Tahsilatta Hasar Yine Küçüklerde

Krizde pek çok şirket, “nakit kraldır” düşüncesini kendine ilke edindi. Bu nedenle tahsilat ve ödeme ana gündem maddesi oldu. Herkesin önceliği aynı olunca güçler savaşından büyükler galip çıktı. A...

1.10.2009 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Krizde pek çok şirket, “nakit kraldır” düşüncesini kendine ilke edindi. Bu nedenle tahsilat ve ödeme ana gündem maddesi oldu. Herkesin önceliği aynı olunca güçler savaşından büyükler galip çıktı. ABD’de son 1 yılda büyükler tahsilat sürelerini kısaltırken ödemelerini uzattı. Küçüklerdeyse tam tersi bir durum yaşandı. Yani küçükler için şartlar oldukça ağır seyretti. Türkiye’de ise büyük, küçük pek çok şirkette tahsilat ve ödeme süreleri uzadı. Büyük şirketlerde tahsilat süresi yüzde 29,5, küçüklerde 54,5 oranında uzadı. Ödemelerde ise büyükler yüzde 20,1, küçüklerse 8,5 oranında zaman kazandı.

hedAmerika’nın en popüler birası Budweiser’ı üreten Anheuser-Busch, krizden önce 30 gün olan ödeme süresini, 2009’da 120 güne kadar uzattığını açıkladı. General Electric, 2008’in son çeyreğinde tahsilat süresini kısaltarak piyasadan kısa sürede 3,8 milyar dolar topladı. Hızlı tüketim devi P&G, nakit akışını sıkı bir şekilde yönetmeye odaklandı ve tahsilat sürecini hızlandırdı.

Bu örnekler, krizle birlikte büyük ölçekli pek çok şirketin, tedarikçi ve diğer iş ortaklarını sıkı markaja aldığını ortaya koyuyor. “Bir güç savaşı yaşanırken kredi krizi sokağa yansıdı” diye konuşan Well Fargo’nun eski şef ekonomisti ve California State Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sung Won Sohn, şöyle devam ediyor:

“Kendi koşullarını tedarikçilerine ve müşterilerine baskı yaparak uygulatabilen büyük şirketler, krizle birlikte ödeme şartlarını iyice ağırlaştırdı. Eğer küçük bir iş sahibiyseniz pazarlık gücünüz kalmadı.”

Dünyadaki finansal krizin etkileri Türk şirketlerine de yansıdı. Onlarda kredi ve likidite darlığının etkilerini yoğun şekilde hissetti. Bazı şirketler, ciddi likidite sıkıntısı içine düştü; bazıları iflas tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Yaşanmakta olan bu zorlu süreçte şirketler de kendilerini koruma ve krizden en az hasarla çıkabilme adına pek çok tedbir aldı. Krizle birlikte nakitte kalmaya odaklanan pek çok şirket, ödemelerini daha geniş vadeye yaymaya çalışırken alacaklarını ise bir an önce tahsil etmek istedi. İşte bu istek, tahsilat ve ödeme sistemlerinde yeni bir dönemin başlamasına yol açtı.

Değişim Büyüklerin Lehine
Son 1 yılda dünyada tahsilat ve ödeme sürelerinde büyük değişim yaşandı. ABD’li REL Consultancy Group’un yaptığı araştırmaya göre krizde büyük şirketler, tahsilatta hızlı, ödemede ağır kaldı. Küçük şirketlerde ise tam tersi bir durum gözlendi.

500 milyon dolar ve altında ciroya sahip ABD’li şirketler, 2008’de 54,4 günde alacaklarını tahsil ederken bu süre 2009’da 58,9 güne çıktı. 5 milyar dolar ve üzerinde ciroya sahip şirketler ise 2008’de 41,9 günde tahsilatlarını gerçekleştirirken 2009’da süreyi 41 güne düşürmeyi başardı. Küçük şirketler, ödemelerini 2008’de 42,9 günde yaparken, 2009’da yaklaşık 3 gün erken ödeme yapmak durumunda kaldı. Büyükler ise 2008’de 53,2 günde ödemelerini yaparken 2009’da bu süreyi 55,8 güne uzattı. REL’in Amerika başkanı Mark Tennant, bu sonuçları şöyle yorumluyor:

“Küçük şirketler ölçek ekonomisinin kurbanı oldu. Daha zayıf bir ödeme dengesine sahipler ve borç almak onlar için daha zor.”

