Türkiye’de şirketler ölçeklerine, büyüme stratejilerine göre farklı kategorilere ayrılıyor aslında. Bunları “büyük holdingler”, “ikinci ligdekiler”, “orta ölçekliler”, son dönemde devleşen “yeni yükselenler”, “Anadolu kaplanları” ve “Anadolu’nun yükselenleri” olarak adlandırmak mümkün. Daha alt basamaklarda ise “OBİ’ler”, “KOBİ’ler” ve “mikro şirketleri” oluşturan esnaflar göze çarpıyor. Her bir grubun kendi gerçekleri, ekonomiye ve büyümeye bakışları da farklı. Capital olarak Türkiye’deki tüm şirketleri ölçekleri ve kurumsal karakterlerine göre gruplandırdık ve onların 2013’te büyümeye bakışlarını araştırdık. Ortaya çıkan veriye göre Koç ve Sabancı Holding’in içinde yer aldığı “büyük holdingler ligi” çift haneli büyümeye devam ederken, son yıllarda yükselişe geçen gruplar ise yüzde 30’a ulaşan büyümeler planlıyor. Ancak büyüme beklentisi “OBİ’lerde” yüzde 9’a, “KOBİ” ve mikro şirketlerde ise yüzde 3 düzeyine dek geriliyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nhat Ergun'un açıkladığı bilgilere göre Türkiye’de 887 bin 664 şirket faaliyet gösteriyor. En büyük 1.000 şirket arasına girmek için 98 milyon 925 bin TL bandını aşmak gerek. 500 büyük şirket liginde olanların ciroları ise 244 milyon TL sınırının üzerinde yer alıyor. Türkiye’nin büyük “girişimci ruhunu” temsil eden bu fotoğrafta yer alan şirketlerin hepsini, ekonomik performans ve beklentiler açısından aynı sepete koymak mümkün değil. Ekonomide yaşanan büyüme, her gruptaki şirkete farklı yansıyor. Bulundukları sektör, il ve yönetim tarzları da işin içine girince, “Tek Türkiye, çok sayıda büyüme beklentisi” ortaya çıkıyor. Bu nedenle iş dünyasının performansını bir bütün olarak değil, kategorilere bölüp bakmak daha gerçekçi sonuçlar veriyor. Capital, çok sayıda iş insanı ve danışmanın da görüşlerini alıp iş dünyasını, büyüme beklentilerini ortak paydaya alacak kategorilere ayırdı. Bu açıdan yapılan değerlendirmede ortaya şu gruplar çıktı: “Büyük holdingler”, “ikinci lig şirketleri”, “orta ölçekli devler”, son dönemde devleşen “yeni yükselen şirketler”, köklü “Anadolu kaplanları” ve “Anadolu’nun yeni yükselenleri” yer alıyor. Daha alt basamaklarda ise OBİ’ler, KOBİ’ler ve mikro işletmeler göze çarpıyor. Her bir gruptaki şirketlerin ölçekleri gibi ekonomiye bakışları da farklı. Türkiye’de her yıl ekonomiye ilişkin tek bir büyüme beklentisi açıklanırken, bu geniş yelpazede yer alan her bir grup kendi gerçekleri doğrultusunda büyüme hesapları içine giriyor. Çünkü her bir katmandaki şirketler ekonomideki gelişmeleri farklı boyutta hissediyor, fırsat ve tehditleri tamamen farklı bir açıdan yorumluyor. Peki Türkiye ekonomisinin en fazla yüzde 4 büyüme beklentisi içinde olduğu 2013 yılında her bir grup 2013’e nasıl bakıyor? Bu yıl ortalama ne kadar büyüyebileceğini planlıyor? Kendilerini büyütecek ya da büyümelerini frenleyecek noktaların neler olduğunu düşünüyor? Capital olarak bir ilki gerçekleştirdik. İlk kez Türkiye’deki şirketleri tüm katmanlarıyla ele alarak onların 2013 büyüme planlarını ortaya koyan bir araştırma gerçekleştirdik.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. DEV GRUPLAR İYİMSER
Türkiye’de şirket katmanlarının en üstünde büyük gruplar var. Ciroları 5 milyar TL’nin üzerinde yer alanların oluşturduğu bu grupta, 13 holding ve 6 şirket yer alıyor. Devler ligindekiler, milyar TL’lik cirolarına karşın 2013’te çift haneli büyüme planı yapıyor.~ Ortalama büyüme beklentileri ise yüzde 15. Türkiye’nin en büyük iki devi Koç ve Sabancı Holding de bulundukları grubun sürükleyici kuruluşları olarak yüzde 10-15 aralığında bir cirosal büyüme hedefliyor. Zorlu Holding ve Borusan Holding’de büyüme beklentisi yüzde 10. Doğuş Holding de yüzde 10-11 aralığında bir büyüme öngörürken Selçuk Ecza Holding yüzde 10-12’lik büyüme planıyla yol alıyor. Öte yandan BİM ve THY gibi büyük kuruluşların ortalama büyüme hedefleri ise grupları geçiyor. THY yüzde 26, BİM yüzde 17-18 aralığında bir büyüme ile yılı kapatmayı planlıyor. Büyük grupların büyüme iştahındaki bu durumun nedeni, ekonomiye duydukları güven. Türkiye’nin bu yıl en az yüzde 4 büyüyeceğini düşünen Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, kendileri için de bu yılın yeniden hızlı büyümenin başlangıcı olacağını söylüyor. Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, bunun nasıl olacağını şöyle açıklıyor: “Önceliğimiz yine hızlı büyüyen ve öz kaynak kârlılığı yüksek işlere yatırım yapmak olacak. Sanayi grubumuzda hedeflerimiz paralelinde organik büyüme ve satın alma fırsatlarını değerlendiriyoruz. Gücümüzü büyük yatırımlara yönlendirecek ve büyümemizi hızlandırmak için kullanacağız.”
İKİNCİ LİGİN İŞTAHI
Şirketler katmanının ikinci basamağında cirosu 2 milyar TL’den 5 milyar TL’ye kadar olan ikinci ligdeki kuruluşlar yer alıyor. 19 holding ve 15 şirketten oluştuğunu düşündüğümüz bu grubun ortalama büyüme
beklentisi, hemen takibinde olduğu devlerinkine yakın, yüzde 16. Gruptaki şirketlerin tek tek 2013’ten beklentilerine baktığımızda da ortalamayı oluşturan unsurlar ortaya çıkıyor. Örneğin Doğan Holding, bu yıl yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme planı yaparken Anadolu Grubu yüzde 20’ye yakın büyüyeceğini tahmin ediyor. Erdem Holding de yüzde 20 büyümeye kesin gözüyle bakıyor. Öte yandan TAV Havalimanı Holding yüzde 16, Sarkuysan, Şişecam ve Kibar Holding de yüzde 10 büyüme peşinde. Doğan Holding, büyümenin mevcut iş kollarının tamamında organik olmasını planlıyor. Holding CEO’su Yahya Üzdiyen, “Medya sektöründe grubun mevcut medya varlıklarıyla sinerji yaratacak yenilikçi medya ve eğlence alanlarında yatırım fırsatlarını değerlendirerek organik ve inorganik büyüyeceğiz. Diğer bir eksen olarak coğrafi çeşitliliğin artırılması da önümüzdeki hedeflerden biri” diyor. Türkiye büyümesinin bu yıl umut vadettiğini düşünen Kibar Holding CEO’su Ali Kibar da özellikle yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde ekonomideki büyümenin hızlanacağını tahmin ediyor. Bu ortamda kendilerinin de bulundukları her bir sektörde en az yüzde 10 ve üzerinde büyüyeceklerini açıklıyor.
ORTA ÖLÇEKLİLER ATAKTA
Türkiye’de Anadolu kaplanları dışında cirosu 1 milyar TL’den 2 milyar TL’ye kadar olan toplam 16 holding ve 28 şirket faaliyet gösteriyor. Capital’in orta ölçekli olarak sınıflandırdığı bu grup, daha üst segmentte yer alanlara oranla bu yıl büyüme konusunda daha hızlı. Çünkü bu gruptakiler ortalama yüzde 20 büyümek niyetinde.~ Örneğin sahip olduğu ölçekle bu grubun bir üyesi olan Boyner Holding yüzde 30, Hayat Holding yüzde 20, TAB Grup yüzde 30, Index Holding ve Pak Şirketler Grubu yüzde 15, Soyak Holding ve Kale Grubu da
yüzde 10 büyüyeceğini açıklıyor. Yüzde 85’ten fazlası perakende sektöründen gelen grup cirosunu yüzde 30 artıracak olan Boyner, bunu riskli yatırımlara girmeden yapmak niyetinde. Temkinli bir büyüme stratejisiyle ilerleyeceklerini belirten Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, “Önümüze çıkan fırsatları da kaçırmayacağız” diyor. Gücünü fast food sektörünün hızından alan TAB Grubu’nun yüzde 30’luk büyüme planının arkasında da sektörün 2013’te yükselişini sürdürecek olması var. Sadece yurtiçi değil ağırlıklı Çin’de olmak üzere fast food mağazalarıyla yurtdışında da büyüme planı yapan TAB Grubu yetkilileri, bu yıl yüzde 30’luk büyümeyle yola devam ederken toplam 1.200 kişiyi de işe almayı planladıklarını belirtiyor. Yüzde 10 büyüyecek olan Kale Grubu da 2013’ü, ileriki yıllarda meyvelerini toplayacağı hamleler dönemi olarak görüyor. Kale Grubu Kurumsal Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Ender Arslan, “Bu dönemde faaliyet gösterdiğimiz alanlarda etkinliğimizi hızla artırmayı planlıyoruz” diye konuşuyor.
