Yeni dönem beğeni stratejileri

İşte bu şirketlerin ilham veren yeni dönem stratejileri…

10.01.2021 18:51:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni dönem beğeni stratejileri

Nil Dumansızoğlu

[email protected]

Capital’in 20’nci kez gerçekleştirdiği “En Beğenilen Şirketler” araştırmasında yer almanın bu yıla özel farklı bir anlamı var. Zor ve belirsizliğin arttığı bu dönemde, beğenilen şirketler arasında olmak önemli bir başarı kriteri... Bir yandan büyümeye odaklanan şirketler, diğer yandan dijitalleşme çalışmalarını başta İK süreçleri olmak üzere tüm operasyonlarına adapte etmek için çalışıyor. Bu sayede tüm paydaşları tarafından takdir gören, en önemlisi “beğenilen” şirket olmak istiyorlar. Kimi bu amaçla önümüzdeki yıllarda beğenilenler ligine girmek için projeler üretirken halihazırda listede olanlar da yerlerini sağlamlaştırmak için kolları sıvamış durumda. İşte bu şirketlerin ilham veren yeni dönem stratejileri…

“GÜÇLÜ BİLANÇOMUZU KORUDUK”

 İBRAHİM YELMENOĞLU TÜPRAŞ GENEL MÜDÜRÜ

Teknolojideki gelişmeleri yakından takip eden bir enerji şirketi olarak sürdürülebilir üretim anlayışıyla faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin enerji ihtiyacının önemli kısmını üretirken ‘önce emniyet’ anlayışıyla ülkemizin enerji ihtiyacını kesintisiz karşılamak için çalışıyoruz. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada hayatı derinden etkileyen pandemi sürecinin öncesindeki çalışma anlayışımız, sonrasında salgın koşullarına göre sürekli güncellediğimiz önlemler, buna karşılık olarak Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen ‘TSE COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi’, beğenilen şirket olma talebimizden çok, köklü iş kültürümüzün bir parçasını oluşturuyor. Her zaman olduğu gibi küresel salgın döneminde de uluslararası piyasalarda seyreden yüksek volatiliteye rağmen etkin finansman politikalarımızla güçlü bilançomuzu koruyarak ülkemizin akaryakıt ihtiyacını, hiçbir aksaklığa izin vermeden karşılamaya devam ediyoruz. Tüm bunları, deneyimli olduğu kadar ulusal sorumluluğu en üst düzeyde olan çalışanlarımızın üstün gayretiyle gerçekleştiriyoruz. Tüpraşlılar, ülkemizin geçirdiği en zorlu koşullar altında dahi kesintisiz üretim faaliyetini sürdürerek birbiriyle ve şirketleriyle olan güçlü dayanışmasını kanıtladı. Yaptığımız her işin odağına iş sağlığı ve güvenliğini koyarak yol aldığımız için başarıyla birlikte beğeniyi de görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Rafinaj gibi erkek egemen bir sektörde, WEPs imzacısı ve HeForShe inisiyatifinin destekçisi olarak iş yerlerimizdeki kadın-erkek çalışan alanında iyi uygulamalarımızı artırarak fark yaratmayı amaçlıyoruz. Bu vesileyle uzun yıllardır takip ettiğimiz ve içinde yer aldığımız ‘En Beğenilen Şirketler’ listesinde yer almamızı sağlayan ve faaliyetlerimizi yakından takip ederek seçimini bizden yana kullanan herkese tüm Tüpraşlılar adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

“REKABETÇİ ÜRÜNLERLE FARKLILAŞACAĞIZ”

 M. ZEKİ KANADIKIRIK AKÇANSA GENEL MÜDÜRÜ

Şirket vizyonumuzun bir parçası olan ‘sürdürülebilir büyüme’ kapsamında başarıyı her zaman odak noktamızda tutuyoruz. Pazar odaklı ve çözüm yaratan yaklaşımımızı ürün portföyümüze de taşıyarak sektörümüzde fark yaratıyor ve dünya kalite standartlarına uygun özel ürünler üreterek Türkiye ekonomisi için katma değer yaratıyoruz. Ar-Ge alanındaki çalışmalarımız ve teknolojinin gücü sayesinde çevresel etkisi düşük, yenilikçi ürünler tasarlıyor ve 4 kıtaya ihracat gerçekleştiriyoruz. Tüm bunların yanında işimizin odağına insanı koyuyoruz. Akçansa’nın insan odaklı yönetim kültürü ve çalışanına yaptığı yatırımlar, Investors In People tarafından ‘Altın Standart’la uluslararası alanda değerlendirildi. Bununla birlikte son 19 yıldır ‘Sektörünün En Beğenilen Şirketi’ seçilmemiz de doğru işler yaptığımızın bir göstergesi. Akçansa çalışanlarının kıymetli emeğiyle çıtamızı hep daha yükseğe koyarak başarı hanemize yenilerini ekleyeceğiz. Önümüzdeki 15 yıllık dönemde hedefimiz, geleceğin düşük karbonlu dünyasında fosil kaynak ve doğal kaynak tüketimimizi azaltmak, operasyonel gücümüzü yapay zeka ve dijital çözümlerle geliştirerek globale yaymak ve rekabetçi özel ürünlerimizle farklılaşmak olacak. Paydaşlarımız için sosyal, çevresel ve ekonomik boyutlarıyla yüksek düzeyde değer yaratmak, içinde bulunduğumuz toplumun yaşam kalitesini yükselterek daha güvenli ve refah dolu bir yarın oluşturulmasına katkı sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Sürdürülebilir başarı için çalışanlarımıza, müşterilerimize, yatırımcılarımıza, topluma, çevreye karşı sorumlu davranmak bizi biz yapan değerler arasında yer alıyor.”

“YENİ BEKLENTİLERE UYGUN YATIRIM YAPIYORUZ”

DR. ERHAN BULUTCU AMERİKAN HASTANESİ CEO’SU

“Amerikan Hastanesi olarak 100 yıllık deneyimimizle teknolojiyi sağlıkla buluşturarak sektörde öncü bir rol üstleniyoruz. Çünkü gelecekte bizi; farkındalık seviyesi yüksek, kendini doktorla eş pozisyonda gören, verileri ölçen, mobil takip eden, sağlıklı kalmaya enerji ve para harcayan, fiziksel iyileşme yanında ruhsal ve zihinsel iyileşme, sağlıklı beslenme ve dijital dünyayla yaşayan bir sağlık tüketici profilinin beklediğini biliyoruz. Biz de bu profile ve beklentilere uygun yatırımlara başladık. Pandemi öncesi gündemimize aldığımız sağlıkla ilgili hizmet ve bilgilerin teknolojik çözümlerle dağıtılmasını içeren ‘telemedicine’ kavramına odaklandık. Pandemide doktorlarımızla hastalarımızı online platformda buluşturan Koç e-Sağlık hizmetimizi hayata geçirdik. Çok yakında ‘Koç Sağlık Yanımda’ uygulamamızı da hayata geçiriyoruz. Uygulamayı, Koç Sağlık çatısı altında hastaların, hasta yakınlarının ya da koruyucu sağlık hizmeti almak isteyenlerin ihtiyaçlarına uygun teşhis, tedavi, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin bulundukları yerde verildiği, multidisipliner ve profesyonel bir hizmet organizasyonu olarak konumladık. Projenin daha ileriki adımlarında, giyilebilir teknolojilerle hastanın takibi yapılacak. Örneğin hastanın bileğindeki bantla kalp atışları takip edilerek aritmi artınca hastayı arayıp sağlık danışmanlığı yapılacak, bu doğrultuda öneriler verilecek. Yine projenin ilerleyen zamanlarında mobil uygulamamız üzerinden acil yardım görüşmeleri yapılabilecek. Bir diğer ürün de catering hizmeti olacak. Sağlıklı yemek seçenekleri, diyabetik hastalara özel beslenme kitleri, kanser hastalarına özel ya da kronik alerjik hastalıklara özgü catering grupları oluşturulacak. 7/24 Tele Tıbbi Danışma’yla da hasta uzaktan telefonla ya da görüntülü konuşma yaparak tıbbi bir danışmanlık alabilecek.”

