İŞSİZLİK YERİNDE SAYMAYI SÜRDÜRÜYOR
Türkiye
istatistik Kurumu'nun (TÜIİK) mevsimsel verilerine göre, mayıs ayında
işsizlik oranı yüzde 9 nisan ayında da bu seviyedeydi. Biraz daha geriye
gidersek, işsizlik oranının ocak ayından beri bu civarda seyrettiğini
görüyoruz. Mayıs ayı iş gücü piyasası verileri, nisan, mayıs ve haziran
aylarında düzenlenen anketlerin ortalamasını yansıttığından, aynı
zamanda ikinci çeyrek dönemin verilerini oluşturuyor. ikinci çeyrekteki
işsizlik oranı ilk çeyrekteki düzeyinin sadece 0,1 puan altında kalıyor.
ilk çeyrekte işsizlik oranı yüzde 9,1 'di. ilk çeyrekteki işsizlik
oranı da geçen yılın son çeyreğine göre sadece 0,1 puanlık düşüş
göstermişti. İşsizlik oranının son üç çeyrektir yerinde sayması, bu
dönemde ekonominin de yerinde saymasından kaynaklanıyor. Gayri Safi
Yurtiçi Hasıla (GSYİH) yılın ilk çeyreğinde mevsimsel düzeltilmiş olarak
yüzde 0,4 küçülmüştü. Ekonomi ikinci çeyrekte yeniden pozitif büyümeye
geçti gibi ama çok fazla bir toparlanma da yok. Ekonominin küçüldüğü ilk
çeyrekte istihdamda hiç artış olmamıştı. ikinci çeyrekte ise ancak iş
gücü piyasasına yeni girişleri karşılayacak kadar istihdam artışı oldu.
Bu nedenle de sadece işsizlik oranı değil işsiz sayısı da yerinde saydı.
Ekonomideki mevcut gidiş işsizlikteki yatay seyir eğiliminin yılın
ikinci yarısında da süreceğini düşündürüyor. Avrupa'daki resesyon
nedeniyle altın hariç ihracatta temponun düşmesi büyümeyi frenlerken, iç
talepte bunu telafi edecek bir canlılık da henüz ortada görünmüyor.
Fakat Merkez Bankası'nın para politikasında başlattığı gevşeme iç
talepte canlılık yaratabilirse, yılın sonuna doğru durum değişebilir.
AVRUPA'NIN ETKİSİ
Altın
hariç ihracatta ikinci çeyrekte performansın düşmesi, en önemli dış
pazarımız olan Avrupa’da geçen yılın sonlarında başlayan resesyonun
derinleşmesinden kaynaklandı. Avrupa Birliği (AB) ekonomisi geçen yılın
son çeyreğinde önceki çeyrek döneme göre ve mevsimsel düzeltilmiş olarak
yüzde 0,3 küçülmüş, bu yılın ilk çeyreğinde ise “sıfır” büyüme
kaydetmişti. İkinci çeyrekte AB ekonomisi yönünü yeniden aşağıya döndü
ve yüzde 0,2 küçüldü. Avrupa’da resesyon başladıktan sonra Türkiye bir
müddet alternatif pazarlar sayesinde ihracatta durumu idare etti. Fakat
Avrupa’da resesyon derinleşmeye başlayınca alternatif pazarlar da durumu
kurtarmaz oldu. AB ülkelerine yapılan ihracatta ilk çeyrekte yüzde 1,6
düşüş vardı. İkinci çeyrekte bu düşüş yüzde 11,6’yı buldu. AB dışındaki
ülkelere yapılan ihracatta bunu telafi edecek ek bir artış daha
gerçekleşmeyince de altın hariç ihracatta performansın düşmesi
kaçınılmaz oldu.