YÜKSELENLER HIZ KESMİYOR
Türkiye ekonomisi, son 10 yılda önemli bir atılım yaşadı. Ekonomideki olumlu rüzgarı arkasına alan birçok grup da bu dönemde önemli hamleler gerçekleştirdi ve yeni dönemin yükselenleri sınıfını yarattı. İşte bugün bu sınıfta toplam 24 grup yer alıyor. Son 10 yılda büyümede hep çok hızlı yol alan bu gruptaki şirketler, 2013 yılında da hız kesmek niyetinde değil. Öyle ki Türkiye genelindeki tüm şirketlerin büyüme beklentilerine baktığımızda bu grup en iddialı katmanı oluşturuyor. Zira gruptaki şirketlerin 2013’teki ortalama büyüme beklentisi yüzde 30’lara ulaşmış durumda. Grubun en hızlılarından Doğa Grup, yıl sonunu yüzde 100, Yıldırım Group yüzde 40, Varyap yüzde 35, Rixos ve Sinpaş yüzde 25, IC Holding de yüzde 16’lık büyümeyle kapatmayı hedefliyor. Aslında son yıllarda eğitim, inşaat, denizcilik ve madencilik gibi sektörlerin önemli bir yükseliş yaşadığını düşündüğümüzde ağırlıklı olarak bu sektörlerde faaliyet gösteren yeni yükselenlerin büyüme iştahının sürmesi şaşırtıcı değil. Önümüzdeki dönemde bu sektörlerde hareketliliğin yeni bir ivme kazanması beklenirken, sektörün bu güçlü oyuncuları da ekonomik büyümenin çok üstünde yol alacak gibi görünüyor. Bunu şirketlerin açıklamalarından görmek de mümkün. Yüzde 100’lük büyüme planı yapan Doğa Grup Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Şimşek, 2013’ün hem Türkiye hem şirketler açısından daha iyi bir yıl olacağını düşünüyor. İç pazarda madencilik ve gayrimenkul gibi alanlarda yatırımların devam edeceğini, kendilerinin de iç pazarın yanı sıra gelişmekte olan pazarlarda bu sektörlerdeki fırsatları değerlendireceklerini belirtiyor. Rixos da yurtdışında büyümeye odaklanacak... Rixos Grup Başkan Yardımcısı Başak Erel, “2013 yılında daha fazla ülkeye açılacağız. 2015’te 30 farklı ülkede faaliyet gösteren bir marka olmayı hedefliyoruz” diyor.
