Türkiye, son iki yılda ihracatta ardı ardına Cumhuriyet rekorları kırıyor. Ancak söz konusu başarı, katma değerli ürünlerin ihracat birim değerine aynı oranda yansımıyor...
Tuba İlze
Oysa katma değerli ürün, bazı sektörlerde 100 katı aşan bir getiri potansiyeline sahip. Örneğin kimyada tıbbi alet ve cihazların ihracat kilogram değeri temel ürün olan anorganik kimyasallardan 194,9 katı daha fazla. Bu rakam savunma sanayinde 160, deri ve konfeksiyonda 98,2, demir ve demir dışı metalde ise 13,6 kata kadar çıkıyor. Bu “müthiş potansiyele” rağmen son 10 yılda sektörlerin katma değerli üründen elde ettiği gelir sınırlı büyüyor.
Türkiye’de dış ticaret açığını kapatmanın en iyi yolunun katma değerli üretimden geçtiği biliniyor. İhraç edilen ürünlerin katma değeri ise hala oldukça düşük. Peki sürekli önem atfedilen katma değerli ürün üretimindeki artış aslında sektörlere ne kadar fayda sağlıyor? Capital’in yaptığı araştırmaya göre kimya sektöründe katma değerli ürün olarak adlandırılan tıbbi alet ve cihazların ihracat kilogram değeri temel ürün olan anorganik kimyasallardan 194,9 katı daha fazla. Yani sektörde ihraç edilen tıbbi cihazların oranı artırılsa elde edilecek gelir şimdikinin 100 katını aşacak gibi duruyor. Temel ürün ile katma değerli ürün ihracat değeri arasındaki fark diğer sektörlerde de çarpıcı… Öyle ki bu rakam savunma sanayinde 160, deri ve konfeksiyonda 98,2, demir ve demir dışı metalde 13,6 kata kadar çıkıyor. Yine de katma değerli ürün üretiminde sektörlerin durumuna bakıldığında 10 yılda çok sınırlı bir büyüme gösterildiği göze çarpıyor. En fazla artışı sağlayan ilk 3 sektöre gelince… Deri konfeksiyonda katma değerli ürün olarak adlandırılan kıymetli kürkte ihracat kilogram değeri yüzde 19,8 artmış durumda. Seramikte katma değerli ürün olan seramik sağlık gereçlerinde yine aynı dönemde ihracat kilogram değerinin yüzde 17,6 arttığı, hububat, bakliyat ve yağlı tohumda ise aynı oranın yüzde 16,7 olarak gerçekleştiği görülüyor. Hazır giyim, mobilya, kimya gibi önde gelen sektörlerde ise katma değerli üründe ihracat kilo değeri son 10 yılda yüzde 20’lere varan bir küçülme göstermiş durumda. Sektörlerin temel ürünlerin ihracat kilo değerinde daha iyi bir performans göstermesi dikkat çekici. Bunda temel ürünlerin ihracat miktarının fazla olmasının etkisi büyük. Temel ürünlerde kg ihracat değerinde araştırmamıza konu olan 17 sektörden 12’si büyüme göstermiş ya da aynı seviyede kalmışken sadece 3 sektörde küçülme görülüyor.
EN YÜKSEK DEĞER NEREDE?
Sektör yetkilileri de dış ticaret açığını kapatmanın yolunun katma değerli üretim olduğu konusunda hemfikir. ATSO Başkanı Davut Çetin de bu isimlerden. Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin katma değerinin ve teknolojik içeriğinin hala düşük olduğunu belirten Çetin, bu durumun kilogram başına eklenen değeri sınırladığını ifade ediyor. TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise 2022 yılında maliyet artışlarının etkisiyle ortalama kilogram birim ihracat değerinin yüzde 14,7 artırıldığını ve 27 sektörün 23’ünde birim fiyatlarda artış yaşandığını açıklıyor. Sanayi sektörlerindeki ortalama ihracat birim fiyatının 1,8 dolar seviyesine ulaştığını belirtiyor. İhracatta en yüksek değeri gerçekleştiren sektörler ise savunma ve mücevher. Savunmada temel ürün olarak adlandırılan mühimmatların ihracat kilogram değeri 50 dolarken, katma değerli ürün olan İHA’da ise bu rakam 8 bin dolara çıkıyor. Bu başarıda yüksek teknoloji, tasarım, inovasyon ve markalaşma gibi faktörlerin etkili olduğu görülüyor. Şirketler de katma değerli üretimle bu alanda öne çıkmaya başladı. ULAK’ın kilogram başına ihracat değeri 160 dolar seviyelerindeyken 5G teknolojisiyle bu değer 340 dolara kadar yükseldi. İHA’nın kilogram başına ihracat değeri 8 bin dolar, ASELSAN’ın gerçekleştirdiği ihracatın kilogram başına değeriyse 1.900 dolar seviyelerinde. Canik Genel Müdürü Cahit Utku Aral, “Yüksek katma değerli ürün ihracatımızı uzaktan kumandalı komuta sistemleriyle daha da yukarılara taşıyoruz. Yeni siparişlerle kilogram başı ihracatımızı 400 doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” diyor.
MÜCEVHERDEKİ POTANSİYEL
Mücevher sektörü de Türkiye’nin en değerli ihracat alanlarından. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın, Türkiye’nin mücevher ihracatının yüksek katma değerli olduğunu çünkü ithal edilen altın, gümüş, elmas gibi malzemelerin işlenerek ihraç edildiğini ve bu süreçte işçilik, tasarım ve marka değeri gibi yüksek nitelikli katma değerlerin oluştuğunu söylüyor. İhracattaki en yüksek payın altından mamul takı olarak tanımlanan ürün segmentine ait olduğunu söylüyor. 2022 yılında 181 bin 340 kg altından mamul takı ihraç edildiğini ve 4 milyar 508 milyon 698 bin 72 dolar gelir elde edildiğini paylaşan Yakın, kilogram başına ihracat değerinin 24 bin 863 dolar olduğunu belirtiyor. En değerli ürünün pırlantalı mücevherler olduğunu ifade ediyor ve bu alandaki potansiyelin daha yüksek olduğunu vurguluyor. Mücevher sektöründe değer artışında markalaşma büyük bir rol oynuyor. Türkiye’nin mücevher ihracatının son 12 yılda hızla arttığını belirten Storks Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, 12 yıl önce 1 milyar dolar seviyelerinde olan mücevher ihracatının günümüzde 8 milyar dolar civarında seyrettiğini ifade ediyor. Markalaşmanın önemini vurgulayarak, “Çok değerli bir ürün üretseniz bile markanız altından ve pırlantadan daha önemlidir” diyor.
İHRACAT ARTTI, BİRİM DEĞER DÜŞTÜ
Kimya sektörü ekim ayında 2,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu. Kimya sektöründeki bu gelişme Türkiye’nin ihracat performansının çeşitlenmesine ve katma değeri yüksek ürünlerin önem kazanmasına işaret ediyor. Kimya sektörünün başarısı, Türkiye’nin uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırmak için çeşitli sektörel stratejilerin benimsenmesinin bir örneğini sunuyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, kimya sektöründe farklı ürün grupları bulunduğunu ve temel ürünlerinden birinin petrokimyanın hammaddesi olan nafta olduğu ifade ediyor. 2022 sonunda 1,16 dolar olan kg başına ihracat birim değerinin 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde 1,11 dolara gerilediğini ifade ediyor. En değerli ürün ayrımının zor olduğunu belirten Pelister, özellikle eczacılık ürünlerinin katma değerinin yüksek olduğunu vurguluyor. Kayalar Kimya Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Kayalar ise en değerli ürünleri olan UV ürünlerin kilogram başı değerinin 10 Euro olduğunu ifade ediyor. 10 yıl önce sektörde bulunmayan bu ürünlerin şu anda ihracattaki payının yüzde 0,1 olduğunu ifade ediyor. Temel kimya ürünleriyle UV ürünleri arasında fiyat farkının 4 kata kadar çıktığını ve bu farkın teknolojiden kaynaklandığını da sözlerine ekliyor.
