Şirket Sayısı Azalacak
Bert Paterson / Commercial Union Sigorta Genel Müdürü Bert Paterson, Commercial Union Sigorta’nın yeni genel müdürü... Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de sigorta sektörünün çok değişeceği...
Bert Paterson / Commercial Union Sigorta Genel Müdürü
Bert Paterson, Commercial Union Sigorta’nın yeni genel müdürü... Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de sigorta sektörünün çok değişeceğine inanıyor. Değişimi, yeni gelecek yabancı şirketler ile konsolidasyonun gerçekleştireceğini söylüyor. Ona göre, buna rağmen şirket sayısı da azalacak. Patersan, “Benim hesaplarıma göre, önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye’de elementer branşlarda daha az şirket operasyon gerçekleştiriyor olacak. Bazı oyuncular pazarı terk edecekler” diyor.
Commercial Union (CU) Sigorta Türkiye’de bu sektörde en çok ortaklık görüşmesi gerçekleştiren şirket olarak öne çıkıyor. Ak Sigorta ve ardından Garanti Sigorta ile gerçekleştirdiği ortaklık görüşmeleri sonuçsuz kalan CU Sigorta’da yakın zamanda bir yönetim değişikliği yaşandı. CU Sigortayı kuran ve 14 yıl boyunca genel müdürlük görevini sürdüren Cemal Ererdi’nin ardından yeni genel müdür Bert Paterson ile yeni rüzgarlar esmeye başladı. Aynı zamanda Cu Sigorta ve Cu Hayat Sigorta’nın ana hissedarı olan Aviva Türkiye’nin de CEO’su olan Paterson, yeni ortaklık görüşmelerinin sürekli olarak gündemlerinde kalacağını vurguluyor.
Türkiye’nin genç nüfusu ve gelişmekte olan sigorta pazarı ile çok önemli bir ülke olduğunun altını çizen Bert Paterson yakın gelecekte pazara yeni yabancı sermayenin girebileceğine de dikkat çekiyor. Paterson, “Türkiye’de şu anki ekonomik ve politik durum nedeniyle sanırım şirketler biraz tedirgin davranıyorlar. Tabii ayrıca sermaye de son derece kıt. Şirketlerin yatıracak çok fazla paraları yok ve olanını kullanmak için de çok dikkatli davranıyorlar” diyor.
Bert Paterson Capital’e Türk sigorta pazarını ve son günlerin gündemi maddesi olan bireysel emeklilik projesini değerlendirdi.
İlk olarak Garanti Sigorta ile olan görüşmeleri ve bu ortaklığın neden gerçekleşmediğini sormak istiyorum.
Aviva, ortaklıklar oluşturma konusunda son derece istekli bir gruptur. Örneğin, son 2 yılda ben İspanya ve İtalya’da 9 ortaklığın içinde bulundum. Biz bankalar gibi organizasyonlarla ortak olmaktan hoşlanıyoruz. Çünkü, bankaların bir müşteri tabanı var ve biz de ortaklığa, bankaların normalde sahip olmadıkları sigorta uzmanlığını getiriyoruz. Piyasada bizim Garanti Sigorta ile görüştüğümüz biliniyordu. Bu açığa çıkmış bir sırdı ve görüşmelerde neredeyse sonuca varmak üzereydik.
Garanti Sigorta ile son derece dostça tartışmalar ve görüşmeler yaşadık. Ancak, ortaklığın nasıl işleyeceği konusundaki son detaylarda anlaşamadık. Bu nedenle görüşmelere devam etmeme kararını birlikte aldık.
Türkiye’de yeterli sayıda yabancı sigorta şirketi var mı ya da gelmesi gereken başka şirketler bulunuyor mu?
Ülkedeki pazara baktığınızda, Aviva, Allianz, Axa ve AIG gibi önemli gruplar bulunuyor. Bence uluslararası oyuncular açısından pazarda oldukça önemli bir katılım var. Penetrasyon oranlarının artacağı kanısındayım. Bu nedenle de hayat ve elementer pazarının büyük potansiyeli, diğer yabancı oyuncuların da ilgisini çekecektir diye düşünüyorum. Neden böyle bir pazara girmek istemesinler ki?
Türkiye’de şu anki ekonomik ve politik durum nedeniyle sanırım şirketler biraz tedirgin davranıyorlar. Tabii ayrıca sermaye de son derece kıt. Şirketlerin yatıracak çok fazla paraları yok ve olanını kullanmak için de çok dikkatli davranıyorlar. Aviva Grubu ve diğer tüm gruplar için de durum böyle.
Peki Türk pazarının yabancı yatırımcılar için cazip olduğunu söyleyebilir miyiz? Çünkü önümüzde Güneş Sigorta örneği var ve yüzde 36’sına ortak olan Fransız Grupama bile teklif vermedi...
Aslında bu örneği vermekte haklısınız. Ama yine de ben pazarın cazip olduğunu düşünüyorum. Ancak, bu cazibe orta ve uzun vadede geçerli. Bu nedenle Türkiye’ye gelmeyi düşünen şirketlerin bu orta ve uzun vadeli bakış açısına sahip olmaları gerekiyor.
Biz Türkiye’ye ilk olarak Commercial Union ile geldik ve büyük birleşmelerle Aviva Group olduk. Hem elementer hem de hayat sigortası alanlarında oldukça uzun zamandır buradayız. Pazara inanıyoruz ve uzun dönemli beklentilerimiz de çok olumlu. Gelecekte doğacak fırsatlardan yararlanmayı bekliyoruz.
Yakın gelecekte sigorta sektöründe rekabet nasıl şekillenecek?
Bence günümüzde pazar, elementer branşlarda son derece zor. Çok fazla şirket portföylerini büyütmeye yönelik stratejiler izledi, ancak kârlılıklarında bir artış olmadı. Grup olarak biz kârlılığı büyümenin önünde tutmuşuzdur. Ben pazardaki bazı şirketleri zor zamanların beklediğini düşünüyorum. Pek çok şirketin sermaye darlığı yaşadığına değinmiştim. Bu nedenle işlerini büyütmek için gerekli sermayeyi de sağlayamadılar.
Sermaye piyasalarına reasürans sağlayan uluslararası büyük grupların zor zamanlar yaşadığını biliyoruz. Ben 2003’de bazı şirketlerin bu anlamda zorlanacağını düşünüyorum. Bu aslında uzun dönemli düşünüldüğünde iyi bir haber. Çünkü, pazara pek çok alanda disiplin geleceğine işaret ediyor.
Benim hesaplarıma göre, önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye’de elementer branşlarda daha az şirket operasyon gerçekleştiriyor olacak. Bazı oyuncular pazarı terk edecekler. Ayrıca, konsolidasyon, birleşme ya da satın almaların da gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bazı şirketler de, sermaye eksikliği nedeniyle yeni iş alanlarında yer almamaya başlayacaklar.
Türkiye sigorta sektöründe gelecekte en önemli oyuncular kimler olacak?
Elbette şu anda pazarda güçlü ve lider olan şirketler uzun dönemde de varlıklarını koruyacaklardır. Asıl hareketlilik orta ve küçük ölçekli şirketlerde yaşanabilir. Türkiye’deki büyük şirketler son derece kalıcı ve çok da iyi yönetiliyorlar bence. Bu şirketler uzun zamandır pazarda yer alıyorlar ve daha uzun süre de yer almaya devam edecekler diye düşünüyorum.
“TÜRKİYE’NİN NÜFUSU EN BÜYÜK AVANTAJI”
Türkiye pazarını cazip kılan en önemli özellikler hangileri?
Öncelikle Türkiye hem elementer hem de hayat sigortası pazarlarında az gelişmiş bir ülke. Penetrasyon oranları son derece düşük. Ekonominin düzelmesi ile birlikte bu pazarın da gelişeceğini düşünüyorum.
Türkiye’de ayrıca sigortanın getireceği faydaları anlama düzeyi de çok düşük. Türkiye’nin AB üyesi olmasını bekliyoruz. Bunun ardından da ülkeye Avrupa tarzı düzenlemeler ve disiplin gelecektir. Türkiye’nin bir diğer avantajı da sahip olduğu nüfusun büyüklüğü. Bu tür göstergelere baktığımızda Türkiye’nin orta ve uzun vadede cazip bir ülke olduğunu söyleyebiliyoruz.
Commercial Union Sigorta’da, çok kötü pazar koşullarında bile son derece iyi bir karlılık raporumuz var. Bu nedenle başarı getiren bir iş modelimiz olduğu konusunda eminiz. Bu modeli geliştirmeye ve uygulamaya da kararlıyız.
“YENİ ORTAK ARAYIŞIMIZ SÜRÜYOR”
Garanti Sigorta ile tekrar bir araya gelme şansınız var mı?
Garanti Sigorta ile görüşmelerimiz son derece olumlu başladı ve sona erdi. Bir daha bir araya gelip gelmeyeceğimiz konusundaki sorunuza ise şöyle yanıt vermek istiyorum. Bizim işimizde asla “asla olmaz” diyemezsiniz. Garanti ile oldukça uzun bir zamandır konuşuyorduk. Görüşmelerin çok olumlu bir havada sona ermesi nedeniyle tekrar bir araya gelme olasılığını hiçbir zaman gözden çıkarmamak gerekir. Türkiye’de Aviva olarak her zaman için yeni ortaklıklar arayışında olacağız.
Yeni ortaklık görüşmeleriniz var mı? Bildiğim kadarıyla Ak Emeklilik ile gerçekleşen bir ortaklık görüşmeniz vardı.
O görüşme sanırım benim göreve gelmemden önce gerçekleşti, ancak biz grup olarak potansiyel ortaklarla sürekli görüşüyoruz. Ayrıca, başarılı olmak için dağıtım seçeneklerini baştan düzenlemek gerektiğine inanıyoruz. Örneğin, Türkiye’de profesyonel acenteler, brokerlar, otomobil bayileri ve HSBC, Denizbank gibi bazı bankalarla anlaşmalarımız var.
Dolayısıyla, potansiyel yeni ortak arayışında olmaya devam edeceğiz. İşlerin normal gidişatı içinde bazılarına biz teklif götüreceğiz bazıları da bize gelecekler. Grup olarak ortaklıklar oluşturuyoruz. Çünkü, bu ortaklıkların hem sigorta şirketi olarak bize hem de karşı tarafa yararlar sağlayacağına inanıyoruz.
Bert Paterson, Commercial Union Sigorta’nın yeni genel müdürü... Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de sigorta sektörünün çok değişeceğine inanıyor. Değişimi, yeni gelecek yabancı şirketler ile konsolidasyonun gerçekleştireceğini söylüyor. Ona göre, buna rağmen şirket sayısı da azalacak. Patersan, “Benim hesaplarıma göre, önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye’de elementer branşlarda daha az şirket operasyon gerçekleştiriyor olacak. Bazı oyuncular pazarı terk edecekler” diyor.
Commercial Union (CU) Sigorta Türkiye’de bu sektörde en çok ortaklık görüşmesi gerçekleştiren şirket olarak öne çıkıyor. Ak Sigorta ve ardından Garanti Sigorta ile gerçekleştirdiği ortaklık görüşmeleri sonuçsuz kalan CU Sigorta’da yakın zamanda bir yönetim değişikliği yaşandı. CU Sigortayı kuran ve 14 yıl boyunca genel müdürlük görevini sürdüren Cemal Ererdi’nin ardından yeni genel müdür Bert Paterson ile yeni rüzgarlar esmeye başladı. Aynı zamanda Cu Sigorta ve Cu Hayat Sigorta’nın ana hissedarı olan Aviva Türkiye’nin de CEO’su olan Paterson, yeni ortaklık görüşmelerinin sürekli olarak gündemlerinde kalacağını vurguluyor.
Türkiye’nin genç nüfusu ve gelişmekte olan sigorta pazarı ile çok önemli bir ülke olduğunun altını çizen Bert Paterson yakın gelecekte pazara yeni yabancı sermayenin girebileceğine de dikkat çekiyor. Paterson, “Türkiye’de şu anki ekonomik ve politik durum nedeniyle sanırım şirketler biraz tedirgin davranıyorlar. Tabii ayrıca sermaye de son derece kıt. Şirketlerin yatıracak çok fazla paraları yok ve olanını kullanmak için de çok dikkatli davranıyorlar” diyor.