“TEKNOLOJİ ŞİRKETİNE DÖNÜŞÜYORUZ”

MEHMET KALAY BORUSAN LOJİSTİK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ

Günümüz koşullarında işe alımlarda en geniş yetenek havuzuna ulaşabilmek önem kazandı. Aynı zamanda şirketler arasında bir rekabet alanı haline geldi. Yeni teknolojilerin iş yapış tarzlarını hızla değiştirdiği bir çağda yeni çalışma koşullarına uyum sağlayacak niteliklere sahip insanlar için cazip bir iş yeri olabilmek çok önemli. Biz, lojistik şirketini teknoloji şirketine dönüştürmek isteyen ve bu yolda adımlar atan bir şirketiz. Teknolojinin etkin kullanıldığı, yenilikçi fikirlerin teşvik edildiği, çalışanlarımızın kendilerini geliştirebilecekleri bir iş ortamını korumak ve geliştirmek istiyoruz. Bunu yapabildiğimiz oranda şirketimizin çalışmak için cazip bir yer olacağını biliyoruz. Daha önce denenmiş, uzun yıllar geleneksel yapıyla süregelmiş işlerimizi, Ar- Ge merkezimizde projeler halinde geliştirerek, in-house yazılımlarla daha teknolojik ve daha verimli hale getirmek için çalışıyoruz. Bu konudaki en büyük örneğimiz kamyoncularla yük sahiplerini bir araya getiren dijital lojistik platformu eTA. eTA, Ar-Ge merkezimizde temellerini attığımız bir platform ve her gün hem iç hem de dış kullanıcılarımıza yönelik yeni geliştirmeler yapıyoruz. Bunu güçlü teknik donanımdaki Ar-Ge merkezimiz sayesinde gerçekleştiriyoruz. Burada insan, her zaman için en temel unsurumuz. Pandemiden önce şirket olarak çevik yönetim sistemine geçtik. Değişime hızla adapte olma yeteneği sunan çevik yönetim sistemi, teknoloji şirketi olma iddiamızla çok örtüştü. Bu sisteme tüm çalışanlar adapte oldu ve müthiş bir sinerji doğdu. Yönetici ofislerimizi kaldırdık. Güzel bir çalışma ortamı yarattık. Hem teknoloji altyapımız hem platform dönüşümümüzle hızı ve esnekliği müşterilerimizin istediği şekilde sunabiliyoruz.”

“DÜNYAYA DEĞER KATMAK İSTİYORUZ”

GÖKHAN SIĞIN BSH TÜRKİYE CEO’SU

Şirketimizi elektrikli ev eşyaları tedarik eden bir şirket olmasına ek olarak kişiselleştirilmiş dijital işlev, hizmet ve içerikler satan bir şirkete evirmek istiyoruz. Tüm stratejimizi, bir Donanım+ şirketi haline gelmek üzerine kurguluyoruz. Ayrıca dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmanın hem şirketimiz hem gelecek kuşaklar için taşıdığı önemin farkındayız. Bu nedenle gezegenimizi ve insanların yaşamını kendi faaliyetlerimizle daha iyi hale getirmek için çalışıyoruz. Daha az atık üretmek ve atıklarımızı kaynağında ayırarak tekrar kullanmak üzere çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilir hayatı desteklemek amacıyla sosyal sorumluluk projeleri yapıyoruz. Tiyatronun gücünden faydalanmayı amaçlayan Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu’yla çevreye duyarlı nesiller yetiştirilmesine katkı sağlıyoruz. Makers Of Tomorrow (Geleceği Kodlayanlar) projesiyle de çocuklarımızın çağın gerekliliği olan teknoloji okuryazarlığı konusunda yetkinlik kazanmalarına destek vermeyi hedefliyoruz. Bu amaçla BSH Grubu’nun en büyük üretim merkezi ve en önemli 3 Ar-Ge merkezinden birinin yer aldığı Çerkezköy Üretim Tesisleri’nde, BSH Makers Lab’i (Kodlama Laboratuvarı) kurduk. Burada ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri ücretsiz olarak temel kodlama, robotik, elektronik, mobil uygulama geliştirme, Endüstri 4.0, 3D tasarım ve baskı eğitimleri alıyor. Projemizi Tekirdağ’da 10 ilköğretim ve ortaöğretim kurumuyla yakın iş birliğiyle yürütürken etkili olan pandemi şartları nedeniyle makersoftomorrow.online platformunu tüm Türkiye’deki çocukların ve gençlerin erişimine açarak ücretsiz olarak kodlama eğitimi alabilmelerini sağladık. 17 Eylül’de yeni döneme geçiş yaparak 47 farklı etkinlik odağında online eğitim vermeye başladık. Bugüne kadar 3 bine yakın katılımcıya eğitim verdiğimiz projeyle her yıl bin yeni öğrenciye ulaşmayı planlıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı sadece beğenilen şirket olmak adına değil, dünyaya değer katmak adına gerçekleştiriyoruz.”

“DOĞRU ADIMLAR ATTIĞIMIZI GÖRÜYORUZ”

İDİL YİĞİTBAŞI PINAR SÜT YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Pınar olarak bundan 47 yıl önce ‘sağlıklı nesiller yetiştirmek’ hedefiyle yola çıktık. Bu yolculukta ‘En Beğenilen Şirketler’ arasında yer almak, tüketicilerimizin bize duyduğu güvenle birlikte toplumsal sorumlu kişiliğimiz ve çevreye duyarlı sürdürülebilir iş stratejilerimiz konusunda doğru adımlar attığımızı gösteriyor. ‘En beğenilen olmak’ için değil sektörü geliştirmek ve topluma faydalı olmak için çalışıyoruz. Türkiye’de süt sektörünün kurucusu kimliğimizle üreticilerimize eğitimler veriyor, daha kaliteli üretimle sektörün büyümesi için adımlar atıyoruz. Bugün Türkiye, dünyanın en büyük sekizinci süt üreticisi konumunda yer alıyor. Sektörün donanımlı üreticilerle büyüyeceğini biliyor, Pınar Enstitü’yle üreticilerimizin ekonomik ve sosyal yönden sürdürülebilir gelişimlerine katkı sağlıyoruz. Üreticilerimize verdiğimiz eğitimlerin yanı sıra sanat ve spor alanında projelere imza atıyor, toplumun her kesimine dokunuyoruz. Toplum odaklı çalışmalarımızı, tüketici ve pazar araştırmalarımızla destekliyoruz. Tüketicilerimizin ihtiyaçlarını belirleyerek beklentilere yönelik ürünler geliştirmek adına yükselen trendleri sürekli takip ediyoruz. İnovasyon ve Ar-Ge çalışmalarımızı da bu çerçevede yoğunlaştırıp her yaş grubundan insanın beklentilerine ürünlerimizle yanıt veriyoruz. Bugün ‘En Beğenilen Şirketler’ arasında olduğumuz gibi yarın da bu duruşumuzu korumak için aynı perspektifte çalışmaya devam edeceğiz.”

“TÜKETİCİNİN BEKLENTİSİNE GÖRE DÖNÜŞÜYORUZ”