Capital’in 40 şirketi içeren araştırması ise REL’in araştırmasından farklı sonuçlar ortaya çıkardı. Türk iş dünyasında büyük, küçük gözetmeden genelinde tahsilat ve ödemelerin vadesi uzadı. Yani büyük Türk şirketleri, Amerikalı muadilleri gibi süreleri kısaltamadı.

Tahsilatta Büyük Kayıp
hedYaşanan likidite sıkışıklığı, istisnasız her ölçekten şirketi etkiledi. Kimi büyük ölçekli alıcılar, bu dönemde tedarikçilerini tedarikçi finansmanı modelleriyle destekledi. Kimileri ise nakit döngülerini, ödeme vadelerini uzatarak rahatlattı. Ama gerçek şu ki orta ve küçük ölçekli şirketler, büyüklere nazaran daha fazla etkilendi. 

Citibank Global İşlem Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Karter, bu gelişimin doğal sonucu olarak küçük ve orta ölçekli şirketlerin, oluşan ek vadeleri de kendi kaynaklarından finanse etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Karter, ödeme vadelerinde küçük ve orta ölçekli şirketlerin aleyhine oluşan bu durumun, yine tedarik zinciri finansmanı yaklaşımı çerçevesinde çözümlenebildiğine dikkat çekiyor.

Türkiye’de 500 milyon TL ve üzeri ciroya sahip büyük şirketler, 2008’in ilk 6 ayında ortalama 66,3 günde tahsilat gerçekleştiriyordu. 2009’un aynı dönemindeyse süre 85,8 güne çıktı. 150 milyon ve altında ciroya sahip olan küçük ve orta ölçekli işletmelerde ise tahsilat süresi 63,8 günden 98,5 güne uzadı. Her ne kadar Türkiye’deki büyükler, tahsilatta küçüklere göre daha hızlı olsa da ABD’li şirketler gibi kriz öncesine göre tahsilatta hız kazanamadı.

Tahsilatlarını kriz öncesine g��re çok daha geç gerçekleştiren şirketlerden biri de Yıldız Entegre. 924 milyon TL’lik cirosuyla sektörünün en büyüğü olan şirketin tahsilat süresi, kriz öncesine göre 2 kat uzadı. Daha önce en fazla 120 gün vadeyle satış yapan şirket, 2009’da tahsilatı 240 güne yaydı. Yıldız Entegre Genel Müdürü Hakkı Yıldız, bu vadeyi sağlam sermaye yapılarıyla iç kaynaklarından finanse ettiklerini belirtiyor. Eren Holding’in grup şirketlerinden Denizli Çimento’da ise tahsilat süresi yüzde 250 uzadı. Krizden önce alacaklarını 30 günde tahsil eden şirket, şimdi 105 gün bekliyor.

Ödemeler Ne Kadar Uzadı?
hedAraştırmamızda 500 milyon ve üstünde ciroya sahip şirketler, 2009’un ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre ödemelerini yüzde 20,1 daha uzun bir süreye yaydı. 150 milyon ve altında ciroya sahip olanlarsa ödemelerini geçen yıl ortalama 63,3 günde yaparken bu yıl 68,7 günde yapmaya başladı. Bu şirketler arasında ödeme süresini en fazla uzatanların büyük kısmı tekstil ve hazır giyim sektörlerinden çıktı. Örneğin Zorlu Tekstil, krizden önce 60 günde ödeme yaparken 2009’da bu süreyi 120 güne çıkardı. Hey Tekstil’se 30 günde ödeme yaparken 60 günde yapmaya başladı. Hey Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Bektaş, “Tahsilat ve ödemede sorunlar yaşadık. En önemlisi, ödemelere valör koyulması ve fiyatlarda indirimler istenmesiydi” derken bugünlerde bu sorunları aştıklarını ifade ediyor.

