Türkiye'de bağışlar uzun dönem el yordamıyla yapıldı. Hayırsever iş
insanları okul, hastane, cami, yurt yaptırarak ya da para dağıtarak
sosyal sorumluluklarını yerine getirdiler. Vehbi Koç, İzzet Baysal,
Sakıp Sabancı, Ayhan Şahenk ve Kadir Has gibi isimler, Türk iş
dünyasının ilk gönüllü zengin liderleriydi "Ülkem varsa ben de varım"
ve "Vatan borcumu ödüyorum" sözlerinin ışığında ihtiyaç olan her alana
destek verdiler. Bu isimler yaşamasa da aileleri ve onların kurdukları
şirketler, vakıflar Türkiye'de bağış konusunda çalışmalarına devam
ediyor. Capital olarak yine Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek bu
isimlerden oluşan "Türkiye'nin Gönüllü Zengin 50 İş İnsanı'nı ortaya
koyduk. Çünkü zenginler listesinden ilk 3 sırada Koç, Fiba, Doğuş gibi
bağış geleneği uzun yıllara dayanan şirketlerin temsilcileri yer aldı İşe başlayıp biraz para kazandıktan sonra mahallemde, çarşımda, halk arasında muhtaçlara yardım etmekten büyük zevk almaya başladım. Aradan yıllar geçti. İş adamlarının hayır işlerine, sosyal bir hizmet olarak, sistemli bir şekilde başlamalarının zamanı geldiğine inandım ve öncülük yapmak istedim. 1946’da Amerika’ya ilk gidişimde Columbia Üniversitesi’nin yurtlarından ve Baltimore’daki John Hopkins Üniversitesi Hastanesi’nden çok etkilenmiştim. Hastanenin John Hopkins adlı iş adamının vakfına ait olduğunu öğrendim. Türkiye’ye dönünce de ilk olarak bir öğrenci yurdu yaptırdım ve Ankara Üniversitesi’ne bağışladım.”
Tabloları görmek için görsellere tıklayın. “Ülkem varsa ben de varım” sözüyle dikkat çeken ve Türk iş dünyasına hayır işlerinde liderlik eden merhum Vehbi Koç, “Hayat Hikayem” adlı kitabında bağış yapmaya nasıl başladığını işte bu sözlerle anlatıyor. Koç, yıllar içinde eğitimden sağlığa her alanda yaptığı yardımları Vehbi Koç Vakfı çatısı altında topladı.
Sadece Koç değil, Türk iş dünyasının gelişiminde öncü rol üstlenen İzzet Baysal, Sakıp Sabancı, Ayhan Şahenk, Kadir Has gibi isimler de Türkiye'nin en önemli bağışçıları arasında yer aldı. Merhum Kadir Has, yaptığı bağışlar için “Vatan borcumu ödüyorum” diyerek unutulmazlar arasına girmişti.
Gönüllü yapılan bu işler, 1980’lerde kurumsallaşmaya başladı. Pek çok hayırsever iş insanı vakıf kurdu ya da bağışlarını kendi şirketlerinin sorumluluk çerçevesinde değerlendirmeye başladı. Ama bugüne kadar gönlü zengin iş insanlarını bir arada hiç göremedik. Türkiye’de ilk kez Capital Dergisi, iş insanlarını yaptıkları bağışları baz alarak değerlendirdi ve dev bir araştırmaya imza attı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in desteğiyle gerçekleştirilen alanında bir ilk olan araştırmayla Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanını ortaya koyduk.~
HAYIRSEVERLİKTE DÜNYA
Dünyada da iş insanları büyük bağışlar yapıyor, ülkelerine ve yaşadıkları coğrafyaya önemli katkı sağlıyorlar. Son dönemde Bill Gates ve Warren Buf-fett’ın servetlerinin yarısını hayırseverlik için bağışlama sözü vererek başlattıkları kampanyaya destek büyüyor. Söz konusu The Giving Pledges (Verme Taahhüdü) Vakfı’na üye olabilmek için milyarder patronların servetlerinin en az yarısını bağışlamaları gerekiyor. 105 milyarder üye arasında SAP’nin kurucularından Hasso Plattner, Virgin Şirketler Grubu CEO’su Richard Branson, CNN kurucusu Ted Turner, Star Wars filmlerinin yapımcısı George Lucas ve Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg de bulunuyor.
Bu kişileri de kapsayan gönlü zengin iş insanları araştırması ise dünyanın çeşitli yayınları tarafından uzun zamandır gerçekleştiriliyor. Bu hayırsever listeleri, tüm iş insanlarını bağış ve sosyal sorumluluk konularına daha duyarlı olmaya davet ediyor. Sonuçta ne kadar bağış yaptıklarını açık bir yüreklilikle dile getiren Bill Gates ve Warren Buffett gibi iş insanları sayesinde hayırsever sayısı da artıyor.
Capital’in gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı” araştırmasının da aynı etkiyi yapmasını dileyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Köklü bir medeniyetin, ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ inancının varisleri olarak gönlü zenginler projesinin toplumda önemli bir karşılığı olacağına inanıyorum. Yola çıkarken ‘Kimse mutlu olmadıkça biz mutlu olamayız’ demiştik. Bunu başarmak için işte bu gönül ehli insanlara ihtiyacımız var. Çünkü gönlü zenginlerden uzanan eller umut olacak, gelecek olacak. Yarınlar için bu yükü hep birlikte taşıyalım diyorum ve Gönlü Zenginler’le bu kutlu yürüyüşü yapmak istiyoruz” diyor.
KOÇ'UN GÖNLÜ DE EN ZENGİN
Capital’in Türkiye’deki bütün büyük grup ve şirketlere ulaşmaya çalışarak hazırladığı “Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı” araştırmasının temelini bir anket çalışması oluşturdu. Anket çalışmasına şirketleri ya da grupları adına yönetim kurulu başkanları katıldı. Sıralama ise ankette yer alan “Son 10 yıldaki toplam bağış tutarınız” ve “2012 yılındaki toplam bağış tutarınız” sorularının yanıtlarına göre yapıldı.
Buna göre hem son 10 yıldaki bağışlarıyla, hem 2012 yılı bağış rakamına göre Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türkiye’nin gönlü en zengin iş insanı oldu. Bağışlarını hem Vehbi Koç Vakfı (VKV) hem şirketlerinin KSS projeleri aracılığıyla hem ayni hem de nakdi gerçekleştiren grup, son 10 yılda 1,1 milyar TL bağış gerçekleştirdi.~
2012 yılındaysa 185,6 milyon TL bağış yaptı. Bu bağışları ise eğitim, sağlık ve kültür-sanat başlıklarında odakladı. Geçtiğimiz günlerde Vehbi Koç’un 1969 yılında kurduğu ve mal varlıklarının piyasa değeri 2,8 milyar TL olan VKV’nin faaliyet raporu yayınlandı. Faaliyet raporunu açıklayan VKV Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, şu sözleriyle hayırseverliğin önemine dikkat çekti: “Hayırseverlik geleneği, diğer top-lumlarda olduğu gibi ülkemizde de öteden beri ‘Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek’ ilkesiyle şekillenmiştir. Türkiye’nin ilk özel vakfı olan VKV de aynı ilkeye büyük bir titizlikle bağlı kalmıştır. Bizim için bu sürecin en keyifli yanı bu faaliyetler kapsamında yaşamlarına dokunduğumuz insanları anımsamak.”
İLK 5TE KÖKLÜ BAĞIŞ GELENEĞİ
Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı listesinde son 10 yıllık bağışlara göre yapılan sıralamada Mustafa Koç’u, Bilkent Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğramacı, 762 milyon TL’lik bağış tutarıyla izledi. Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ise 675 milyon TL’lik bağış miktarıyla 3’üncü sırada yer aldı.