TUNÇ TUNCER PINAR ET GENEL MÜDÜRÜ

“Gelişen ve değişen dünyayla birlikte tüketiciler artık daha da bilinçli. Pınar Et olarak hedefimiz, her geçen gün gelişen teknoloji ve sürekli değişen tüketici davranışlarını değerlendirip tüketicilerin beklentilerini önceden keşfederek ve buna yönelik sağlıklı ve kaliteli ürünler geliştirerek onların yaşamına değer katmak. Teknolojinin etkin kullanıldığı üretim gücü, köklü deneyimle bütünleşen vizyonumuz ve güvenilir marka kimliğimiz bizi  ‘Sektöründe En Beğenilen Şirket’ olma yolunda bir adım öne taşıyor. Şehirleşmenin etkisiyle çekirdek ailelerin sayısının artması, kadınların iş hayatının içinde daha fazla yer alması, yaşam alanlarında metrekarelerin küçülmesi gibi değişimler alışveriş tercihlerini de dönüştürüyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kaliteli ve uzun yaşamanın sırrı olarak sağlıklı beslenme trendi öne çıkıyor. Tüm yaş gruplarında proteini yüksek sağlıklı gıda tüketme isteği artıyor. Bu trendleri ve tüketici eğilimlerini yakından takip eden Pınar Et, yeni ürünlerini bu bilgiler ışığında üretirken mevcut ürünlerini de yeni teknolojilere uygun olarak geliştirmek için durmaksızın çalışıyor. Tüketicilerimizi mutlu etmek istediğimiz kadar doğal kaynaklarımızı korumanın da öneminin farkındayız. Küresel olarak büyük önem arz eden sürdürülebilirlik konusunda bizlere de büyük görev düşüyor. Pınar Et, bu bilinçle hareket ederek 2007 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi ağına katıldı. Yaşar Holding Sürdürülebilir Kalkınma Politikası’yla paralel olarak 2022 yılına kadar çevresel, ekonomik ve sosyal taahhütlerimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Aynı zamanda Pınar markası altında kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımızı sürdürerek, eğitim, spor ve sanat alanlarında topluma destek sağlıyoruz.”

“YURT DIŞINDA BÜYÜYECEĞİZ”

MERT BOYSANOĞLU MESA MESKEN SANAYİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

“50 yılı aşan MESA markası olarak farklı yatırım alanlarımızla konutta yarattığımız marka kavramını bir ‘yaşam markası’ haline getirdik. MESA’nın Türkiye’de toplu konut yaklaşımını tamamıyla değiştirdiğini gururla vurgulamalıyım. İlk kez insanı ve binayı çevresiyle birlikte ele alarak site anlayışını hayata geçirdik. Bizi farklılaştıran da teslim sonrası hizmet anlayışımız oldu. Bu amaçla 33 yıl önce Türkiye’nin ilk toplu konut hizmet şirketini kurduk. KOSAŞ ile MESA sakinlerine konut servis ve hizmetlerinin yanı sıra peyzaj hizmetleri, güvenlik, catering hizmetleri, tesis yönetim hizmetlerini hız kesmeden sunmaya devam ediyoruz. 42 yıl önce kurduğumuz MESA İmalat, MESA’nın marka yolculuğunda en önemli mihenk taşlarından biri oldu. 5 kıtada, 48 ülkede pek çok önemli inşaat projesinde tercih edilen şirket, bugün Avrupa’nın en büyüğü, dünyanın da lider çelik kalıp üretim tesislerinden biri haline geldi. Özetle hem girişimci hem yüklenici hem de üretici olarak üstlendiğimiz taahhüt işlerinde ve projelerimizde bugüne kadar verdiğimiz tüm sözleri yerine getirdik. Sektörde adı güven ve kaliteyle anılan bir şirket olduk. Bunun gururunu yaşıyoruz. İnşaat/ konut sektörünün en beğenilen şirketi olmak, tüm çalışanlarımızla birlikte bizler için yaptığımız işi daha da iyi yapmamız konusunda motivasyon kaynağı oldu. Bundan sonraki hedefimiz de MESA’yı dünyada da tanınan bir Türk markası haline getirmek. Bina müteahhitliğimizi yurt dışında ihalelere katılarak geliştireceğiz. Rusya, Almanya, Polonya, Sırbistan ve Özbekistan’da yeni projeleri hayata geçireceğiz. Ayrıca kalıp sektöründeki yeteneklerimizin yanına, inşaat makinaları, tarım makinaları ve savunma sanayine yönelik üretim hedefleri de koyduk ve mevcut Ar-Ge merkezimizi bu yönde geliştirmeye devam ediyoruz.”

