Rakibi aldı büyüdü

Uzmanlara göre son 5 yılda rakip satın alma işlemlerinde anlamlı bir artış var. EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, “Türkiye’de tüm birleşme ve satın alma işlemlerinin içinde her yıl 35-40 adet rakip satın-alma işlemi gözlemliyoruz. Toplam işlem sayısını değerlendirdiğimizde, her 10 işlemden 1’i bu kapsamda diyebiliriz” diyor. Deloitte Türkiye Durum Tespit, Birleşme ve Satın Almalar Lideri Başak Vardar, bunda sektörel dinamiklerin yanı sıra Türk yatırımcının olgunlaşmasının da etkili olduğunu söylüyor. Vardar, şunları ekliyor: “Türk yatırımcılar artık bu tip işlemlere daha sıcak bakıyor. Özellikle bazı sektörlerde yatırımcıların ilgisi, makroekonomik konjonktür, çeşitli yasal düzenlemeler, şirketlerin işletme sermayesi sorunları gibi hususlar sektörde konsolidasyona sebep oluyor. Son yıllarda finansal hizmetler, perakende, yiyecek-içecek ve üretim sektörlerinde böyle işlemler gördük.” KPMG Türkiye Strateji Bölüm Başkanı Raymond Timmer ise artış hızının sektörlere göre değiştiğini vurguluyor: “Genel anlamda Türkiye’deki sektörlerin çoğunda dağınık bir yapı mevcut. Bu durum gerek yerel gerek uluslararası platformda fiyat baskısı ve rekabetten dolayı sürdürülebilir büyüme ve varlığı etkiliyor. Türkiye’nin görece güçlü sektörlerinde önümüzdeki dönemde konsolidasyon göreceğiz.”
~

4 LİDERDEN RAKİBİ ALMANIN YARARLARI 
“Darty ve Electroworld’ü almak bizim için 3 anlama geliyordu” diyen Bimeks İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ahmed Akgiray, şunları söylüyor: “İlk anlamı pazarda konsolidasyondu. İkincisi, iş modelimizi güçlendirmekti. Üçüncüsü de hedeflerimize iki yıl önce ulaşmaktı. Bugün baktığımızda, her üçünde de tam isabet sağladığımızı görüyoruz. 2012 sonunda 495 milyon TL olan ciromuz 2 yılda yüzde 150 artarak 1,3 milyar TL’ye çıktı. Pazar payımız iki kat artarak yüzde 16-18 civarına yükseldi.”
Makro Market Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Songör, Uyum satın almasının kendileri için ne ifade ettiğini şöyle özetliyor: “Önceden de yakın dostluk ilişkilerimiz olan bir markaydı. Sürekli yakın bir ilişki içindeydik. Uyum bizim büyüme sürecimiz içinde, özellikle İstanbul’da hızlı büyümemiz için önemli bir adımdı. Yerli bir markanın yine yerli bir marka bünyesinde kalması da önemliydi.”
 Index Grup CEO’su Erol Bilecik, yaptıkları satın almaların kendilerine ne kattığını şöyle özetliyor: “İnorganik büyüme, zaman tasarrufu sağlayarak büyümeyi beraberinde getirir. Şirket satın alma, Index Grup’un DNA’sında olan bir özellik. Bu yöntemin bizim için anlamı, eksikliğini duyduğumuz ürün kulvarlarında başarılı olmuş veya başarılı olacağına inandığımız oyuncuları satın almak ve bu şirketin gücünü grubun sahip olduğu güçle birleştirmektir. 
Boyner Büyük Mağazacılık Genel Müdürü Deran Taşkıran, YKM satın almasıyla çok ciddi bir uyum ve sinerji yakaladıklarını vurguluyor: “İki köklü kurumun en güçlü yanlarını alarak bütünleştiğimiz için bunun büyük yararını gördük. Boyner’in olmadığı illerde YKM ile var olduk, YKM’nin sadık müşterileriyle tanıştık. Özetle, beklentilerimize çarpan etkisiyle yanıt aldık diyebilirim. Birleşmenin bir diğer faydası da iki markanın iyi uygulamalarını birbirine uygulamak oldu.”
AVANTAJLARI NELER?
Hem uzmanlar hem satın alma operasyonuna imza atanlar bu büyüme yönteminin iyi bir strateji olduğu konusunda hemfikir. Çünkü birçok önemli avantajı var. Zaman kazanmak, pazar payını büyütmek ve rekabette öne çıkmak gibi… Namet Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Kayar, “İnorganik büyümede, bir tecrübeyi alıp daha yükseğe taşımak, sıfırdan başlamaya nazaran daha kolay bir biçimde gerçekleştirilir. Hedefe giden yol, organik büyümeye oranla daha kısadır” diyor ve deneyimlerini şöyle aktarıyor: “2013’ten bu yana iki önemli satın alma yaptık. İlki 2013’te Koç Topluluğu’ndan Harranova Besi Çiftliği’nin alınmasıydı. 2014 Temmuz’da yine Koç Topluluğu’nun Maret markasını aldık. Besi çiftliğini satın alarak hammadde sağlama, mamul üretme ve tüketiciye ulaşma anlamında, çiftlikten çatala bir değer zinciri oluşturduk. Maret’le dağıtım kanallarındaki yapılanmamızı güçlendirdik. İş hacmimiz ve pazar payımız arttı.” Uzmanların görüşleri de benzer şekilde. Grant Thornton Türkiye Başkanı Nazım Hikmet, “Aynı sektörde yaşanan satın almalar, eğer birleşme sürecini başarıyla atlatırlarsa, hızlı bir büyüme, yeni pazar payı, yeni ürün gamı fırsatlarını da beraberinde getirir. Sektörün lider oyuncularını doğurur veya liderliği pekiştirir” diyor. “Rakip oyuncuyu almak, pazar payını artırarak konsolidasyonu sağlar” diyen Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere’nin yorumları ise şöyle: “Bu sayede uzun vadede kırıcı ve fiyata dayalı rekabet azalabilir. Sıklıkla ölçek ekonomisini beraberinde getirir.”
HEM VAKİT HEM NAKİT!
 Rakibi satın alarak büyüme stratejisi sadece zamandan kazandırmıyor. Önemli bir maliyet avantajı ve verimlilik artışı da sağlıyor. KPMG Türkiye Strateji Bölüm Başkanı Raymond Timmer, “Normal koşullarda şirket içinde geliştirmenin hem çok maliyetli olacağı hem çok vakit alacağı konularda ilerlemeyi sağlar. Fikri mülkiyet ve teknolojilere erişim, yeni müşteriler ve müşteri segmentlerine erişim şeklinde örnekler verebiliriz” diye konuşuyor. YKM’yi satın alarak önemli bir operasyona imza atan Boyner Mağazacılık’ın Genel Müdürü Deran Taşkıran, şunları söylüyor: “İki kurumun kimyası tuttu ve bu birleşme başarılı bir operasyon oldu. YKM birleşmesiyle müşterilerimize olan erişim alanımız arttı. 2014 sonu itibarıyla net satışımız yüzde 18 artışla 1,7 milyar TL seviyesine yaklaştı. 37 ilde 139 mağazaya ulaşarak 100 milyon müşterimize hizmet verdik.” OYAK Otomotiv ve Çimento Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Celal Çağlar da inorganik büyümenin, daha avantajlı olduğuna inananlardan. Gerekçeleri şöyle: “Bir emeklilik fonu olan OYAK için inorganik büyüme önemli bir avantaj içeriyor. Şirketin, her yıl emekli olan üyelerine yatırımların getirisini tam olarak yansıtabilmek için yatırım yapıldıktan sonra ilk yıl itibarıyla geri dönüşe başlaması gerekiyor. Bu koşul inorganik büyümeyle sağlanıyor.”
~
ZORLUKLARI DA VAR
 Aynı sektörden bir oyuncuya almanın avantajları yanı sıra zorlukları da var. Grant Thornton Türkiye Başkanı Nazım Hikmet, “En önemli zorluğu değişimin yönetimi” diyor ve ekliyor: “Süreçlerin ve iş akışlarının birbirine kenetlenmesi birinci zorluk iken birleşmenin getirdiği değişimin mental olarak yönetilmesi asıl önemli konudur. Çünkü burada alışılagelen sistemler değişir, ekiplerde oynamalar olur. Değişime gösterilen direnç kimi zaman fazla olabilir.” Deloitte Türkiye Durum Tespit, Birleşme ve Satın Almalar Lideri Başak Vardar, en büyük zorluğun entegrasyon sürecinde yaşandığını belirtiyor: “Farklı iş yapma şekillerine sahip iki şirket, iki farklı kültür tek çatı altında yerleşmeye çalışıyor. Bu da ister istemez bazı sorunları beraberinde getiriyor. Bu süreçlerde performansı görece zayıf olan tesislerin kapandığını, benzer şekilde düşük performanslı veya yeni organizasyona uyum gösteremeyen çalışanların işten ayrıldığını görüyoruz. Müşteri ve tedarikçi algısını da iyi yönetmek gerekiyor.” EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler’in değerlendirmesi ise şöyle: “Kurumsal kültür uyumu, dikkat edilmesi gereken önemli bir faktör. Operasyonel olarak değerlendirilmesi gereken önemli konular arasında ise bilgi işlem altyapısının sağlıklı biçimde entegre edilmesi, tedarik zincirinin etkin yapılandırılması ve müşteri segmentasyonunun doğru planlaması sayılabilir.”
İNORGANİK SIÇRAMA
Büyük bir rakibi satın almak, finansal sonuçlara da hemen yansıyor. Bu sayede ciddi sıçrama yaşayan, cirosunu ikiye hatta üçe katlayan şirketler var. Bimeks İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmed Akgiray, “Electroworld ve Darty satın almaları, Bimeks’in ciro ve kârlılık hedeflerini 2 yıl öne çekti. Pazar payımız da yüzde 100’ün üzerinde arttı. Beyaz eşya ve küçük ev aletleri gruplarında yüzde 4 olan ciro payımız yüzde 15’in üstüne çıktı” diye konuşuyor. Makro Market Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Songör, “Doğru yapılan satın almaların avantajı çok fazla” diyor ve ekliyor: “Özellikle önemli ve stratejik birçok noktaya bir anda ulaşma imkanı sağlıyor. Beraberinde önemli bir rakibinizi de ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Yıllar alacak bir büyüklüğe bir anda geliyor, önemli bir sıçrama yapıyorsunuz. Uygun şartlarda yapılmış hazır kira kontratlarını devralarak uygun maliyetlerle çalışabiliyorsunuz. Ayrıca hazır bir müşteri kitlesini kazanıyorsunuz.” OYAK Çimento Otomotiv ve Çimento Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Celal Çağlar’ın yorumları şöyle: “OYAK Çimento Grubu’nun son 5 yıldaki en büyük satın alması Denizli Çimento oldu. Bu işlemle yıllık 8,5 milyon ton olan klinker kapasitesi 10,3 milyon tona, Türkiye içinde yüzde 12 olan kapasitedeki pay ise yüzde 15’e yükseldi.”
~
TREND SÜRECEK Mİ?
Uzmanlara göre önümüzdeki dönemde bu tarz satın alma işlemleri devam edecek. Özellikle sağlık, enerji, lojistik, perakende, ilaç sektörlerinde konsolidasyonun sürmesi bekleniyor. Deloitte Türkiye’den Başak Vardar, “Büyüme potansiyeli olan, konsolidasyona giden, rekabetin yoğun olduğu sektörlerde bu tip fırsatlar sürecek” diyor. Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, aynı trendin özellikle ilaç gibi alanlarda süreceğini öngörüyor: “Araştırma yapmanın maddi külfeti yanında uzun süreçler, şirketleri bu konuda hareket etmeye motive ediyor. Ayrıca şirketler, vergi avantajları ve ellerindeki büyük nakdi kullanmak adına da iyi bildikleri alanda alıma devam edecektir.” Uzmanların bu öngörüleri, şirketlerin hedefleriyle de örtüşüyor. Çünkü birçok şirketin planında inorganik büyüme var. Carrefoursa Genel Müdürü Mehmet Nane, “Büyümemize katkı sağlayabilecek inorganik hamleleri değerlendirmeye devam edeceğiz” diye konuşuyor. Index Grup CEO’su Erol Bilecik’in yorumları şöyle: “Satın almalar, büyüme stratejimiz kapsamında, geçtiğimiz son 10-15 yıl içinde sıkça kullandığımız ve başarılı sonuçlar elde ettiğimiz bir araç. Önümüzdeki günlerde amaç ve hedeflerimize uygun olan firmalar konusunda, özellikle gelişmekte olan dünya trendleri doğrultusunda değerlendirmelerimizi yapacak ve yeni adımlar planlayacağız.”
~
Mehmet Nane / Carrefoursa Genel Müdürü
"Vites büyüttük"
2015 BÜYÜME YILI
CarrefourSA olarak vites büyütme yılı olarak belirlediğimiz 2015 yılına hem yatırımlarla hem İsmar Marketler Zinciri ve ardından da Antalyalı 1E1 Marketleri’ni satın alma hamleleriyle başladık. Mayıs ayı itibarıyla sektörün önemli oyuncularından biri olan Kiler’in yüzde 85’lik hissesini de bünyemize katmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
DİREKSİYON BİZDE
 Sabancı Holding’in CarrefourSA’da direksiyona geçtiği tarihten bu yana hep dile getirdiğimiz bir husus vardı. Glokalleşerek halka yakınlaşmak ve tüketicilerimizin aklına gelecek ilk perakende markası olmak istiyorduk. Tüm yatırımlarımızı da bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Satın almalar da bu çerçevedeki stratejilerimizden biri.
HEDEFE İLERLİYORUZ
2014 yılını satışlarda yüzde 20 artışla kapayarak 3,1 milyar TL ciro ve 100,5 milyon TL’ye ulaşan net kârla kapamıştık. 2015 yılı ilk çeyrekte ise net kârımızı 112 milyon 748 bin TL’ye ulaştırarak sürdürülebilir büyüme hamlemizi devam ettiriyoruz. Satın almaların CarrefourSA’ya kattıklarını zamanı geldiğinde paylaşmaya devam edeceğiz. Kiler’in de bünyemize katılmasıyla hedefimize ve organize perakende sektöründe hak ettiğimiz konuma doğru adım adım ilerliyoruz.

Satın alan şirket	Hangi rakibini aldı?
Allianz Sigorta	Yapı Kredi Sigorta
Beğendik	Real
Bimeks	Darty ve Electroworld
Borusan Lojistik	Balnak Lojistik
Boyner	YKM
Carrefoursa	İsmar, Kiler, 1E1
Çimsa	Afyon Çimento
Daikin	Airfel
Doğtaş	Kelebek
E-bebek	Hello Baby&Kids
Indeks	Artım
Makro Market	Uyum
Namet	Maret
OYAK Çimento	Denizli Çimento
Şok	Onur, Dia
Tat Gıda	Moova
Teknosa	Best Buy Türkiye