Maliyet artışı, yeni dönemde CEO’ların ajandasında ilk sırada yer alan kalemlerden biri...
Tuba İlze
Tedarik, satın alma, stok gibi pek çok iş sürecinin maliyet nedeniyle sıkışmaya başlaması bunun en önemli nedeni. Her şirketin aldığı maliyet önlemi ise farklı. Ancak yerli üretime geçiş, kendi elektriğini üretme, teknolojiye yatırım, ambalajda küçülme gibi ortak yöntemler de var. Tüm bunların verimliliği artırması beklense de sektör uzmanları inovasyon ve katma değerli üretim gibi kalıcı çözümlere dikkat çekiyor.
Küresel ekonomik koşullar ve jeopolitik dengeler şirketler için stratejik önceliklerde değişikliğe yol açarken PwC tarafından yürütülen CEO Araştırması’na göre her 2 CEO’dan 1’i maliyetleri azaltmak için önlem alıyor. Uzmanlar da yeni dönemde maliyet kontrolünün CEO ajandalarında ilk sırada yer aldığını belirtiyor. Maliyetlerini kontrol altına almak isteyen şirketlerin ilk durağı ise satın alma süreçleri... Raporda liderlerin yüzde 52’sinin ekonomik zorluklar ve değişkenlikle mücadele etmek için işletme maliyetlerini azaltacak önlemler aldığı ifade ediliyor. PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, CEO’ların en çok zorlandığı konunun bugünün zorluklarını yöneterek geleceği planlamak olduğunu söylüyor. Ulu, “Türkiye’de CEO’ların yüzde 65’i gelecekle ilgili bir şey yapmazsa şirketlerinin 10 yıl sonra yok olacağını düşünüyor. Dünyada da bu oran yüzde 60” diyor.
ÖNCELİK MALİYET KONTROLÜ
Danışmanlık şirketi EY’nin araştırmalarına göre iş yapma maliyetlerinin tahminen yüzde 50 ila yüzde 75’i tedarik zinciri ve satın alma süreçlerinden etkilendi. 3 yıldır yoğun bir mesai içinde olan satın alma profesyonellerinin 2023 öncelikleri arasında da ilk sırayı maliyet kontrolü aldı. Her sektörde görülen girdi ve işçilik maliyeti artışları, satın alma ve tedarik zinciri süreçlerini işletmeler için stratejik bir probleme dönüştürdü. Digita Teknoloji Genel Koordinatörü Can Pulat Öğün, “İş dünyası geçtiğimiz 3 yılda kârlılığın yalnızca satışları artırmakla mümkün olmadığını gördü. Her ölçekten şirket, mevcut süreçlerini maliyet ve verimlilik esasına göre iyileştirmeye odaklandı” diyor. Öğün, Stellantis, Tesla, Disney, Volkswagen, Ford gibi birçok şirketin açıkladığı planların önümüzdeki dönemin belirsizliklerine karşı organizasyonlarını daha dayanıklı hale getirmek için liderlerin tüm süreçleri yeniden gözden geçirmekte olduklarını ortaya koyduğunu söylüyor.
EN YÜKSEK ARTIŞ NEREDE?
Maliyet artışlarının en yüksek oranda yaşandığı alanlara gelince… Aslında şirket ve sektör özelinde artış oranları değişkenlik gösterse de en büyük ivme enerji ve yakıt maliyetlerinde görülüyor. Sektör ve ürün grubu olarak farklı oranlarda maliyet artışlarına maruz kaldıklarını söyleyen Abdi İbrahim Satın Alma Direktörü Ufuk Güler, “Ambalaj malzemeleri ve kimyasallarda yüzde 100 ila 200 oranlarında artışlar gördüğümüz ürün grupları oldu. Maliyet artışını en yüksek yaşadığımız kategoriler ise enerji, yakıt, ambalaj malzemeleri, kimyasallar, hammaddeler ve lojistik olarak gerçekleşti” diyor. Güler’e göre globalde oluşan enflasyonist ortamla beraber kurun da yükselmesiyle maliyetler özellikle yurt dışından alınan hammadde, kimyasal ve ekipmanlarda çok yüksek oranlarda arttı. Abdi İbrahim olarak amaçlarının maliyet iyileştirmeleriyle beraber tedarik zinciri yönetiminde sürdürülebilir bir trend yakalamak olduğunu ifade eden Güler, şirket olarak maliyeti telafi etmek adına ne yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Sürdürülebilirlik ve cari açığı azaltma açısından takip ettiğimiz ana hedef, yurt dışından yapılan alımları yurt içine çevirmek. Her yerli siparişte değişen oranlarda tasarruf sağlıyoruz. ODAK projemizle tedarik zincirini yerlileştirme çalışmalarımız hızlandı. Makine ve yedek parça alımlarıyla başlayan çalışmalara sarflar, ilaçta kullanılan yardımcı kimyasallar, BT hizmetleri gibi kategoriler eklendi. Dijitalleşmeye önem vermeye başladık. Operasyonel birimlerde yapılan bazı işler RPA yardımıyla dijital robotlara taşındı. Ambalaj malzemelerinde de sadeleşmeye gittik.”