Elvin Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Canik ise krizden önce ödemelerini maksimum 90 gün içinde gerçekleştirirken 2009’da bu sürenin 150 güne kadar uzadığına dikkat çekiyor. Canik, alacaklarınıysa daha önce 150 günde tahsil ederken bu sürenin 300 güne çıktığını belirtiyor ve devam ediyor:

“Vadelerin uzaması tahsilat aşamasında büyük risk oluşturuyor. Kriz başlangıcında alınan uzun vadeli çeklerin ödeme günü geldiğinde, tahsilatta problem yaşamaya başladık. Bu süreçte müşterilerin büyük kısmı, ödeme güçlüğü içerisine girdi ya da iflas etti. Bu da vadesi gelen çeklerin tahsil edemememize neden oldu. Artık sorunları hukuksal yolla çözmeye çalışıyoruz.”

Ödeme süresi yüzde 33,3, tahsilat süresiyse yüzde 25 uzayan beyaz eşya yan sanayicisi Arma Filtre Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Akış ise ödemelerinin tamamını yaptığını, alacaklarınınsa sadece yüzde 60’ını tahsil edebildiğini belirtiyor. Akış, “Aradaki farkı rotatif krediler alarak kapatıyoruz” diye konuşuyor.

Tahsilat Süresini Kısaltanlar
hedTürk şirketleri küçük, büyük ayrımı olmaksızın tahsilat ve ödeme sürelerini uzatmak durumunda kaldı. Hatta tahsilat, şirketlerin ticari faaliyetlerinin devamı için birinci öncelik haline geldi. Merkez Bankası’nın verileri, tahsilat probleminin ne boyutlara ulaştığını gösteriyor: 2009’un ilk 7 aylık döneminde protestolu senetler, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29,2’lik bir artışla 4 milyar 565 milyon TL’ye ulaştı. Karşılıksız çek sayısı ise aynı dönemde geçen yıla göre yüzde 48 artarak 1 milyon 224 bin 48 oldu.

Tüm bu yaşananlara rağmen tahsilat süresini hızlandıran şirketler de oldu. Bunlardan biri de 643,8 milyon TL’lik cirosuyla Arena Bilgisayar. Şirketin genel müdür yardımcısı Serkan Çelik, kriz öncesi 2008’de ortalama 36 günde tahsilat yaparken bu süreyi krizde 33 güne indirdiklerini belirtiyor. Bunu, seçici müşteri ve tedarikçi politikalarıyla gerçekleştirdiklerini ifade eden Çelik, “Öncelikler sıralamamız risk-nakit döngüsü, kârlılık ve ciro şeklinde oldu” diye konuşuyor. De Facto Genel Müdürü İhsan Ateş ise bayilerinden yaptıkları tahsilat sürelerinin 120 günden 90 güne düştüğünü söylerken, tüketicilerin de yüzde 23’ünün krizde peşin veya kredi kartından tek ödeme yapmaya başladığını belirtiyor.

Mazars Türkiye Denetim Kıdemli Müdürü Onat Erdoğan, tahsilat sürelerinin kısalmasıyla ilgili şu yorumu yapıyor:

“Küçük şirketler, krizde müşteri kaybetmektense tahsilat vadelerinin uzamasını kabul etti. Bunun sonucunda kriz öncesine göre tahsilat vadeleri neredeyse 2 katına çıktı. Buna karşın büyük şirketler, güçlü konumları gereği krizi fırsata çevirerek tahsilat sürelerini kısaltıyor. Ödeme sürelerini uzatarak da likidite sağlıyorlar.”