80/20 KURALINA DİKKAT
TİM verilerine göre konfeksiyon sektörü ihracatında kilogram fiyatı son birkaç yıl boyunca 13 dolar seviyelerinde seyrediyordu. Ancak bu yılın ilk çeyreğinde kilogram fiyatı 15 dolar seviyesini aştı. Nova Fashion Group Yönetim Kurulu Üyesi Umut Boz, “Üretimini ve ihracatını yaptığımız ürünlerin kilogram başı değeri 95 dolar gibi çok yüksek bir rakam. Bu değer 10 yıl önce 60 dolar seviyesindeydi. Yıllar içerisinde yaptığımız yatırımlarla bu rakamı daha yukarı taşıdık. Merinos yünü, kaşmir, Giza pamuğu, ipek gibi yüksek kaliteli hammaddeyle triko üretimi gerçekleştirdik” diyor. Boz, belirli bir çapta iş yapan tüm fabrikalar için geçerli olan 80/20 kuralını anımsatıyor ve rekabetçi üretim için kapasitenin yüzde 80’inin temel ve benzeri ürünlerle doldurulması gerektiğine işaret ediyor. Boz, “Temel ürünle değerli ürün arasındaki fiyat farkı 1’e 2, yer yer 1’e 3, hatta 1’e 4’e kadar çıkabiliyor. Giyim temel ihtiyaçlardan bir tanesi olarak kalacağı için temel ürünler her zaman toplam adette önde olacaktır” diyor.
SWEATSHIRT SÜRÜKLEYİCİ
Lufian Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Gümüştepe en değerli ürünlerinin sweatshirt olduğunu ifade ediyor. Bu ürünün global pazarlarda büyük ilgi görmesi sayesinde son 10 yıl içinde yüzde 400 büyüme sağladıklarını paylaşıyor. Sweatshirt’ün sadece satış adetlerinde değil müşteri memnuniyeti ve marka sadakati açısından da büyük bir rol oynadığını vurguluyor. Sweatshirt adet bazında sektör ihracatının yaklaşık yüzde 21’ini ve değer bazında yüzde 15’ini oluşturuyor. Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Başkanı Fatih Dursun, Türkiye’nin yünlü kuzu derisinden yapılan giyim ürünlerinde lider ülkeler arasında bulunduğunu vurguluyor. Bu ürünlerin kilogram başına ihracat değerinin yaklaşık 170 dolar civarında olduğunu ve son 10 yılda yaklaşık yüzde 20’lik bir dalgalanma bandında seyrettiğini ifade ediyor. Dursun ayrıca yünsüz kuzu derilerinde kilogram başına ihracat fiyatının 50 dolar civarında olduğunu ve bu alanın fiyat rekabeti odaklı olması nedeniyle Çin ve Hindistan gibi ülkeler karşısında rekabet gücünün azaldığını belirtiyor. Kıymetli kürkten yapılan giyim ürünlerinin katma değeri en yüksek grup olduğuna dikkat çekiyor. Kilogram başına fiyatın 20 bin dolarları bulabildiğini söyleyerek katma değerli ihracat yapmanın yüksek potansiyelini vurguluyor. Yünlü ve yünsüz kuzu derilerinden imal edilen ürünlerin ihracatında yünlü grubun lehine ürün bazında 2-3 kata varan katma değer farkının olduğu görülüyor.
ZORUNLU ÜRÜNLERDE DÜŞÜK DEĞER NORMAL
Gıda gibi bazı sektörler yaşamsal zorunluluğa sahip olan ürünleri üretmek durumunda. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri de bu sektörlerden. Sektörde değerli ürün olarak ifade edilen kakaolu mamullerin kilogram başına ihracat değeri 2022 yılında 3,35 dolar oldu. Temel ürün olan buğday ununun kilogram başına ihracat değeriyse sadece 0,48 dolar. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sektördeki en değerli ürün olan kakaolu mamullerin uluslararası pazardaki payının temel ürün olan un ve unlu mamullere göre daha düşük olduğuna dikkat çekiyor. Bu noktada inovasyon, tasarım yenilikleri ve yatırımların artırılması gibi stratejilerin katma değerli ürünlerin ihracatını ve uluslararası rekabetçiliği artırma hedefi açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor. Eksim Holding Gıda Grubu Başkanı ve Eksun Gıda Genel Müdürü Ahmet Demir ise en değerli ihracat ürünlerinden birinin 10 yıl önce ihracat kalemleri içinde yer almayan glutensiz un olduğunu söylüyor. Fabrika teslim glutensiz unun kilogram başı fiyatının 1,80 dolar olduğu bilgisini paylaşıyor. Temel ürün olarak kabul edilen ekmeklik unun toplam ihracat içinde payının yüzde 58 gibi büyük bir oran olduğuna işaret ediyor. En değerli ve temel ürünün tamamen farklı klasmanlarda olduğunu ve dolayısıyla bu makasın son derece normal olduğunu ifade ediyor. Pakun Dış Ticaret Müdürü Oğuzcan Türk, firmanın en değerli ürününün kilogram başına 0,60 cent olarak satıldığını ve 10 yıl önce bu değerin 0,75 cent seviyelerinde olduğunu açıklıyor. Navlun fiyatları ve birim buğday fiyatının düşmesinin satış rakamlarını etkilediğini ancak kârlılık oranlarının aynı seviyelerde devam ettiğini vurguluyor. Türk, un ihracatının yaklaşık yüzde 40-45’lik paya sahip olduğunu ve ürün kalitesine önem veren ülkelerin genel pazarın yüzde 25-30’unu oluşturduğunu ifade ediyor. Düşük kaliteli ürün pazarının da yüzde 20-25 oranında olduğunu söylüyor.
İNOVASYON VE TASARIM
Seramik sektöründe temel ürün olarak kabul edilen karo ve en değerli ürün olan seramik sağlık gereçleri arasında fiyat farkı da dikkat çekiyor. Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı İlter Yurtbay, Türkiye’nin ihracatında önemli bir yere sahip olan seramik sağlık gereçlerinin kilogram başına fiyatının 10 yıl önce 1,7 dolar seviyesindeyken 2023 yılında 2 dolar seviyesine çıktığını belirtiyor. Aynı dönemde temel ürün olan seramik karo ihracatının kilogram başına fiyatı da artış göstererek 0,40 dolar seviyesinden 0,50 dolara yükseldi. Yurtbay, farklı ürün kategorilerinde fiyatları artırmak için inovasyon ve tasarım yenilikleri gibi stratejilerin kullanıldığına dikkat çekiyor. Armatür, vana, musluk ve tesisat ekipmanları sektörü dünya çapında 300 milyar dolarlık büyüklüğe sahip. Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, 2022 yılında sektörün 4,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini ve hedeflerinin 6,5 dolar olan birim değeri 10 dolara yükseltmek olduğunu ifade ediyor. Turhan, sektörde en değerli ürünlerden birinin termostatik vana olduğunu belirterek kilogram başı değerinin 15 dolar civarında olduğunu paylaşıyor. Temel ürünler arasında yer alan 40’lık bataryanın global pazara ihracat oranının yüzde 60-70 civarında olduğunu söyleyen Turhan, bu oranın 10 yıl önce yüzde 80-90’larda olduğunu ekliyor. Değerli ürünlerin pazardaki payının yüzde 3 civarında olduğunu ve geçmişte bu oranın yüzde 0,5 olduğunu ifade ediyor. Turhan, temel ve değerli ürünler arasındaki farkın azaltılması için kaliteli ürünlere odaklanılması gerektiğini, otomasyon, Ar-Ge, Ür-Ge, yerel yan sanayi, e-ihracat, markalaşma ve belgelendirme alanlarında çalışmalar yapılması gerektiğini belirtiyor. ROCA Türkiye Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva ise seramik sektöründe temel ürün olan bataryanın kilogram başına ortalama değerinin 20 Euro olduğunu söylüyor. En değerli ürün olarak ise kilogram başına değeri 70-80 Euro olan PVD yüksek kaplamalı ürünleri gösteriyor.
MOBİLYADA TEMEL ÜRÜNÜN PAYI YÜZDE 55
Mobilya sektörü, Türkiye’nin ekonomik büyümesinde önemli bir rol oynuyor. TİM verilerine göre sektörde temel ürün olan kereste paletin kg başı ihracat değeri 0,6 dolar. Bu rakamın son 10 yılda değişmediği görülüyor. Sektörün en değerli ürünü olan mobilya, 2022 yılında kg başı 2,6 dolar değerindeyken 10 yıl önce yaklaşık 3 dolar değerindeydi. Yıldız Entegre CMO’su Melike Alkan, şirketin temel ürünü olan Yıldız Trend MDF’nin 2013 ile 2023 yılları arasındaki karşılaştırmasını paylaşıyor. Bu karşılaştırmada, ürünün birim fiyatının dolar bazında yüzde 20, TL bazında kilogram başı birim fiyatının 8,5 kat arttığını belirtiyor. Ayrıca, şirketin en katma değerli ürünü olan Variodor kapının temel ürünlerine göre birim fiyatının 4 kat daha fazla olduğunu ifade ediyor. Konfor Mobilya Uluslararası Pazarlar Direktörü Serkan Şen, “Kilogram başına 2 dolar bandında ihracat gerçekleştiriyoruz ve bu rakamı son 10 yılda önemli ölçüde artırdık. 2024 hedeflerimiz kilogram başına 2,5 dolar ihracat yapmak yönünde şekilleniyor. Bu, sektörümüzün hızla büyüdüğünü ve uluslararası arenada rekabetçi bir oyuncu olmaya devam ettiğimizi gösteriyor” diyor. Şu an için mobilya ihracatının yüzde 55’ini temsil eden temel ürün grubunun sektörün belirleyici bir parçasını oluşturduğunu ancak 10 yıl önce bu oranın yüzde 85 seviyelerinde olduğunu söyleyen Şen, önümüzdeki 5 yıl içinde bu ürün grubunun payını yüzde 35 seviyelerine çekmeyi hedeflediklerini açıklıyor.
“KATMA DEĞERLİ ÜRETİYORUZ” ÇETİN TECDELİOĞLU İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILAR BİRLİĞİ YKB DEĞERLİ MİKTARDA ARTIŞ Ağustos 2023 itibarıyla bakırdan örme halatlar kilogram başına 9,96, alüminyum kaplar 8,96 ve metal matkap torna uçları 8,75 dolara ihraç edildi. 10 yıl önce bu ürünler sırasıyla 8,2, 13,9 ve 30,9 dolara ihraç edilmişti. Bazı ürünlerde birim fiyatta düşüş görülse bile fiyat sayesinde yabancı rakiplerimizle rekabet edebildiğimiz gibi ihracattaki değerle miktardaki artışlar da göz önüne alınmalı. Demir ve demir dışı metaller sektörü olarak ağustos ayındaki birim fiyatımız 4,31 dolar. Türkiye sanayisi ihracat birim fiyatının ağustos ayında 1,92 dolar olduğu hesaba katıldığında yüksek katma değerli ürünler ürettiğimizi söyleyebilirim. EN DEĞERLİ ÜRÜN Birim fiyatı olarak ağustos ayında bakırdan örme halatlarda 46,9 milyon dolar, alüminyum kaplarda 10,1 milyon dolar ve metal matkap torna uçlarında 13 milyon dolar ihracat gerçekleşti.10 yıl önce bu rakamlar bakırdan örme halatlarda 4,1 milyon, alüminyum kaplarda 53,4 bin ve metal matkap torna uçlarında 1.947 dolar olarak gerçekleşmişti. Bu süre zarfında ciddi bir artış meydana geldi. 4,7 KATLIK MAKAS Birim fiyat üzerinden ürün olarak kilogram başına 2,10 dolarla demir çelik döküm mamul ürün kalemi en düşük katma değerli ürünümüz. Ancak bu ürünün birim fiyatı bile Türkiye sanayi ihracat birim fiyatı olan 1,92 dolardan yüksek. 10 yıl önce bu kalemin birim fiyatı 1,99 dolardı. En yüksek katma değerli ürünümüz olan bakırdan örme halatlarla arasında 4,7 katlık bir makas bulunuyor. KREDİ VE TEŞVİKLER Sektör olarak savunmadan otomotive, inşaattan ev aletleri ve mobilyalara kadar çok geniş yelpazede ürünler üretiyoruz. Bu farkın kapanıp düşük birim fiyatlı ürünlerimizin de katma değerini artırmak için çalışmalarımız sürüyor. Özellikle krediler ve teşviklere ulaşma konusunun bu artışta etkili olacağı kanısındayız. İmajımızın da ara eleman nezdinde artırılması gerekiyor. |
SÜLEYMAN ORAKÇIĞLU ORKA HOLDİNG YKB “MARKALI İHRACAT YÜZDE 10 SEVİYESİNDE” KAŞMİR CEKET En değerli ürünlerimiz yüzde 100 kaşmir ceketlerimiz. Kilogram başına ihracat değeri 700 ila 800 Euro arasında değişiyor. Bundan 10 yıl önce de 300 ila 350 Euro aralığındaydı. Sınırlı sayıda üretim nedeniyle sektör ihracatında küçük bir paya sahip. 40 KAT FARK İhracatın yüzde 90’ı temel ürün olarak yapılıyor. Markalı ihracat yüzde 10’lar seviyesinde paya sahip. Temel ürünlerin sektör ortalamasının kilogram başına 15 ila 20 dolar olduğunu düşünürsek, aradaki fark 30 ila 40 kat civarında. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?