KATMA DEĞERLİ ÜRETİM
2022 yılında tedarik sıkıntıları, yüksek enerji maliyetleri ve bölgesel çatışmaların da etkisiyle global olarak oldukça zor bir yıl geçiren çelik sektörü, 2023 yılının ilk çeyreğinde de beklenen iyileşmeyi tam olarak gösteremedi. İlk 3 aylık dönemde ham çelik üretiminin hem global pazarlardaki zayıf seyir hem de deprem felaketi nedeniyle ciddi oranda düşüş gösterdiğini ifade eden Kocaer Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kocaer, “Dünyada üretimi zor ve kısıtlı olan özel ürünlere odaklanmamız ve güçlü dağıtım kanalımız sayesinde yılın ilk çeyreğini de beklentilerimiz doğrultusunda başarılı bir şekilde tamamladık” diyor. Kocaer, firma olarak katma değerli ürünlerin payını yükseltecek yatırımları hayata geçirerek ve yenilenebilir enerji yatırımlarını tamamlayarak küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. Bunun yanında maliyet avantajı elde etmek için uyguladıkları yöntemleri şöyle sıralıyor: “15 milyon kWh güce sahip GES ile tükettiğimiz elektrik enerjisinin yüzde 33’ünü karşılayarak enerji maliyetlerini telafi ettik. 2023 yılı sonuna kadar üretimdeki enerji ihtiyacını tamamen temiz ve yenilenebilir kaynaklardan karşılama hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerjideki çalışmalarımız devam ediyor.” Maliyet unsurları arasında en dramatik artışların enerji, işçilik ve genel üretim giderlerinde meydana geldiğini söyleyen Özka Lastik Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Kanık ise özellikle enerji ve işçilik maliyetlerinin düşürülmesine yönelik önerilerin teşvik edildiği proje seferberliği başlatıldığını ifade ediyor. Hayata geçirilen projelerle en az yüzde 10’luk iyileştirme beklediklerini söylüyor ve “Üretim otomasyonu ve dijital dönüşüm projeleriyle hem direkt işçilik maliyetlerinin düşürülmesi hem de üretim verimliliğinin artırılmasını hedefliyoruz” diyor.
KALICI ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Yüksek enerji maliyetleri ve kur kıskacında kalan tekstil sektöründe ise dengeler değişti. Yerli üretici kur baskısı ve artan maliyetler nedeniyle rakipleriyle fiyat konusunda rekabet edemez hale geldi. İşçilik, iplik kumaş gibi ana girdiler, yan sanayi girdileri ve elektrik fiyatlarında yüzde 100 ila 300 arası artışlar oldu. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, maliyet artışlarının önemli bir bölümünün elektrik ve işçilikten kaynaklandığını söylüyor. Son bir yılda enerji fiyatlarında yüzde 150’nin üzerinde artış olduğunu belirten Öncel, diğer taraftan asgari ücretin de son bir yılda yüzde 100 zamlandığına dikkat çekiyor. Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk de girdi maliyetlerinde özellikle enerji ve işçilikte ciddi bir artış yaşadıklarını söyleyerek, “Maliyetlerdeki hızlı yükselişe bağlı olarak ürün fiyatlarımızda da artışlar gözlenebiliyor. Satışlarımızın çok büyük oranda ihracata dayalı olması sebebiyle döviz piyasasındaki değişiklikler bizim için önemli bir başka faktör” ifadesinde bulunuyor. Ünlütürk, maliyet artışlarına karşı aldıkları önlemleri ise şöyle sıralıyor: “Alternatif sıfır karbon ayak izi sağlayan enerji kaynakları tüketimi, kalifiye iş gücü, teknolojik yatırımlarla sektörü 3D’ye taşımak için adımlar atarak fiziksel numunelerde yüzde 40 tasarruf sağladık. Yakın ülke olma avantajını kullanarak hızlı kaliteli tedarik gücü, katma değerli üretim, müşterinin ihtiyaçlarını anlayarak, birlikte çalışan tasarım ofisleriyle koleksiyon seçim oranını artırdık ve maliyetleri azalttık. Atık su geri dönüşümüyle de sektörün yönünü değiştirme yatırımları yaptık.”
ENERJİDE İNDİRİM YETMEDİ
Doğal gaz ve elektrik fiyatlarında indirim yapılsa da fiyatlar henüz dünya pazarlarında rekabet avantajı sağlayacak durumda değil. Elektrik maliyetlerinde yüzde 500’lere kadar yükselişler gördüklerini söyleyen Uludağ Enerji CEO’su İsmail Ergüneş, “Operasyonel faaliyetlerimizde de yüksek enflasyon nedeniyle yüzde 150’leri bulan maliyet artışlarıyla karşı karşıyayız. Çalışan ücretleri, filo giderleri, işletme malzemeleri, akaryakıt ve teknoloji giderleri gerek kur etkisi gerekse uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle maliyetimizi en çok artıran kalemler oldu” diyor. Marble Systems Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Turunç da maliyet kalemlerinin ilk sırasında enerjiyi sayarken bunu ambalaj, işçilik ve nakliye maliyetlerinin takip ettiğini ifade ediyor. “Son 2 yılda özellikle enerji maliyetleri ve küresel ölçekli enflasyonist bir ortam nedeniyle maliyetlerimiz Euro bazında yaklaşık yüzde 50 oranında arttı” diyen Kutes İcra Kurulu Başkanı Ali Esat Kutmangil, elektrik fiyatlarının yaklaşık yüzde 200 yükseldiğini ifade ediyor. 2021-2022 döneminde ortalama maliyet artışının yüzde 100 olduğunu söyleyen Cotton Box Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut ise bu artışın en büyük nedenlerinin hammadde, enerji ve işçilik maliyetlerindeki yükseliş olduğunu belirtiyor. Otomasyon çalışmalarıyla işçilik maliyetlerinde kısmi bir iyileşme sağlanabildiğini ancak bunun yetersiz olduğunu ifade ediyor. Turgut’a göre kalıcı çözümler katma değerli ürünler, inovasyon ve teknolojik gelişmelerle mümkün olabiliyor. Turgut, “Bu çalışmalar bir yandan maliyet artışı sağlıyor ancak diğer yandan kör rekabetten kurtarıyor” diyor.
EYT ETKİSİ
Şirketlerin maliyet yapıları içinde en büyük baskıyı yaratan bir diğer kalem de işçilik ücretleri oldu. Artan asgari ücretin yanı sıra EYT ödemeleri ve tecrübeli eleman kaybı da işletmeleri zorladı. “Çeşitli sektörlerde var olan bir yapımız mevcut. Kimisinde emek yoğun kimisinde enerji yoğun çalışıyoruz. Maliyetlerin ortalama 4 kat arttığını söyleyebilirim” diyen Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Harika Güral doğal gaz, elektrik ve işçilik ücretlerinin listenin başında geldiğini ifade ediyor. “Asgari ücretin de üstünde olacak şekilde zam yaptık. EYT ödemeleriyle şirketlerin bütçeleri sarsıldığı gibi işten ayrılmalar sebebiyle tecrübeli elemanları da kaybetmek üretim maliyetlerini hesaplanması güç bir şekilde artırdı” diyor. Güral, ekonomideki durgunluğun ve piyasalardaki yavaşlamanın ortaya çıkardığı problemlerden ötürü kalıcı maliyet iyileştirmelerinden ziyade mevcudu korumaya yönelik iyileştirme çalışmaları hayata geçirdiklerini ifade ediyor ve aldıkları önlemleri şöyle sıralıyor: “Daha verimli makine parkuru arayışlarına gidildi. Kendi elektriğimizi üretmek için yatırımlara başladık. İnsan kaynağına yatırım yaparak iş yapabilme kapasitesi ve verim artırıldı.” Koza Halı Genel Müdürü İbrahim Cingisiz, maliyet kalemlerinde ilk sıralarda işçilik ve hammaddenin geldiğini söylüyor. Hammadde stoklarının daha etkin ve efektif yönetilmesi için geliştirme ve iyileştirmeler yapıldığını belirtiyor ve ekliyor: “Şirketimizde nitelikli personel sayısı ve iş başı eğitimlerle verim artırıldı. Mavi ve beyaz yaka personele yapılan yatırımlarla devir hızı düşürüldü. Hammadde yönetimi stratejileriyle maliyetler ortalama yüzde 5, çalışan yatırımlarıyla devir hızı oranı yüzde 10 azaldı.”
İTHAL HAMMADDE BASKISI
2021 yılında başlayan faiz indirimlerine bağlı olarak dövizde yaşanan sıçramanın demir, çimento başta olmak üzere fiyatı uluslararası pazarlarda oluşan inşaat hammadde fiyatlarında artışa neden olduğunu hatırlatan Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, “TÜİK verilerine göre 2022 yılı inşaat maliyetleri artış ortalaması yüzde 80 olarak gerçekleşirken faizin ve kurun görece stabil olduğu 2023 yılının ilk 3 ayında bu ortalama yüzde 100’e ulaştı. Doğrudan inşaat maliyetlerinin yüzde 50’sini oluşturan inşaat demiri, çimento, hazır beton, bakır ve alüminyum gibi emtia fiyatlarının artışı daha da yüksek gerçekleşti” diyor. Kabadayı, bu maliyet artışlarına karşı aldıkları önlemleri şöyle sıralıyor: “İnşaatlar hızlandırıldı ve genel giderden tasarruf yapıldı. Satın alma yöntemlerinde peşin ödeme yöntemiyle birim maliyetleri düşürdük. Teşvik ve istisnalardan yararlandık, dijitalleşme, uzaktan erişim ve yönetişim tekniklerini efektif kullandık. Çözümlerin maliyetlerde yüzde 7 tasarruf sağlayacağını öngörüyoruz.” 2021 ve 2022 yıllarında artan satışlara bağlı olarak maliyet artışlarının gerçekleştiğini ifade eden Mega Metal Finans ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ömür Özüpek de maliyet artışlarının ana nedenlerini şöyle sıralıyor: “Artan kur nedeniyle ithal edilmesi gereken hammadde, elektrik fiyatlarındaki yüksek artış, personel maliyetlerinde önceki yıllara göre göreceli artış, lojistik giderlerindeki 2021 yılında başlayan artışın 2022 yılının ilk yarısında da göreceli olarak devam etmesi maliyet artışlarına neden oldu. Biz şirket olarak hammadde maliyetini düşürmek için sıfır stok hedefiyle çalıştık ve stok devir hızını yaklaşık 20 güne çektik. 6 MW çatı solar sistemiyle enerji maliyetlerini azalttık. Lojistik giderlerinde iyileştirme için gemi, deniz ve tren kombinasyonu içeren taşıma modülleri kullandık. İyileştirmelerin ortalama yüzde 5’e kadar maliyet avantajı sağlamasını bekliyoruz.”
TEDBİRLER FAYDALI
Maliyetin bütün kalemlerde bu kadar arttığı bir dönemde alınan her önlemin büyük faydası dokunuyor. Bu anlamda önlem almadan mevcut iş süreçlerini devam ettirenlerin ise önümüzdeki dönemde büyük sorunlar yaşayacağı belirtiliyor. ORGE Enerji Elektrik Taahhüt Yönetim Kurulu Başkanı Nevhan Gündüz de maliyet artışlarına rağmen aldıkları önlemlerle hızlı hareket ettiklerini söylüyor. Son 2 yılda maliyet kalemlerinde ortalama artış oranını yaklaşık yüzde 250 olarak ifade ediyor. Maliyet artışlarına rağmen gerek teklif gerekse sözleşme sonrası imalat aşamasında koruyucu tüm tedbirleri aldıklarını vurgulayan Gündüz, teklif ve iş geliştirme çalışmalarında bundan sonra da belli marjları muhafaza etme gayreti, saha imalat planlamalarındaysa söz konusu maliyetleri kontrol altında tutma çabası içinde hareket edeceklerini vurguluyor. Gündüz, “Hayata geçirdiğimiz çözüm ve tedbirler sayesinde marjlarımızı muhafaza etme imkanı elde ettik. Yaklaşık 25 puanlık ilave maliyet külfetine katlanmak durumunda kalmadığımızı söyleyebiliriz. Devam eden işlerin büyük bölümü döviz sözleşmeli işlerden oluştuğu için döviz kuru riskini sınırladık. Tedarikçilerle yapılan forward sözleşmelerle emtia riskini minimize ettik. İşçilik maliyetleri tarafında, işverenlerle yapılan sözleşmelerde yer alan enflasyona ve asgari ücret artışlarına bağlı eskalasyon hükümleri de risklere karşı güvenli tarafta kalmaya katkı sağladı” diyor.
DÜNYADA DA FARKLI DEĞİL CFO’LARIN ODAĞI Maliyet artışları global anlamda da şirketleri zorluyor. Amerika’nın en büyük denetim, vergi ve danışmanlık şirketlerinden biri olan Grant Thornton LLP tarafından gerçekleştirilen “2023 1. Çeyrek CFO Anketi” CFO’ların kısa vadeli odak noktasının maliyet optimizasyonu olduğunu ortaya koyuyor. Grant Thornton Ulusal Denetim Lideri Sean Denham, “Birçok şirket, maliyetleri düşürme fırsatlarının nerede olabileceğini görmek için sözleşmelerini ve ilişkilerini gözden geçiriyor” diyor. DENGE KURULMALI CFO’ların yüzde 44’ü satıcı ve tedarikçi maliyetlerini potansiyel kesintiler için en önemli alan olarak tanımlıyor. 6 ay öncesine göre çift haneli artış gösteren malzeme maliyetleri de CEO’ların yüzde 40’ı için kesinti yapılacak en önemli kalemlerden. Denham, “Başarılı olmak için kısa vadeli kazançlar ve uzun vadeli büyüme hedeflerini iyi analiz etmeli, maliyet kesintileri ve yapılacak yatırımlar arasında dengeyi sağlamak üzere yönetim kurulu ve yöneticiler ortak çalışmalı” uyarısında bulunuyor. |
“KALICI ÇÖZÜMLERLE YÜZDE 15 İYİLEŞME SAĞLADIK” GÜRSEL ERBAP DORUK UN YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE CEO’SU TELAFİ Son 2 yılda maliyetler ortalama yüzde 380 arttı. Bu maliyetin bir bölümünü telafi etmek için birçok uygulama hayata geçirdik. Kapasite artışı sağlayarak genel yönetim giderleri düşürüldü. Enerji tasarrufu sağlamak amacıyla üretim tesislerinde akıllı elektrik motorları kullanıldı, otomasyon sistemi geliştirildi ve planlı bakımla arızalar azaltılarak maliyet avantajı yakalandı. YÜZDE 15 Lojistik maliyetleri iyileştirildi ve hammadde satın alma stratejileri değiştirilerek stok devir oranları düşürüldü. Üretim planlama ve üretim akış diyagramlarında değişiklikler yapılarak üretim verimliliği arttırıldı. Enerji tasarrufu sağlanması, üretim verimliliğin artışı ve bakım onarım giderlerinin azaltılması gibi kalıcı çözümlerle yaklaşık yüzde 10-15 iyileştirme sağlandı. |
ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMALARI ÖNE ÇIKIYOR GES YATIRIMI Kutes İcra Kurulu Başkanı ALİ ESAT KUTMANGİL, enerji ve hammadde maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla çatı GES santrali, yolluk kırma makinesi, maça koyma robotu, elektrik motorlarının IE3 ve IE4 sınıfına geçirilmesi, yeni nesil kompresörlerin kullanımı projelerini hayata geçirdiklerini ifade ediyor. Kutes’in güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelik 26 MW’lık yatırımı devam ediyor. Enerji sarfiyatında yüzde 10’a varan iyileştirme hedefleniyor. SORUMLULUK Makinelerin tek bir enerji tipiyle değil, gerektiğinde doğal gaz yerine LPG kullanabilmek gibi alternatif enerjilerle kolaylıkla çalışabilir olmasına dikkat ettiklerini ifade eden Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkanı HARİKA GÜRAL, “Kendi elektriğimizi üretebilmek için yatırımlara başladık. Bunu yalnızca maliyeti düşürmenin bir parçası olarak değil, içinde yaşadığımız dünyaya olan bir sorumluluğumuzun parçası olarak da gördüğümüz için yenilenebilir enerji kaynaklarından kendi elektriğimizi üretmeyi hayata geçiriyoruz” diyor. ATIL ALANLAR 2021 yıl sonundan itibaren Türkiye’de hızlı bir yenilenebilir enerji dönüşümü olduğunu söyleyen ORGE Enerji Elektrik Taahhüt Yönetim Kurulu Başkanı NEVHAN GÜNDÜZ, bu dönüşümün en önemli sebeplerinin başında artan elektrik/enerji maliyetlerinin geldiğini söylüyor. “Son 2 yıldır, yaygın olarak sıfırdan yatırımların dizayn aşamasında da çatı gibi atıl alanların güneş panelleri ile projelendirildiğini sıklıkla gözlemliyoruz. Kaynaklarımızdan üreteceğimiz elektriği kullanarak bu alandaki ithalatımızı önemli ölçüde azaltmalıyız” ifadesinde bulunuyor. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?