ABD’de yılda 24 milyon, Türkiye’de ise 7,5 milyon kişi istifa ediyor.
İstifaların en önemli nedeni ilk yöneticiyle yaşanan anlaşmazlıklar...
İstifaların en önemli nedeni ilk yöneticiyle yaşanan anlaşmazlıklar...
Ücret, gelişim ve kariyer imkanlarının olmaması da diğer istifa
nedenleri arasında. İstifanın şirkete faturası da oldukça yüksek. 2 yıl
yöneticilik yapmış bir profesyonelin işten ayrılması şirkete 200 bin
liraya varan ek maliyet oluşturabiliyor. Çalışma süresi ve kademe
arttıkça istifanın maliyeti de yükseliyor. Bu konuda kritik eşik ise
yüzde 10. Şirket içinde istifalar yüzde 10’u geçerse tehlike çanları
çalıyor. Uzmanlara göre Türkiye’de pek çok şirkette bu tehlike sınırı
geçilmiş durumda.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. ABD’de
her ay 2 milyondan fazla çalışan istifa ediyor. ABD Çalışma
Bakanlığı’nın istatistiklerine göre istifa edenlerin sayısında son 10
yıldır düzenli bir artış yaşanıyor. 2010’da ABD’de 1,7 milyon çalışan
işinden istifa ederken, 2011’de bu rakam 1,9 milyona yükseldi. 2012’de
ise 2 milyonu geçti. Dünyada da her yıl çalışan nüfusun yüzde 20’si
işinden ayrılıyor. Önümüzdeki 5 yılda bu oranın yüzde 25’e çıkması
bekleniyor.
Türkiye’de ise her yıl işinden memnun olmayıp ayrılanların oranı yüzde
20’nin üzerinde. Hazır giyim, tekstil, teknoloji, çağrı merkezi, turizm,
inşaat, denetim, perakende ve bankacılık sektörlerinde istifaların
yüzde 40’a çıktığı şirketler bulunuyor. Peki çalışanlar neden istifa
ediyor? Mercer’dan Accenture’a kadar dünyanın önde gelen danışmanlık
şirketleri bu sorunun yanıtını arıyor. Araştırmalar, çalışanların
işlerinde mutsuz olduğunu ve yeni bir işte çalışmak istedikleri için
istifa ettiğini gösteriyor.
Harris Interactive’in araştırmasına göre istifaların en önemli nedeni
çalışanların işinden mutsuz olması. Aynı araştırma, çalışanların yüzde
74’ünün yeni bir işte çalışmak istediğini ortaya koyuyor. Mercer’ın
“What’s Working” araştırması ise ABD’de çalışanların yüzde 32’sinin
çalışırken aktif olarak yeni iş aradığını gösteriyor. Accenture
tarafından yapılan bir başka araştırmaya göre ise çalışanların yüzde
31’i yöneticilerini sevmediği için işinden ayrılıyor.
TÜRKİYE'DE YÜZDE 40 I GEÇTİ!
2000’li yılların başında, 10 yıl içinde iki kereden fazla iş değiştiren
çalışan “sadakatsiz” olarak tanımlanıyordu. Bugün ise 10 yılda 4 kereden
fazla iş değiştirene “sadakatsiz” deniyor. İstifalarda yaşanan artış,
tüm dünyada “sadakatsiz” çalışan sayısını artıyor. PwC’nin raporuna göre
ABD’de geçen yıl her 100 çalışandan 8’i, İngiltere’de 9’u, Asya-Pasifik
ülkelerinde ise 15’i çalıştığı şirketten istifa etti, Önümüzdeki 5
yılda ise istifa edenlerin sayısının en az yüzde 5 daha artması
bekleniyor.
Türkiye’de istifa eden çalışanlarla ilgili resmi bir istatistik yok.
Ancak Yenibiris,com’un verilerinden Türkiye’de de işten ayrılmaların
arttığı görülüyor. Yenibiris,com Genel Koordinatörü Burçak Pak Yılmaz,
“2011’de Türkiye’de kendi isteğiyle işinden ayrılan çalışanların oranı
yüzde 26 seviyesindeydi.~
Bu oran, geçen yıl yüzde 38’e çıktı” diyor ve ekliyor: “2013’ün ilk 6
ayında istifa edenlerin oranı yüzde 42’ye yükseldi.” Türkiye’de çalışan
sayısının 25 milyon olduğu düşünülürse, Yenibiriş’in verilerine göre
2012’de 7,5 milyon kişinin istifa ettiği görülüyor, Bu yılın ilk 6
ayında ise istifa edenlerin sayısı 10 milyonu geçiyor.
Oxygen Consultancy Genel Müdürü Tolga Bilgin de Türkiye’de işinden
memnun olmayıp ayrılan çalışanların oranının arttığını söylüyor. Her yıl
Türkiye’de çalışanların yüzde 20’sinden fazlasının istifa ettiğini
söyleyen Bilgin, “Her 3 kişiden biri yeni iş fırsatlarına açık” diyor.
Adecco Türkiye İK Direktörü Akgül Can Beyhan’a göre ise kendi isteğiyle
işinden ayrılan çalışanların oranı perakende, çağrı merkezi ve
mağazacılıkta yüzde 40’ı buluyor. Assessment Systems Kurucusu Levent
Sevinç, “İstifalar, son 10 yılda ekonominin büyümesiyle doğal olarak
arttı” diyor.
EN ÇOK KİM AYRILIYOR?
PERYÖN’ün 2012’de Towers Watson’la birlikte yaptığı “Çalışan Devir
Oranı” araştırması, istifa eden çalışanlar içinde yüksek
performanslıların oranının yüzde 37 seviyesinde olduğunu gösteriyor,
Araştırmaya göre 2012’de Türkiye’de otomotivde istifa edenlerin yüzde
84’ünü, kimyada yüzde 54’ünü, bankacılıkta ise 49’unu yüksek
performanslı çalışanlar oluşturdu. Sektör olarak bakıldığında en yüksek
istifa oranları hazır giyim, perakende, teknoloji, inşaat, tekstil,
çağrı merkezi, denetim, turizm ve bankacılık sektörlerinde bulunuyor.
Sevinç, “Perakendede çalışanlar perakendeciliği meslek olarak görmüyor.
Çalışma şartları diğer sektörlere görece daha ağır olduğundan istifa
oranları daha yüksek” diyor.
Türkiye’nin önde gelen şirketleri arasında yaptığımız araştırma da en
yüksek istifa oranlarının perakendede olduğunu gösteriyor. Geçen yıl 2
bin 800 yeni çalışanı istihdam eden LC Waikiki’de, aynı yıl çalışanların
yüzde 21’i istifa etti. Kiğılı’da da işten ayrılanların oranı yüzde 26
seviyesinde. Human Group Genel Müdürü Gaye Özcan perakende gibi
teknolojide de istifaların yoğun olduğunu söylüyor. Özcan, “Teknoloji
şirketlerinde bir yazılımcı 1-2 yıl deneyim kazandıktan sonra başka bir
şirkette daha iyi bir ücretle iş bulabiliyor. Bu da sirkülasyonu
artırıyor” diyor.
Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz ise talebin fazla olduğu alanlarda
çalışanların daha hızlı iş değiştirdiğine işaret ediyor. Buna göre
satış, muhasebe, mühendislik, yönetici asistanlığı pozisyonlarında
istifalar daha çok yaşanıyor. Azoz, inşaat sektöründe mühendis, mimar,
şantiye şefi pozisyonlarında istifaların çok olduğunu söylüyor.
Sektör ve meslekten bağımsız olarak bakıldığında, istifalar orta ve üst
pozisyonlardan çok uzman seviyesinde artıyor. Novida Genel Müdürü Işık
Aydın Deliorman, “İstifalar, çalışanların kariyerlerinin ilk 2-3
senesinde daha yoğun olarak yaşanıyor” diye konuşuyor.
YÖNETİCİ TETİKLİYOR MU?
American Society of Training and Development’a göre işten ayrılmanın en
önemli nedeni çalışanın yöneticisiyle yaşadığı anlaşmazlık. Bunu, ücret
ve diğer nedenler izliyor.~
Türkiye’de de uzmanlar istifaların en önemli nedeni olarak ilk kademe
yöneticileri gösteriyor. Dr. Erkan Tozluyurt, “Gallup’un yapmış olduğu
çok kapsamlı bir araştırma, çalışanların şirketlerinden ziyade
yöneticilerinden ayrıldıklarını gösteriyor” diyor. Hugent Satış
Direktörü Çağlan Ünal Üzümcü de hala en önemli ayrılma sebebinin bağlı
çalışılan yöneticiyle ilgili mutsuzluk ve anlaşmazlık olduğunu
belirtiyor.
Bu nedenle birçok şirket, ilk kademe yöneticileriyle ilgili çalışma
yapıyor. Mevcut ve istifa etmiş çalışanlarına anket yapıp onlardan bilgi
topluyor. Schneider Electric İK Müdürü Onur Basat da çalışan
bağlılığını etkileyen en önemli unsurun ilk kademe yöneticiler olduğuna
inandıklarını söylüyor: “Bundan dolayı workshop ve anketlerle ilgili
yöneticilerimizi bilinçlendiriyoruz. Çalışma lokasyonlarındaki fiziksel
şartların iyileştirilmesi için ‘Cool Site’ ismini verdiğimiz uzun
soluklu bir proje yürütüyoruz.”
Kariyer.net’in, Capital için 2 bin 256 kişiyle görüşerek
gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına göre ise kendi isteğiyle işten
ayrılma karanında en önemli faktör, ücret tatminsizliği... Bunu, yüksek
bir oranla iş tanımıyla ilgili tatminsizlik ve çalışanların
yöneticileriyle yaşadığı anlaşmazlık izliyor. Secretcv.com’un da 21 bin
560 kişiyle gerçekleştirdiği araştırma da işten ayrılmaların en önemli
nedeninin ücret olduğunu gösteriyor. Prof. Dr. Selami Aslan’a göre ise
kalifiye personel bulunamaması sonucunda transferler artıyor ve bu durum
istifaları artırıyor.
İSTİFANIN BÜYÜK MALİYETİ
Bir şirkette kendi isteğiyle işten ayrılma oranının yüzde 2 ila yüzde 5
arasında olması normal olarak değerlendiriliyor. Ancak, sektörden
bağımsız olarak bir şirkette bir yıl içinde işten ayrılanların oranının
yüzde 10 ve üzerine çıkmasına iyi gözle bakılmıyor. Uzmanlar, bu durumda
işten ayrılma nedenlerinin detaylı takip edilmesini öneriyor.
Bu oranların üstüne çıkılması “kırmızı alarm”, dolayısıyla şirkete
maliyet anlamına geliyor. Maliyetle ilgili dünyada çeşitli araştırmalar
yapılıyor. PwC’nin İngiltere’de yaptığı araştırmaya göre, yüzde 10
seviyesindeki devir oranı, ortalama maaş yıllık 25 bin sterlin olarak
dikkate alındığında ekonomiye, yıllık 42 milyar sterlin tutarında bir
maliyet yaratıyor. Amerikan Yönetim Birliği’nin yayınladığı rapora göre
işten ayrılan çalışanın yarattığı maliyet yıllık brüt maaşının en az
yüzde 25’i düzeyinde. Bu oran, yönetim seviyesinin ve çalışma süresinin
artmasına paralel olarak yükseliyor.
Birçok araştırma ise bir kişinin bir yıldan önce işten ayrılmasının
maliyetinin, o kişinin yıllık brüt ücretinin 2,5 katına ulaştığını
gösteriyor. Towers Watson Türkiye Yetenek Yönetimi ve Ödüllendirme
Direktörü Arif Gürdenli, “Hangi yaşta olursa olsun, deneyimli bir
çalışanın işten ayrılması, doğrudan çalışanın yıllık maaşının yüzde 50
veya daha fazlası tutarında bir kayba yol açıyor” diyor.~
HRM İnsan Kaynakları Yöneticisi Elif Ejdar Özel ise “Eski çalışanı
kaybetmek ve ayrılanın yerine yeni bir eleman alarak açığı kapatmanın
maliyeti 12 bin TL’den başlayıp 200 bin TL’ye kadar çıkabiliyor” diye
konuşuyor, Özel’e göre özellikle yetenekli bir çalışanın şirkete toplam
maliyeti, yıllık ücretinin 3-4 katına kadar çıkabiliyor,
BÜYÜKLER ÖNLEM ALIYOR MU?
Towers Watson Yetenek Bölümü’nün Türkiye’de yaptığı araştırmaya göre
2009’da kritik yetenekleri ellerinde tutmakta zorlandığını belirten
işverenlerin oranı yüzde 16 iken, 2012’de bu oran yüzde 40’a yükseldi,
Türkiye’nin önde gelen şirketleri, işten ayrılma oranlarını yüzde 5-10
arasında tutmayı hedefliyor. Yetenekleri elde tutmak için de birçok
çalışma yapıyorlar. Bunların arasında yetenek yönetimi, esnek çalışma,
rotasyon, sadakati artırıcı çalışmalar ilk sıralarda yer alıyor.
Pfizer Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya İK Direktörü Bahar Özen Şansal,
daha keyifli bir çalışma ortamı yaratarak istifaları azalttıklarını
söylüyor. Çalışan sirkülasyonlarının yüzde 5 gibi sağlıklı bir oranda
olduğunu belirten Şansal, yurtdışı kariyer fırsatları sunmalarının
yetenekleri elde tutmayı sağladığını söylüyor.
Shell&Turcas İK Direktörü Rick Young da “Çalışan bağlılığını
sağlamak için farklı programlar, eğitimler ve etkinlikler düzenliyoruz”
diyor. Young, bu kapsamda Shell global bünyesinde ‘uluslararası değişim’
programlarının etkili olduğunu belirtiyor.
Pepsico İK Direktörü Selda Kalleci de her yıl çalışan bağlılığını
artırıcı uygulamalarla çalışan sirkülasyonunu düşürdüklerini belirtiyor.
Kalleci, “Yüksek potansiyelli çalışanlarımızın bağlılıklarını
kendilerine özel tasarlanmış programlarımız ile ayrıca yakından takip
ediyoruz” diyor. Microsoft da yetenekleri elde tutmak için ağırlıklı
olarak esnek çalışma yöntemlerinden yararlanılıyor. Prontotour Pazarlama
Müdürü Sarp Özkar da turizm gibi çalışan sirkülasyonunun yüksek olduğu
sektörde çalışan bağlılığını artırmak için özel etkinlik grubu
oluşturduklarını söylüyor. ~ YİĞİT OĞUZ DUMAN / TÜRKİYE İNSAN YÖNETİMİ DERNEĞİ (PERYÖN) YKB.
"AYRILIĞIN EN ÖNEMLİ NEDENİ YÖNETİCİLER
YÜZDE 70’İ YÖNETİCİDEN
Yaptığımız araştırmalara göre çalışanların yüzde 70’e yakını ilk
amiriyle yaşadığı uyuşmazlıklardan ötürü işinden ayrılıyor. İlk kademe
yöneticisinin ve organizasyonun çalışanı yeterince besleyememesi,
gelecek için bir vaadi olmaması istifaları artıran en önemli nedenlerin
başında geliyor. LİDER EKSİKLİĞİ
İlk amir konusundaki kritik problem liderlik eksikliği. Yetersiz
yöneticiler çok değerli çalışanların kaybını tetikliyor. Çalışanların,
işlerinden duydukları memnuniyeti her geçen yıl daha fazla sorguladığını
bir dönemdeyiz. ÜCRET 2’NCİ SIRADA
Ücret ve yan haklar, genelde ayrılık sebebinden çok ayrılık kararı
sonrası aranan neden olarak karşımıza çıkıyor. Ücret yüzünden ayrılmaya
karar verenlerden çok, ayrılma kararı verenlerin daha iyi ücret ve
koşulları kollayıp bulduklarında da ayrıldıklarını gözlemliyoruz.
BERNA ÖZTİNAZ / ENERJİSA STRATEJİK İS DESTEK BÖLÜM BAŞKANI
"İSTİFA ORANINI YÜZDE 7 AZALTTIK"
İLK NEDEN YÖNETİCİLER
Çalışan bağlılığında rol oynayan en büyük etkenin yöneticiler olduğu
düşünüyoruz. Bir şirkette tatmin edici bir ücret alıp, keyifli bir
ortamda çalışıyor olabilirsiniz fakat ilk yöneticiniz motivasyonunuzu
azaltıyor ya da yok ediyorsa maalesef ki çalışan bağlılığından söz
edemeyiz. ANKET YAPILIYOR
İşte bu yüzden Enerjisa’da yöneticilerimizin liderlik stillerine ve
yarattıkları organizasyonel iklime yatırım yaparak grup genelindeki
çalışan bağlılığımızı artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, her yıl düzenli
olarak bağımsız bir araştırma firmasıyla “çalışan bağlılığı” anketi
yapıyoruz. DEVİR HIZI YÜZDE 13
Yaptığımız anket doğrultusunda tüm çalışanlarımızdan geri bildirim alıp
odaklanmamız gereken alanları tespit ediyoruz. Daha sonra eylem planı
yapıp aksiyon grupları oluştururuz. 2012’de yaptığımız tüm bu çalışmalar
sonunda çalışan bağlılığımızı artırarak sirkülasyonumuzu 2011’e göre
yüzde 7 azalttık. Çalışan devir oranımız ise yüzde 13’e düştü. Kendi
isteğiyle işten ayrılan çalışanlarımızın oranı ise yüzde 5,2 oldu.~ DEMET TURAN / LC WAIKIKI İK DİREKTÖRÜ
“İSTİFA EDENLERLE GÖRÜŞÜYORUZ"
AYRILIK FAZLA
Perakende sektörü, çalışan sirkülasyonun en yoğun yaşandığı sektörlerin
başında geliyor. Özellikle bizim gibi part time’a ağırlık veren,
gençlerin ve ev hanımlarının istihdamını hedefleyen bir markada çalışan
sirkülasyonu nispeten diğer sektörlerdeki şirketlere göre daha yüksek. “AİDİYETİ ARTIRIYORUZ”
Yüksek devir oranlarımızı düşürmek, çalışanlarımızın şirkete bağlılığını
artırmak için eğitimlerden çalışan memnuniyet anketlerine kadar çeşitli
yöntemlerden yararlanıyoruz. Genel müdürümüz her ay bir bölgede
müdürlerimiz ve satış danışmanlarımızla bir araya gelip onların
beklentilerini dinliyor. Böylece çalışanlarımızı işin içine katarak
kendilerini ait hissettikleri bir ortam yaratmayı istiyoruz. TELEFONLA ARANIYOR
Yakın dönemde, çalışan deneyimi araştırmasına başladık. Bu kapsamda,
işten ayrılan çalışanlarımızın ayrılma sebeplerini öğrenmeye
çalışıyoruz. Bu doğrultuda istifa ederek ayrılan çalışanlarımızı uzman
anketörler tarafından arayıp kendilerine “Çalışan Deneyimi Anketi”
yapıyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?