ANADOLU'NUN PERFORMANSI
Anadolu’nun pek çok ili sanayi ve ticaretteki potansiyelini ortaya koyarak devleşen veya dev olma yolunda ilerleyen birçok grubu bünyesinden çıkardı. Anadolu kaplanı olarak nitelendirilen ve ciroları 1 milyar TL’nin üzerinde yer alan bu devlerin sayısı 14. Anadolu kaplanları da tıpkı İstanbul ve Ankara merkezli diğer devler gibi 2013’te ortalama yüzde 18 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor. Grubun en önemli temsilcilerinden Boydak Holding yüzde 10, Arbel Grubu yüzde 20, Yıldızlar Holding yüzde 20, Balpet ise yüzde 11 büyüyeceğini açıklıyor. Bu grup da 2013’e oldukça olumlu bakıyor. Arbel Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Arslan, dünya ekonomisindeki toparlanma sinyalleriyle birlikte bu yıl bir toparlanma olacağını belirtiyor. “Durağanlık ve içe dönük bekleme süreci de aşılacak” diyor. Farklı pazarlara açılma hamlesi, bu gruptaki şirketlerin de büyümelerinde itici güç olacak gibi görünüyor. Arslan, gelirlerinin önemli bir bölümünü oluşturan makarnada farklı pazarlara açılma ve ürün çeşitliliğini artırmayla birlikte pazarın yüzde 20 büyüyeceğini anlatıyor. Yıldızlar Holding yetkilileri de yeni devreye aldıkları tesislerle birlikte özellikle ihracatlarını artırmaya yöneleceklerini söylüyor. Anadolu kaplanları devler liginde mücadele ederken onların yolundan ilerleyen Anadolu’dan yükselen gruplar da var. Ciroları 500 milyon TL’den 1 milyar TL’ye kadar olan bu gruptakilerin sayısı 36. Anadolu’dan yükselenlerin ortalama büyüme beklentisi ise yüzde 22. Bu grubun en güçlü oyuncularından Özdilek Holding yüzde 12, İnci Holding ve Oti Holding yüzde 20, Doğanlar Holding yüzde 40, Keskinoğlu Şirketler Grubu da yüzde 10 büyümeyi hedefliyor.~
EN ALT BASKI ALTINDA
Türkiye’de belli büyüklüğün üzerindeki tüm gruplar yılı çift haneli büyüme rakamlarıyla kapatmaya hazırlanırken, daha alt katmanlarda yer alanlar için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Orta ölçekteki şirketleri temsil eden cirosu 25 milyon TL’den 100 milyon TL’ye kadar olan şirketlerden oluşan OBİ’ler, bu yıl ortalama yüzde 9 büyüme bekliyor. KOBİ’lerin beklentisi ise daha alt seviyelerde. Cirosu 25 milyon TL’yi geçmeyen KOBİ ölçeğindeki toplam 3 bin 400 işletme, 2013’te en fazla yüzde 5 büyüyebileceğini öngörüyor. KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, 2013’ün küçük ölçekli işletmelerin oldukça zorlanacakları bir yıl olacağını söylüyor. Bunun nedenini de küçük işletmelerin ithal mallar karşısında yaşadıkları haksız rekabet ve finansmanda yaşanan zorluklara bağlıyor. “Bu ölçekteki şirketlerin kredibilitelerinin düşük olması ve finansal erişimde zorluk çekmeleri KOBİ ve daha küçük ölçekteki işletmeleri bırakın büyümeyi, mevcudu korumaları konusunda bile zorluyor” diye konuşuyor. Toplam 2 milyon 12 bin 852 esnaf ve sanatkarı temsil eden Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken de mikro ölçekteki şirketlerin 2013 yılında büyümesinin çok fazla mümkün olmadığını, en fazla yüzde 2-3 aralığında bir büyüme yaşanabileceğini belirtiyor. Bu yıl esnafa verilen kredi faizlerinin biraz daha düşerek plasmanın artacağını ve yerli üretimin desteklenerek istihdamda artış olacağını düşünen Palandöken, yıla dair endişelerini de şöyle dile getiriyor: “Endişemiz, seçimlerin yaklaşması ile kamu harcamalarının artması ve bütçe açığının kapatılması için vergi artışının yapılması. Kazançtan alınan vergi yerine yine tüketim mallarına konacak dolaylı vergiler bizleri olumsuz etkiliyor. Kaçak ve kayıt dışılık artıyor.”
HERKES NİYE FARKLI BÜYÜR?
PROF. DR ÖMER FARUK ÇOLAK / İKTİSATÇI
BELİRLEYİCİ UNSUR TALEP
Kriz sonrası 2010 yılından itibaren özellikle imalat sanayinde KOBİ’lerin kâr oranlarındaki artış düşmeye başladı. Bunlar içinde de küçük işletmeler kimi yıllarda zarar etti. Şirketlerin aktif ve kâr oranlarındaki büyümenin belirleyicisi talep oldu. Burada ana etken üretilen/satılan ürünün gelir ve fiyat esnekliğiydi. Örneğin tüketicinin tüketim sepetinde ilk yer bulan gıda sektörü talep sorunu yaşamazken, dayanıklı tüketim malı sektörü talep kayıpları yaşadı, kâr oranları düştü. Hatta zarar ettiler. İHRACAT İTİCİ GÜÇ
Türkiye ekonomisinde 2012 yılında ihracat itici güç oldu. Dolayısıyla ihracata yönelik sektörlerin 2013 yılında da diğer sektörlere göre daha hızlı büyüyeceğini söyleyebiliriz. Son birkaç yılda büyümeyi sürükleyen birkaç sektör öne çıktı. Bunlar enerji, sağlık, inşaat ve finans. Özellikle inşaat ve finans son 5 yıldır altın devrini yaşadı. Aktif büyüklükleri ve kârlılık oranları çok hızlı arttı. Bu tabii yürütülen iktisat politikalarının bir tercihiydi. 2013’te inşaatın büyüme hızının yavaşlayacağını düşünüyorum. Bu sektörde özellikle küçük ölçekli şirketler ile kredi hacmi yüksek olanlar zorlanacak. BÜYÜYEN ŞANSLILAR
Büyüme konusunda şanslılara gelince... Yurtdışı kaynaklı fon temin edebilen holdingler, büyük ölçekli kuruluşlar yüksek büyüme oranı ve kârlılık sağlayabilir. Ancak küçük ve mikro işletmeler için 2013 zor geçecek. Finansman imkanlarının zayıflığı ve iş gücü maliyetlerinin yüksek olması küçük ölçeklilerin ana zorlukları. 2012 Temmuz ayından itibaren bankaların Basel II kurallarını uygulamaya başlamaları bu şirketleri zora sokmuştu. Bu durum halen devam ediyor.~
HÜSNÜ AKHAN / DOĞUŞ GRUBU CEO’SU
"BÜYÜME ARTARAK DEVAM EDECEK"
OPERASYON GENİŞLEYECEK
Doğuş Grubu olarak 2013 yılında, konsolide ve Türk Lirası bazında yüzde 10’luk aktif artışı ve yüzde 11’lik bir gelir artışı öngörüyoruz. Bu yıl tüm sektörlerimizde geçtiğimiz yıl yaşanan büyümenin artarak devam etmesini öngörüyoruz. Önümüzdeki yıl, özellikle yeni girdiğimiz alanlardaki operasyonlarımızı genişleterek sürdürmeyi hedefliyoruz. İK’DA HEDEF
2012, Doğuş Grubu için yeni yatırımlar açısından oldukça hareketli geçen bir yıl oldu. Sektörel bazda bakıldığında, 2012’deki yatırımlarımızın ağırlıklı olarak turizm ve hizmetler alanında gerçekleştiğini ifade edebiliriz. Önümüzdeki dönemde de Doğuş Grubu olarak, faaliyette bulunduğumuz sektörlerde dinamik, öncü, ileri teknik bilgi ve teknolojiye ve üst düzeyde insan kaynağına sahip bir profil yaratmaya devam edeceğiz. SEKTÖREL ARTIŞLAR
Aktif artış olarak baktığımızda 2013 yılında, finans için yüzde 11, otomotivde yüzde 14, enerjide yüzde 31, yeme-içme ve eğlence sektörümüz için de yüzde 5’lik bir büyüme öngörümüz mevcut. İnşaat, turizm ve medya aktiflerinin ise geçen yıl ile aynı seviyede gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. FİNANSTAKİ DURUM
Bunlara ek olarak, inşaatta yüzde 24, marinacılıkta yüzde 41, gayrimenkulde yüzde 27, turizm-otelcilik alanında yüzde 20 ve ayrıca otomotivde de yüzde 4’lük gelir artışı tahminimiz mevcut. Finans alanındaki faaliyetlerimize ilişkin olarak ise 2013 gelirlerimizin geçen yılla paralel gerçekleşeceğini öngörüyoruz.
PROF. DR. SEDAT AYBAR / KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ EKONOMİ BÖLÜM BAŞKANI
KOBİLER ZORLANABİLİR'
TRENDDEN EN FAZLA YARARLANANLAR
Büyük şirketler son dönemdeki iktisadi büyüme trendinden en fazla yararlanan katman oldu. Bunlar Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından olan AB’ye ürünleri satmaya devam edebildi. Dünyada ve AB’de gelirler kriz ve işsizlik yüzünden azalırken büyük Türk şirketlerinin ürettiği mallara olan talebin düşmemesinin ardında yatan en önemli etken, bu şirketlerin talebin fiyat elastikiyeti yüksek olan ürünleri üretmiş olmaları. PAZAR AÇACAKLAR
2013 yılında en hızlı büyüyecek şirketler, büyük holdingler olacak. Türkiye’nin iktisadi büyüme trendinin yaslandığı döviz kuru politikası dünya piyasalarına yönelik üretim yapan şirketleri 2013’te kayırmaya devam edecek. Anadolu kaplanları ile orta ölçekteki gruplar ise büyük şirketlerin peşinden kendilerine pazar açarak büyümeye çalışacak. REKABET GÜÇLERİ ARTTI
Türkiye‘nin uyguladığı değerli TL politikası bir yandan iç talebi canlı tutup KOBİ‘leri dolaylı olarak desteklerken diğer yandan ihracata konu olan malların ithalat girdisini ucuzlatarak büyük şirketlerin yurtdışı rekabet edebilirliğini artırdı. Ancak en önemli rakipleri değerli yerli para yüzünden Türkiye'ye ucuz tüketici mal girdisi sağlayan yabancı şirketler olan ve iç piyasaya üretim yapan OBİ ve KOBİ'ler ile orta büyüklükteki gruplar 2013’te zorlanabilir.
PROF. DR. DURMUŞ DÜNDAR / İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ DEKANI BÜYÜKLER REKABETÇİ GÜCE SAHİP OLACAK"
FARKLI PERFORMANSLAR
Türkiye'de tek bir büyüme rakamının belirlenmesi katmanların farklı büyüme performansları sergilemelerinden kaynaklanmıyor. Her katman ve içinde bulunduğu sektör kendi özel iç dinamiklerinin sonucu olarak büyüyor. Çok disiplinli ve kurumsal olmayan yapıları nedeniyle tek tek farklı performans sergiliyorlar. Bu da genele farklı yansımalara neden oluyor. Hele bu yoruma iç ve dış etkenlerin farklılığı ve risk yönetimi başta olmak üzere özel politikaların eksikliği ve sık sık değişikliği eklendiğinde performans farklılığına şaşırmamak gerekiyor.~ ZOR GÜNLER BEKLİYOR
Türkiye'de büyük ve organize şirketler giderek daha rekabetçi güce sahip olacak ve varlıklarını sürdürecek. Küçükleri yatırım, rekabet ve kârlılıkta daha zor günler bekliyor. O nedenle bu yıldan itibaren ekonomide katmanlar konusunda ayrım yapmayarak “büyüklerin zamanı” denilecek. Kısa vadede teşvik politikalarına bağlı olarak KOBİ katmanında başarılar görülecek. Özellikle de ara malı üreten KOBİ'lerde iyileşme beklenmeli. BÜYÜME YOLU AÇIK
Türkiye ekonomisi , orta ölçekli holdinglere, yükselişe geçen gruplara ve Anadolu kaplanlarına büyüme konusunda fırsatlar sundu. Onlar da gerek ihracat ve gerek iç piyasa için üretimlerini artırdı. S��z konusu katmanlarda yer alan şirketlere kamusal desteğin sürdürülmesi halinde büyümelerinde yolları açık olacak. Bu gruba iş gücü eğitimi, finans ve AR-GE konularındaki desteğin sürdürülmesi kamu ekonomi yönetiminin hedefleri arasında yer alıyor.
YAHYA ÜZDİYEN / DOĞAN HOLDİNG CEO’SU
"COĞRAFİ ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIRACAĞIZ"
TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİ
Türkiye ekonomisinin 2012 yılında yasanan yavaşlamanın ardından, 2013’te yüzde 4-5 bandında büyümeye devam edeceğini öngörüyoruz. İmalat sanayinde kapasite kullanım oranının yüzde 70-75 bandında olması, girisimcileri yeni yatırım yerine mevcut kapasite kullanım oranlarını artırmaya sevk edeceğini düşündüğümüz için daha yüksek oranda bir büyüme beklemiyoruz. İHRACAT ARTIŞ TRENDİ
İhracat pazarlarımızın çeşitlendirilmesi kapsamında son yıllarda Ortadoğu ve Afrika’ya yapılan ihracattaki artış trendi devam edecek. Yurtdışı piyasalara bakacak olursak Çin’in iç piyasa kaynaklı büyümeye yönelmesinin küresel bir büyüme sorununa yol açabileceğini düşünmekteyiz. Avrupa’daki sıkıntının 2013’te de devam edeceğini öngörüyoruz. ORTAKLIK VE SATIN ALMA FIRSATI
Bu yıl Doğan Holding olarak geçen yıla göre yüzde 20’nin üzerinde organik bir büyüme öngörüyoruz. Ayrıca enerji ve medya odaklı eğlence sektörlerindeki ortaklık ve satın alım fırsatlarını değerlendirmeye devam edeceğiz. Diğer bir eksen olarak coğrafi çeşitliliğin artırılması da önümüzdeki hedeflerden biri.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?