Doğramacı, 2012 yılındaki 63 milyon 500 bin liralık bağış rakamıyla 2012 listesinde 4’üncü sırada yer aldı. Özyeğin ise 137 milyon TL’lik bağış tutarıyla 2012’nin gönlü en zengin 2’nci ismi oldu. Hem Doğramacı hem Özyeğin, üniversitelerine ve diğer KSS projelerinde eğitime özel önem veriyor. Bağışlarının büyük kısmını eğitime ayırıyorlar. İlk 3’ün hemen ardından gelen isimse Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk oldu. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en hayırsever isimlerinden biri olan merhum Ayhan Şahenk’in kurduğu Doğuş Holding, gönül zenginliği mirasına sahip çıktı. Son 10 yılda 302,16 milyon TL bağış gerçekleştiren Şahenk, 2012’de ise 80 milyon 581 bin TL’yi hayır işlerine ayırdı ve 2012’nin gönlü en zengin 3’üncü iş insanı oldu.
Doğuş Holding, Capital’e yaptığı açıklamada KSS stratejisini şöyle özetliyor: “Amacımız faaliyet gösterilen tüm bölgelerde ve sektörlerde, yenilikçi ve sürdürülebilir iş modelleri yaratarak ekonomik, sosyal ve çevresel kalkınmayı desteklemek ve refah düzeyini artırmak.”
BAĞIŞ KÜLTÜRÜ 30 YILLIK
Gönlü Zengin 50 İş İnsanı Araştırması, Türkiye’de bağış kültürünü ve bağış profilini de ortaya koyuyor. Araştırma, gönlü zengin iş insanlarının kaç yıldır bağış yaptıklarından, bu bağışları hangi alanlara odakladıklarına ve gelecek yıllara ilişkin bağış planlarına kadar pek çok konuya açıklık getiriyor. Buna göre araştırmaya katılan gönlü zenginlerin yüzde 57,1’i 30 yıldan uzun süredir bağış yapıyor. Yüzde 24,5’i bağış yapmaya çocuk okutarak, yüzde 21,3’ü okul yaptırarak, yüzde 17,4’ü yoksullara yardım ederek başlamış durumda.~
Bağışlarını nakit vererek gerçekleştirenler ise hala çoğunlukta. Yüzde 30,6 oranında iş insanı sadece nakit vererek bağış yapıyor. Bağışlarını ayni şekilde gerçekleştirenlerin oranı yüzde 28,6. Katılımcıların yüzde 26,5’i ise vakıflar aracılığıyla bağışta bulunuyor. Yüzde 4,1’i de KSS projelerine kaynak ayırarak bağış yaptığını açıklıyor. KSS Derneği Başkanı Serdar Dinler, son yıllarda giderek artan sayıda iş insanının sosyal problemlerin giderilmesine ilişkin çabalara müdahil olduğunu söylüyor. Bunu yaparkense klasik bağış yöntemlerini daha kurumsal yapılarda ve daha şeffaf biçimde sağladıklarını belirtiyor ve bunun örneklerini şöyle veriyor: “TEMA, Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit gibi iki ünlü işadamı tarafından kuruldu. TEGV, Suna Kıraç tarafından eğitim hayaliyle hayata geçirildi. TOG ise emekli bir banka CEO’su olan İbrahim Betil tarafından kuruldu. Koç Grubu’ndan Ali Koç ise halihazırda Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin tanınırlığını artırmak için medya kampanyaları yapıyor. Türk toplumu, klasik hayırseverlik yaklaşımından daha katılımcı ve kurumsal bir yapıya doğru dönüşüyor.”
KAYNAKLAR EĞİTİM VE SAĞLIĞA
Gönlü zenginlerin bağışlarının önemli bir kısmı eğitim ve sağlığa odaklı. Araştırmaya katılanların yüzde 29,1’i bağışlarını eğitime, yüzde 19,4’ü sağlık ve sosyal hizmetlere, yüzde 13,8’i afet bölgelerine, yüzde 12,2’si bölgesel/insani gelişim projelerine, yüzde 10,2’si çevreye, yüzde 2,6’sı spora ve yüzde 2’si ise her alana odakladığını söylüyor.
Araştırmaya katılanlar, bağışlarını artırma konusunda da oldukça istekli. Gönlü zenginlerin yüzde 81,4’ü bağışlarını 5 yıl içinde artırma vaadinde bulunuyor. Bağışlarını 5 yılda yüzde 50 ve üzerinde artırmayı vaat edenlerin oranı ise yüzde 18,6. Katılımcıların büyük çoğunluğu yani yüzde 32,8’i, bağışlarını gelecek 5 yılda yüzde 10-20 arasında bir oranda artırmayı planlıyor. Strateji ve pazarlama danışmanı Hakan Senbir, Türkiye’nin gönlü zengin iş insanlarının eğitim, sağlık, kültür-sanat ve spora büyük destek verdiğini söylüyor ve “Örneğin bugün Türkiye’de dünya sahalarında boy gösteren, şampiyonluklar kazanan voleybol takımımız varsa bunda Eczacıbaşı’nın rolü büyüktür” diyor. ~
Pazarlama ve iletişim profesörü Nüket Güz, bağış konusunda şirketlerin artık “sadaka kültürü” yerine, “yurttaşlık” kavramı ekseni üzerinde çalışmalarını yürüttüklerini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Örneğin Aydın Doğan Vakfı, kurduğu iletişim lisesiyle övgüye değer bir girişimde bulundu. Öte taraftan her yıl düzenlediği genç iletişimcilere yönelik yarışmalar, iletişim alanında etik kodlarla iş üretme anlamında gençlere yol gösterici ve rehber olma özelliğini de anımsamakta yarar var. Yine Koç Grubu’nun sanata verdiği destek, yeşile sağladığı katkı, eğitime ayırdığı kaynak dikkatleri en fazla üzerinde toplayan girişimler arasında.”
VERGİ BÜYÜK ENGEL Mİ?
Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı araştırmasının önemli sonucu da gönlü zenginlerin bağışın önünde gördükleri engelleri ortaya koyması oldu. Buna göre iş dünyası vergileri bağışın önündeki en büyük engel olarak görüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 34,1 ’i bu fikri destekliyor. Katılımcıların yüzde 25,6’sı da yasal işlemleri bağışlara engel olarak görüyor. Peki bağışın önündeki en büyük engel olarak neden vergi mevzuatı var?
Grant Thomton Türkiye Vergi Hizmetleri Ortaklarından Murat Uluat, “Aslında bağışı teşvik edici pek çok vergi düzenlemesi var. Kurumlar vergisi kanununda bağışın şirketin vergi matrahından indirilmesinde iki yöntem söz konusu. Bunlardan birincisi, yapılan bağışın şirketin o yıla ait kurum kazancının yüzde 5’ine kadar olan kısmının indirim konusu yapılması. İkincisi ise bağışın tamamının şirketin kurum kazancıyla sınırlı olmak üzere indirim konusu yapılması” diyor.
Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı Tufan Teksoy ise vergi teşvikinden yararlanmak isteyenlerin önündeki engellere dikkat çekiyor ve konuya şöyle açıklık getiriyor: “Bağış sadece ilgili dönemde indirim konusu yapılabildiğinden, şirket kazancının yüzde 5’ini aşan ya da kurumun ilgili dönem kazancından daha fazla yapılan bağış, takip eden yıllarda vergiden düşülemiyor. Öte yandan KSS projelerine ciddi bütçe ayıran şirketlerin yeterli kârlılığı elde edemediklerinde de bu kapsamdaki harcamalarının vergi matrahından indirilememesi söz konusu. Bir diğer husus ise yapılan bağışın vergi matrahından indirilebilmesi için bağış yapılan derneğin kamu yararına çalışan dernek listesinde, vakfın ise vergi muafiyeti tanınan vakıflar listesinde yer alması gerekiyor. Güncel tarihli listelere bakıldığında kapsama giren 252 adet vakıf, 404 adet dernek var. Birçok şirket vergi indiriminden yararlanmak için bağış yapacağı kurumu listede yer alanlardan seçiyor. Bu nedenle tercih imkanları sınırlanıyor.”~
STEPHANIE STROM / NEWYORK TIMES YAZARI
YENİ NESİL HAYIRSEVERLER
KÂRLI İŞLERE YATIRIM
Yeni bir hayırseverlik türü gündemde. Kâr amacı gütmeyenler kârlı işlere yatırım yapıyor. Aslında bu değişim Bill ve Melinda Gates ile Pierre ve Pam Omidyar gibi sadece paralarına para katmayı hedeflemeyen yeni bir hayırsever neslinin ortaya çıkmasından kaynaklanıyor. 4 TRİLYON DOLAR YETMİYOR
Her ne kadar 4 trilyon dolardan fazla olsa da onlar da yardımseverlik amaçlı aktif havuzlarının beslenme yetersizliği, kronik evsizlik, su kalitesi ve hijyen gibi zorlu sosyal sorunların çözümüne çare olmakta yetersiz kaldığını çok iyi biliyor. Bu yüzden yeni nesil hayırseverler mevcut finansman yöntemlerini yeniden kullanabilmenin ve yeni sermaye türlerini cezbedebilmenin yollarını arıyor. GATES’İN YAKLAŞIMI
Dünyanın en büyük vakfı olan The Gates Foundation, bağışları hedeflenmiş yatırımlarla birleştirerek harmanlanmış bir yaklaşım sergiliyor. Hayırseverlik hedeflerinin dışında yatırımlar ve krediler için 1 milyar dolarlık bir havuz var. Her yıl geleneksel bağışlar için 3 milyar dolardan fazla miktarda para harcanıyor. Geçtiğimiz günlerde bu vakıf, global sağlık teknolojileri geliştiren Visterra ve Genocea gibi biyoteknoloji şirketlerine özsermaye yatırımı yapmıştı. AŞI FİYATLARINI DÜŞÜRDÜ
Bu vakıf aynı zamanda aşı fiyatlarının düşürülmesini amaçlayan birkaç anlaşma da yaptı. Bu yıl içinde bir GlaxoSmithKline ürününün satışını desteklemek için bir tür satın alma garantili kampanya başlattı. Bu anlaşma sayesinde GlaxoSmithKline daha ucuz bir rota virüs aşısı üretmek için gerekli imkanlara kavuşmuş olacak. Gates Vakfı'nda program yatırımlarından sorumlu üst düzey yönetici Julie Sunderland, "Yoksulların bu ürünlere erişimlerini sağlamak için ilaç şirketleri ve diğerleriyle yapılacak daha çok iş var” diyor.~
FATMA ŞAHİN / AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI "BİR İNSAN DEĞİŞTİREN DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLİR"
GÖNÜLDEN YAPILAN İŞLER
Gönül kelimesinin kelimelerle ve rakamlarla karşılığını ifade etmek zordur. Gönül duygularla çevrilmiş bir kelimedir. Yunus Emre'nin "Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim” sözleri belki de bunu anlatan en güzel cümledir. Bu yüzden gönülden yapılan işler ve davranışlar, söylenen sözler aynı zamanda mekâna ve zamana sığmayan işler, sözler ve davranışlardır.
EN ÖNEMLİ DEĞER
Gönüllü olmak, 21 'inci yüzyılın en önemli değerlerinden biri olan sosyal sorumluluk sahibi olmanın da karşılığı. Gönüllü olmak, vererek çoğalmanın bir yolu. Köklü bir medeniyetin, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir” inancın varisleri olarak gönlü zenginler projesinin toplumda önemli karşılığının olacağına inanıyorum. Çünkü bu doku, bizi biz yapan değerler içinde yer alıyor. YARINLARIN YÜKÜNÜ TAŞIYALIM
Yola çıkarken "Kimse mutlu olmadıkça biz mutlu olamayız” demiştik. Bunu başarmak için işte bu gönül ehli insanlara ihtiyacımız var. Çünkü gönlü zenginlerden uzanan eller umut olacak, gelecek olacak... Yarınlar için bu yükü hep birlikte taşıyalım diyorum ve 'Gönlü Zenginler'le bu kutlu yürüyüşü yapmak istiyoruz. GELECEĞE YATIRIM
İnsana yapılan her ekonomik, sosyal, kültürel yatırım, bireysel gelişme ve toplumsal kalkınma adına çok boyutlu gelişme olarak geri dönüşüm sağlar. Hayatı değerlendirmenin en iyi yolu, kendini geliştirmek, bu ülkeye katkı sağlamanın yanında, kendinden sonra da devam edecek yatırımlar yapmaktan geçiyor. PAYLAŞMA FIRSATI
Bu coğrafyanın, bu ülkenin, bu milletin, bize kazandırdığı insan sevgisi, maddi ve manevi değerler bütününü, bu ülkenin insanlarıyla, bu ülkenin çocuklarıyla, bu ülkenin gençleriyle paylaşmak için bugün önümüzde önemli bir fırsat var. Çünkü bir insanı değiştiren dünyayı değiştirebilir. Bugün dünyanın en güçlü ve kalıcı hareketleri kamu, sivil toplum, özel sektör, üniversite gibi tüm paydaşların işbirliği ve güç birliğinin sağlandığı hareketlerdir. İNSANA HİZMET
Yeni dünyanın yükselen değeri sosyal sorumluluk. Devletler ve hükümetler de tüm politikalarını insana odaklı yapıyor ve insana yapılan yatırımın gelecek adına yapıldığının bilinci ile hareket ediyorlar. Son 10 yıldır hizmet hedefimizin merkezinde insan bulunuyor. "insanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesini tüm uygulamalarımıza yansıtmaya çalışıyoruz.~ "TOPRAĞIMIZA SORUMLULUĞUMUZU UNUTMUYORUZ"
FİKRET ÖZTÜRK / OPET YÖNETİM KURULU BAŞKANI HER ALANDA PROJE
Biz bir Türk şirketi olarak doğup büyüdüğümüz topraklara olan sorumluluğumuzu unutmuyoruz. Fayda sunabileceğimiz toplumsal sorunlara yönelik her alanda çözüm odaklı, sürdürülebilir ve sonuca yönelik projeler geliştiriyoruz. Şimdiye dek, kamu sağlığı, küresel ısınma, bölgesel kalkınma, tarih ve çevre bilincinin geliştirilmesini sağlayacak projeler yaptık, Bu projelerimiz sorunlar çözümlenene dek sürecek ve topluma fayda sağlamaya devam edecek. SONUÇ ODAKLIYIZ
Opet olarak sürdürülebilir ve sonuç odaklı projeler yaratıyor, projemizin özellikle bir sorunu çözmek için kurgulanmış olmasını önemsiyoruz. Ülkeye değer katan dev sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz: Temiz Tuvalet Kampanyası. Yeşil Yol Projesi, Örnek Köy Projesi ve Tarihe Saygı Projesi, Bu projeleri her geçen gün daha da büyütüyor ve tüm kaynaklarımızı söz konusu projelere aktarıyoruz. Bağış konusunda ise özellikle eğitim alanında okullar, kültür ve sağlık merkezleri yaptırarak, burslar vererek devamlılığı sağlıyoruz.
AHMET NAZİF ZORLU / ZORLU HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"VAKIF ARACILIĞIYLA KSS PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ"
BAŞARILI ÖĞRENCİLER
Zorlu Holding olarak toplumsal fayda sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz KSS projelerimizi öncellikli olarak Mehmet Zorlu Eğitim, Sağlık, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (MZV) aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. MZV'nin amacı başarılı olmasına karşın maddi yetersizlikler sonucu eğitimini güçlükle sürdüren, Türkiye'ye ve insanlık adına tüm dünyaya katkıda bulunabilecek gençleri ve onları bize kazandıracak organizasyonları desteklemek. ÇOCUK TİYATROSU
Mehmet Zorlu Vakfı çatısı altında, "geleceğe yatırım” felsefemiz ışığında, gençlerin ve çocukların gelişimini desteklemek amacıyla birçok alanda prejelef gerçekleştiriyoruz. Bu projelerden bir tanesi de 2003 yılından bu yana Türkiye'nin tüm şehirlerini dolaşarak çeşitli tiyatro ve kukla gösterileri sergileyen Zorlu Çocuk Tiyatrosu. Bunun yanı sıra çocuklara kitap okuma alışkanlığı aşılamak ve onları sevdikleri masal kahramanlarıyla buluşturmak amacıyla Zorlu Çocuk Tiyatrosu'nun sergilediği oyunların kitaplarını da yayınlıyoruz.~
ERDEN TİMUR / NEF YÖNETİM KURULU ÜYESİ
"GERÇEK BİR SOSYAL ŞİRKET OLMAK İSTİYORUZ"
SOSYAL HEDEFLER
Kuruluş felsefemiz doğrultusunda, nefes gibi can veren ve yaşamın vazgeçilmezi haline gelen işler yapmak için yola çıktık. Varoluş amacımızı, sosyal sorumluluk ve topluma katkı sağlamak olarak tanımladık. Bir sosyal şirket olma felsefesiyle kurduğumuz Nef'te, sosyal sorumluluğu şirketimizin ana faaliyet alanı olarak konumlandırdık. Yine sosyal şirket yönetim anlayışı çerçevesinde, sosyal sorumluluk fonksiyonunu şirketimizin pazarlama, satış ve finans gibi diğer ana fonksiyonlarıyla aynı seviyede temsil ederken aldığımız tüm ticari kararları da sosyal hedeflerle destekledik. Sosyal sorumluluğu bir araç değil, amaç olarak görerek ticari başarımızı sosyal sorumluluk alanında yeni fırsatlar yaratmak amacıyla kullanıyoruz. ÖRNEK MODEL
Geniş bir yelpazede yenilikçi, sürdürülebilir ve özgün projeler hayat geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz. Toplumsal kalkınmanın en güçlü kaldıracı olan eğitimi, ana odak noktamız olarak belirleyerek yepyeni modeller ve fırsatlar yaratma yolunu seçtik. MEB ile yaptığımız iş birliği çerçevesinde, son 2 yıl içinde 31 okul öncesi eğitim kurumunu ve ilköğretim okulunu hayata geçirme sözünü verdik. Amacımızı sadece bir okul yapmak değil geliştirdiğimiz farklı okul mimarisiyle gelecekte yapılacak tüm okullarda uygulanacak örnek bir okul modeli oluşturmak olarak belirledik. EMİN ADIMLAR
Bugüne kadar sayısız öğrenci bursları verdik. ihtiyaç sahibi ailelere maddi ve manevi yardım, engelli ve kimsesiz çocuklara destek, çevreyi ve doğal hayatı koruma projeleri gibi yaygın toplumsal destek projeleri gerçekleştiren bir şirket olarak, gelecek yıllarda da özgün sosyal sorumluluk projeleri yaratacağız. Gerçek bir sosyal şirket olma yolunda emin ve sağlam adımlar atmaya devam edeceğiz. Türkiye'de sosyal şirket modelinin yaygınlaşmasını hedefliyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?