“ETKİN İÇERİK PROJELERİNE ODAKLANDIK”
N. BURCU ÖZDEMİR KAYIMTU TBWA GROUP İSTANBUL CEO’SU

“Son 11 yıldır ‘En Beğenilen Şirketler” listesinin bir parçası olmak gurur veriyor. İstikrarlı bir başarı sağlamanın her sektörde ne kadar zor olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bizim kurum olarak odaklandığımız üç temel konu var: İlki, sağlam, her yıl kendini yeni hedef ve vizyonla geliştiren kurum kültürümüz; ikincisi, işimizin özü olan ve olmazsa olmazı getirecek büyük fikirler yaratmaya olan tutkumuz; üçüncüsü ise kültürümüzü ayakta tutmamızın temel sağlayıcıları olan yeteneklere ve bize fikirlerimizi yeşertmemizi sağlayacak sağlam markalara sahip olmak. Bu üç odak bizim listede her yıl başarıyla sektörümüzü temsil etmemize imkan tanıyor sanırım. Hepimizin adapte olup yönetmeye alıştığı ilginç bir dönemden geçiyoruz. İş hayatının şartları,  formatı değişiyor. Önceliğimiz, bu değişimi sektörümüzü de pozitif dönüştürecek şekilde kullanabilmek. İçerik tüketimlerinin her gecen gün arttığı, izleyicilerin çoklu ekran deneyiminin belirginleştiği bir dünyada bizim işimizin de dönüştüğü kesin. Bu nedenle daha etkin içerik projelerine odaklanmak ilk hedefimiz. Sektörün yetenek havuzunu da daha etkin kullanmak adına serbest çalışan iş gücünü daha disiplinli bir şekilde sistemimize sokmak da diğer bir hedefimiz. Çalışma ortamımızı daha etkin kullanmak tüm kurumlar gibi bizim de arzumuz. Bu konuda da yeni girişimlerimiz var. Özetle yeni dünya düzenine uymanın yanı sıra sektörümüze ve beklentilere şekil verme isteğindeyiz.”

“ÇALIŞAN MOTİVASYONU KALİTE GETİRİYOR”

GÜNTULU PEKER SAHİBİNDEN.COM İŞ DESTEKTEN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

2020’de sektörde 20 yılımızı geride bıraktık. Bu süreçte kullanıcıların ihtiyaçlarını çevrimiçi karşılamak için yola çıkan bir platformdan, 150’si Ar-Ge merkezinde çalışan 700 kişilik bir teknoloji şirketine dönüştük. Bugün her ay 62 milyon kullanıcımızla Türkiye nüfusunun yarısından fazlasına temas ediyoruz. Çalışanlarımızın mutluluğu, kuruma olan bağlılığı ve yüksek motivasyonunun işimizin kalitesine etkisi çok büyük. Kurum kültürü odaklı, olabilecek en iyi çalışan deneyimini sürekli hale getirmek üzere çalışmalar yürütüyoruz. Bu yıl da uzaktan çalışmaya geçtiğimiz dönemde, çalışan deneyimini değişen çalışma düzeni paralelinde psikolojik ve fiziksel boyutlarıyla ele alarak yeniden tasarladık. Layık görüldüğümüz sıralamalar bu çalışmalarımızın güzel birer yansıması. Bu yıl kendi kategorimizde ‘Türkiye’nin En İyi İşvereni’ ve ‘Kadınlar İçin En İyi İşyeri’ olmanın yanı sıra ‘Avrupa’nın En İyi 20 İşvereni’ arasına giren ilk Türk şirketi olmanın da gururunu yaşadık. Teknoloji, iş yapışımızı ve iş alanlarımızı değiştirmekle beraber önümüze pek çok fırsat çıkarıyor. sahibinden.com’da bu fırsatları öngörmek, yakalamak ve sektöre yön verecek yenilikler ve iş modelleri yaratmak için aralıksız çalışıyoruz. Çalışan deneyiminde hız kesmeden dijitalleşmeye devam ediyoruz. Kurum kültürümüzün önemli bir parçası olan yeşil ofisimiz sahiplex’te yaşamı, pandemi döneminde aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın deneyimleyebilmesi için 360 derece görüntüleme teknolojisiyle VR ofis turu deneyimi tasarladık. Kariyerine yazılım alanında yön vermek isteyen başarılı genç yeteneklerin yazılım dünyasına adım atmasına fırsat veren dev.akademi Yazılım Maratonu’nun 4’üncüsünü bu yıl online olarak gerçekleştirdik. Yazılım Maratonu’nda başarılı performanslarıyla ilk 10’a giren yıldız yazılımcılar, önümüzdeki günlerde sahibinden.com yazılım ekibinde işbaşı yapacak. İlerleyen dönemlerde de stratejik gelişim planlarımız ve ihtiyaçlarımız çerçevesinde, pek çok yeni yeteneği şirketimize dahil etmeye devam edeceğiz.”

“HER ZAMAN YENİNİN PEŞİNDEN KOŞUYORUZ”

VOLKAN İKİLER CONCEPT KURUCUSU VE CEO’SU

“Böylesine zor ve belirsizliğin hakim olduğu bir dönemden geçerken beğenilen şirket olmak bizim için her zamankinden daha anlamlı. Bizce bu başarının sırrı, bir yandan elindeki değeri korurken bir yandan da her zaman yeninin peşinden koşmak. Örneğin uzun yıllardır birlikte çalışan, zamanla birbirleri için bir ailenin bireyleri gibi olan ekiplerimiz var. Aynı zamanda da sürekli yeni yeteneklerle besleniyor ve büyüyorlar. Bu durum bizi beklenmedik fırtınalara karşı dimdik ayakta tutarken bir yandan da sürekli ilerleme kat etmemizi sağlıyor. Aynı şekilde birçok müşterimizle de uzun yıllardır birlikteyiz. Bu sayede müşterilerimizin sektörlerini, hedeflerini ve neye ihtiyaçları olduğunu çok iyi bildiğimiz için alışılagelmiş ajans-reklam veren ilişkisini bir sonraki adıma taşıyoruz. Müşterilerimizle çevik çalışma takımları oluşturarak hedef kitleleri için maksimum faydayı hem pazarlama, hem de iletişim anlamında oluşturmaya çalışıyoruz. Bunların yanı sıra ajansımızda demokrasiyi güçlü bir şekilde yaşatıyoruz. Yatay yapılarla herkesin eşit söz hakkı ve sorumluluğa sahip olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu kültürün en çok bir arada olmadığımız zamanlarda işe yaradığını da pandemi sayesinde gördük. Birbirleriyle sürekli dirsek temasında olan yönetici kadromuzla birlikte hızlı bir şekilde farklı dinamiklere uyum sağlıyoruz. Hızlı kararlar alıp, hayata geçirebiliyoruz. Özetle hem çalışma arkadaşlarımız hem müşterilerimiz hem de onlar aracılığıyla toplumdaki tüm bireyler için değer yaratmanın peşindeyiz.”

“DENEYİM ODAKLI STRATEJİ BELİRLEDİK”

DEMİRHAN ŞENER MULTINET UP CEO’SU

Multinet Up olarak temas ettiğimiz her alanda fark yaratmak ve mümkün olan en olumlu etkiyi bırakmak sorumluluğuyla faaliyet gösteriyoruz. Tüm çalışmalarımıza insan odaklı bir felsefeyle yön veriyoruz. Yani deneyimin merkezine insanı alıyoruz. Mükemmel çalışan deneyiminin, mükemmel müşteri deneyiminin ön koşulu olduğuna ve başarının, mutlu çalışanlara bağlı olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple özellikle son yıllarda teknoloji ve süreçlere paralel olarak organizasyonel kültüre ve değişime odaklandık. Kendi kendine çalışabilen, inisiyatif alabilen ve hesap veren çevik takımlar oluşturduk. Organizasyonel kültürde çevikliği günlük hayatın temel işleyişi haline getirdik. Bağlılığı yüksek çalışanlarımızın oranı yüzde 84’ken aktivist olarak tanımlanan çalışan oranımız yüzde 42. Çalışan deneyimi iyileştirme süreçlerine paralel olarak paydaşlarımıza değer yaratmaya odaklandık. Zaman içinde ürün ve hizmet portföyümüzü tüm bu alanları kapsayacak şekilde genişlettik. İşletmelerin operasyonel giderlerini maliyet avantajıyla yönetebilecekleri, bir nevi KOBİ destek programı kurduk. Tedarikçilerimiz bu sayede satışlarını arttırdıkları için kazanıyor, biz de onlara bu hizmeti götürdüğümüz için kazanıyoruz. Paydaşlarımıza değer sunan bir ekosistem yaratma vizyonuyla çıktığımız bu yolculukta, servislerimizi genişletecek start up’lara yatırım yaptık. Dijital dönüşüm altında teknolojik bir altyapı olduğu için teknoloji ve Ar-Ge yapımızı güçlendirdik, hatta ayrı bir şirket haline getirdik. Start up’lardan ters mentorluk alarak çeviklik tutku konularında çok şey öğrendik. Geldiğimiz noktada, 2 milyon kart kullanıcısına ve 200 bin kuruma dokunan bir ekosistemi yönetiyoruz. Bu sonuçlar bize, entegre ve çok boyutlu bir dönüşüm yönetme konusunda doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.”

“ÖNEMLİ BİR DÖNÜŞÜMDEN GEÇİYORUZ”

MURAT GÖÇ İSKEFE HOLDİNG CEO’SU

İskefe Holding olarak Ar-Ge’ye büyük önem veriyoruz. Bir sanayi şirketi olarak çıktığımız yolculuğumuzda bugün, medikal teknolojiler alanında yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken, cirosunun yüzde 10’unu Ar-Ge yatırımlarına ayıran ve teknoloji üreten bir grup vizyonuyla ilerliyoruz. Collagen Ar-Ge Merkezimizi, farklı disiplinlerde yeni ürünlerin ve üretim süreçlerinin geliştirilmesine yönelik araştırma ve mühendislik çalışmaları yürütmek amacıyla kurduk. 2020 yılında Nanoortopedi ortaklığıyla biyo uyumlu ortopedik implant ve medikal cihazların geliştirilmesi çalışmalarına odaklandık. Naturagen markamızla tüketiciye sağlıklı, güvenilir ve yüksek kalitede bir kolajen ürünü sunuyoruz. Tamamen Türkiye menşeli hidrolize kolajen peptitler içeren ve yüzde 100 sığır kolajeniyle üretiliyor. Naturagen’i yakın zamanda yurt dışına da açmaya hazırlanıyoruz. Holding olarak önemli bir dönüşümden geçiyoruz. Bir sanayi şirketinden, teknoloji şirketine doğru gidiyoruz. Tüm yatırımlarımızı bu yöne doğru odakladık. Bugün yaptığımız yatırımlarla 5-10 yıl sonra çehremizi değiştireceğiz. 2020’de, Bolu Gerede’de ikinci jelatin fabrikamızın temelini attık. Jelatin dışında deri yan ürünlerinden ilaç kapsülü üretmeye başlayacağız. İlaç kapsülü üretimi için tesis kurma çalışmalarımız sürüyor. Yılda 300 milyon adede yakın kapsül üretmeyi planlıyor, üretimimizin yarısını ihraç etmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz, iki yıl içinde 2,5 milyar Euro’luk kapsül pazarından yüzde 1,5 pay almak. Bir diğer ürünümüz ise saç bakım ürünlerinde kullanılan keratin. Birçok şampuanın temel hammaddesi olan keratinin üretimi için Ar-Ge çalışmalarımız sürüyor.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz