Liderler ne ister?

"Kendi şirketiniz dışında,en çok hangi şirkette CEO olmak isterdiniz" sorumuza bu yıl 120 lider yanıt verdi.

1.02.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Liderler ne ister?

Öncelikle tutkulu olması gerekiyor. Çünkü tutku, her zaman rakiplere fark atmayı sağlayan en kritik özellik. Yaptığı  işte iddialı  ve tutkulu olan şirketlerde, liderler de mücadele ruhlarının kamçılandığını hisseder. Lider olarak potansiyelini ortaya koyma fırsatını bulur.” Bu sözler “Outsmart! How to Do What Your Competitors Can’t Üstünlük/Rakibin Yapamadığını Nasıl Yaparsınız?” kitabının yazarı, ünlü yönetim uzmanı Jim Champsy’e ait. Champsy, kitabında üstün şirket olmanın aynı zamanda yöneticiler tarafından tercih edilen şirket olmaktan geçtiğine değiniyor. Özellikle belli bir alana odaklanan, yenilikçilik konusunda iyi bir performans ortaya koyan ve fikirlere önem veren bir kültüre sahip şirketlerin liderler açısından cazip bulunduğunu söylüyor. Bir de şirketin yaptığı  işte tutkulu olması halinde de o şirketlerin en çok çalışılmak istenenler arasında yükseleceğini ifade ediyor.Capital de Champsy’nin dile getirdiği bu gerçekten yola çıkarak her yıl iş dünyasının en başarılı yöneticilerine en çok çalışmak istedikleri şirketleri soruyor. Böylelikle şirketlere bilenlerin gözünden bakıp onların cazibelerin artıran özelliklerini mercek altına yatırıyor. İşte bu yıl 6’ncı kez liderlerin en çok çalışmak istediği 20 şirketi belirledik ve onları cazip kılan özelliklerini, bir zamanlar o şirketleri yönetmiş olan eski CEO’larına sorduk.

“TURKCELL DOYURUCU BİR OYUN ALANI AÇAR”
Listenin zirvesindeki Turkcell, 8 milyar TL’yi aşan cirosuyla Türkiye’nin teknoloji alanındaki en büyük şirketi. Rekabetin yoğun yaşandığı GSM sektöründe lider pozisyonunda yer alıyor. Türkiye’nin yanında sınır ötesinde de farklı şirketleriyle bölgesel güç olma peşinde koşuyor. Tüm bunlar da Turkcell’i liderler açısından cazip hale getiriyor. 2002-2006 yılları arasında 4,5 yıl Turkcell’in genel müdürlüğünü yapan Muzaffer Akpınar, liderlerin Turkcell’de çalışmak istemelerini haklı ve yerinde buluyor. “Türkiye’nin bugüne kadar ortaya çıkardığı en kuvvetli ve önemli markalardan biri” dediği şirketi, etki alanı geniş, öncü, yenilikçi, hareket kabiliyeti yüksek ve hızlı bir yapı olarak tanımlıyor.“Turkcell, yurtdışı operasyonlar  ile ülkemizde oluşmuş bir iş ve yönetim modelinin yurtdışına başarılı bir şekilde ihracı. Okula gidemeyen kızlarımızın, ‘Kardelenler’in okuması gibi sosyal sorumluluk projeleriyle ülkemizin sosyal konularına olumlu yönde etki edebilen bir kurum. Tüm bu sebeplerle Turkcell, liderlerin çalışmak isteyeceği bir şirket. Bu yetkinlikler, Turkcell genel müdürüne kuvvetli, yetkin ve doyurucu bir oyun alanı açar” diye konuşuyor. Yönetim uzmanlarına göre Turkcell, bu özelliklerinin yanında yenilikçi yönetim uygulamalarıyla da üst düzeyin ilgisini çekiyor.~
Fortune Danışmanlık Yönetim Kurulu Üyesi Alper Arıduru, “Turkcell ücret ve sosyal haklarının iyi olması ile de sektörde cazip” diyor.

“GARANTİ, LİDERİ FARKLI BİR YERE KOYAR”
Garanti Bankası, 78 milyar dolara ulaşan aktif büyüklüğü ile Türkiye’nin en büyük ikinci özel bankası. 17 bin çalışanı olan banka, özellikle insan kaynağına verdiği önemle ön plana çıkıyor. Birçok uzman Garanti için “Alanında en iyi İK’ya sahip banka” diyor. Murat Yeşildere de insan kaynağı konularındaki uygulamaların bankayı sadece sektöründe değil tüm iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını söylüyor. “Bu nedenle liderlerin bankaya olan talebinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Garanti çok geniş bir ürün portföyüne sahip. Bu açıdan da kendi ligindeki kurumlarla karşılaştırıldığında yöneticiler için bir ilgi merkezi oluyor” diye konuşuyor. Bankanın eski genel müdürü Akın Öngör, Garanti’nin listede üst sıralarda olmasına hiç şaşırmadığını ifade ediyor. 1991’den 2000’e 9 yıl boyunca bankanın genel müdürü ve yönetim kurulu murahhas üyesi olarak çalışan Öngör’e göre, bankayı liderler için cazip kılan ana unsurlardan biri, patronların yaklaşıı. Bankanın sahibi Ferit Şahenk’in profesyonellerin yönetimine müdahale etmediğini ve yapılan bütün atılımların arkasında durduğunu belirten Öngör, “Büyük fark da burada” diyor. Bu durumun doğal olarak kurumsallaşma ve çağdaş bir çalışma ortamı sağladığının altını çizen Öngör, “Bütün bunlar Garanti genel müdürünü ülkemizde başka hiçbir kuruluşta görülmeyen bir konuma koyar. Onun liderliğinde başarılara ulaşılmasını, zor günlerde de krizlerin başarı ile atlatılmasını sağlar. Yatırımcıların hep ilgi odağı olmasını kesinleştirir. Garanti Bankası’nın genel müdürü gerçek bir CEO’dur” diye anlatıyor.

“THY, HIRS VE İDDİA SAHİPLERİ İÇİN CAZİP”
THY son yılların en hızlı büyüyen şirketlerinden… Sadece yurtiçinde değil yurtdışında da adeta başarıdan başarıya koşuyor. Hızlı bir şekilde global arenada büyümesi de liderlerin dikkatinden kaçmıyor. Uzmanlarda bu konulara değiniyor. Alper Arıduru, “THY, global olarak büyüyor. Bu nedenle birçok kişi tarafından tercih ediliyor” diyor. Murat Yeşildere de hem sponsorluk anlaşmaları hem yurtdışı  odaklı büyüme hamleleriyle ön plana çıkan şirketin cazibesini giderek artırdığını düşünüyor ve ekliyor: “Ayrıca havayolu, çok büyük yatırım ve güç gerektiren bir sektör. Bu sektörde liderliğe koşan bir şirketi yönetmek de büyük güç verir. Bu da tepe yöneticilerin ilgisini çeken önemli bir noktadır.” 1988-1992 arasında genel müdür ve yönetim kurulu başkanı olarak, 1997-2002 döneminde de yönetim kurulu başkanı olarak THY’yi yöneten Cem Kozlu da şirketi tercih edenlere hak veriyor. THY’nin Türkiye’nin en bilinen markası olduğunu belirten Kozlu, “THY toplumumuzla iç içe. Medyanın projektörleri, siyasetçinin ilgisi her zaman üzerinde. Tabi ki toplum, hükümetler, medya, dış ülkeler, finans çevreleri ve iş dünyasıyla olan ilişkiler THY’nin üst yönetimine güç verir, etkinliğini artırır” diyor. THY’nin insan kalitesinin yüksek, uluslararası görgü ve ilişkilerinin de geniş olduğunun altını çizen Kozlu’ya göre şirketin hızlı büyümesi de yöneticilere gelişme ve terfi olanakları sunuyor. “Bütün bunlar genelinde THY hırs, heyecan ve iddia sahibi donanımlı gençler için çok cazip” diye konuşuyor.

MICROSOFT, GİRİŞİMCİ ESNEKLİĞİ SAĞLIYOR
Listenin yedinci sırasındaki Microsoft, dünyanın en yenilikçi şirketlerinden biri. Alanında tek olmanın verdiği gücü de bünyesinde barındırıyor. Teknoloji dünyasına yön veren şirket, liderlerin de en çok çalışmak istediği kuruluşlar arasında ön sıralarda.~
Uzmanlar liderlerin bu tercihinde Microsoft’un öncü pozisyonunun ve uluslararası alanda vaat ettiği terfi fırsatlarının etkili olduğunu düşünüyor. Microsoft’un yeni dünyayı ve geleceği temsil ettiğini belirten Egon Zehnder International Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, “Şirket küresel pozisyonu, yenilikçi ve pazarında ön planda olmasıyla dikkat çekiyor. Bütün liderler bu şirketi ve işleyişini merak ediyor. Bu nedenle böylesine büyük bir dünya markasına yön veren pozisyonunda olmayı tercih ediyorlar” diyor. Bu noktada Haluk Maga’nın yorumları da önemli. Maga, sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da Microsoft genel müdürlüğü koltuğunda oturdu. 1998-2000 yılları arasında Microsoft Arabistan’ın genel müdürü, 2000-2004 yılları  arasında Microsoft Türkiye Genel Müdürü olarak çalıştı. Microsoft liderlerinin gücünün içten geldiğini belirten Maga, “Bu da hırs, arzu ve çalışma azminden kaynaklanır. Microsoft’un farklılığı  bizim bünyemizde bulunan bu özellikleri ortaya çıkarabilecek imkanları ve özgürleşmeyi sunmasında” diyor. Maga’ya göre Microsoft, bugün bile kurulduğu zamanki ruhu olabildiğince korumayı başaran bir şirket. Büyük olmasına rağmen yöneticilerine bir girişimci esnekliği sağladığını ifade eden Maga, “Bana göre şirketin başarası da tercih edilme nedeni de bu” diye konuşuyor.

KOÇ HOLDİNG, İTİBAR GETİRİYOR
Arçelik, Tofaş, Tüpraş, Yapı Kredi gibi alanında en büyük şirketler onun bünyesinde. Yılda 44,8 milyar TL’lik cirosu ve 70 bin 725 kişilik çalışan ordusuyla Türkiye’nin en büyük özel sektör kuruluşu unvanını elinde bulunduruyor. PricewaterhouseCoopers İnsan Kaynakları  Hizmetleri Bölüm Yöneticisi Murat Demiroğlu, Koç Holding’in bu dev yapısıyla liderler için cazibe merkezi olduğunu belirtiyor. Özellikle Türkiye’nin en hassas konularından biri olan istihdam konusunda en büyük kadroyu yönetiyor olmasının da liderlerin ilgisini çektiğini söylüyor. Demiroğlu’nun yanı sıra diğer yönetim uzmanları da Koç Holding’in dev bünyesiyle güç duygusunu yaşamak isteyen liderler için cazip olduğunu ifade ediyorlar. Koç Holding’de 5 yıl boyunca CEO’luk yapan Uğur Ekşioğlu da holdingde çalışmanın ülkeye hizmet etme duygusunu hissettirdiğinin altını çiziyor. “Yaptığımız işlerde, verdiğim kararlarda aynı zamanda ülkeye hizmet ettiğimin inancı içindeydim. Bir de Koç Grubu’nda çalşan biri, orada kendini kabul ettirdikten sonra güvence içinde olur. Öyle gelişi güzel insan harcaması yoktur. Çalışana çok değer ve güven verilir” diyor. Ekşioğlu, grubun yöneticiler tarafından tercih edilmesini ise Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen kuruluşu olmasına bağlıyor. Bir başka önemli nedeni ise şu sözlerle açıklıyor: “Orada çalışmak itibar getiriyor. Ben ayrılalı 16 yıl oldu hala gördüğüm ilgi ve alaka çok iyi.”

ARÇELİK GÜÇ VE ONUR VAAT EDİYOR
Arçelik, beyaz eşya sektörünün en güçlü şirketi. Uluslar arası  iddialı rakiplerinin varlığına rağmen pazardaki lider pozisyonunu koruyor. Son yıllarda yenilikçilik, müşteri memnuniyeti ve kaliteye odaklı bir stratejiyle büyümeye çalışıyor. Kendi markasının yanında satın aldığı  uluslararası markalarla birlikte artık gelirlerinin yarısından fazlasını uluslararası  operasyonlardan elde ediyor. Global bir şirket olma yolunda da hızla adımlarla ilerliyor. Uzmanlara göre liderlerin gözünde Arçelik’i cazip kılan da bu özellikleri. Bir uzman, “Arçelik yenilikçilik konusunda son dönemde öne çıkıyor. Zaten üretim hacmi ve dağıtım gücüyle de yöneticilerini pazarda özel bir konuma taşıyor” diye konuşuyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz