Devlerin Türkiye coşkusu

Novartis Türkiye, tüm Novartis'ler içinde 10'uncu sırada. 2005 yılında 11 'inciydi. JTI Türkiye ise 2005'te 9'uncu olduğu global ciro sıralamasında bugün 5'inciliğe yükseldi. Tüm bunlar gösteriyor ki dünya devlerinin Türkiye merkezleri birinci lige çoktan çıkmış durumda. Üstelik bu yükseliş sadece ciroda değil, büyüme hızı ve kârlılıkta da kendini gösteriyor. Uzmanlar ise "Bu henüz başlangıç, yükseliş sürecek" diyor. ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERİN YEREL ORGANİZASYONLARI, faaliyet gösterdikleri ülkenin pazarı kadar güçlüdür. Türkiye ne kadar güçlüyse, çok uluslu bir şirketin Türkiye organizasyonu da o kadar güçlüdür. " Bu sözler, HP Türkiye'nin genel müdürü Serdar Urçar'a ait. Aslında son 5 yıla ilişkin makro ve mikro ekonomik rakamlar Urçar'ın bu tezini doğruluyor. Çünkü, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik gelişim, global devlerin Türkiye organizasyonlarına da birebir yansıyor. Örneğin Hedef Alliance, 2005'ten bu yana yılda yüzde 30,2 büyüyerek Boots'un global organizasyonu içinde en kârlı şirket konumunu yakaladı. Ciro sıralamasında ise ikinci sıraya yükseldi. Bu performans, Türkiye organizasyonuna "en hızlı büyüyen ülke" payesini de kazandırdı. Benzer şekilde JTI Türkiye de aynı zaman zarfında dünya organizasyonundaki konumunu 9'uncu sıradan 5'inci sıraya çıkardı. Novartis Türkiye ise 2005'te global sıralamada 11'inci iken 2010 itibarıyla 10'unculuğa çıkmış durumda. Fiat Grubu'nda çok önemli bir konumda olan Tofaş için de aynı şey geçerli. Tofaş, 2005'te pazar payı açısından grup içinde 5'inci sıradayken bugün 3'üncü sırada yer alıyor. Dexia'nın "büyüme motoru" ilan ettiği Denizbank'ta da benzer rakamlar var. Banka, tüm Dexia operasyonları içinde ciro ve net kârda 3'üncü, net gelirde ise lider. Özetle, rakamlar da uzmanlar da Türkiye ofislerinin her geçen gün güçlendiğini doğruluyor. Bu yükseliş, gerek ciro gerek büyüme hızında kendini gösteriyor.

5 Yıldaki büyük gelişimi görmek için görsele tıklayın.

YÜKSELİŞİN NEDENLERİ
Uzmanlara göre Türkiye'nin bu yükselişinin arkasında birçok neden var. Ekonomik ve politik istikrar, genç nüfus ve doymamış pazar, yükselişi kuvvetlendiren en önemli etkenler arasında. 3 Seas Capital Partners CEO'su Şevket Basev, "Bu coğrafya için en cazip ülkenin Türkiye olduğunu artık bütün global şirket yöneticileri biliyor" diye konuşuyor. Raiffeisen Investment AG Türkiye Genel Müdürü Gökçe Kabatepe, "Global şirketlerin Türkiye'ye bakış açısı son 5-10 yılda pozitif anlamda çok değişti" derken gerekçelerini şöyle sıralıyor: "Türkiye, ekonomik büyüklük açısından 2001'de dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde değilken bugün 17'nci sırada. Önümüzdeki süreçte de daha yükseklere çıkmamız kaçınılmaz." Türkiye'nin yabancılar için değerli bir ülke olduğunu düşünen Novartis Türkiye Başkanı Güldem Berkman ise demografik yapıya dikkat çekiyor ve ekliyor: "Türkiye'de 16 milyon çalışan nüfus var. Bu rakam, Çek Cumhuriyeti, Macaristan gibi rakip ülkelerin toplam nüfusundan daha fazla. AB, Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Afrika'ya erişimi olması ise bölgesel bir merkez olarak ülkemizi öne çıkarıyor." Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen de Berkman ile aynı fikirde. "Genç ve dinamik nüfusumuz Türkiye'deki organizasyonun gelişmesinde son derece etkili" diyen Özmen, "Türkiye'nin bu potansiyelini daha etkin biçimde kullanmaya ihtiyacı var" şeklinde konuşuyor.~

KRİZLER TÜRKİYE'YE YARADI
Yabancı devlerin gözünde Türkiye'nin değer kazanmasının bir başka nedeni de dış koşullardaki değişim. Son dönemde bölge ülkelerde yaşanan ekonomik ve siyasal krizler bunlara iyi birer örnek. Raiffeisen Investment AG Türkiye Genel Müdürü Gökçe Kabatepe, bu faktöre ilişkin şunları söylüyor: "Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan ekonomik ve politik krizler, alternatif yatırım yapılabilecek ülke sayısını çok azalttı. Türkiye ise bu süreçlerden güçlenerek çıktı. Şu anda birçok çok uluslu şirketin önümüzdeki 10 y��l içinde ciddi boyutlu yatırım yapmayı planladığı 5 ülke içinde Türkiye var." 3 Seas Capital Partners CEO'su Şevket Basev ise 2008'deki global krizin birçok dengeyi değiştirdiğini söylüyor. "Özellikle son büyük global krizi önemli bir ekonomik sarsıntı yaşamadan atlatmamız ve ardından dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olmamız, Türkiye'yi cazibe merkezi haline getirdi" diyor ve ekliyor: "2000'lerin başında gelişmekte olan ülke pazarları arasında en cazibeli olanlar başta Rusya olmak üzere eski Doğu Bloku ülkeleriydi. O dönem Türkiye şimdiki kadar ilgi çekmiyordu. Önümüzdeki dönemde eğer olağandışı şeyler yaşanmazsa, Türkiye, 1 trilyon doları aşan GSYİH ile İspanya, Endonezya, Kore ve Kanada gibi ülkelerle boy ölçüşmeye başlayacak."

15 global devde Türkiye'nin payı nasıl değişti? Görmek için tabloyu tıklayın.

HANGİ PAZARLAR GEÇİLDİ?
Türkiye organizasyonları, hem bu iç ve dış etkenler, hem gösterdikleri performansla birkaç yıl öncesinin lider ülkelerini sollamış durumda. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkeleri kan kaybeden coğrafyalar arasında başı çekiyor. Hatta Çin, Rusya ve Hindistan'ı geride bırakmayı başaran Türkiye organizasyonları da var. Alliance Boots bunlardan biri. Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, "Grubun 21 ülkedeki iş performansları değerlendirildiğinde, Avrupa'daki birçok pazarı geride bırakmış bulunuyoruz" diyor. Indesit Türkiye de birçok önemli pazarı geçenler arasında. Şirket, Ukrayna ve Rusya'yla birlikte en hızlı büyüyen 3 pazar arasında yer alıyor. Ayrıca İngiltere, Rusya, Ukrayna, İtalya ve Fransa gibi önemli 7 pazardan biri olarak öne çıkıyor. Indesit Company Türkiye Genel Müdürü Andrea Ojetti, "Hem batı hem doğu ülkeleri krizden olumsuz etkilendi. Türkiye ise büyümesini sürdürdü" diyor. Rekabette öne çıkmak için çok çalıştıklarını söyleyen Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen ise şöyle konuşuyor: "Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkeleri geride bırakarak ilk defa 'yılın ülkesi' seçildik. Önümüzdeki 15 yılda Türkiye'nin öneminin daha da artacağına inanıyorum." BSH Türkiye, büyüklük açısından Latin Amerika, Kuzey Amerika, Batı Avrupa'da yer alan pazarları geride bırakırken, Fiat Türkiye'nin ise pazar payı bakımından Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeleri geçmeyi başardığı gözleniyor.~

NASIL BAŞARDILAR?
Peki Türkiye organizasyonları, yüzlerce ülke arasından nasıl sıyrılıyor, üst sıralara nasıl yükseliyor? Bu soruyu JTI Türkiye'nin genel müdürü Bilgehan Anlaş yanıtlıyor. Anlaş, başarının istikrarla geldiğini belirtiyor ve ekliyor: "JTI Türkiye'nin 2005'te yüzde 9,3 olan pazar payını her yıl kesintisiz biçimde artırarak yüzde 24'lere getirmesi, tabii ki konumumuzu güçlendirdi." Tofaş CEO'su Ali Pandır ise üretim kalitesine dikkat çekiyor: "Fiat Grubu, Tofaş'a bir başarı öyküsü olarak bakıyor. 'Dünya Klasında Üretim' programında grubun 200'e yakın fabrikası içinde en yüksek dereceye sahip olduk. Tofaş, Fiat'ın Avrupa'daki toplam üretiminin yüzde 20'sini, toplam hafif ticari araç üretiminin ise yüzde 56'sını gerçekleştiriyor." BSH Türkiye Genel Müdürü Norbert Klein da Pandır ile aynı görüşleri paylaşıyor. Klein, "Türkiye'deki tesislerimiz üretim sistemi yönetiminde dünyadaki fabrikalarımız içinde benchmark konumunda" diye konuşuyor. Dexia'nın Türkiye'deki organizasyonu olan Denizbank'ın başarı hikayesini ise genel müdür Hakan Ateş anlatıyor: "Son 5 yılda Denizbank'ın kat ettiği mesafe inanılmazdı. Denizbank'ın aktifleri yüzde 284, kârlılığı yüzde 277 arttı. Tüm bunlar bizi gelecek adına daha da cesaretlendiriyor, çıtayı daha yukarılara koymamızı sağlıyor."

YATIRIMLAR DEVAM EDER Mİ?
Türkiye organizasyonlarının son 5 yıldaki bu gelişimleri, önümüzdeki 5 yıla ilişkin de önemli sinyaller veriyor. Global devlerin ajandasında Türkiye'ye verilecek sorumlulukları artırmak var. Örneğin Renault Grubu, Oyak Renault'yu stratejik bir merkez olarak konumlandırıyor. Diğer bir otomotiv devi Fiat da Türkiye planlarını yüksek tutuyor. Global sıralamadaki yerlerini 5'incilikten 3'üncülüğe yükselttiklerini söyleyen Tofaş CEO'su Ali Pandır, "Tofaş'ın topyekün bir dünya şirketi olmasını planlıyoruz. Hedefimiz, 2015 yılında BRIC'ten sonra dünyada en büyük ve önemli operasyon olmak" diyor. Global JTI ise Türkiye organizasyonunu "mentor ülke" olarak konumlandırmış durumda. Şirketin Türkiye genel müdürü Bilgehan Anlaş, yatırımların önümüzdeki dönemde de artarak süreceğini söylüyor: "İzmir -Torbalı fabrikamız, JTI'ın dünya genelinde 5 lider üretim üssünden biri. Türkiye olarak Güney Afrika, Tanzanya, Ürdün ve Tunus'a mentorluk yapıyoruz. Artan pazar payı doğrultusunda gerek kapasite artırımı gerekse kalite yatırımlarına devam ediliyor." Denizbank'ın gözü ise yükseklerde. Bankanın genel müdürü Hakan Ateş, iddialı hedefleri olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Dexia'nın 2014 hedeflerinde dünyanın önde gelen perakende bankalarından biri olmak var. Bu anlamda Denizbank, Dexia'nın büyüme motoru olacak. 2014'te Denizbank 1,2 milyar TL kâra ulaşarak Dexia'nın toplam kârının yüzde 27'sini tek başına sağlayacak." ~

ETHEM SANCAK HEDEF ALLIANCE YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"ALLIANCE BOOTS TÜRKİYE'YE GÜVENİYOR"
HEDEF BÖLGE LİDERLİĞİ
Türkiye'deki başarılı organizasyon, Alliance Boots'un son 2 yılda Türkiye'deki hisselerini artırma kararında etkili oldu. Şu anda Mısır, Cezayir ve Rusya'da ilaç dağıtım sektöründe faaliyet gösteren ortaklıklarımız var. İÜ yıl içinde yakın bölge coğrafyasındaki İÜ ülkede ilaç dağıtımı alanında lider olacağız. 5 milyar dolar olan ciromuzu, İÜ yıl içinde 50 milyar dolara yükselteceğiz.
ANAHTAR OYUNCUYUZ
Türkiye, önümüzdeki dönemde 3 milyar nüfuslu bölge coğrafyasının en büyük sağlık üssü haline gelebilir. Öte yandan, Hedef Alliance olarak bölge coğrafyasında ilaç dağıtım alanında lider olmak gibi bir hedefimiz var. Dolayısıyla Hedef Alliance, Ortadoğu, Güneydoğu Avrupa ve Kuzey Afrika'daki anahtar oyuncu olarak, önümüzdeki 5 yıl içinde Alliance Boots'un önemli merkezlerinden biri konumuna gelecek.

TARIK TUNALIOĞLU OYAK RENAULT GENEL MÜDÜRÜ
RENAULT'NUN GÖZÜYLE OYAK
GÜÇLÜ BÜYÜME POTANSİYELİ
Genç nüfus, düşük bir motorizasyon oranı, gelişen otomobil parkı ve krizlere rağmen büyüyen otomobil pazarı, Türkiye'nin başlıca kozlarını oluşturuyor. Türkiye, Renault'nun Avrupa dışında gerçekleştirmek için giriştiği büyüme dinamiğinde temel ülkelerden birini oluşturuyor. Bunun sebebi bir yandan Türk pazarının satışlardaki üstün konumu, diğer yandan da ülkenin güçlü büyüme potansiyeli.
YÜKSEK İK KALİTESİ
Türkiye, son derece nitelikli iş gücü ve dinamik bir ekonominin avantajlarını taşıyor. Ayrıca Renault Grubu'nun BRIC ülkeleriyle birlikte başlıca büyüme bölgeleri arasında yer alıyoruz. Türkiye, Renault için küresel üretim ve ihracat platformu rolü de oynuyor. Oyak Renault olarak otomobil pazarının mütevazı boyutlarda olduğu ülkelerden Batı Avrupa ülkelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede 5 kıtada lüü'den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz.

SERDAR URÇAR
HP TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
"HP BÜYÜMEYİ SÜRDÜRECEK"
TÜRKİYE AVANTAJLI
Türkiye ekonomisi son 5 yılda büyümeye devam ediyor. Çok uluslu şirketlerin ülkemize daha çok önem vermeye başladığını söyleyebilirim. Ayrıca Türkiye, konumu nedeniyle bölge ülkelerine ulaşabilecek gelişmiş bir iletişim ve ulaşım ağına sahip. Büyük ve istikrarlı bir ekonomimiz var.
GELECEK PARLAK
Türkiye'de 7-8 milyar dolar değerinde olan BT pazarının, göreceli küçük bir pazar olduğunu görüyoruz. 2015 yılında, BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkelerinden sonra gelen ikinci halkada, Meksika ile Endonezya'nın yanında, belki Güney Afrika ve Suudi Arabistan'la birlikte önde gelen 2-3 ülkeden biri olacağız.
YENİ YATIRIMLAR YOLDA
Türkiye'ye katma değer sağlayan çok uluslu bir şirket olarak ülkemizi bölgeye teknoloji sevk eden Avrupa'daki 3'üncü merkez üssümüz yapmaya karar verdik. Global tedarikçimiz Foxconn, Şubat 2010'da, Çorlu'da sadece HP için masa üstü bilgisayar üretecek olan bir fabrika açtı. Türk malı damgalı üretim yapan fabrika, 1500'den fazla kişiyi istihdam edecek ve teknoloji kullanımını bölgede yaygınlaştıracak.