Bert Paterson Capital’e Türk sigorta pazarını ve son günlerin gündemi maddesi olan bireysel emeklilik projesini değerlendirdi.
İlk olarak Garanti Sigorta ile olan görüşmeleri ve bu ortaklığın neden gerçekleşmediğini sormak istiyorum.
Aviva, ortaklıklar oluşturma konusunda son derece istekli bir gruptur. Örneğin, son 2 yılda ben İspanya ve İtalya’da 9 ortaklığın içinde bulundum. Biz bankalar gibi organizasyonlarla ortak olmaktan hoşlanıyoruz. Çünkü, bankaların bir müşteri tabanı var ve biz de ortaklığa, bankaların normalde sahip olmadıkları sigorta uzmanlığını getiriyoruz. Piyasada bizim Garanti Sigorta ile görüştüğümüz biliniyordu. Bu açığa çıkmış bir sırdı ve görüşmelerde neredeyse sonuca varmak üzereydik.
Garanti Sigorta ile son derece dostça tartışmalar ve görüşmeler yaşadık. Ancak, ortaklığın nasıl işleyeceği konusundaki son detaylarda anlaşamadık. Bu nedenle görüşmelere devam etmeme kararını birlikte aldık.
Türkiye’de yeterli sayıda yabancı sigorta şirketi var mı ya da gelmesi gereken başka şirketler bulunuyor mu?
Ülkedeki pazara baktığınızda, Aviva, Allianz, Axa ve AIG gibi önemli gruplar bulunuyor. Bence uluslararası oyuncular açısından pazarda oldukça önemli bir katılım var. Penetrasyon oranlarının artacağı kanısındayım. Bu nedenle de hayat ve elementer pazarının büyük potansiyeli, diğer yabancı oyuncuların da ilgisini çekecektir diye düşünüyorum. Neden böyle bir pazara girmek istemesinler ki?
Türkiye’de şu anki ekonomik ve politik durum nedeniyle sanırım şirketler biraz tedirgin davranıyorlar. Tabii ayrıca sermaye de son derece kıt. Şirketlerin yatıracak çok fazla paraları yok ve olanını kullanmak için de çok dikkatli davranıyorlar. Aviva Grubu ve diğer tüm gruplar için de durum böyle.
Peki Türk pazarının yabancı yatırımcılar için cazip olduğunu söyleyebilir miyiz? Çünkü önümüzde Güneş Sigorta örneği var ve yüzde 36’sına ortak olan Fransız Grupama bile teklif vermedi...
Aslında bu örneği vermekte haklısınız. Ama yine de ben pazarın cazip olduğunu düşünüyorum. Ancak, bu cazibe orta ve uzun vadede geçerli. Bu nedenle Türkiye’ye gelmeyi düşünen şirketlerin bu orta ve uzun vadeli bakış açısına sahip olmaları gerekiyor.
Biz Türkiye’ye ilk olarak Commercial Union ile geldik ve büyük birleşmelerle Aviva Group olduk. Hem elementer hem de hayat sigortası alanlarında oldukça uzun zamandır buradayız. Pazara inanıyoruz ve uzun dönemli beklentilerimiz de çok olumlu. Gelecekte doğacak fırsatlardan yararlanmayı bekliyoruz.
Yakın gelecekte sigorta sektöründe rekabet nasıl şekillenecek?
Bence günümüzde pazar, elementer branşlarda son derece zor. Çok fazla şirket portföylerini büyütmeye yönelik stratejiler izledi, ancak kârlılıklarında bir artış olmadı. Grup olarak biz kârlılığı büyümenin önünde tutmuşuzdur. Ben pazardaki bazı şirketleri zor zamanların beklediğini düşünüyorum. Pek çok şirketin sermaye darlığı yaşadığına değinmiştim. Bu nedenle işlerini büyütmek için gerekli sermayeyi de sağlayamadılar.
Sermaye piyasalarına reasürans sağlayan uluslararası büyük grupların zor zamanlar yaşadığını biliyoruz. Ben 2003’de bazı şirketlerin bu anlamda zorlanacağını düşünüyorum. Bu aslında uzun dönemli düşünüldüğünde iyi bir haber. Çünkü, pazara pek çok alanda disiplin geleceğine işaret ediyor.
Benim hesaplarıma göre, önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye’de elementer branşlarda daha az şirket operasyon gerçekleştiriyor olacak. Bazı oyuncular pazarı terk edecekler. Ayrıca, konsolidasyon, birleşme ya da satın almaların da gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bazı şirketler de, sermaye eksikliği nedeniyle yeni iş alanlarında yer almamaya başlayacaklar.
Türkiye sigorta sektöründe gelecekte en önemli oyuncular kimler olacak?
Elbette şu anda pazarda güçlü ve lider olan şirketler uzun dönemde de varlıklarını koruyacaklardır. Asıl hareketlilik orta ve küçük ölçekli şirketlerde yaşanabilir. Türkiye’deki büyük şirketler son derece kalıcı ve çok da iyi yönetiliyorlar bence. Bu şirketler uzun zamandır pazarda yer alıyorlar ve daha uzun süre de yer almaya devam edecekler diye düşünüyorum.
“TÜRKİYE’NİN NÜFUSU EN BÜYÜK AVANTAJI”
Türkiye pazarını cazip kılan en önemli özellikler hangileri?
Öncelikle Türkiye hem elementer hem de hayat sigortası pazarlarında az gelişmiş bir ülke. Penetrasyon oranları son derece düşük. Ekonominin düzelmesi ile birlikte bu pazarın da gelişeceğini düşünüyorum.
Türkiye’de ayrıca sigortanın getireceği faydaları anlama düzeyi de çok düşük. Türkiye’nin AB üyesi olmasını bekliyoruz. Bunun ardından da ülkeye Avrupa tarzı düzenlemeler ve disiplin gelecektir. Türkiye’nin bir diğer avantajı da sahip olduğu nüfusun büyüklüğü. Bu tür göstergelere baktığımızda Türkiye’nin orta ve uzun vadede cazip bir ülke olduğunu söyleyebiliyoruz.
Commercial Union Sigorta’da, çok kötü pazar koşullarında bile son derece iyi bir karlılık raporumuz var. Bu nedenle başarı getiren bir iş modelimiz olduğu konusunda eminiz. Bu modeli geliştirmeye ve uygulamaya da kararlıyız.
“YENİ ORTAK ARAYIŞIMIZ SÜRÜYOR”
Garanti Sigorta ile tekrar bir araya gelme şansınız var mı?
Garanti Sigorta ile görüşmelerimiz son derece olumlu başladı ve sona erdi. Bir daha bir araya gelip gelmeyeceğimiz konusundaki sorunuza ise şöyle yanıt vermek istiyorum. Bizim işimizde asla “asla olmaz” diyemezsiniz. Garanti ile oldukça uzun bir zamandır konuşuyorduk. Görüşmelerin çok olumlu bir havada sona ermesi nedeniyle tekrar bir araya gelme olasılığını hiçbir zaman gözden çıkarmamak gerekir. Türkiye’de Aviva olarak her zaman için yeni ortaklıklar arayışında olacağız.
Yeni ortaklık görüşmeleriniz var mı? Bildiğim kadarıyla Ak Emeklilik ile gerçekleşen bir ortaklık görüşmeniz vardı.
O görüşme sanırım benim göreve gelmemden önce gerçekleşti, ancak biz grup olarak potansiyel ortaklarla sürekli görüşüyoruz. Ayrıca, başarılı olmak için dağıtım seçeneklerini baştan düzenlemek gerektiğine inanıyoruz. Örneğin, Türkiye’de profesyonel acenteler, brokerlar, otomobil bayileri ve HSBC, Denizbank gibi bazı bankalarla anlaşmalarımız var.
Dolayısıyla, potansiyel yeni ortak arayışında olmaya devam edeceğiz. İşlerin normal gidişatı içinde bazılarına biz teklif götüreceğiz bazıları da bize gelecekler. Grup olarak ortaklıklar oluşturuyoruz. Çünkü, bu ortaklıkların hem sigorta şirketi olarak bize hem de karşı tarafa yararlar sağlayacağına inanıyoruz.
.jpg)