Daha Hızlı Ödeyenler
hedKriz sürecinde ödemelerini kısa sürede yapan şirketler de oldu. Araştırmamıza dahil olan şirketler arasında, cirosu 500 milyon TL ve üzerinde olan hiçbir şirket ödeme süresini kısaltmadı. Sadece nakit alım yapan Sarkuysan, Toyota, Yıldız Entegre, Banvit, Unilever ve Türkerler İnşaat’ın ödeme süresi değişmedi. Buna karşın cirosu 150 milyon TL ve altında olan şirketler arasında krizde daha hızlı ödeme yapanlar oldu. Bunlardan biri de Sunrise Queen Hotels idi. Şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı Sadettin Ulubay, “Kriz öncesi, herhangi bir ürün aldığımızda, ödemeleri 90 ile 120 gün içinde yapıyorduk. Ancak krizle birlikte herkes nakit sıkıntısı yaşadığı için ödemeler de 45 güne çekildi” diyor. Ödeme süresi yüzde 62,5 kısalan şirketin tahsilat süresi de tam tersine yüzde 614,5 oranında uzadı. Ulubay, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Kriz öncesi özellikle uluslararası tur operatörleri, bizlere, ödemelerini ortalama 21 gün içinde yaparken şimdi global kriz nedeniyle ödemelerini 4-5 aya uzattı. Otelciler olarak bizler, ödemelerimizi kısa sürede öderken, alacaklarımızı daha uzun bir sürede tahsil etmeye başladık. Zira bir tatil köyünün, maliyetleri yüksek olduğu için ciddi bir nakit akışına ihtiyaç duyuluyor. Personel maaşları, elektrik ve su gibi birçok girdinin ay sonunda ödenmesi gerekiyor. Tahsilat yapamayan oteller, kısa dönem ödemelerini yapabilme noktasında, kimi zaman kredi kullanabiliyor.”

Ödeme süresi kısalan bir diğer şirket ise Denizli Çimento. Şirket yetkilileri, iş ortaklarının büyük kısmının yurtdışı şirketlerden oluştuğunu, ödeme sürelerinin bu nedenle 124 günden 73 güne düştüğünü belirtiyor.

Vedat Aydın / Zorlu Tekstil Grubu Başkanı

“Sıkıntıyı Öngördük Vadeleri Uzattık”
Ödeme Koşullarını Araştırdık
Zorlu Holding olarak iş ortaklarımızla  alışverişte anlaştığımız sürelere sadık kalıyoruz. Tabii ki krizden sonra ilk anlaşmaları yaparken daha geç ödeme üzerine görüşmelerde bulunduk. Malum nakit sıkıntısı çekileceği varsayılarak en uygun ödeme koşulu araştırıldı. Bu süre, bir yıl önceye göre daha uzun tutuldu. Krizden dolayı ödemeler daha geç yapıldı, ama bu ödemelerin daha geç yapılacağı baştan söylenmişti.

Tahsilat 150 Güne Yayıldı
Sektör genelinde  2-3 ay kadar ödeme gecikmeleri yaşandı. Vadeleri farklı çok çeşitli ürünler alıyoruz. Ortalama olarak 2008’de 2 ayda ödeme yaparken 2009’da bu süre 4 aya çıktı. Ürünlerimizi. 2008’de 2 ay vadeyle satıyorduk, şimdi 5 aya kadar vade yapıyoruz.

Gecikenlere Vade Farkı
Ödemelerimizde sözümüzde durduğumuz gibi tahsilatlarımızda da sözümüzde durmaya çalıştık. Geç ödeyen müşterilerimize fazla tolerans göstermedik. Kriz nedeniyle müşterilerimizin ödeme sıkıntısına düşeceğini baştan varsayarak tahsilat vadelerimizi uzatmıştık. Tabii ki  bazı istisnalar yaşandı. Zamanında ödemeyen bazı müşterilerimiz oldu, ama çoğuna ilave vade farkı faturası kesildi.

Nakit Sıkışıklığı İflas Ettirdi
Önemli olan geç ödemeler değil, sözün tutulmaması. Krizde birçok şirket, nakit akışı planı yapamama ve uygulayamama yüzünden iflas etti. Dolayısıyla gerek ödeyeceğimiz yerlere gerekse tahsilat yapacağımız müşterilerimize, işin başında ekstra  kolaylıklar sağlayarak krizde işleri aksatmamaya çalıştık.

Onat Erdoğan / Mazars Türkiye Denetim Kıdemli Müdürü

“Alacakları Haftalık Takip Edin”
Uyuşmazlıkları Takip Edin

Şirketler, borç ve alacakları arasındaki vade ve döviz cinsinden uyuşmazlıkları çok yakından takip etmeli. Alacaklar ve müşterilere tanınan kredi limitleri sıkı bir şekilde takip edilmeli. Kredi riskleri göz önünde bulundurularak büyük ve riskli hesaplar gözden geçirilmeli.

Nakit İskontosu
Tahsilatların zamanında veya zamanından önce yapılması için nakit iskontosu veya erken ödeme indirimi uygulanabilir. Bu yolla peşin satışlarda artış ve ortalama vadenin düşürülmesi sağlanabilir. Alacak yaşlandırması güncel tutulmalı ve alacak takipleri haftalık, aylık planlarla yapılmalı.

Alternatif Yollar
Faktoring gibi alternatif tahsilat yöntemleri veya alacakların sigortalanması da değerlendirilmeli. Bütün bu tedbirler alınırken katı bir tahsilat politikası uygulaması müşteri kaybına sebep olabilir.

Borç Yaşlandırması
Borçlar da yakından ve güncel takip edilmeli. Ödeme planları titizlikle yapılmalı. Planların, tahsilat vadeleriyle uyumu göz önünde bulundurulmalı. Önemli tedarikçiler için erken ödeme indirimi imkanları araştırılmalı ve borç yaşlandırması güncel tutularak gerekli takdirde borçlar yeniden yapılandırılmalı.

Şubegüm Bulut / Özgür Kaşifler Yönetici Ortağı

“Kobi’ler Bedel Ödüyor”
Alternatifi Yok

Çok büyük markalara sahip şirketler bile ödemeleri mümkün olduğu kadar ertelemeye çalışıyor. KOBİ’ler fazla alternatifi olmadığı için mecburen bekliyor. Çünkü kriz dönemini atlatabilmek için şartlar ne olursa olsun bu şirketlerden aldıkları işleri gözden çıkaramıyorlar.

Bedel Ödeyenler
Büyük şirketler kıyasıya fiyat kırma ve mümkün olan en geç zamanda ödeme hedefleyerek hareket ediyor. KOBİ’lerse özellikle bu dönemde, belli finansal stratejiye sahip olmamanın bedelini günü kurtararak ve her türlü koşulu kabul ederek ödüyor. Ayakta kalmak için olağanüstü çaba harcıyorlar.

Memduh Özargun / KPMG Türkiye Danışmanlık Bölüm Başkanı

Nelere Dikkat Edilmeli?
Likidite Yönetimi

Şirketler, tahsilat ve ödeme sorunlarını aşmak için etkin vade ve döviz birimleri bazında finansal risk yönetimiyle uyumlu likidite yönetimini tesis etmeli. Sermayeyi en iyi şekilde kullanmak için sermaye planlamasına dikkatle yoğunlaşmalılar.

Riskli Müşteriler
Maliyet ve stok yönetimini etkinleştirmek içinse muhasebe hesap sistemleri ve performans raporlama teknikleri koordineli olarak kurgulanmalı. Şirketlerin nakit akışını garanti altına alan çalışmaları oluşturması, riskli görülen müşterilere satış konusunda daha temkinli davranması gerekiyor.

Sağduyulu Yatırım
Geri dönüşünü hemen alabilecekleri pazarlama yatırımları yapmaya özen göstermeliler. Sağduyulu ve dikkatli bir yatırım ve yatırımın finansmanı planlaması gerçekleştirerek maksimum likiditeyi hedefleyebilirler.

Özlem Aydın Ayvacı
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz