. Örneğin GE Türkiye CEO’su Canan Özsoy, “Türkiye’de kahvaltı saati ama ineceğim yerde uyku saatiyse kendimi uyutuyorum” diyor. Jet-lag sorununu beslenme de tetikliyor. Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Gamze Altın, “Dünya Sağlık örgütüne göre vücudumuz tuz ve doymuş yağ ağırlıklı besinleri sindirmekte zorlanır ve 37 bin fitte, yediğiniz besini sindirmek bir o kadar zor olacaktır. Dolayısıyla uçuş öncesinde tuzlu gıdalardan kaçınmanız ve hafif yiyecekler yemeniz son derece önemli” diyor. Uzun yolculuklarda beslenmesine özellikle dikkat ettiğini söyleyen Tera Data Türkiye’nin CEO’su Gamze Aydın, uçuşta yediklerinin vücudunu olumsuz etkilediğini söylüyor. Barilla Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölge Direktörü Güneş Karababa da uçuşlarda bol su tüketmeye çalışıyor. Gittigidiyor.com’un genel müdürü Öget Kantarcı, Terteks Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel gibi isimler ise jet-lag problemi yaşamadıklarını söylüyor.


UÇUŞ ÖNCESİ BESLENME TAVSİYELERİ
GÜLŞEN ALTIN PARK ŞİMA BESLENME UZMANI VE DİYETİSYEN
TUZDAN UZAK DURUN
 
Dünya Sağlık örgütüne göre vücudumuz, tuz ve doymuş yağ ağırlıklı besinleri sindirmekte zorlanır ve 37 bin fitte, yediğiniz besini sindirmek bir o kadar zor olacaktır. Dolayısıyla uçuş öncesinde tuzlu gıdalardan kaçınmanız ve hafif yiyecekler yemeniz son derece önemli. İdeal uçuş menünüz ise şöyle:
UÇUŞ ÖNCESİNDE Hayvansal protein kaynaklarını tüketmelisiniz. Sofranızda yumurta, peynir, öğlen veya akşam balık, et ve yanına yoğurt veya ayran gibi protein değeri yüksek gıdaları bulundurmalısınız. Vejetaryenseniz tofu, soya, kinoa gibi protein zengini besinlere yönelmek avantajlı olacaktır. Kızartma ve benzeri yiyeceklerden kaçınmalı, ızgara tüketimine yönelmelisiniz.
UÇUS SIRASINDA Bol su tüketmelisiniz. Yeterli sıvı alınmaması durumunda, vücut sıvısında azalma meydana gelebilir. Alkol tüketmek de hidrasyonu artırabilir. Dolayısıyla uçuştan önce ve uçuş sırasında alkol, çay, kahve, yeşil çay kullanmamanızda fayda var. Mümkünse saat başı 1-2 bardak su tüketmeye özen gösterin. Uçuş esnasında ara öğün olarak domates suyunu tercih edebilirsiniz.


“ARTIK UÇUŞA ALIŞTIK

Yöneticilerin jet-lag’le baş etme yollarının başında uçuş yaptıkları yerin saatine göre kendilerini ayarlamak geliyor. Bu isimlerden biri de GE Türkiye’nin CEO’su Canan Özsoy. Özsoy, genelde jet-lag etkisini yaşamadığını belirterek kendi sistemini şu sözlerle ifade ediyor: “Yıllarca o kadar çok seyahat ettim ki artık jet-lag durumunu hayatımdan çıkardığımı söyleyebilirim. Şöyle bir sistemim var: Uçağa binerken gideceğim yerin saatini yaşamaya başlıyorum. Gideceğim yerde saat kaçsa bulunduğum yerde hayatımı ona göre yaşıyorum. Uçağa bindiğim zaman örneğin Türkiye’de kahvaltı saati ama ineceğim yerde uyku saatiyse kendimi uyutuyorum. Türkiye’de yemek saatiyse ama gideceğim yerde değilse yemek yemiyorum. Bunun dışında örneğin Kaliforniya gibi çok uzak bir yere gideceksem biraz erken yatıp erken kalkıyorum.” Jet-lag’den çok fazla etkilenmediğini söyleyen iş insanları arasında Terteks Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel ve Cisco Türkiye’nin genel müdürü Cenk Kıvılcım da var. Öncel, yıllardır seyahat ettiği için artık jet-lag’e alıştığını ve etkilenmediğini belirtirken Kıvılcım ise “Eğer çok kısa süreli kalacaksam jet-lag’le uğraşmıyorum, uykusuz da kalabiliyorum. Ancak gideceğim yerde 2 hafta gibi uzun süre kalacaksam göz maskeleriyle iyice ortamı karartıp vücudumun endorfin salgılamasını sağlıyorum” diyor.



“JET-LAG’LE BAŞ EDEMİYORUM”

ÇANTAM HEP HAZIR 
Açıkçası ben jet-lag’le baş edemiyorum. Yolculuklarda uyuyamama gibi bir sorunum var. Dolayısıyla hep zorluk çekiyorum. Çok sıkışık bir programım olduğu için yolculuğa hazırlanmak gibi bir şey olamıyor. Seyahat çantası hep elimin altında, seyahate de işe gider gibi gidiyorum.
YOLCULUKTA OKUYOR Her hafta en az bir yurt içi ve biri uzun olmak üzere ayda bir veya iki kez yurt dışı seyahatim oluyor. Yolculuğun uzunluğuna bağlı olarak birikmiş okunacak yazı ve dergilerden başlayıp vakit varsa bir kitap okumayı veya film seyretmeyi, bazen iki film seyretmeyi tercih ediyorum.



“YEMEK ADAPTASYONU ÇOK ETKİLİYOR” 

Yaklaşık 25 yıldır iş hayatında olan Tera Data Türkiye CEO’su Gamze Aydın, son 15 yıldır yurt dışına çok sık seyahat ediyor. Son dönemde Amerika uçuşlarının çok arttığını söyleyen iş kadını, “Amerika’nın Batı yakası uçuşları en uzun uçuşlardan, benim de uçuşlarım ağırlıklı olarak buraya oluyor” diyor. Bu bölgeye uçuş, gidiş-dönüş toplam 30 saati bulabiliyor. Gamze Aydın, yılda ortalama 6-7 kez Amerika’ya, en az 10 kez de Avrupa’ya uçuyor. Bu uzun seyahatlerde jet-lag’den etkilenmemek ve zaman geçirmek için yaptıklarını ise şöyle anlatıyor: “Normalde uyku sorunum olmadığı ve enerjim yüksek olduğu için jet-lag şu yaşıma kadar seyahat hayatımı çok etkilemedi. Saat farkında ise zaten hayat, iş akışı içinde devam ettiği için adaptasyon kaçınılmaz oluyor. En önemlisi ilk 2 gece dışarıda yenilen yemeğin ağır ve yorucu olmaması ki adaptasyon yıpratıcı olmasın. Yolculuk esnasında çalışarak ya da kitap okuyarak ve film seyrederek uyanık kalıyorum. Bir de az yemeye çalışıyorum. Çünkü uçuşta yediklerim beni olumsuz etkiliyor. ABD’ye indiğimde ise yine uyanık kalıp gece 22:00 civarında yatıyorum ve saat 6 gibi uyanıyorum. Sabah 6:30 yürüyüşlerinden hiç vazgeçmiyorum. Bu beni toparlayan en önemli ve en keyifli etken oluyor.”


UYKUYU DÜZENLİYOR 
İnsanların jet-lag konusunda zaman geçtikçe önemli tecrübeleri oluşuyor. Ben özellikle 7-8 saat ve üzerindeki uzun uçuşlarda, uçuş saatime göre bir önceki günden uyku düzenimi planlamaya çalışıyorum. Uykusuz kalarak ya da fazla uyuyarak ama uçakta uyumadan, jet-lag’den minimum düzeyde bir etkilenmeyle ineceğim yerin saatine göre kendimi ayarlıyorum. Zaman zaman bu konuda rahatlatıcı birtakım bitkisel vitaminlerden takviye aldığım oluyor.
YOLCULUKLARI SEVİYOR 
Ben uzun uçuşları severim. İş akış programımı çok kaliteli bir şekilde yapmaya çalışıyorum. İçerisinde excel tablolarımın ya da raporlarımın, dokümantasyonlarımın olduğu bilgisayarım ya da tabletim daima yanımda oluyor. Ayrıca böyle uzun uçuşlarda bir film ya da dizi seyretmek de yaptığım aktiviteler arasında yer alıyor. Özetle hiç sıkılmadan uçakta vakit geçiren insanlardan biriyim.


“FORMÜLÜ BULAMADIM” 

DHL Express Türkiye CEO’su Markus Reckling, seyahatlerini genellikle yurt içi veya 1-2 saatlik Avrupa uçuşlarında geçirdiği için şu anda jet-lag’in önemli bir sorun teşkil etmediğini söylüyor. Ancak daha önce DP DHL’deki görevi nedeniyle verimlilik açısından problem olan jet-lag’le oldukça fazla zaman harcadığını ifade eden Reckling, şunları söylüyor: “Singapur’a 2-3 günlük bir gezi için uçmak oldukça kritik, orada geçireceğiniz zaman da oldukça kısıtlı olduğu için en iyi formunuzda olmanız gerekiyor. Kısa geziler için reçetem zaman farkını görmezden gelmek ve eski uyku düzenime sadık kalmak oluyor. En çok zorlandıklarım ise bir haftalık seyahatler oluyor çünkü tam yerleştiğiniz zaman oradan ayrılmak durumunda kalıyorsunuz. Uzun yolculuklarda uçağa binmeden önce yemek yiyorum ve böylece uçaktaki zamanı mümkün olduğunca uyumak için kullanıyorum. Geri dönüş reçetemse uçağa binmeden önce uyumamak. Yorgun olmak dönüş yolculuğunda uyumanıza yardımcı oluyor. Yolculuktan bir sonraki gün de akşam yatağa gidene kadar yorgunluğu görmezden gelerek yoğun bir gün geçirmeye çalışıyorum. Yine de henüz jet-lag problemini çözebilecek gizli bir formül bulamadım.”

“MEDİTASYON VE MÜZİK” 

Ayda en az iki kez yurtdışı seyahatine çıkan Generali Sigorta Türkiye Genel Müdürü Mine Ayhan, kısa meditasyonlar ve sakin müzik eşliğinde yeşil çayla uçuş öncesi ve sırasında dinlenmeye çalıştığını söyleyerek jet-lag reçetesini şu sözlerle ifade ediyor:

“Bir hafta içinde farklı ülkelerde birbirini takip eden toplantılara katılıyorum. Zamanı iyi kullanmak ve uçuş aralarında dinlenmek için farklı yöntemler geliştirdim. Özellikle uzun uçuşlarda kesintisiz uyumak için önce maillerimi kontrol edip gerekli okumalarımı yaptıktan sonra klasik müzik ya da caz eşliğinde kitap okur ve uyurum. Müzik çok dinlendirici oluyor. Günün yorgunluğundan biraz olsun uzaklaşmak için uçakta kısa nefes egzersizleri ve meditasyon da yaptığım oluyor. Zaman zaman film izleyerek de zihnimi dinlendiriyorum. Bu konuyla ilgili hoş bir anımdan bahsetmek isterim: Bir defasında, bir hafta içinde 3 ayrı ülkeye gitmem gerekti. İspanya dönüşü yorgunluktan uçakta öyle güzel uyumuşum ki hosteslere ‘Lütfen beni indirmeyin, ben bir sonraki rotaya devam edeyim. Biraz daha uyumak istiyorum’ diye rica ettim.”


“UÇUŞTA BOL SU İÇİYORUM”

GÜNEŞ KARABABA BARILLA TÜRKİYE, ORTADOĞU VE AFRİKA BÖLGE DİREKTÖRÜ
UÇAK SAATİ SEÇİMİ
Jet-lag etkisinden korunmak için öncelikle uçuş saatlerini dikkatli seçiyorum. Bazı uçuşlar jet-lag etkisini en aza indirecek saatlere konuluyor. Daha sonra uçuşta uyuma saatlerimi varacağım lokasyondaki yerel saate uydurmaya çalışıyorum. Uçuş sırasında bol su tüketiyorum ve uyumam gereken sürede mutlaka uyuyorum.
YOLCULUĞA HAZIRLIK
 Yıl boyunca seyahat ettiğim yerlerde geçirilen süreler dahil sanırım zamanımın yüzde 20’si yolculukta geçiyor. Seyahatten önce yaptığım tek hazırlık yol boyunca okuyacağım kitap, doküman ve evrakları ayırmak oluyor. Yolculukta özellikle dinlemek istediğim bir albüm veya seyretmek istediğim bir film varsa seyahat öncesi onları iPad’ime indiriyorum.


“RUTİNİMİ ETKİLEMİYOR”

 Jet-lag’den etkilenmeyen isimlerden biri de Gittigidiyor.com’un genel müdürü Öget Kantarcı. Günlük hayatında da çok fazla uyumayan biri olduğu için jet-lag’in seyahatlerin düzenini etkilemediğini söyleyen Kantarcı, yolculuklarında kitap okuyarak vakit geçirmeyi tercih ediyor. Ayda ortalama 10 gününü seyahatlerde geçirdiğini ifade eden Kantarcı, yolculuk rutinini şöyle anlatıyor:

“Normalde zaten günde 3-4 saat uyuyan biriyim. Bu nedenle uzak ülkelere yaptığım seyahatlerde uyku rutinimin değişmesi beni çok zorlamıyor. Uzun yolculuklar aslında dinlenmek, okumaya zaman bulamadığınız doküman ve kitapları okumak için bulunmaz bir fırsat. Uçakta kitap okumayı çok seviyorum. Kitap dışında film izlemek her zaman ikinci seçeneğim oluyor. Her ayın 10 günü seyahat etmekle geçiyor. Genelde uçakla seyahat ettiğim için yolculuk esnasında önce işle ilgili yapmam gereken şeyler varsa onları gözden geçiriyorum. Sonrasında kalan tüm zamanımı seyahat için satın aldığım kitaplarıma ayırıyorum.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz